Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir, maddeleri nelerdir? Boğazlar kapatılabilir mi?
Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir, maddeleri nelerdir? Boğazlar kapatılabilir mi? Ukrayna’nın Türkiye’den boğazları kapatması isteğinin ardından Montrö Boğazlar Sözleşmesi yeniden gündeme oturdu. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını kapsayan anlaşma, barış ve savaş koşullarında farklı şartlar içeriyor.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir, maddeleri nelerdir? Boğazlar kapatılabilir mi? Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla başlayan savaşın ardından Ukrayna'dan Türkiye'ye talep geldi. Yardım talebinin yanı sıra boğazların kapatılması istendi. Peki; Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir, maddeleri nelerdir?
MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ NEDİR?
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936'da imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşme. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar.
Sözleşmenin şartları, özellikle Sovyetler Birliği Donanması'na Akdeniz'e erişim hakkı sağlaması yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur. 1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçmiştir. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi sonlanmıştır.
Sözleşmeye göre Karadeniz'e kıyıdaş olmayan ülkelere ait gemiler, her ne amaçla olursa olsun Karadeniz'de 21 günden fazla kalamıyor. Kıyıdaş olsun ya da olmasın bir gün içinde boğazlardan geçecek askeri gemilerin toplam ağırlığı 15 bin tonu geçemiyor. Karadeniz'e kıyıdaş ülkeler, aynı anda Karadeniz'de toplam 45 bin tondan daha yüksek tonajda savaş gemisi bulunduramıyorlar. Sözleşmeye göre uçak gemileri de boğazlardan geçemiyor.
MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİNİ KİMLER İMZALADI?
Boğazların statüsü ve gemilerin geçiş rejimi ile her zaman yakından ilgilenen Birleşik Krallık'ın Türkiye'yi desteklemesine paralel olarak Balkan Antantı Daimi Konseyi'nin 4 Mayıs 1936'da Belgrad'da yaptığı toplantıda Türkiye'nin teklifini destekleme kararı alınmıştır. Türkiye'nin girişimi Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin diğer akitleri tarafından da kabul edilince Boğazlar'ın rejimini değiştirecek olan konferans, 22 Haziran 1936'da İsviçre'nin Montrö kentinde toplanmıştır.
İki ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936'da Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Türkiye tarafından imzalanan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye'nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye'ye geçmiştir. Türkiye daha önce Sovyetler Birliği ile yaptığı saldırmazlık antlaşması uyarınca Sovyetler Birliği'nin de desteği alınmıştır. Sözleşme 9 Kasım 1936'da yürürlüğe girmiş ve Milletler Cemiyeti Sözleşme Serisi'ne 11 Kasım 1936'da kaydedilmiştir. Günümüzde yürürlüktedir.
SAVAŞ ZAMANINDA BOĞAZLARIN GEÇİŞİ
Savaş Zamanında;
- Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, savaş gemileri yukarıda belirtilen koşullar içinde, Boğazlar'da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.
- Saldırıya uğramış bir Devlete ve Türkiye'yi bağlayan bir karşılıklı yardım antlaşması gereğince yapılan yardım durumları dışında savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesi yasak olacaktır.
- Karadeniz'e kıyıdaş olan ya da olmayan Devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, kendi limanlarına gitmek maksadıyla boğaz geçişi yapabilirler.
- Savaşan Devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar'da herhangi bir el koymaya girişmeleri, denetleme (ziyaret) hakkı uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır.
- Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükümeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.
- Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayarsa, Türkiye savaş durumu geçiş rejimini uygulamaya başlayacak ancak; Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye'nin aldığı önlemleri 3'te 2 çoğunlukla haklı bulmazsa Türkiye bu önlemlerini geri almak zorunda kalacaktır.