CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun mutabakat metnini düzelttirmek için AB büyükelçisine gönderdiği isim Ünal Çeviköz mü?
Son dakika haberine göre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 6 muhalefet partisinin ortak metniyle ilgili iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, "Siz toplantı yaptığınız, bir mutabakat metni oluşturduğunuz süreci kendi yanınızdaki bir büyükelçiyi, bir Avrupa Birliği büyükelçisine gönderip de redakte ettiremezsiniz" ifadelerini kullandı. 6'lı ittifakın sessiz kaldığı skandalla ilgili bomba kulis iddiaları ortaya atıldı. Kulislerde Soylu’nun kastettiği CHP’deki büyükelçinin Kılıçdaroğlu’nun Dış Politika Danışmanı emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz olduğu öne sürüldü.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,Türkiye Belediyeler Birliğinde Sivil Toplumla İlişkiler İl müdürlerine yönelik eğitim toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"ASLI VATANA İHANETTİR"
CHP, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisinin 28 Şubat'ta paylaştığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e ilişkin ortak metnin, yabancı büyükelçi tarafından redakte edildiği iddiasının hatırlatılması üzerine Soylu, siyasette devlet işinin ciddiyet gerektirdiğini belirtti. Soylu, "Kaç günden beri söylüyorum, devam ediyorum. İşin muhatabı bellidir. İşin muhatabı çıkacak, bunun cevabını verecek. Aslı vatana ihanettir. Siz toplantı yaptığınız, bir mutabakat metni oluşturduğunuz süreci kendi yanınızdaki bir büyükelçiyi, bir Avrupa Birliği büyükelçisine gönderip de redakte ettiremezsiniz. Bir şifre daha verdim." diye konuştu.
ONLAR NİYE SORMUYOR?
Altı muhalefet partisi içerisindeki tüm partilerin bu durumu bilip bilmediğinin sorulması üzerine ise Soylu, "Diğer partiler sorsun, ben soruyorum. Onlar niye sormuyor? Onların en azından benim kadar, en azından sizin kadar bir merakı yok mu? Ama biliyorlardır gibime geliyor." ifadesini kullandı.
Soylu, "Yasal süreç başlatılacak bir durum mu, bir soruşturma, suç duyurusu söz konusu olabilecek mi?" sorusuna da "Her şeyin cevabını bana soruyorsunuz. Bir şey daha söyledim, kendi yanındaki bir büyükelçiyi AB'den bir büyükelçiye… Kalkan yemeye gitmediler yalnız." yanıtını verdi.
CHP'DEKİ BÜYÜKELÇİ ÜNAL ÇEVİKÖZ MÜ?
Siyasi kulislerde Soylu'nun kastettiği CHP'deki büyükelçinin, Kılıçdaroğlu'nun Dış Politika Danışmanı emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz olduğu iddia edildi.
Konuyu bugünkü köşesine taşıyan gazeteci Fuat Uğur, iddiaların odağındaki Ünal Çeviköz ile görüştü.
Uğur, görüşmeyi bugünkü yazısında şu şekilde aktardı:
Ben o "büyükelçilerden birinin kim olduğunu" buldum sonuçta. Bakan söylemese de başka kaynaklardan teyit ettirdim. Küçük bir yüzde yanılma payını koyarak CHP Milletvekili ve partiyi AB komisyonlarında ve dış ilişkilerde temsil eden Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz. İlginç bir şekilde Twitter'da da bu konuya yorum yapanların çoğu Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz'ün adını dillendirmekte.
O vakit, Bakan Soylu'nun yazdıklarından yola çıkarak soralım:
1-Ünal Çeviköz, sonuçta Altılı Masa toplantısında yayınlanacak bildiriyi Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla düzeltilmesi için bir başka ülkenin büyükelçisine götürdü mü?
2-Soylu'nun paylaşımında olduğu gibi bildiriyi götüren kişi olduğunu öğrendiğimiz Çeviköz, Kemal Kılıçdaroğlu'nu satışa getirdi mi?
3-Ünal Çeviköz CHP Genel Başkanı'nı satışa getirmemişse bildirinin götürüldüğü ülke büyükelçisi bir satış yapmış olabilir mi? Misal bildiriyi aldıktan sonra İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ya da çok sevdikleri Ali Babacan'ı arayıp istişare etmiş ve onlarla birlikte son hâlini vermiş, sonra da Kemal Bey'e "Benim düzeltmelerim bu Mr. Kilicdaroglu" deyip göndermiş midir?
4-Meral Hanım'ın ve Ali Babacan'ın dokunuşlarından habersiz olan Kılıçdaroğlu sevinmiş midir?
5-Son soru da şu: Büyükelçi'nin satışından Ünal Bey haberdar mıdır?
Tabii tüm bu yazdıklarım ve sorduklarım size afaki gelebilir. O hâlde "gazeteciliğin gereğini yapalım" dedim yazıyı kaleme alırken ve Sayın Ünal Çeviköz'e konuyu doğrudan yönelttim. Ünal Bey ile Twitter'dan birbirimizi takipleşiyoruz. Bu yüzden de özel mesaj hattından kendisine sorularımı yönelttim.
Hiç yorum yapmadan, soru-cevap olarak buradan aktarıyorum:
Ünal Bey selamlar. Bir ülke büyükelçisine giden isim olarak sizin adınız dillendiriliyor. Twitter'da bu yoldaki paylaşımları görmüşsünüzdür. Bu doğru mu? Doğruysa hangi ülkenin büyükelçisi ile istişarede bulundunuz?
"Ben ismimin dillendirildiğini ilk kez sizden duyuyorum. Sayın Bakan'ın hakkımda böyle bir iddiası olduğunu da duymadım. Olduğu iddia edilen olay da kanaatimce Sayın Bakan'ın hüsn-ü kuruntusudur."
Twitter'da bu konu sıkça yer almakta. Ama Sayın Bakan'ın paylaşımını okuduğunuza göre ilk akla gelen sizin adınız oluyor doğal olarak emekli Büyükelçi olduğunuz için. Böyle bir olayın kesinlikle olmadığını söylediğinize göre Sayın Bakan'ın böyle bir açıklamasının hedefi ne sizce?
"Sanırım Altılı İttifakı, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile ilgili dayanışmayı itibarsızlaştırmak, Sayın Genel Başkanımızı yıpratmak için uydurulmuştur."
Anladım. Bu durumda sizin adınıza "Ben, Altılı Masa bildirisini alıp, herhangi bir büyükelçiye gitmedim" dediğinizi yazabilir miyim?
"Böyle bir ifade vermeme gerek yok çünkü beni suçlayan yok. Olayın muhatabı bile değilim. Ciddiye dahi almıyorum. Sanki kendimi savunuyormuşum gibi bir duruma neden gireyim ki? Onun için (böyle) yazmayın lütfen."
Evet, Ünal Çeviköz ile yazışmamız bu. Yorumu size bırakıyorum.
Ama en çok da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sözünü ettiği Büyükelçi hangi ülkenin büyükelçisi, onu merak ediyorum. Amerika'nın yeni Mormon Büyükelçisi mi yoksa şu meşhur İngiliz Büyükelçi mi?
Belki de bir başka ülkedir, ne bileyim. Örneğin Arjantin Büyükelçisi ya da Nepal Büyükelçisi…
Kolombiya Büyükelçisi de olabilir bakın, ondan yeni uyuşturucu yalanları devşirilebilir mi diye bakabilirler. 367 saçmalığını ortaya atan Sabih Can Kanadoğlu'nun, Türkiye'nin Kolombiya'daki Büyükelçiliğinde çalışan aynı isimli torunu Sabih Can Kanadoğlu da bu konuda yardımcı olabilir. Merak edenler linkteki yazıya baksın.(*)
Artık sizlerin kestirim gücünüze bırakıyorum...