Yandaş anketçilere CHP'den 650 milyon TL! 3 yılda para dağıttılar
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, CHP’nin yandaş anket şirketleriyle olan ilişkisini gözler önüne serdi. CHP’nin anket sonuçlarını çarpıtarak veren şirketlere 650 milyon liralık bir bütçe aktardığını söyleyen Şen, “Bu para nereden geliyor?” diye sordu.
Melih Altınok'un hazırlayıp sunduğu Ahaber ekranlarında yayınlanan "Sebep Sonuç" programına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen kamuoyunda ses getiren açıklamalarda bulunmuştu. Şen, çarpıtma seçim anketleri ile ilgili yaptığı çarpıcı açıklamalarda, CHP'nin bu şirketlere 650 milyon gibi büyük bir bütçe aktardığının altını çizdi. Bu iddiasını da eski CHP'li bir isme dayandırıyordu. Dahası, CHP'den bu korkunç iddia hakkında ne bir açıklama yapılmış ne de iddia sahibi hakkında bir dava açılmış.
Programdan sonra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şen'e CHP'nin araştırma şirketlerine verilen 650 milyonluk ödemenin detaylarını anlattı.
İDDİAYI ORTAYA ATANI TEHDİT ETMİŞLER
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen'e önce araştırma şirketlerine aktarılan 650 milyon liralık kaynağı belirsiz ödemenin detaylarını sordum. İşte cevabı:
"Bu konuyu Kemal Kılıçdaroğlu avukatı Mustafa Kemal Çiçek bey açtı ilk önce. Bu korkunç olayı ondan öğrendik. Tabii, sadece araştırma kuruluşlarına değil aynı zamanda bir kısım medya kuruluşlarına da o paradan verilmiş. Üç yılda 650 milyon TL'den bahsetti sayın Çiçek. Ve bunun basın açıklamasıyla televizyon programlarıyla ve gazete raportajlarıyla anlatmaya çalıştı. Hatta ben de bir televizyon programında kendisine sormuş ve teyit almıştım. Sayın Çiçek'i mahkemeye vermekle tehdit etmişlerdi o zamanlar ve kendisi de bundan memnuniyet duyacağını söylemişti ama sonuç yok. "
YANDAŞLARI BU PARALARLA FONLAMIŞLAR
-Peki 650 milyon çok büyük bir bütçe değil mi?
Bu yapılan araştırmalara ve yayınlara baktığımızda bu paraların ne için kullanıldığı apaçık ortada görünüyor. Kamuoyu araştırmaları için fonlanan bir kısım kuruluşların bu işi bilimsel maksatlarla ve etik sınırlar çerçevesinde yapmadıkları paranın kaynağından ve miktarından anlaşılmaktadır. Bir kere böyle bir araştırma bütçesi çok çok büyük bir bütçe. İkincisi Amerika'dan ve Avrupa'dan fonlanan ve kendilerine fondaş medya denilen bir kısım medya kuruluşlarının sadece oralardan değil aynı zamanda aynı maksatlar için işbirliği içinde içerden de fonlandığı anlaşılmaktadır.
PARANIN KAYNAĞI NEDİR?
-Bu kadar büyük bir paranın kaynağı nedir sizce?
Doğrusu, bu paraları nereden harcadıklarını ben de merak ediyorum. Çünkü partilerin bu kadar paraları yoktur. Zira genel başkanlarını yalan söylediği için kaybettiği mahkemelerin ceza ödemelerini yapacak paraları olmadığını ve bunun için kendi aralarında para topladıklarını söylemişlerdi. Öyleyse, araştırma ve medya fonlamak için kullandıkları bu paralar nereden geliyor?
ANKETLERİN GERÇEKLERLE ALAKASI YOK
-Bu anketlerin amacının ne olduğunu anlamak zor değil…
Belli aralıklarla açıkladıkları verilerin gerçeklerle hiçbir alakası olmaması büyük bir sorundur. Tamamen dezenformasyon maksatlı olarak bu işleri yaptıklarını söyleyebilirim. Dahası, araştırmaların ve medya yayınlarının iktidara karşı yaptıkları gayri nizami harp aracı olarak kullanıldığını gösteriyor.
6'LI MASA DAĞILMAYA MAHKUM
-Biraz bugüne gelelim. 6'li masa her gün bir sarsıntı geçiriyor. Geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Altılı masa memleket meselesi için kurulmuş bir masa değil. Önce bunu tespit edelim ki, şahsi ihtiraslar masası bu masa. Ve yaptıkları tartışmalar, birbirlerinin aleyhinde söyledikleri sözler, itham edici yaklaşımlar bunu açıkça gösteriyor. Bu masadan bir şey çıkmayacak, çünkü bu masa milletin beklediği ve iktidarın soylediginin ötesinde olan hiçbir şey vaad etmiyor. Vaad etmiyor çünkü öyle bir dertleri yok. Partilerin yaptıkları siyasal iletişim siyasal itibar ve itimat üzerine oturur. Eğer bu iki kavramı kaybederseniz seçmeni kaybedersiniz. Baktığımızda 6'lı masanın hem siyasal itibarını hem de seçmen nezdindeki itimat duygusunu kaybettiğini görüyoruz.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AÇIK ARA ÖNDE
-AK Parti seçim sürecinde sık sık anket paylaşan bir parti değil. Ama sık sık araştırma yaptırdığınızı biliyoruz. Bizimle paylaşacağınız bir araştırma var mı?
Oy oranımız %40'a tırmanıyor, inşallah 40'ı da aşacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığı kesin olan sadece bir kişi var, oda Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Başka bir isim belli olmadığı için biz araştırmalarda doğru yöntem olarak herhangi bir isim vermeden açık uçlu soru türünü kullanıyor ve 2023 seçimlerinde Türkiye'de kimi cumhurbaşkanı olarak görmek istediklerini soruyoruz vatandaşlarımıza. Gelen cevaplar arasında Sayın Erdoğan açık ara birinci sırada oluyor ve takip eden isimlere üç kat, hatta dört kat fark atıyor. Bu da yeni cumhurbaşkanımızın kim olacağına Türk milletinin çoktan karar verdiğine işaret ediyor.
KİMSE EVİNDE OFİSİNDE OTURMUYOR HEPİMİZ SEÇMENLE TEMASTAYIZ
-AK Parti 2023 yılında diğer partiler gibi seçim yarışında ipi göğüslemek istiyor. Bunu başarmak için önümüzdeki bir yılda neler yapmayı planlıyorsunuz?
Genel başkanımızdan sandık teşkilatımızdaki arkadaşlarımıza varıncaya kadar herkes hareket halinde. Kimse evinde oturmuyor, kimse ofisinde oturmuyor. Parti ayrımı yapmadan tüm seçmenlerle temas halinde. Tüm parti yöneticilerimizin ve üyelerimizin seçmen seçmen, kapı kapı dolaşarak bu ramazan ayında en yoğun bir şekilde tüm illerimizde tüm mahallelerimizde halkımızla birlikte olduğunu siz de görmüşsünüzdür. Durmak yok, bu hareketlilik bu yoğun çalışma ve bu yüksek tempo artarak devam edecek. Kadınlar için ayrı bir çalışma, gençler için ayrı bir çalışma, bölgelere göre özelleşmiş ayrı ayrı çalışmalar ve parti ayrımı yapmadan tüm seçmenlerle gönül gönüle bir performans sergiliyoruz. Bu işin teşkilat tarafı. Diğer taraftan, seçmeni doğrudan ilgilendiren memleket meselelerinin çözümü için, başta enflasyonun kontrol altına alınıp indirilmesi olmak üzere çalışıyoruz. Doğrusu, Türkiye'nin makro projelerinin çoğunu bitirdik. Diğerleri de zamanı geldikçe halledilecek. Burada takip ettiğimiz bir ince çizgi var. Ülkenin ihtiyacı olan büyük projelerle halkımızın refah ve huzurun sağlanması arasındaki dengedir bu. Halkımız bu bağlamda her zaman hak ettiğini alacak ve zorda kalmayacaktır.