ABD’nin hedefi 2023 seçimleri mi?
AK Parti Milletvekili İsmail Ok, İYİ Parti'den ayrılma sürecini, İYİ Parti'nin iç yüzünü ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) ABD ile işbirliği halinde 2023 seçimlerine dair hedef aldıklarını A Haber canlı yayınında değerlendirdi. Türkiye’de muhalefeti destekleyeceğini söyleyen ABD Başkan Joe Biden’ın açıklaması üzerine CHP’nin sergilediği pozitif tavrı eleştiren İsmail Ok, şunları söyledi…
"İYİ Parti kurulurken yerli ve mili olma konusunda çok iddialı yola çıktık. Maalesef 2019'un Ağustos başında yapılan kongrede, partinin kuruluş aşamasında bulunmayan, 'Denge Denetleme Ağında görev yapmış, Türkiye ziyaretinde ABD Başkanı Joe Biden ile görüşenlerin arasında bulunan bir kişi kişilerin İYİ Parti'nin üst kademelerine getirildi. Bu kişin bizim muhatabımız değil. Ancak Başta ABD olmak üzere emperyalist güçler tarafından desteklenen, dışardan fonlanan adına 'Denge Denetleme Ağı' denen bir dernek kuruldu. Birçok ülkenin milletvekilleri dahi görüşemezken bu dernek Biden ile görüşebiliyor. Kısacası bu dernekte sözcülük yapan bir kişi İYİ Parti'nin yönetimine geldi ardından Meral Akşener tarafından başkanlık divanına atandı. Bunlar her yere sızabilir ancak bir partinin genel başkanı bunları bilerek atıyorsa işte orda bir soru işareti vardır. İşte bu süreçte yaşananlar sonrası biz isyan bayrağını açtık."
MİLLET İTTİFAKI TERÖRE İTİRAZ ETMİYOR
Daha bugün, İYİ Parti'nin de içinde bulunduğu Millet İttifakı'nın en büyük ortağı Kılıçdaroğlu, 'Demirtaş ve Kavala neden içerde, bu isimlerin dışarı çıkması için bize destek vermeye hazır mısınız?' dedi. Bunun ötesinde yine Güneydoğu'da teröre destek verdikleri için bu ülkenin tarihine hendek savaşları girdi. Bu savaşlarda yanağından öpmeye kıyamadığımız askerlerimiz, bebeklerimiz şehit oldu. Kılıçdaroğlu bunları görmezden geliyor. Bu olaylar kendine olmuş gibi. Bütün kayıtlarda görüldüğü gibi devletin vergileriyle alınan araçlar PKK'ya lojistik destek sağlandığı, belediyelerin araçlarıyla yolların kazılıp bombaların yerleştirildiği ve birçok masumun hayatı kaybetmemiş gibi Kılıçdaroğlu 'Demirtaş ve Kavala neden içerde?' diyor. Bu belediyelerin görevden alınmaması gerektiğini, kayyuma karşı olduğunu söylüyor. 6'lı ittifak içerisinde buna itiraz eden var mı? Yok. Tam tersine ortaklık devam ediyor. Oyunun bir parçası değil mi bunlar, sormak istiyorum. Az önce anlattığımız olaylar silsilesinin yaşanmasına rağmen hala "Kayyuma karşıyım Demirtaş neden içerde" diyen Kılıçdaroğlu'nun partisine nasıl oy vereceksiniz? Siz de bu vebale ortak olmayacak mısınız? İki yol var Türkiye'yi yine asla yaşamak istemediğimiz bir sürece götüren Millet İttifakı ya da bunun karşısında olan Cumhur İttifakı. Üçüncü bir yol yok. Oynanan oyunları vatandaşımızın boşa çıkaracağına inanıyorum.
İLK TEPKİ MUHALEFETTEN GELMELİYDİ
Biden, Türkiye'de muhalefeti desteklediğini ilan etti. Birincisi nasıl olur da bağımsız bir ülkenin siyasi yapılanmasına başka bir ülkenin başkanı müdahale edebilir. İkinci ve daha önemlisi ise maalesef Biden bu açıklamayı yaptıktan sonra CHP'nin Dış Politika Başkanı Çelik Öz, ABD Başkanı'na yüksek perdeden konuşarak Türkiye hükümetine baskı yapmasını istedi. Bırakın milletvekillini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak çok rahatsız edici. İlk tepki gösteren muhalefet olmalıydı ama 6+1'in lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun imzasıyla atanan dış politika başkanı Ünal Çeviköz'ün tavrı bir zuldür. Bu millet çıplak ayak yalın elle Kurtuluş Savaşı verdi ama özgürlüğümüzden bağımsızlığımızdan vazgeçmedik.
PARTİLER FARKLI SÖYLEMLER AYNI
Biden bunu söyleyeli mürekkep kurumadı. Ana muhalefet liderinin dış politika Başkanı'nın verdiği yanıt ortada. Hadi CHP'nin tepkisi yok fakat diğer partilerden neden tepki yok? Bakın Mavi Vatan'dan kim rahatsız? ABD ve Batı rahatsız. Çeviköz "Mavi Vatan'a saldırı" dedi. Bunlar kayıtlarda var. Yine "Kıbrıs'ta fazla taraf oluyoruz diyor. Kıbrıs Türkü'nün hakkını korumayalım mı? Azerbaycan'ın başta Karabağ olmak üzeri topraklarının yüzde 60'ı işgal edilmiş durumda, 29 yıl sonra özgürlüğüne kavuşuyor, Çeviköz yine rahatsız oluyor. Kısacası burada sorun Çeviköz'ün söylemlerinden ziyade 6+1'li masadan kimsenin buna karşı çıkmaması. Partiler farklı ama söylemler aynı.