Son dakika: ABD'den Türkiye'deki tetikçi medyaya binlerce dolar aktı! Skandala tepki yağıyor
Son dakika haberine göre ABD merkezli vakıf Chrest Foundation’ın ülkemizde bazı medya kuruluşlarına yüz binlerce dolar hibe vererek siyasi tetikçilik yaptırdığı ortaya çıktı. Amerikan merkezli vakıf, 5 milyon liradan fazla hibenin hepsini, Türkiye'deki muhalif medyaya verdi. Söz konusu skandal kamoyunda büyük tepki çekti. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Yeni kisveler altında beşinci kol faaliyetlerine müsaade etmeyiz." diyerek sert çıktı. İşte yazar ve siyasetçilerin tepkileri...
ABD merkezli vakıf olan Chrest Foundation'ın ülkemizdeki muhalif medya organlarına yüz binlerce dolarlık hibe verdiği ortaya çıktı. Bu kuruluşların başında gazeteci Ruşen Çakır'ın kurduğu Medyascope adlı haber sitesinin olması dikkat çekti.
Vakfın kendi internet sitesinden açıkladığı listede Türkiye'den birçok kuruluş var. On binlerce dolarlık destek alan kurumlar arasında Anadolu Kültür Derneği, Hrant Dink Vakfı, Filmmor Kadın Kooperatifi, 140Journos, Mezopotamya Vakfı, IKSV, Serbestiyet, Hafıza Merkezi, Sivil Sayfalar, Sabancı Üniversitesi, Bağımsız Gazetecilik Platformu P24, Mekanda Adalet Derneği, Mor Çatı Kadın Derneği, Ekonomi ve Dış Politikalar Merkezi (EDAM) ile TESEV, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV), Yurttaşlık Derneği ve Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA) bulunuyor.
Bu kuruluşlardan alınan "destek" miktarları şöyle:
Medyascope
P 24 İNTERNET SİTESİNİN KURUCULARI FETÖ SANIĞI
Chrest Foundation Vakfı'nın; Hasan Cemal'in kurucusu olduğu Bağımsız Gazetecilik Platformu P24 adlı internet sitesine 124 bin 15 dolar fonladığını açıkladı.
Kurucu başkanı Hasan Cemal olduğu internet sitesinin kurucu üyelerinin Doğan Akın, Yasemin Çongar, Andrew Finkel, Hazal Özvarış, Yavuz Baydar ve Murat Sabuncu olduğu öğrenildi.
Yavuz Baydar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına yönelik davada yargılanıyor. Yavuz Baydar yurt dışında firarda olduğu ve hakkında yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi.
Yasemin Çongar da; "Balyoz Planı" davasında yargılanan bazı sanıklara "kumpas" kurulduğu iddiasıyla yargılanıyor ve 52 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Yasemin Çongar'ın, "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme dışında kullanma, hile ile alma, çalma, zincirleme şekilde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak" suçlarını işlediği ifade ediliyor.
140 journos
Destek alan kuruluşlar arasında en dikkat çekeni ise halen yayın hayatını aktif bir şekilde sürdüren gazeteci Ruşen Çakır'ın kurucusu olduğu Medyascope oldu. Yayın hayatına 2015 yılında başlayan kurum, derneğin açıkladığı kayıtlara göre Chrest Foundation'dan bir yıl sonra destek almaya başlıyor.
Medyascope'un 2016'dan 2021 yılına kadar aldığı desteği milyonlarca lira olması dikkat çekiyor. Ruşen Çakır, kurumda çalıştırdığı stajyerlere para vermediği için eleştirilerin odağındaydı.
Dernek tarafından tanımlanan "Desteğin" amacı ise partizan olmayan ana akım medya çalışmaları olarak belirtildi.
RUŞEN ÇAKIR'A 476 BİN DOLAR!
Chrest Foundation Vakfı; aralarında Medyascope, Bağımsız Gazetecilik Platformu P24, Serbestiyet ve 140Journos'un bulunduğu internet sitelerinin vakıflarından hibe aldığını açıkladı.
Chrest Foundation Vakfı; vakfın Ruşen Çakır'ın sahibi olduğu Medyascope'a 476 bin dolar; Hasan Cemal'in sahibi olduğu Bağımsız Gazetecilik Platformu P24'ün 124 bin 15 dolar ve 140Journos'a 60 bin dolar hibe verdiklerini açıkladı.
ÇAKIR, 5 YILDIR HİBE ALDIKLARINI AÇIKLADI
Chrest Foundation Vakfı; Ruşen Çakır'ın kurduğu Medyascope adlı haber sitesi, 476 bin dolar hibe aldığını açıkladı.
Ruşen Çakır'ın kurucusu olduğu Medyascope yayın hayatına 2015 yılında başladı. Medyascope; kurulduktan bir yıl sonra Chrest Foundation Vakfı'ndan hibe almaya başladı. Medyascope'un 2016'dan 2020 yılına kadar aldığı toplam destek 476 bin 720 dolar olduğu, söz konusu rakamın güncel kur ile 4 milyon lirayı aştığı anlaşıldı.
Ruşen Çakır ise, 5 yıldır hibe aldıklarını söyledi. Çakır; Şadan Kaba isimli bir vatandaşın, "Eğer haber doğruysa bir ABD vakfından 476 bin dolar hibe alan medya organı, sloganınızda belirttiğiniz gibi özgür ve bağımsız olabilir mi? şeklindeki sorusuna, "Künyemizde beş yıldır yazıyor zaten gizli ve yeni bir şey değil" ifadelerini kullandı.
ÇAKIR, CIA UZMANI BARKEY'LE SÜREKLİ RÖPORTAJ YAPIYOR
Ruşen Çakır, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin uluslararası ayağı olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan CIA uzmanı Henri Barkey'le sürekli röporaj yapması dikkat çekiyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında; Henri Barkey'in; 1 Ocak 2013-31 Aralık 2017 tarihleri arasında Osman Kavala'yla 265 adet görüşme yaptığı tespit edildi.
DAVUTOĞLU-BABACAN MEDYASININ DA PARASI ABD'DEN
Ruşen Çakır'ın, AK Parti'den ayrılan ve parti kuran Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nu sürekli canlı yayına aldığı öğrenildi.
FONLARIN KAYNAĞI: CHREST FOUNDATION
Medyascope başta olmak üzere Türkiye'deki kuruluş ve derneklere binlerce dolarlık "hibe" desteği veren söz konusu dernek, Amerika Birleşik Devletleri Irving, Texas'da kurulmuş bir vakıf olmasıyla tanınıyor.
Chrest Vakfı, 1999 yılında gazeteci ve yazar Jeff Jensen ve Lou Anne King Jensen tarafından Teksas, Amerika'da kuruldu. Bağışçılık geleneği olan ailelerden gelen Jeff ve Lou Anne Jensen; ABD'de dezavantajlı çocuklar, diyabet araştırmaları ve sosyal girişimler gibi alanlara yönelik mali desteklerine 2001 yılında uluslararası bir boyut katarak Türkiye'deki STK'lara mali ve teknik destek vermeye başladı.
Türkiye ile ailece yaptıkları bir seyahat ve Mısır'da katıldığı bir uluslararası toplantı sonucunda tanışan Chrest Vakfı kurucusu ve başkanı Lou Anne King Jensen, vakfın mali desteklerini Türkiye'ye yönlendirme kararını şöyle açıklamaktadır:
"Vakfımızın kaynakları sınırlı olduğundan, var olan kaynakları birden çok ülkeye dağıtmak yerine tek ülke üzerinde yoğunlaşmanın daha etkili sonuçlar yaratacağını düşündük. Desteklerimizi tek bir ülkeye yönlendirerek ülkenin dinamiklerini daha iyi anlayabileceğimize, o ülkede yaşayanlarla daha yakın ilişkiler kuracağımıza ve toplum tarafından belirlenen sosyal hedeflere ulaşılmasına daha fazla katkı sağlayacağımıza inanıyoruz."
Yapılan açıklamaya göre Chrest Vakfı Yönetim Kurulu, hibe almaya hak kazanan projeleri, proje bölgelerini yakından tanıyan Türk danışmanlarının desteği ile belirliyor. Hibe alan kuruluşların çalışmaları ve projelerin etkisi ise faaliyet raporları ve finansal raporlarla takip ediliyor. İzleme ve değerlendirme için kullanılan bir diğer yöntem ise, vakıf yetkililerinin yaptığı saha ziyaretleri olarak belirtiliyor. Vakıf tüm bu süreçlerin ardından hibe desteğine karar veriyor.
Yönetim Kurulu ve Yöneticiler
Lou Anne King Jensen, LMSW-IPR - Başkan ve Direktör
Jeff Jensen - Başkan Yardımcısı ve Direktör
Haley Jensen - Genel Sekreter ve Direktör
Chani Jensen - Mali İşler Sorumlusu ve Direktör
William Jensen - Direktör
Çalışanlar
Elizabeth Suhler Jensen - Operasyon Müdürü
TETİKÇİLİĞE "SİVİL YAŞAMI DESTEKLİYORUZ" KILIFI
Kurumun resmi internet sitesinde kendilerine biçtiği "misyon" da açıkça görülüyor. Söz konusu ifadelerde "Türkiye'de sivil yaşamı destekleyen girişimlerin" fonlandığı belirtiliyor. Sözde sivil yaşamı destekleyen kuruluşun aslında Türkiye'de devlet ve millet düşmanı yayın organlarını finanse ettiği görülüyor. Sitedeki açıklama şu şekilde:
Chrest Vakfı'nın misyonu daha merhametli ve adil bir toplum yaratmak, ortak doğal kaynaklarımızı sorumlu bir şekilde yönetmek ve dünyada karşılıklı ilişkileri geliştirmektir.
Misyonumuzu, elimizdeki kaynakları Amerika Birleşik Devletleri'nde ceza adaleti reformu, çevrenin korunması ve çevresel sürdürülebilirliği ilerleten , Türkiye'de ise sivil yaşamı destekleyen girişimlere yönlendirerek gerçekleştiriyoruz.
KAFTANCIOĞLU VE SOL MEDYADAN RUŞEN ÇAKIR'A DESTEK
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, gazeteci Şirin Payzın ve anketçi Kemal Özkiraz'ın; Amerika'dan fon aldığı belgelenen Ruşen Çakır'a açık destek vermesi dikkat çekiyor.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu: "Gazeteci Ruşen Çakır'ın kurucusu olduğu Medyascopetv başarılı işler yapan, bağımsız gazeteciliğin yaşaması için uğraşan,gazeteci yetiştiren bir medya kuruluşu. İftira sataşma ya da şeffaf süreçlerin kriminalize edilmeye çalışılması da doğru işler yapıldığının göstergesi aslında"
MİLLİYETÇİ ÇIKIŞLAR YAPAN KILIÇDAROĞLU SUSMAYI TERCİH ETTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz gün, "Dünyaya sesleniyorum: Beni Erdoğan'la karıştırmayın. Kuvayi Milliye geleneğinden geliyorum. Kimse kaçtığı yere askerimi bekçi; ülkemi de mültecilere açık hapishane yapamaz! Ben haram yemedim. Geliyoruz ve şimdiden söyleyeyim, çok çetin müzakereler sizi bekliyor. Yok öyle!" sözlerini sarf etmişti.
Misak-ı Milli taraftarı olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, bugünlerde milliyetçi çıkışlarıyla Batıya meydan okuduğunu iddia ediyor. CHP Lideri ABD'nin lejyonerliğini (paralı asker) üstlenen bizdenmiş gibi görünen gazetecilere henüz bir tepki göstermedi.
ŞİMDİ BUNLAR GAZETECİ ÖYLE Mİ?
Birçok yandaş muhalif de ABD'den para alan sözde medyaya sahip çıktı. İşte o isimler;
Gazeteci-Yazar Şirin Payzın: "Ruşen Çakır uluslararası standartlarda bir gazeteci, araştırmacı ve yazardır. Kurduğu Medyascopetv'de Son derece başarılı işler yapan,bağımsız gazeteciliğin yaşaması için uğraşan,genç gazeteciler yetiştiren bir medya kuruluşu.iftiralar, sataşmalar ,hedef göstermeler çok çirkin"
Kemal Özkiraz: "Medyascope, Ruşen Çakır falan size fazla şeffaf gelir. Size rüşvet pazarlığı yapan, bakan ile suç örgütü arasında pazarlık kuran gazeteciler yakışır."
Yazar Ahmet Ümit: Ruşen Çakır çok iyi ve namuslu bir gazetecidir. Medyascope ise bağımsız gazeteciliğin önemli kurumlarından biridir. Bu dönemde zor bir işlevi yerine getirmektedir. Yalanla, iftirayla, karalamayla yıkılmayacak kadar da güçlüdür. Medyascope TV izleyelim, izletelim.
Gazeteci Rıdvan Akar: Ruşen Çakır çok iyi bir gazetecidir. "Gayrılığımız" yoktur. Medyascope ile çok yeni ve bağımsız bir 'itiraza' imza atmıştır. Aksini söyleyenlerin arşiv/kanıt göstermesi gerekir. Çakır'ın vicdanını kiralamak için paranız yetmez.
Gazeteci Gökhan Özbek: Fon alan da fon veren de açık açık sitelerinde deklare ediyor. İlkesel olarak fona karşıyım ama alan olursa neden aldı demem. Habere ve haberciliğe bakarım. Kesinlikle Medyascope takip edilmeye değer. İktidarın medya tekeli karşısında gidip Cengiz'den mi reklam alsınlar?
İlhami Işık: Medyascope TV bu ülkede bir nefes oldu. Beğenmeyebilirsiniz. Karşı olabilirsiniz. Ama bir nefes olmak isteyen gazetecileri aşağılamaktan vazgeçin.
Gazeteci Ünsal Ünlü: Kendi internet sitesinde, kullandığı her fonu kuruşu kuruşuna açıklayan ve bu kaynaktan tek kör kuruşu kendi için kullanmayıp tamamını Medyascope TV'nin bağımsız kalabilmesine harcayan bir gazeteciyi hedef göstermek ahlaksızlıktır, namusuzluktur!
Yazar Ebru Nihan Celkan: Eee? Bu sanki gizli bilgiymiş gibi yayınlamak ne ya? Ülke devletinden, özel sektörüne yurtdışı kaynaklı fonlarla ayakta durmaya çalışıyor kalkmış açık olarak kaynaklarını yayınlayan kurumları hedef gösteriyorsunuz.
HALK, MUHALİF MEDYANIN ABD'DEN MAAŞ ALMASINA ÖFKELİ
ABD merkezli vakıf olan Chrest Foundation'ın muhalif yayın organları Medyascope başta olmak üzere 140Journos, Serbestiyet ve P24'e yıllık yüzbinlerce dolar para gönderdiği tartışılıyor.
Vatandaşlar ABD'nin lejyonlerliğini üstlenen içimizdeki birtakım gazeteciye tepki gösterdi. Bunlardan en çok tepki görenlerin başında Medyascope'un kurucusu Ruşen Çakır geldi.
İşte o tepkiler;
TAYYAR: "AMERİKAN FONUYLA BAĞIMSIZLIK TÜRKÜSÜ SÖYLEMEYİN"
AK Parti MKYK üyesi Şamil Tayyar; "Amerikan fonuyla bağımsızlık türküsü söylemeyin. Komik oluyorsunuz" dedi.
Şamil Tayyar; ABD merkezli Chrest Foundation Vakfı'nın Ruşen Çakır'ın sahibi olduğu Medyascope'a 476 bin dolar hibede bulunduğuna yönelik açıklamasını atıfta bulunarak şunları söyledi:
"Ruşen Çakır, Amerikan fonlarından yararlanabilir, aklını, vicdanını ve birikimini kiralamayı içine sindiriyorsa sorun yok! Ama… Yaptığı işe 'gazetecilik', kendisine 'bağımsız/tarafsız' denmez. Olsa olsa 'Kiralık' veya 'satılık' denir. Parayı veren düdüğü çalar. Tamam 'muhalifiz' deyin, 'itirazımız var' deyin, sesinizi yükseltin ama Amerikan fonuyla bağımsızlık türküsü söylemeyin. Komik oluyorsunuz."
İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN: YENİ KİSVELER ALTINDA BEŞİNCİ KOL FAALİYETLERİNE MÜSAADE ETMEYİZ
İletişim Başkanı Altun, merkezi Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan bir vakfın Türkiye'de bazı medya kuruluşlarını fonladığına dair iddiaları yakından takip ettiklerini belirtti. Türkiye Anayasası'nın haber alma ve verme özgürlüğünü güvence altına aldığını hatırlatan Altun, özgür basının, demokrasinin belkemiği olduğunu vurguladı.
Medyanın, iç ve dış vesayet odakları tarafından ilgi duyulan bir alan olduğunu da bildiklerini aktaran İletişim Başkanı Altun, şunları kaydetti:
"Bazı yabancı liderlerin Türk siyasetini dizayn etme niyet ve gayretlerini açıkça ifade ettiği bir ortamda, hiçbir yabancı devlet ve kuruluşun medya sektörüne çeşitli fonlar sağlamasını söz konusu çıkar ve hedeflerden bağımsız yorumlayamayız. Kimsenin şüphesi olmasın ki; ne basın özgürlüğü ne de bir başka bahaneyle demokrasimizi kimsenin masasına meze yaptırmayız. Yeni kisveler altında beşinci kol faaliyetlerine müsaade etmeyiz. Yabancı devletlerin veya kuruluşların fonlarıyla ülkemizde faaliyet gösteren medya kuruluşlarına yönelik bir düzenleme ihtiyacı olduğu açıktır. Bunun örneğini Amerika Birleşik Devletleri'nde görmemiz mümkündür. Örneğin ABD'de yabancı devletler tarafından fonlanan medya kuruluşları, altı ayda bir ABD makamlarına çalışmaları hakkında detaylı bilgi vermek durumundadır. Türkiye'de de benzer statüde faaliyet gösteren, doğrudan yabancı devletler tarafından fonlanan çeşitli medya kuruluşları bulunmaktadır. Bunlarla ilgili kamu düzeninin korunması ve halkımızın doğru haber hakkının teminat altına alınması amacıyla, ihtiyacımız olan düzenlemeleri en kısa sürede tamamlayacağız."
TURAN: FONLANAN MEDYA TÜRKİYE'NİN KARŞISINDA OLUŞTURULAN CEPHENİN HARÇLIKLARI
AK Parti Genel Başkanvekili Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Turan: "Günümüzde demokratik ve açık toplumun olmazsa olmaz kurumlarından olan medyanın önemi internetle beraber daha da arttı."
"Gelişmekte olan ülkelerin yer altı ve yer üstü zenginliklerini elinde tutmak isteyen emperyal güç ABD; askeri müdahalelerle yön veremediği devletlere son dönemde daha risksiz, daha ucuz yöntemler arayışına girdi."
"Kimi zaman kullanışlı bir terör ve tedhiş örgütlerini, kimi zaman yerli işbirlikçilerini bu iş için görevlendirdi. Ülkemizdeki darbeler tarihine baktığımızda bunu çok net olarak görebiliriz."
"Son olarak bir ABD sitesinde fonlanan kuruluşların açıklanması ABD'nin emperyal hedeflerini gerçekleştirmek için artık dışardan müdahale yerine toplumu ve siyaseti dizayn etmek için bir takım medya ve STK kuruluşlarını kullandığı ortaya çıktı."
"Şimdi piyonları bir kenara koyalım ve fotoğrafın tamamına bakalım. Amerikalılar ne kadar iyi insanlar. Ülkemizde basın özgürlüğü için dolar dağıtıyorlar. Almanlar da öyle. İngilizler de. Hatta Suudiler bile. Türkiye'yi pek seviyorlar. Galiba biz art niyetliyiz(!)"
"ABD körfezde ülke yönetimlerini, balkanlarda askeri gücünü kullanarak yaptıklarını Türkiye'de 'soft power' diye nitelendirilen algı oluşturmayla yapmak istiyor. ABD'nin bu isteği ve tavrı emperyalist hedefleri için oldukça makul ve anlaşılabilir. Ama ülkemizdeki kuruluşların buna teşne olmaktan öte koşarak teslim olması çok hazindir."
"Birtakım çevrelerinde bunu 'ne var ki bunda' şeklinde değerlendirmeleri işin ciddiyetini ve vehametini ortaya koymaktadır. Birde fonlanan kişi ve kesimlerin 'tarafsız-bağımsız' diye nitelendirilmesi, yerli ve milli duruş sergileyenlerin de 'yandaş' olarak görülmesi tam bir Amerikan oyunudur."
"PYD'yi, YPG'yi PKK ile bir görmeyen anlayışın 15 Temmuz sonrasında ülkemizi kuşatma girişimlerine sahip çıkması, yok sayması boşuna değildir. Aziz milletimiz her zamanki olgunluk ve ferasetle ABD'den yemlenen bu kuruluşların yaptığı algı operasyonlatına prim vermemesi takdire şayandır."
"Geçmişte sünni-alevi, laik-antilaik, Türk-Kürt oyunların tutmayan CIA senaryolarından bugünlere geldik. Cumhur ittifakının 'dış güçler' tabiriyle istihza edenlerin kimler olduğunu şimdi daha iyi görüyoruz."
"Burada açıklanan isimler, rakamlar buz dağının görünen kısmıdır. YPG'ye, PKK'ya bütçeden ayrılan ödenekler, fonlanan medya bütün bunlar Türkiye'nin karşısında oluşturulan cephenin harçlıklarıdır."
"Biz piyonları da arkasındakileri de biliyoruz. Kıbrıs'ta, Azerbaycan'da, Doğu Akdeniz'de, Suriye'de attığımız adımlar bu bilinçle yapılmaktadır. Yabancı bir ülkeden aldıkları mali fonlarla burada gazetecilik yaptığını, STK olduklarını beyan edenlerin hala içimizde gerdan kırarak gezmeleri ne kadar ve nasıl bir karaktere sahip oldukları hakkında bize fikir vermektedir."
"Ülkemizde bu tür oluşumlar fonlanmakta, sosyal medya ve diğer mecralarda algı operasyonları yapılmaktadır. Daha yakın tarihte birçok sözde haber siteleri tarafından Türkiye ve Cumhurbaşkanımız aleyhine yapılan yalan haberleri hatırlatmak isterim. Hükümetimizin kimlerle uğraştığını, nasıl bir yapıyla mücadele ettiğimizi çok şükür milletimiz görmektedir."
"Küresel efendilerinin fonladığı kurumların amacı bu tür operasyonlarla Türkiye'ye diz çöktürmek, kendi istedikleri çizgiye çekmektir. Bunlar beyhude çabalardır. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yerli ve milli politikalarla, Cumhur ittifakı olarak her alanda bağımsız Türkiye için, milletimiz için mücadelesine devam edecektir."
"İster ABD tandanslı, ister AB menşeli olsun topyekün ülkemizi ve milletimizi hedef alan, birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya matuf, bölgemizde yeni çatışma alanları çıkarmak isteyenlerle mücadelemiz sürecektir. Buna kararlı, azimli ve hazırlıklıyız. Türkiye, onların istediği gibi at koştırabileceği bir muz cumhuriyeti veya üçüncü dünya ülkesi değildir."
ÖZKAYA: "AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE'DEKİ ETKİ ELEMANLARINA FONLAMAKTA"
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili avukatı Ali Özkaya: "Anadolu'da bir söz vardır: 'Gavurun ekmeğini yiyen gavurun kılıcını sallardı' diye. Biden'ın açıklamalarından sonra görüyoruz ki Avrupa Birliği de Türkiye'deki etki elemanlarına fonlamakta ve çıkarlarına uygun şekilde haber yorum görüş ve eleştiri şeklinde gazetecileri çalıştırmaktadır. Bu basın tarihimiz basın özgürlüğü ve milli değerlere bağlılık açısından 100 kızartıcı davranıştır. Bu utanılacak bir durumdur"
İNAN: "ABD'NİN DOLARLARIYLA DESTEKLENEN 'BAĞIMSIZ' HABER SİTELERİ"
AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan: "Yeni nesil olduğunu iddia eden, ABD'nin dolarlarıyla desteklenen 'bağımsız' 'muhalif' 'özgür' kısacası satılmış haber siteleri. Yersen..."
AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Ömer Arvas: "Her fırsatta Türkiye'deki bağımsız medya gruplarının hedef alınmasını sağlayan zihniyet adeta 'cambaza bak' diyerek besleme, tetikçi, yandaş medyasını oluşturmaya devam ediyor. Gelelim sorulması gerekenlere: Batı neden Türkiye'de belli medya gruplarını besler? Batıya iradelerini satan sözde gazeteciler 'gazetecilik onuru' gibi kavramları hangi yüzle kullanıyorlar? Türkiye'de bu grupları besleyenleri soru olarak eklememe lüzum yok sanırım."
UMED: "ABD'NİN BESLEDİĞİ MEDYANIN YAPTIĞI FAALİYETLER 5. KOL FAALİYETİ"
Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED): "Geçen yıl Temmuz ayında, ABD'nin ünlü düşünce kuruluşu Center for American Progress, 'Türkiye'nin Değişen Medya Ortamı' adında bir rapor yayınlamış, Gazete Duvar, Medyascope, T24 ve Bianet gibi haber sitelerinin özellikle yurt dışı fonlar tarafından fonlanmaları, ilk defa bir ABD'li düşünce kuruluşunun raporuna açıkça yansımıştı."
"Önceki gün ise Amerika Birleşik Devletleri'nin Irving şehrinde bulunan Chrest Foundation Vakfı, internet sitesinden fonladığı kuruluşların listesini ve ne kadar hibe sağladığına dair bir liste yayımladı. Yayımlanan listede, Türkiye'de 140Journos, Medyascope, Serbestiyet ve P24 yer aldı…"
"Emperyalizmin medya kuruluşlarına yüz binlerce dolar hibe vermesini kalemlerini vesayet altına alması olarak görüyor, fonlanan medya organlarını ise kalemlerini kiraya veren vesayet altındaki kuruluşlar ilan ediyoruz."
"ABD sermayesi müdahalecidir. Sömürücüdür. Dünyayı kendi istediği doğrultuda yönlendirmek için kullandığı en büyük silah dolardır. Anlaşılan ABD, Türkiye'de operasyon medyasını inşaa etmiş, fiilî müdahale ile ele geçiremediği milleti beslediği medya ile ele geçirmeyi hedeflemiştir. Bu işgal girişimidir. Bu gayri nizami harp tekniğidir. Bu psikolojik harekattır. Bu toplum mühendisliğidir."
"Beslediği medyanın yaptığı faaliyetler de 5. kol faaliyetidir.
Uluslararası Medya ve Enformasyon Derneği olarak öncelikle emperyalizmin yeni savaş konseptine emir eri olan medya kuruluşlarını kınıyoruz. Emperyalizm karanlık ajandasında görev almak bu ülkeye yapılan büyük ihanettir."
"Aldıkları görev gereği, algıları gerçeğin önüne koyabilme, yalanı meşrulaştırma, değerleri zayıflatma, tarihi, milli, manevi bağları etkisizleştirme, terör örgütlerinin sözcülüğünü yapma, Emperyalizme karşı mücadelede duyarsızlaştırma çabaları içerisinde olmak, hıyanettir. Asla gazetecilik değildir."
CESUR: "'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ' FİLAN DİYORLAR KOMEDİYE BAK…"
Cumhurbaşkanı Danışmanı İsmail Cesur: "%100 İsveç Başkonsolosluğu sponsorluğuyla Can Dündar denen Türkiye düşmanını güzelleyen belgesel çekenler 'basın özgürlüğü' filan diyorlar komediye bak…"
Gazeteci-Yazar Aslan Değirmenci: "Amerikan tipi solculuk!"
Gazeteci-Yazar Hilal Kaplan: "Bunun sadece bir kaynaktan aldıkları fon olduğunu belirtmekte fayda var. 'Özgür' basın, bunu da yazın"
ŞAHİN: AMERİKAN EMPERYALİZMİNE İYİ DİRENİYORLAR
Gazeteci-yazar Zafer Şahin: "ABD merkezli Chrest Vakfı resmi sitesinde, Türkiye'de fonladığı basın kuruluşlarını açıkladı. En çok parayı Ruşen Çakır almış! Varolsun yoldaşlar. Amerikan emperyalizmine iyi direniyorlar:) Vatansever gazetecileri yandaş diye hedef gösteren bu tipleri iyi tanı Türkiye. 68 kuşağı Amerikan 6. Filosunu denize dökmekle övünürdü. Zamane solcuları ABD parasıyla fonlanmanın iyi bir şey olduğunu savunuyor! Deniz Gezmiş bunları görse dalardı. Net..."
Gazeteci-Yazar Pınar Aydın: "Bunlar sadece bir yerden aldığı paralar. Siyasilerden, belediyelerden aldığı paralar da var. Öyleyse muhalif gazetecilerin, yatları villaları olması şaşırtıcı değil, tiksinç"
ALABARDA: "AMA TURPUN BÜYÜKLERİ DAHA HEYBEDE..."
Gazeteci-Yazar Yusuf Alabarda: "Fondaş medyanın şirinesi (Şirin Payzın) ve İstanbul'daki siyasi ayağı Dr. Kanas da (Canan Kaftancoğlu) topa girdi. Ama turpun büyükleri daha heybede... Sureti haktan gözükmeye gayret edip '...ama F35 ..' diye başlayan cümleler ile ekranda arzı endam eden silah lobicilerine ve yazdıkları güzellemelere de geleceğiz."
Gazeteci-yazar Gaffar Yakınca: "Kimseden bir kuruş menfaati olmayan bizim gibi gazeteciler 'yandaş', bu Amerikan uşakları ise 'itibarlı gazeteci' oluyor öyle mi? Demokratik bir ülkede yüzlerine tükürülmesi gereken adamlar, bizde utanmadan çalım satmaya devam ediyor. Rezillik. Hepsinin profilinde havalı sıfatlar yazıyor. Hepsi 'solcu', hepsi muhalif. Ve hepsi aynı derecede arsız."