Başkan Erdoğan Yunanistan'ı 'kendisine çeki düzen versin' diyerek uyardı: Miçotakis artık Türkiye'deki gelişmeleri beklesin | Kıbrıs açıklarında sondaj çalışmaları olacak mı?
NATO Liderler Zirvesi sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan ile yaşanan gerginlikle ilgili yeni bir açıklamada bulundu. Başkan Erdoğan, Yunanistan'ın adaları silahlandırmasıyla ilgili, "İyi niyeti yok. İyi niyeti olsa bu adımları atmaz. O artık Türkiye’deki gelişmeleri beklesin. Kendisine de çeki düzen versin. Kendisine çeki düzen vermedikten sonra bizim bir araya gelmemiz mümkün değil." dedi. Başkan Erdoğan, Karadeniz ve Akdeniz'deki sondaj çalışmalarıyla ilgili ise, "2 tane sismik araştırma, 4 tane sondaj gemimizle biz Karadeniz’i ve Akdeniz’i sürekli arayacağız, tarayacağız ve buralardan bir netice çıkarmaya çalışacağız. Şu anda bize verilen raporlara göre de inşallah bu yıl sonu itibariyle, önümüzdeki yılın başı itibariyle neticeler artık gelmeye başlayacak." ifadelerini kullandı.
Yunanistan'la ilişkilerde bir süredir gergin bir döneme girildi. Sizin de çok net açıklamalarınız oldu ve en temel mesele zaten adaların silahlandırılması mevzusu. Bu noktada sizin açıklamalarınızın Yunanistan tarafından yeterince anlaşıldığını düşünüyor musunuz? Abdülhamid Han gemimiz en son filoya katıldı. Doğu Akdeniz'de özellikle de Kıbrıs açıklarında sondaj çalışmaları yapacak mı?
Yunanistan'ın başındaki zatın tavrı zaten belli oldu. Bu tavır karşısında da bazı aracıları devreye sokuyorlar. Yaptığım görüşmelerde hemen hemen bütün cumhurbaşkanları, başbakanlar "Biz aracı olalım, bir araya getirelim, görüşmeniz olmayacak mı, en azından bu yıl sonuna kadar görüşme yapsanız" gibi bir yaklaşım ortaya koydular. Biz de kendilerine şunu söyledik; "Kusura bakmayın, bizim şimdilik bu görüşmeye ayıracak vaktimiz yok." Çünkü adaları şu anda nasıl silahlandırdıkları ortada.
Diğer taraftan hava sahamızı sürekli ihlal ediyorlar. Şimdi bizimle uyumlu bir hale gelecek olan kalkıp da hava sahalarımızı ihlal etmek suretiyle bizi tahrik eder mi? Bir de adalara gidiyor; oralarda beton barınaklar yapmak, çukurlar kazmak suretiyle oralardan da sinyal vermeye kalkıyor. İyi niyeti yok. İyi niyeti olsa bu adımları atmaz. Bunları yaptığına göre, kusura bakmasın, biz bu yıl bir defa Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısını yapamayız, yapmayacağız. Ve o artık Türkiye'deki gelişmeleri beklesin. Kendisine de çeki düzen versin. Kendisine çeki düzen vermedikten sonra bizim bir araya gelmemiz mümkün değil.
"KARADENİZ VE AKDENİZ'İ SÜREKLİ ARAYACAĞIZ"
Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında hem bölgede hem dünyada ülkeler arası ilişkilerde yeni bir dönem başladı. Türkiye de bu süreçte etkin bir diplomasi yürütürken, bir yandan da gerektiğinde sert güç kullanmaktan geri durmuyor. NATO'da alınan bu sonuçla da bu yeni sürecin çok etkili olduğunu görüyoruz. Bölgesinde ve dünyada Türkiye'nin bu aktif ve etkin rolüyle ilgili siz ne dersiniz acaba? Yeni dönemi siz nasıl yorumlarsınız?
Bir defa siyaset yapıyoruz. Siyaset yapmanın ötesinde 780 bin kilometrekarelik Türkiye'yi yönetiyoruz. 85 milyon nüfusuyla güçlü bir Türkiye var. Bu güçlü Türkiye'mizi bizim geleceğe çok daha güçlü bir şekilde taşımamız, götürmemiz lazım. Az önceki soruda değinilen Abdülhamid Han sondaj gemimiz de bu yaklaşımın bir adımı. Tabii bu süreç birilerini rahatsız ediyor. Düşünün 20 yıl önce ne sismik araştırma ne de sondaj gemimiz vardı. Ama şimdi 2 tane sismik araştırma, 4 tane sondaj gemimizle biz Karadeniz'i ve Akdeniz'i sürekli arayacağız, tarayacağız ve buralardan bir netice çıkarmaya çalışacağız. Şu anda bize verilen raporlara göre de inşallah bu yıl sonu itibariyle, önümüzdeki yılın başı itibariyle neticeler artık gelmeye başlayacak. Çünkü bu konuyla ilgili raporlarda artık sinyaller veriliyor. İnşallah bu doğalgazı, petrolü gördüğümüz andan itibaren bizim tabii bu konuda vatandaşımızı da rahatlatma sürecimiz ayrıca başlayacak.
Bu konuda bu gemilerimiz sadece kendi ülkemizde değil ülke dışında da iş görecekler. Tabii Abdülhamid Han devreye girdiği günlerde, malum siyasi partilerin bir tanesinin başında bulunan ve kendine güya tarihçi diyen hanımefendinin, Sultan Abdülhamid'e çok çirkin bir yaklaşımda bulunması, biraz da bu ismin belirlenmesine vesile oldu. Çünkü biz Sultan Abdülhamid Han hakkında böyle olumsuz ifadeler kullanılmasına fırsat vermeyiz. O Osmanlı'nın son döneminde 33 yıl bu toprakları yönetmiş, idare etmiş. Kalkacaksın sen ecdadına laf söyleyeceksin. Biz buna asla müsaade etmeyiz. Onun için de orada sondaj çalışması yapan gemimize nasıl Abdülhamid Han ismini verdiysek, inşallah oradan gelecek neticeler de en güzel cevap olacaktır. Ecdadına saygısı olmayanın bu millete de saygısı olmaz, geleceğine de saygısı olmaz. Bu şekilde de adımı atmış olduk. Bütün bu gelişmelerle birlikte inşallah biz 2023'e hazırlanmanın gayreti içerisindeyiz. Bu mücadeleyi milletimizle beraber yürütecek ve NATO'nun 70 yıllık bir üyesi olarak çok daha isabetli, çok daha hayırlı adımları atmaya devam edeceğiz.