Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Ay Yıldız Projesi Temel Atma Töreni'nde önemli açıklamalar
Son dakika haberine göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Projesi Temel Atma Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, "Ay Yıldız Projesi ile Milli Savunma Bakanlığımızı, Genelkurmay Başkanlığımızı, tüm kuvvet komutanlıklarımızı bir araya toplamış oluyoruz." dedi. "Her şeyiyle, duruşuyla düşmana korku, dosta güven veren bir yapıyı burada meydana getirmiş olacağız." diyen Erdoğan, Ay Yıldız Projesi kapsamındaki yerleşkenin 19 Mayıs 2023'te açılacağını bildirdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Projesi Temel Atma Töreni'nde konuştu.
KARARLILIĞIMIZI TÜM DÜNYAYA GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Gerek bu zaferde gerekse İstiklal Harbi'nin tamamında gözlerini kırpmadan canlarını feda eden şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kahraman ordumuz 14 gün gibi kısa bir sürede düşmanı Anadolu'nun ortalarından İzmir'e kadar sürmeyi başararak tarihte eşine ender rastlanacak bir başarıya imza atmıştır. Bu başarının tesadüf olmadığını son yıllarda sınır ötesinde ardı ardına yaptığımız harekatlarla bir kez daha gösteren kahraman ordumuz, milletimizi Anadolu'dan söküp atma heveslerini kursaklarda bırakmayı sürdürmüştür. İnşallah bundan sonra da 30 Ağustos ruhunu nesilden nesile aktararak istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmaktaki kararlılığımızı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz. Bir kez daha milletimin ve kahraman ordumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı tebrik ediyorum. Şunu unutmayalım, bizim kınalı yavrularımız bitmedi, var ve bundan sonra da olacak."
Sözlerine Dumlupınar Zaferi'nin 99. yıl dönümünü kutlayarak başlayan Erdoğan, "26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan ve 9 Eylül'de düşmanın İzmir'den denize dökülmesiyle sonuçlanan Büyük Taarruz'un en önemli safhası olan Dumlupınar Zaferi'nin 99. yıl dönümünü tebrik ediyorum. Bu savaşı Osmanlı'nın en büyük zaferlerinden biri olan Sırpsındığı'na benzeterek 'Rumsındığı' diye adlandıran ordularımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere büyük zaferin kazanılmasında emeği geçen kahramanlarımızın her birini rahmetle, şükranla yad ediyorum." ifadelerini kullandı.
Bugün böyle anlamlı bir günde Ay Yıldız Projesi'nin temel atma töreni vesilesiyle bir araya gelmelerini de önemli bir mesaj olarak gördüğünü belirten Erdoğan, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığının 1930'lu yıllarda dönemin şartları ve ihtiyaçlarına göre inşa edilen Kızılay semtindeki binalarda faaliyet gösterdiğini hatırlattı.
Kara Kuvvetleri binasının 1937, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin müşterek binalarının 1960 yılında inşa edildiğini, Hava Kuvvetlerinin 1985 yılında ayrı bir binaya taşındığını anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin gelişen ve değişen savunma ihtiyaçlarının, tüm birimlerin ortak bir çatı altında güçlü bir altyapı ile yakın koordinasyon içinde faaliyet göstermesini mecburi hale getirdiğini bildirdi.
Başkan Erdoğan, bunu Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarıyla enine boyuna değerlendirdiğini aktararak, "Artık bize bir müşterek merkez gerekiyor dedik. Bu müşterek merkezden hem yatırım hem harcamalar hem her yönüyle özellikle de savunma noktasında bize öyle bir merkez gerekiyor ki bu merkezle beraber biz daha bulunduğumuz yerden dünyaya farklı bir sinyal verelim. Hele hele siber güvenliğin, siber savunmanın konuşulduğu böyle bir dönemde bize işte şu anda temelini atacağımız böyle bir Ay Yıldız Projesi yakışır dedik ve inşallah bugün de bu temeli beraber atıyoruz. Rabim yar yardımcımız olsun." diye konuştu.
"Ay Yıldız Projesi ile Milli Savunma Bakanlığımızı, Genelkurmay Başkanlığımızı, tüm kuvvet komutanlıklarımızı bir araya toplamış oluyoruz" diyen Erdoğan, burada inşa edilecek binaların en son teknolojiyle donatılmanın yanında çevreye duyarlılığıyla da öne çıkacağını söyledi.
DÜŞMANA KORKU, DOSTA GÜVEN VEREN BİR YAPIYI BURADA YAPACAĞIZ
Başkan Erdoğan, "Merkezi bir savunma sistemini, müşterek bir savunma sistemini bulunduracağız." dedi.
Yaklaşık 12,6 milyon metrekarelik arazi üzerinde konumlandırılan proje kapsamında 890 bin metrekare kapalı alan inşa edileceğini ve bu sayede 15 bin kişiye hizmet verebileceğini anlatan Erdoğan, "Artık Kızılay'ın içinde dağınık, sağda solda böyle bir Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri olmayacak. Az önce ekranda da izlediniz her şeyiyle, duruşuyla düşmana korku, dosta güven veren bir yapıyı burada meydana getirmiş olacağız." ifadesini kullandı.
Projeye adını veren hilal şeklindeki yapıda farklı kapasitelerde konferans salonları bulunacağına, ortasında da 23 bin metrekarelik bir tören alanı yer alacağına değinen Erdoğan, "Bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarına cevap verecek bu güzel, muhteşem projenin milletimize, ülkemize ve ordumuza hayırlı olmasını diliyorum. Kahraman ordumuzun gücüne güç ekleyeceğinden şüphe etmediğim bu projenin aynı zamanda başkentimize ve bu bölgeye ayrı bir değer katacağına inanıyorum." değerlendimesinde bulundu.
Başkan Erdoğan, projede emeği geçen ve geçecek herkese teşekkür etti. Özellikle mimarları ve mühendisleri kutlayan Erdoğan, müteahhit firmaya da inandığını ve güvendiğini, burayı kısa sürede bitireceğinden şüphe duymadığını vurguladı.
MALAZGİRT ZAFERİ
Malazgirt'te Sultan Alparslan'ın kendisinden 4 kat fazla askere sahip Bizans ordusunu yendiği zaferin 950. yıl dönümünün kutlandığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Malazgirt'te her yıl iştirak ettiğimiz törenlerde yaşadığımız atmosfer bize adeta bu zaferin hangi şartlarda, nasıl zorluklarla, fedakarlıklarla kazanıldığını tekrar tekrar hatırlatıyor. Esasen milletimiz kadim çağlardan beri Anadolu'da mevcudiyet göstermiştir. Ancak bu coğrafyanın kalıcı yurdumuz haline gelmesinin dönüm noktası Malazgirt Zaferi olmuştur. Nitekim kimi takvimlerde ağustos ayı Alparslan ayı olarak geçmektedir. İşte bu sebeple Malazgirt'i bugünkü tapumuzu almamızın miladı olarak görüyoruz. Bu büyük zaferden bir kaç yıl sonra yeni vatanımızdaki ilk devletimiz Anadolu Selçuklu Devleti önce İznik, sonra Konya başkentli olarak kuruldu. Anadolu Selçuklu Devleti yönünü batıya ve güneye çevirerek büyümüş, güçlenmiş, özellikle haçlı seferlerinde çok büyük mücadeleler vermiş, nihayet misyonunu Osmanlı'ya devrederek tarih sahnesinden çekilmiştir. Anadolu merkezli en büyük devletimiz Osmanlı'nın Söğüt'te diktiği ulu çınar yaklaşık 600 yıl yaşamış ve 24 milyon kilometrekareye varan bir etki alanına ulaşmıştır."
Bu projede de çınarların unutulmamasını isteyen Erdoğan, "Çamları da unutmayacağız ama çınarlar buradan inşallah bu savunma sistemimizin ne denli güçlü olduğunun en güzel işaretleri olacak. Sonbaharda yaprakları dökülüyor ama bunları biz Cumhurbaşkanlığında olduğu gibi takviyelerle çok daha farklı bir hale getirebiliriz." ifadesini kullandı.
GÖZ BEBEĞİ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR
Birinci Dünya Savaşı'na girdiğinde 2,5 milyon kilometrekareyi bulan toprak bütünlüğüne sahip Osmanlı'nın, geride silinmez izler bırakarak tarihteki yerini Cumhuriyet'e devrettiğini belirten Erdoğan, Osmanlı tarihinde İstanbul'un fethine ayrı bir parantez açmak gerektiğini, binlerce yıl boyunca insanlığın en gözde yerleşim yeri, ticaret merkezi, stratejik geçiş noktası olan İstanbul'un fethinin batı tarihinde çağ açıp çağ kapatacak kadar derin etkiler yaptığını kaydetti.
Fatih Sultan Mehmet'in millete armağanı olan bu kadim şehrin bugün de dünyanın göz bebeği olmayı sürdürdüğünü vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"İstanbul'un ve Anadolu'nun vatanımız olmasını kabullenemeyenler zaman zaman kendilerini tutamayıp iç dünyalarındaki özlemi halen dışa vurmaktadırlar. Gezi olaylarında duvarlara kazınan 'Zulüm 1453'te başladı' ifadesi de işte bunlardan biridir. Osmanlı'nın son döneminde kazanılan Çanakkale Zaferi... O kınalı yavrular, o Çanakkale zaferimizin banileridir. Onlar, şahadete yürüdüler, ölmediler. Ama o kınalılar bize bu vatanı bıraktılar. Milletimizin kanının son damlasına kadar vatanını koruma azmi ve iradesinin gerçekten çok büyük fedakarlıklarla ortaya konmuş ifadesidir. Yedi düvelin öyle gizli saklı değil, tüm insan ve teknoloji gücüyle yüklendiği Çanakkale'de verilen mücadele en az Malazgirt, en az İstanbul'un fethi kadar önemli bir dönüm noktasıdır. Sevr'i bir paçavra gibi yırtıp atacak gücü ve kararlılığı Çanakkale'deki mücadelenin başarısına borçluyuz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde İstiklal Harbi'nin de yeniden diriliş muştusu olarak kabul edilecek bu zaferden alınan ilhamla başlatıldığını ve neticeye ulaştırıldığını belirterek, "Arkasına dönemin en büyük güçlerinin desteğini alan Yunan ordularına karşı bin bir fedakarlıkla kurulan kahraman ordumuzun kazandığı zaferi de Malazgirt'in yeni bir tezahürü olarak görüyoruz." dedi.
"EN ÖNEMLİ BAŞARILARDAN BİRİ"
"Ülkemizin o dönemde sahip olduğu yetişmiş insan gücünün önemli bir kısmının canları, kanları pahasına başarıya ulaştırdığımız Çanakkale Zaferimiz ve İstiklal Harbimiz, adeta bize vatanımızı yeniden kazandırmıştır." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gazi Mustafa Kemal'in, düşmanların 'bir avuç' dediği ordumuzla hamdolsun bu zafere yürümüş olması... İşte bu millet, 'imandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür' diyerek zafere yürüdü. Elde kalan vatan toprakları üzerinde inşa ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşu, dönemin şartlarını göz önünde bulundurduğumuzda milletimizin bin yıllık tarihindeki en önemli başarılardan biridir. Anadolu'daki üçüncü devletimiz olan Cumhuriyetimiz döneminde de kendi içinde önemli dönüm noktaları yaşadık. Kuruluş dönemindeki heyecan ve başlatılan reformlar daha sonra tek parti faşizminin cenderesi altında akamete uğramıştır. Dün, Çorlu'da iştirak ettiğimiz Taarruzi İnsansız Hava Aracımız Akıncı'nın teslim töreninde de işaret ettim. İstiklal Harbimizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal'in geniş vizyonuyla başlatılan pek çok projenin önü daha sonra kifayetsiz zihinler tarafından kesilmiştir."
Erdoğan, İkinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde ve sonrasında yaşanan bu dönemin Türkiye'ye bedelinin çok ağır olduğuna işaret ederek, "Rahmetli Menderes'in ve Özal'ın büyüklüğünü bugün çok daha iyi anladığımız vizyonlarıyla verdikleri mücadeleler maalesef ülkemizi ancak bir yere kadar getirebilmiştir. Bizim son 19 yılda Türkiye'yi demokraside ve kalkınmada geliştirmek için gösterdiğimiz gayretlerin bu derece meşakkatli, bu derece maliyetli, dirençli olmasının gerisinde işte bu uzun gecikme vardır." dedi.
"SAVUNMA SANAYİNDE ARTIK İHRACA BAŞLADIK"
Bu geri kalmışlığın en tehlikeli sonuçlar verme potansiyeli olan kısmının da savunma sanayi tarafındaki zafiyet olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Askerimiz vardı, yüreğimiz vardı, bileğimiz vardı ama tabiri caizse yeterli silahımız yoktu. Gerektiği kadar cephanemiz yoktu. İhtiyacımızı karşılayacak aracımız, gerecimiz yoktu. Kıbrıs Barış Harekatı bu gerçeği görmemize vesile olması bakımından da hayırlı bir adım olmuştur. Neredeyse 40 yıla yaklaşan terörle mücadele sürecimizin ilk döneminde aynı sıkıntılar yüzünden ülkemizin ne kadar ağır kayıplara uğradığını en iyi buradaki heyet biliyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dışarıdan aldığı destek ne olursa olsun kıytırık bir terör örgütü karşısında adeta eli kolu bağlı hale düşürülmesine yol açanlar, tarih önünde mutlaka hesap verecektir. Telsiz... Telsizimiz yoktu. Amerika telsizlerimize el koydu, vermedi ve askerimiz maalesef telsiz bulamadığı için susturma tekniğini kullanarak savaştı. Ama şimdi artık bunları biz zaten kendimiz yapar hale geldik. Bunların ötesine geçtik. Şimdi İHA'mız, SİHA'mız var, şimdi TİHA'mız da var. Ve bunlarla birlikte bundan sonraki süreç savunma sanayinde artık ihraca başladık. Artık 'ne verirsin' demeyeceğiz, artık 'ne alırsın' diyeceğiz."
Türkiye'nin bütün bombalara varıncaya kadar her şeyi kendisi üretir hale geldiğini belirten Erdoğan, "Vesayet dediğimiz bu çarpık zihniyet sadece güvenliğimize değil, demokrasimize ve kalkınmamıza adeta takoz olmuş, her fırsatta takvimi geriye sarmaya çalışmıştır. Daha kötüsü, maruz kaldığımız asimetrik tehdidin en sinsi, en alçak, hain tezahürü olan önce emniyet, yargı teşkilatları, ardından ordu içindeki mensupları vasıtasıyla başlattığı darbe girişimlerine verilen gizli, açık destelerdir." diye konuştu.
"MERDİVEN ALTI ÇALIŞAN YARGI MENSUPLARI OLMAYACAK"
"Şimdi ben FETÖ'ye de sesleniyorum" diyen Erdoğan, "Çarşamba günü inşallah muhteşem bir yargı binasını da hemen buraya yakın bir merkezde açıyoruz. Artık merdiven altı çalışan yargı mensupları olmayacak. Her şeyiyle muhteşem Yargıtay binasında, Yargıtay mensuplarımız bu çalışmalarını çok daha huzurlu bir ortamda yapacaklar." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, ebedi vatan Anadolu'yu örtülü işgal projesi olan 15 Temmuz darbe girişimini göğsünü kurşunlara siper ederek geri püskürttüğünü hatırlatarak, bu direnişle milletin hem bu hainlere hem de bunlardan medet umanlara bir kez daha derslerini verdiğini söyledi.
"15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüz, bin yıllık vatanımız Anadolu'ya mührümüzü bir kez daha vurduğumuz tarihin adıdır. 15 Temmuz şanlı direnişiyle, bin yıldır her karışını kanla yoğurarak vatan yaptığımız bu toprakların ancak aynı şekilde elde edilebileceğini cümle aleme tekrar ilan ettik." diyen Erdoğan, bunun, 15 Temmuz öncesi ve sonrasındaki tüm terör saldırılarıyla, sınır ötesi harekatlarıyla, siyasi ve ekonomik mücadeleleriyle son İstiklal Harbi'nin sembolü olduğuna işaret etti.
Erdoğan, Malazgirt'ten 15 Temmuz'a uzanan tüm bu zaferler silsilesinin kahramanlarını şükranla, hürmetle, tazimle selamladığını dile getirdi.
"TÜRKİYE ESKİSİNDEN DAHA HIZLI VE KARARLI"
Üstesinden geldikleri her badirenin, ülkeye kazandırdıkları her eser ve hizmetin, milletin azmini ve kararlılığını bileyen her başarının, büyük ve güçlü Türkiye'ye giden yolun yapı taşları olduğunu ifade eden Erdoğan, "Ayağına takılan her çelmeden kurtulan Türkiye, eskisinden daha hızlı ve kararlı şekilde yoluna devam etmiştir." dedi.
Gençlere Cumhuriyet tarihinin en yüksek siyasi, ekonomik, askeri gücüne sahip ülkesini bırakmak için gece gündüz çalıştıklarını belirten Erdoğan, küresel siyasi ve ekonomik düzenin yeniden yapılanma sürecinde olduğu bir döneme Türkiye'nin sağlam bir altyapıyla giriyor olmasının en büyük avantajları olduğunu söyledi.
Dünyanın son yüz yılda yaşadığı büyük dönüşümleri, kendi iç sorunlarına gömülmüş olması sebebiyle kısmen veya tamamen kaçıran Türkiye'nin bu defa fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğini dile getiren Erdoğan, "Bunun için yapmamız gereken istikrar ve güven ikliminin sürmesini sağlamaktır. Milletimizin birliğine ve beraberliğine sahip çıktığımız sürece bu ülkeyi bölmeye, bu devleti yıkmaya Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmez." diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyanın her yerinde özellikle de bölgemizde nerede bir acı, nerede bir zulüm, nerede bir yıkım varsa gerisinde parçalanmış bir millet, birbirine düşmüş veya düşman edilmiş bir toplum, bütünlüğünü kaybetmiş bir sosyal yapı vardır. Hamdolsun bizi bugüne kadar böyle bir duruma düşüremediler, inşallah bundan sonra da düşüremeyecekler. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve bugün temelini atmakta olduğumuz Ay Yıldız Projesi gibi abide yapıların temel işlevleri yanında milletlerin ve devletlerin gücünün de sembolleri olduğuna inanıyorum. İşte bugün bu sembollerden bir tanesinin daha temelini atıyoruz. Dört bir yanını okullarla, hastanelerle, yollarla, köprülerle, tünellerle, barajlarla, nice altyapı yatırımlarıyla donattığımız Türkiye'yi bu tür abide eserlerle adeta taçlandırıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temeli atılan projenin ülkeye, millete, bakanlığa ve Türk ordusuna hayırlı olması dileyerek, emeği geçen ve geçecek olanları tebrik etti. Erdoğan, "İnşallah nice zaferleri bu eserden yönetmeyi, bu eserle beraber yön vermeyi Allah'tan niyaz ediyorum." ifadesini kullandı.
TÖRENDEN NOTLAR
Törende, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı tüfekli gösteri ekibinin nöbet değişimi gösterisi, törenin yapıldığı alandaki ekranlara yansıtıldı, ayrıca Ay Yıldız Projesi'nin tanıtım filmi gösterildi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Milli Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi'nin minyatürü hediye edildi.
Sahneye davet edilen yüklenici firma Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, projenin 30 Ağustos 2023'te teslim edileceğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise tarihin öne çekilmesini istedi. Bunun üzerine Ilıcak, projenin 19 Mayıs 2023'e yetiştirileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütün Türkiye dinledi, şahit oldu, 19 Mayıs 2023'te inşallah bu güzel merkezi yerleşkenin açılışını yapıyoruz." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın okuduğu duanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler tarafından butonlara basılarak Ay Yıldız Yerleşkesi'nin temeli atıldı.
Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay, bazı bakanlar, TSK komuta kademesi, Yüksek yargı organlarının başkanları da katıldı.
BAKAN AKAR: MUHTEŞEM TESİS
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Akar, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı "Milli Savunma Bakanlığı Ay Yıldız Yerleşkesi Temel Atma Töreni"nde, zaferlerle dolu ağustos ayının tarihte ayrı bir yerinin olduğunu belirtti.
Bugün bir yandan 30 Ağustos zaferini kutlamanın gururunu yaşarken diğer taraftan da Ay Yıldız Müşterek Karargahın temelini atarak bu zafer ayının ruhuna yaraşır bir projeyi daha hayata geçirmenin heyecanını yaşadıklarını bildiren Akar, inşa edilecek "muhteşem tesisin" hayırlı-uğurlu olması dileklerini iletti
Bölgede ve dünyada hemen her alanda önemli ve kritik gelişmelerin yaşandığını dile getiren Akar, "Zat-ı devletlerinin liderliğinde, uluslararası ilişkilerde özne haline gelen, etki ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen Türkiye, tüm risk, tehdit ve gelişmeleri yakından takip etmekte, kendi inisiyatiflerini hayata geçirmek suretiyle gerekli tüm tedbirleri almaktadır. Bu kapsamda TSK de ülkemizin ve 84 milyon vatandaşımızın güvenliği için başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde, Kıbrıs dahil mavi vatanımızda her türlü risk, tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve sınır ötesinde azim ve kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir." ifadesini kullandı.
Bununla birlikte TSK'nin NATO, BM, AB ve AGİT görevleri ile ikili ilişkiler kapsamında Azerbaycan'da, Libya'da, Katar'da, Somali'de, Bosna Hersek'te, Kosova'da ve daha birçok coğrafyada dünya ve bölge barışına katkı sağladığını, dost ve kardeş ülkeleri haklı davalarında desteklediğini aktaran Akar, şunları kaydetti:
"Mehmetçik, bugüne kadar görev aldığı tüm coğrafyalarda olduğu gibi Afganistan'da da milli, manevi ve mesleki değerlerimize yaraşır şekilde, görevlerini başarıyla icra ederek tarihi başarılar elde etmiş ve Afgan halkının gönlünü kazanarak sağ salim ülkesine dönmüştür. Tüm bu faaliyetlerin yanı sıra, TSK'nin nitelik ve niceliğinin artırılması için personel temin ve eğitiminden savunma sanayisine, yeni askerlik sisteminden teşkilat ve lojistik yapısına kadar reform niteliğindeki birçok yenilik ve uygulama da hayata geçirilmiştir.
Ayrıca 'hudut namustur' bilinciyle hudutlarımızı korumak için duvar, hendek, tel örgü, gece gündüz görüş cihazları, kalekol ve üs bölgeleri, takviye birliklerle sınır güvenliğimizi en üst düzeye çıkarma gayretlerimizi aralıksız sürdürürken, A400M bakım merkezi gibi ileri teknoloji tesislerimizi de tamamlamış bulunmaktayız. TSK'yi daha ileri seviyelere taşımak için çalışmalarımız devam etmektedir."
ETKİN, SÜRATLİ KOORDİNASYON
Temeli atılacak Ay Yıldız Müşterek Karargahını da bu çalışmaların önemli bir parçası olarak nitelendiren Akar, "Mevcut karargah binalarımızın gerek yapıldıkları döneme ait inşa teknolojisinin ekonomik ömürlerini doldurmuş olması, gerek şehrin içinde dağınık halde bulunmaları nedeniyle yeni bir tesis ihtiyacı doğmuştur. Cumhuriyet tarihimizin en yoğun, etkin ve kapsamlı mücadelesini verdiğimiz bu dönemde TSK'nin görev ve faaliyet alanının artması da böylesine donanımlı ve birleşik yapıdaki bir karargaha olan ihtiyacı elzem hale getirmiştir." diye konuştu.
Olayların ve durumların hızla değiştiği günümüz dünyasında, zamanın ve kaynakların etkin yönetilmesinin önemine dikkati çeken Akar, şöyle devam etti:
"Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarımızın aynı tesis içerisinde yer alacak olmasıyla bir yandan etkin, süratli koordinasyon sağlanacak diğer taraftan da zamandan, enerjiden ve iş gücünden önemli bir tasarruf yapılarak kaynaklarımız daha verimli bir şekilde kullanılmış olacaktır. Etkin, caydırıcı ve saygın nitelikleriyle dünyanın önde gelen ordularından biri olan TSK, bu yeni Müşterek Karargah ile günün ihtiyaçlarına uygun bir yönetim merkezine kavuşacaktır. Tüm sanat eserlerinde olduğu gibi mimari eserler de kendisini inşa eden toplumun hayatından, kültürel özelliklerinden ve tarihinden beslenmekte, olduğu medeniyetin ruhunu yansıtmaktadır. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında tamamlanması planlanan Ay Yıldız Müşterek Karargah Projesi de ülkemizin ve Silahlı Kuvvetlerimizin modern, dinamik ve güçlü yapısını yansıtan mimari bir kimlik taşımaktadır."
YENİ KARARGAH BİNASININ ÖZELLİKLERİ
Yeni karargah binasının özelliklerine de değinen Akar, "Yeni karargahımız beton yapısından siber güvenlik önlemlerine, balistik saldırıdan KBRN tehditlerine kadar inşaat teknolojisinin tüm imkanları kullanılarak tasarlanmıştır. Bunun yanı sıra
ergonomik ilkelerle inşa edilecek çevre dostu ve akıllı nitelikleri haiz karargah binalarımız, dizaynı, özgünlüğü, büyüklüğü ve teknolojik özellikleriyle dünyadaki en modern, en fonksiyonel karargahlar arasındaki yerini alacak, bu yönüyle de örnek bir model oluşturacaktır." açıklamasında bulundu.
Tesisin inşa edilmesinde destek, teşvik ve himayelerinden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şükranlarını sunan Akar, projeye emeği geçenlere teşekkür ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sultan Alparslan'dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kadar bin yıldır bize vatan olan bu topraklarda bu günlere, bu seviyelere gelmemizi sağlayan bütün devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyor, hayatta olan kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Temel atma törenini icra ettiğimiz Ay Yıldız Projemizin bir kez daha hayırlı olmasını diliyor, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı ve Silahlı Kuvvetler Günümüzü kutluyor; sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum."
GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL GÜLER: MODERN VE AKILLI BİNA KONSEPTİ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler de 30 Ağustos 1922'de mutlak bir galibiyetle sonuçlanan istiklal mücadelesinin 99. yıl dönümünde "Ay Yıldız Projesi" olarak da adlandırılan "Müşterek Karargah Projesi" temel atma törenine şahitlik etmenin haklı gurur ve heyecanını yaşadıklarına değindi.
Cesaret ve kahramanlığın timsali TSK'nin, kutsal vatan topraklarını istila ve milleti tarih sahnesinden silmeye kalkışan düşmana karşı İstiklal Harbi'nde destan yazdığını ifade eden Orgeneral Güler, "TSK bugün de özellikle Pençe- Şimşek ve Pençe-Yıldırım başta olmak Pençe harekatlarıyla Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarında gözünü kırpmadan şehadete koşarak destanlar yazmaya devam etmektedir." görüşünü paylaştı.
Medeniyetlerin kavşak noktasında bulunan Türkiye'nin tarih boyunca belirsizlik, risk ve tehditleri de ihtiva eden bir coğrafyada konuşlandığına dikkati çeken Güler, milli menfaatleri korumanın, her bakımdan caydırıcı gücü yüksek, modern ve olabildiğince yerli sistemlerle teçhiz edilmiş eğitimli personeli ile modern yöntemleri kullanabilen etkin, caydırıcı, saygın bir silahlı kuvvetlerle mümkün olduğunu vurguladı.
Orgeneral Yaşar Güler, şöyle konuştu:
"Bu kapsamda Müşterek Karargah Projesinin tamamlanmasıyla TSK, 21. yüzyılın talep ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek modern ve akıllı bina konseptiyle tasarlanmış çevre dostu yeni karargah binalarına kavuşacaktır. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılının kutlanacağı 2023'te hizmete girecek olan yeni karargah binalarımızla kahraman ordumuz, bayraklaşmış vatan topraklarımızla mavi vatan ve hava sahamızın güvenliğinin sarsılmaz bekçisi olarak 'ölürsek şehit, kalırsak gazi anlayışı' ile görevinin başında asil milletimizin emrinde olmaya devam edecektir."