İBB'nin ağaç katliamıyla ilgili çarpıcı sözler: Muhalefet keserse 'ağaçlar hasta' hükümet keserse 'doğa düşmanı'
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar; İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB), Çırağan Caddesi'ndeki çınar ağaçlarını kesmesine ilişkin açıklamada bulundu. Birpınar, "Muhalefet keserse ağaçlar hasta, hükümet keserse doğa düşmanı. Ne güzel dünya.." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar; sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabından açıklamada bulundu ve "İstanbul'da ağaçlar kesilince 'bilimsel rapor var' diye kafasını kuma gömenler hükümetin projelerinde raporlara inanmıyorlar. Eğer raporla 129 ağaç kesiliyorsa diğer hiç bir projeye itiraz etmesinler! Muhalefet keserse ağaçlar hasta, hükümet keserse doğa düşmanı. Ne güzel dünya.." ifadelerini kullandı.
İBB yönetimi, Çırağan Caddesi'ndeki 112 çınar ağacının kesilmesi kararının hepsinin kansere yakalanmaları nedeniyle alındığını ileri sürmüştü.
BAKIMLARI YAPILMAMIŞ
SABAH'a konuşan uzmanlar şu bilgileri verdi: Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz: Bu 112 ağaçtan belki can ve mal güvenliğine zarar verebilecek belli sayıda kısmı bilimsel olarak tespit edilip kesilebilirdi. Ancak 112'sinin asla bu kapsamda olduğunu düşünmüyorum. İBB yaptığı açıklamalarda SİT turulu kararıyla kestiğini ifade ediyor ancak yaptığım araştırmalarda SİT kurulunda orman mühendisinin olmadığını öğrendim. Orman Mühendisi Mehmet Yerli: Isparta Üniversitesi'nin, İstanbul Üniversitesi'nin hastalanmış anıt ağaçların bakımına yönelik yaptığı tedaviler vardır. Asırlık çınar ağaçlarını nasıl yaşattıkları da ortadadır. Çırağan Caddesi'ndeki ağaçların budanması haricinde bakımı devam ettirilmemiş. Bu uygulama elbette ki ağacı öldürür.
ORFAMDER: DOLMABAHÇE ÇINARLARI İÇİN GEÇ KALINMIŞTIR!
Orman Fakülteliler Derneği (ORFAMDER): "Dolmabahçe'de kesilmek zorunda kalınan tarihi çınarlar, kamuoyunda üzüntü ve şaşkınlık yaratmıştır. Yüzyıllık ağaçlarımızın, ilgili kurumların 'yapacak bir şey kalmadı' anlamına gelen raporlarıyla çaresizce kesilmesinin üzerinde herkesi düşünmeye davet ediyoruz. İstanbul'da tarihi ağaçlar ve korular ölümcül bir salgın ile karşı karşıyadır. Dolmabahçe'de kaybettiğimiz çınarlar, konuya yeni bir bakış açısıyla bakılmasını ivedi hale getirmiştir. Söz konusu patojen (Ceratocystis platani) Avrupa kıtasında ilk defa 1945 yılında Marsilya/Fransa'da belirlenmiştir. Şu an en çok İtalya'da yayılış göstermekte ve zarar vermektedir. Bunun yanı sıra İspanya, İsviçre, İran, Arnavutluk, Yunanistan'da yayılış gösterdiği uluslararası literatürde belirtilmektedir.
"İBB TARAFINDAN YAPILAN BAKIM BUDAMALARI DA HASTALIĞIN YAYILMASINA NEDEN OLMUŞTUR"
Ağaçlar bir canlıdır ve ekosistem içinde yaşamaktadırlar. Bu ekosistem içinde ağaçların çeşitli biyotik ve abiyotik zararlılar ile karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır. Dolmabahçe'de yaşanan ağaç ölümleri ekosistem bütünlüğünün adım adım bozulmasıyla gerçekleşmiştir. Bu bozulmanın erken dönemde tespit edilemediği, tespiti sonrasında tedavi yöntemlerinde başarısız olunmasına ek olarak, İBB tarafından yapılan bakım budamaları da hastalığın yayılmasına neden olmuştur. Ağaçların hayatını tehdit eden, mantar ve böcek zararlılarına, kök sağlığını tehdit eden; yürüme yollarındaki sert zemin baskısına, ağaç çanaklarının çok dar olmasına, ağaçların yol bakım kimyasallarına, yol tuzlama olumsuzluklarına, rüzgâr ve kar baskısına karşı yıl boyu gözlem, raporlama, koruma ve bakım işlerinin yapılmış olması gerekirdi. Tehlike geçmiş değildir. Yayılarak devam etmektedir. Yapılan çalışmalar Dolmabahçe, Gülhane Parkı, Emirgan Korusu, Yıldız Parkı gibi tarihi ağaçlarımızın olduğu parklarda bu hastalığın %25 oranında yayılmış ve ağaçların da %5'inin dikili kuru olabileceğini göstermiştir. Dolmabahçe çınarları için geç kalınmıştır. Ancak diğer tarihi ağaçlarımız için hemen adım atmalıyız.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), daha önce de İstanbul'un yeşil varlığını artırmaya, peyzaj estetiğine katkı sağlamaya yönelik geçmiş yıllarda yapılan dikey bahçeleri kaldırdığı gibi, bugün de tarihi ağaçları keserek İstanbul'un marka değerini yok eden uygulamalara imza atmaktadır. İBB, İstanbul'un yeşil mirasını radikal karar ve önlemlerle yok eden bir kurum olmamalıdır. Bu hususta, daha önce de bu duyarlılığı göstermiş olan; çevreci ve doğaya gönül vermiş her vatandaşın geç kalmadan sesini duyurması gerekmektedir."