Son dakika: "Osman Kavala" bildirisine imza atan büyükelçilerden geri adım! Türkiye olumlu karşıladı
Son dakika haberleri... 10 Büyükelçi'nin Kavala hakkındaki skandal çağrısı sonrasında Türkiye'nin tepkisi sert oldu. Başkan Erdoğan'ın 10 Büyükelçi hakkındaki açıklamaları özellikle ABD'de büyük yankı uyandırdı. ABD, Kanada, Hollanda, Danimarka ve Yeni Zelanda Türkiye'nin Kavala tepkisi sonrasında geri adım attı. ABD Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, "Ülkelerin içişlerine karışmamaya dair maddeye riayet ediyoruz." denildi. ABD ve diğer büyükelçiliklerin açıklamalarının Başkan Erdoğan tarafından olumlu karşılandığını bildirdi. Öte yandan Sosyal medyadan konuya dair açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Devletlerarası bağların güçlendirilmesi noktasında önemli misyona sahip büyükelçiliklerin bu çerçeveye bağlı kalarak görev yapmasından memnuniyet duyduğumuzu, buna karşılık içişlerimize müdahale anlamına gelebilecek her türlü adımı reddettiğimizi bir kez daha ifade ediyoruz." dedi. Bu gelişmeler sonrası Almanya ve Fransa'nın Ankara büyükelçilikleri de ABD Büyükelçiliğinin Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet edildiği açıklamasını retweet ederek, aynı görüşü paylaştı. İki ülkenin katılımıyla Osman Kavala açıklaması yapan 10 ülkenin tamamı geri adım atmış oldu
10 büyükelçi Osman Kavala'nın serbest bırakılması için çağrıda bulunmuştu. Dışişleri Bakanlığı, 10 büyükelçiyi uyarırken, Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 'istenmeyen adam' ilan edilmesinin talimatını verdiğini duyurdu. Bugün ABD ve Kanada büyükelçiliğinden peş peşe geri adım atan açıklamalar geldi. İki açıklamada da, 'Ülkelerin içişlerine karışmamaya dair maddeye riayet ediyoruz.' ifadeleri yer aldı.
ABD Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, "Ülkelerin içişlerine karışmamaya dair maddeye riayet ediyoruz." ifadelerine yer verildi.
İşte yapılan açıklama;
"ABD, 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı sorunların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesine riayet etmeyi teyit eder."
AÇIKLAMALAR PEŞ PEŞE GELDİ
10 büyükelçi Osman Kavala'nın serbest bırakılması için çağrıda bulunmuştu. Dışişleri Bakanlığı, 10 büyükelçiyi uyarırken, Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 'istenmeyen adam' ilan edilmesinin talimatını verdiğini duyurdu. Bugün ABD ve Kanada büyükelçiliğinden peş peşe geri adım atan açıklamalar geldi. İki açıklamada da, 'Ülkelerin içişlerine karışmamaya dair maddeye riayet ediyoruz.' ifadeleri yer aldı.
Sözleşmeye ilişkin aynı ifadeleri Kanada, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, İsveç, Norveç ve Yeni Zelanda'nın Ankara büyükelçilikleri de resmi hesaplarından paylaştı ya da retweet etti.
KANADA
NORVEÇ
İsveç Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström
Hollanda Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet
Danimarka Ankara Büyükelçisi Danny Annan
Yeni Zelanda Ankara Büyükelçisi Wendy Hinton
FRANSA VE ALMANYA DA GERİ ADIM ATTI
İki ülkenin katılımıyla Osman Kavala açıklaması yapan 10 ülkenin tamamı geri adım atmış oldu
Almanya ve Fransa'nın Ankara büyükelçilikleri de ABD Büyükelçiliğinin Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet edildiği açıklamasını retweet ederek, aynı görüşü paylaştı.
İki ülkenin Ankara'daki resmi büyükelçilik Twitter hesaplarından, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğinin yaptığı "ABD, 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı sorunların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet etmeyi teyit eder." paylaşımı retweet edildi.
Almanya ve Fransa'nın da açıklamayı paylaşmasıyla Osman Kavala açıklaması yapan 10 ülkenin tamamı geri adım atmış oldu.
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, bugün yaptığı paylaşımda, diplomatların, bulunduğu ülkelerin kanun ve nizamlarına riayet etmesini öngören Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet edildiğini açıklamıştı.
Bu paylaşımın ardından Osman Kavala açıklamasına imza atan Kanada, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, İsveç, Norveç ve Yeni Zelanda, Ankara'daki resmi büyükelçilik hesabından ya da büyükelçinin şahsi hesabından açıklamayı paylaşmış, bazı ülkeler ise ABD'nin açıklamasını retweet ederek aynı görüşü paylaştıklarını kaydetmişti.
41. MADDE, DİPLOMATLARA BULUNDUĞU ÜLKENİN YASALARINA SAYGI DUYMAYI ŞART KOŞUYOR
Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Konvansiyonunun 41. maddesi, bir diplomata, bulunduğu ülkenin yasalarına ve düzenlemelerine saygı duymayı şart koşuyor.
Maddede, "Kabul eden devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmek, ayrıcalıklarına ve bağımsızlıklarına halel gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan yararlanan her şahsın görevidir. Anılan devletin iç işlerine karışmamak da bu şahısların keza görevidir." ifadeleri yer alıyor.
BAŞKAN ERDOĞAN OLUMLU KARŞILADI
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, ABD'nin ve bazı ülkelerin Ankara büyükelçiliklerinin Viyana Sözleşmesinin 41. maddesine ilişkin yaptıkları açıklama, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu karşılandı.
AK PARTİ'DEN AÇIKLAMA
Sosyal medyadan konuya dair açıklamalarda buluan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Devletler arası bağların güçlendirilmesi noktasında önemli misyona sahip büyükelçiliklerin bu çerçeveye bağlı kalarak görev yapmasından memnuniyet duyduğumuzu, buna karşılık içişlerimize müdahale anlamına gelebilecek her türlü adımı reddettiğimizi bir kez daha ifade ediyoruz." dedi.
Çelik, ABD ve diğer büyükelçiliklerin Viyana Sözleşmesi'nin 41'nci maddesine riayet edeceklerine dair açıklamalarına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye'de görev yapan diplomatlara karşı misafirperverliğin dünyaca ünlü olduğunu belirtti.
Kurallara riayet ederek Türkiye ile kendi ülkeleri arasındaki bağları güçlendirmek için çalışan diplomatların her zaman takdir edildiğine dikkati çeken Çelik, "Aynı şekilde devletimizin egemenliği konusunda çok yüksek bir hassasiyete sahibiz. Ülkemizin içişlerine ve egemenlik haklarına karışma anlamına gelen her beyanı en güçlü şekilde reddettik ve reddedeceğiz. Cumhurbaşkanımız devletimizin başı olarak bu duruşu en net ve en güçlü şekilde ortaya koymuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, devletler arası bağların güçlendirilmesi noktasında önemli misyona sahip büyükelçiliklerin bu çerçeveye bağlı kalarak görev yapmasından memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Buna karşılık iç işlerimize müdahale anlamına gelebilecek her türlü adımı reddettiğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Türkiye'nin bu hassasiyeti, Viyana Sözleşmesi'nin 41'inci maddesinde açıkça ifade edilmektedir. Norm niteliği taşıyan ve büyükelçilerin misyonlarını yürütürken riayet etmesi gerekenleri ortaya koyan bu ilke her zaman temeldir. Diplomatik misyonların bu ilkeye riayet ederek çalışmalarını sürdürmesi ülkemizle ülkeleri arasındaki ilişkileri geliştirme bakımından her zaman olumlu karşılanacaktır. Milletimiz, misyonunun gerekliliklerine riayet eden ve milletlerimiz arasındaki bağları güçlendiren tüm diplomatik temsilciliklere en iyi şekilde ev sahipliği yapmaktadır. Devletimizin egemenlik hakları konusundaki hassasiyetimiz tartışma konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti yüksek bir diplomatik birikime sahiptir. Ülkemizde görev yapan tüm diplomatlar için bu son derece değerli bir birikimdir."
"ÇOK ÖNEMLİ VE AĞIR BİR DİPLOMATİK DURUM"
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Müderrisoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı seviyesinde aldığı tavrın ve kararlılığın karşılık üretme kabiliyetini ölçme bakımından önemli. Bu tür durumlarda soğukkanlılık rasyonalite esas alınmalıdır. Bu çok net bir şekilde gözüküyor ki o yönde adımlar atılıyor. Büyükelçiler güven mektubunu Cumhurbaşkanına sunar. Güvenini kaybettiyse onlarla çalışmayacağını beyan etmesi oldukça anlaşılır bir durumdur. 10 ülkeyi aynı anda karşınıza alarak büyükelçileri istenmeyen kişi ilan etmek çok önemli ve ağır bir diplomatik durumu ifade eder." şeklinde konuştu.
"DERS OLARAK OKUTULACAK"
Müderrisoğlu, "Cumhurbaşkanının kararlı duruşu, Türk diplomasisinin akılcı ve rasyonel çözüm üretme kabiliyetiyle önemli bir aşamaya geldi. Türkiye'nin içişlerine karışmıyoruz yanlış anlaşıldık şeklinde geri adım olarak yorumlanabilir. Büyükelçilerin görev sorumluluk ve sınırlarını hatırlamaları ve doğal sınırlarına çekilmeleri tabiri caizse hadlerini bilmeleri bakımından da son 48 saat ders olarak okutulacak." dedi.
Türk Her Yerde Platformu Başkanı Mustafa Tanyeri: ABD'de Türkiye'nin bu büyükelçileri sınır dışı etmeye hazırlandığına dair açıklamalar çıkmaya başlamıştı. Bu geri adım benim açımdan beklenen bir şey. Trump'ın danışmanı ile bir görüşmem oldu. Orada Türkiye'nin göz ardı edilemez bir ülke olduğunun altını çizmişti. Büyükelçiler tarafından yapılan bu skandal açıklama aslında çok düşünülmeden yapılmış bir açıklama. Zaman geçtikçe Türkiye'nin bu tarz açıklamalarla yola getirilemeyeceğini anlamış oldular. ABD'nin bu açıklamayı ilk olarak yapması ABD'nin Türkiye'yi vazgeçilmez olarak gördüğünü ispat etti. Böylece Türkiye dünya içerisindeki yerinin önemine varması gerekir.
SKANDAL KAVALA ÇAĞRISI
Türkiye'nin önünü kesme projesi olan Gezi kalkışması ve eli kanlı terör örgütü FETÖ'nün 15 Temmuz Darbe girişiminde oynadığı rollerle bilinen ve tutuklu olan Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala için ABD öncülüğündeki yabancı ülkelerden skandal bir çağrı yapıldı.
Toplam 10 ülke tarafından yapıldığı belirtilen tehditvari bir açıklamada, "Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz." ifadeleri yer aldı.
"BU HADSİZ AÇIKLAMALAR KABUL EDİLEMEZ"
Dışişleri Bakanlığı, 10 ülkenin diplomatik misyon şefinin bakanlığa gelmesinin ardından açıklama yaptı.
Yapılan açıklama şu şekilde:
Ülkemizde devam eden bir davayla ilgili olarak, diplomatik teamüllere aykırı bir şekilde dün akşam ortak bir açıklama yayımlayan Ankara'daki bir grup Büyükelçi bu sabah Dışişleri Bakanlığına çağrılmıştır.
Bu ülkelerin Büyükelçileri/Maslahatgüzarlarına, sosyal medya üzerinden yapılan ve bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreçle ilgili bu hadsiz açıklamanın kabul edilemez olduğu, hukuki süreçlerin siyasallaştırılmasına ve Türk yargısına baskı yapmaya yeltenen bu açıklamanın reddedildiği, sözkonusu açıklamanın Büyükelçilerin savunduğunu iddia ettikleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve yargı bağımsızlığına da aykırı olduğu iletilmiştir.
Adıgeçenlere, Anayasamızda da kayıtlı olduğu üzere, Türkiye'nin insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olduğu vurgulanmış ve Türk yargısının bu tür sorumsuz açıklamalardan etkilenmeyeceği hatırlatılmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, bazı ülkelere yönelik verdiği ve yıllardır uygulanmayan kararlarını görmezden gelenlerin, sadece Türkiye ile ilgili davalara odaklanmalarının ve özellikle Kavala davasını sürekli ve ısrarla gündemde tutmaya çalışmalarının samimiyetsiz ve çifte standartlı bir yaklaşım olduğuna dikkat çekilmiş, Büyükelçiler/Maslahatgüzarlar Viyana Sözleşmesi kapsamında görevlerinin sorumlulukları içerisinde kalma konusunda uyarılmışlardır.