ODA TV'nin "gerçek silah" dediği silahlar film setine ait çıktı! "Türkiye'de habercilik bu işte"
Soner Yalçın'ın imtiyaz sahibi olduğu ODA TV tarafından yapılan “ODA TV’den çarpıcı fotoğraf! Öğrenci yurdundan çıkan silahlar” başlıklı haberdeki silahların bir film setine ait silahlar olduğu ortaya çıktı. ODA TV, TRT adına çekilen dizide kullanılan plastik oyuncak siyahları gerçek silahlar olarak sundu ve gerçek silahların KADEM Vakfı’na ait Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu’nun içinden taşındığı savundu. Dizinin yapımcısı Halis Cahit Kurutlu; “Yaklaşık 2 yıldır çalıştığımız, FETÖ’nün ‘mahrem’ yapılanmasını, örgütsel şemasını anlatan, Türkiye tarihinde bir ilk olarak itirafçıların yüzü açık röportajları alınan ‘mahrem’ projesine Temmuz ayında yayınlanınca FETÖ’den büyük tepki bekliyorduk fakat ilk ses ODA TV’den geldi” ifadelerini kullandı. KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu ise konuya ilişkin "Kamyondaki uçaksavarı çekememişler mi:)))" diyerek ODA TV'ye bir soru yöneltti.
Soner Yalçın'ın imtiyaz sahibi olduğu ODA TV yine büyük yalana attı.
ODA TV'nin haberinde TRT adına çekilen dizide kullanılan plastik oyuncak siyahlar gerçek silahlar olarak sunuldu. ODA TV, gerçek silahlar(!)ın KADEM Vakfı'na ait Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu'nun içinden taşındığı savundu.
ODA TV; KADEM'İ HEDEF ALDI
ODA TV yazarı Caner Taşpınar'ın; "Öğrenci yurdundan çıkan silahlar" başlıklı haberinde; "KADEM Vakfı'na ait Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu'nun içinden taşındığı iddia edilen silahların fotoğraflarına Odatv ulaştı" iddia edildi.
DİZİDE KULLANILAN SİLAHLAR PLASTİK OYUNCAK SİLAHLAR
ODA TV'nin haberinin yalan olduğu, söz konusu silahların TRT adına çekilen ve FETÖ'nün mahrem yapılanmasını anlatan dökü drama dizisinde kullanılan plastik oyuncak (emitasyon) siyahlar olduğu öğrenildi.
KURUTLU: "FETÖ'DEN BÜYÜK TEPKİ BEKLİYORDUK FAKAT İLK SES ODA TV'DEN GELDİ"
Dizinin yapımcısı Halis Cahit Kurutlu; "Yaklaşık 2 yıldır çalıştığımız, FETÖ'nün 'mahrem' yapılanmasını, örgütsel şemasını anlatan, Türkiye tarihinde bir ilk olarak itirafçıların yüzü açık röportajları alınan 'mahrem' projesine Temmuz ayında yayınlanınca FETÖ'den büyük tepki bekliyorduk fakat ilk ses ODA TV'den geldi" dedi.
SEVİNÇ: "FİLM SETİ ORASI"
Dizinin reji asistanı Ömer Sevinç ise ODA'yi eleştirdi ve "Türkiye'de habercilik bu işte. Film seti orası. Bizzat setinde çalışıyorum. Askeri danışmanlarımızın olduğu film seti üstelik. Gelip sorsaydınız anlatırdık ama işte.. Ayrıca motorumun bagajı gözüküyor hemen siliyorsunuz fotoğrafı izinsiz çekim yapmışsınız" ifadelerini kullandı.
SERT: SİLAHLAR GERÇEK DEĞİLDİR"
Oyuncu Batuhan Sert: "'ODA TV tarafından yapılan öğrenci yurdundan silah çıktı' haberini yapanlara duyurulur.
Silahlar setimizde bulunan sanat ekibi tarafından getirilen silahlardır. Silahlar gerçek değildir.
'Kamyonlarla tüfekler, silahlar taşındı' haberi aslında ekibimizin işini ne kadar iyi yaptığının göstergesidir. Keşke detaylı bir şekilde araştırılıp haber yapılsaydı."
KAYA: ODA TV BİRAZ DESTEKLİ AT"
Sanat şef asistanı Aşkın Kaya da, ODA TV'ye tepki gösterdi ve "Yoo kayıp değil kiralık bu silahlar varsa bir çekim için kiralayabiliriz. Seri numarasını hatırlamıyor musun peki? Biraz destekli at. Yalnızca belgesel çekiyorduk. 'Kimler milletin üstüne silah doğrulttu?' görün istedik. Yakında TRT'de" ifadelerini kullandı. Aşkın Kaya'nın ODA TV'nin haberinde yer alan fotoğrafta bulunan kişinin kırmızı tişörtlü kişi olduğu öğrenildi. Aşkın Kaya'nın, plastik silahları topladığı bildirildi.
KADEM'DEN YANIT
ODA TV'nin, TRT adına çekilen dizide kullanılan plastik oyuncak siyahları gerçek silahlar olarak sunması ve gerçek silahların KADEM Vakfı'na ait Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu'nun içinden taşındığı savunması kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından yapılan açıklamada; ODA TV'nin iftira haberciliği yaptığını açıkladı ve "Söz konusu silahlar gerçek olmayıp TRT tarafından çekilen ve terör örgütü FETÖ'yü anlatan bir belgesel için kullanılan imitasyon çekim aksesuarlarıdır. Sözde haberi kaleme alıp yayınlayarak KADEM'i itibarsızlaştırma çabası içine girenlerle hukuk önünde hesaplaşacağımızı ilan ediyoruz" denildi.
GÜMRÜKÇÜOĞLU: "KAMYONDAKİ UÇAKSAVARI ÇEKEMEMİŞLER MI?"
KADEM Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Saliha Okur Gümrükçüoğlu da, ODA TV'yi eleştirdi ve "Kamyondaki uçaksavarı çekememişler mi:)))" diye sordu.
BAYRAKTAR: "İÇERDE ALEV PÜSKÜRTEN EJDERHALAR OLDUĞU DA SÖYLENIYOR..."
T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ise; "Ankara KADEM yurdundan son görüntüler geldi. İçerde alev püskürten ejderhalar olduğu da söyleniyor..." ifadelerini kullandı.
Kadın ve Demokrasi Derneği'nin (KADEM) "İftira haberciliğine cevaben!" başlıklı açıklaması şöyle:
"Oda TV'de Caner Taşpınar imzası ile yayınlanan 'Öğrenci Yurdundan Çıkan Silahlar' başlıklı haberde 'KADEM Vakfı'na ait Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu'nun içinden taşındığı iddia edilen silahların fotoğraflarına Oda TV ulaştı' ifadelerine yer verilmiştir.
Söz konusu silahlar gerçek olmayıp TRT tarafından çekilen ve terör örgütü FETÖ'yü anlatan bir belgesel için kullanılan imitasyon çekim aksesuarlarıdır.
Pandemi nedeniyle bir yıldan uzun süredir öğrenci bulunmayan binaya 'kız öğrenciler girip çıkarken silah taşındığı', 'durumu gören öğrencilerin şoke olduğu' gibi yalanlarla servis edilen haber, hayal ürünü olmanın ötesinde her yönüyle KADEM'i itibarsızlaştırma çabasından ibarettir. Objektif habercilikten dem vuranların habercilik ahlakını da net bir şekilde ortaya çıkarmıştır.
Emniyet birimlerinin bilgisi ile mahalle sakinlerinin gözü önünde tamamlanan çekimlerde kullanılan set malzemelerinin taşınma görüntüsünü 'gizli bir silahlanma hareketi' gibi göstermek akıl ve mantık dışıdır.
Her türlü iletişim kanalı açık bulunan KADEM'i değil, pandemi ve tadilat nedeniyle kapalı bulunan yurdu, üstelik kısıtlamaların sürdüğü Pazar günü arayıp ulaşamadıklarını söylemek de habercilik değildir. Yapılan, siyasi ajandası bulunan bir algı operasyonudur!
Sözde haberi kaleme alıp yayınlayarak KADEM'i itibarsızlaştırma çabası içine girenlerle hukuk önünde hesaplaşacağımızı ilan ediyoruz."
MAHREM DÖKÜ-DRAMA MİNİ DİZİ
TRT'de önümüzdeki günlerde yayınlanacak "Mahrem Dökü" adlı dizide; FETÖ'nün 'mahrem' yapılanması, örgütsel şeması ve Türkiye tarihinde bir ilk olarak itirafçıların yüzü açık röportajları anlatılacak.
MAHREM DÖKÜ ADLI DRAMA DİZİDE ŞU KONULAR YER ALACAK:
"Projenin aslî amacı; FETÖ'nün mahrem yapılanması, örgütsel şeması ve faaliyetler alanları konusunda genel izleyicide farkındalığı yükseltmek ve varsa hâlen örgüte karşı hüsn-ü zan, sempati, empati bağları taşıyan kişilerde ise yapıya dair çözülme hissiyatını kuvvetlendirmektir.
FETÖ'nün sivil alanda yapılanmış olmasından da mülhem, milletimizin zihninde şu ana dek tam manasıyla örgütsel, somutlaşmış bir FETÖ fotoğrafı oluşamamıştır.
15 Temmuz aksettirilirken genelde yaşanan 'o günün' teknik detaylarına dair anlatımlar gerçekleşmiş; bu aktarılanlar da kamuoyunda FETÖ'nün güçlü bir TSK yapılanmasına sahip olduğunu izah etmekten öteye geçememiştir. Fakat anlatılması gereken esas mesele; örgütün temel insan malzemesini nasıl ve nereden temin ettiği, temin ettiği insan kaynağını nasıl bir sistemle kontrol edip süreci 15 Temmuz'a getirdiğidir.
'Mahrem' projesinde TSK'ya sızan FETÖ'cü subaylar ele alınırken; ortalama bireyin soğukkanlı bir katile, ahlakî kaidelerden sıyrılmış bir fedaiye, bir casusluk şebekesinin kullanışlı piyonuna dönüşme hikâyesi aktarılmalıdır. Çünkü bu konu detaylarıyla gözler önüne serildiğinde; ilkokulu yeni bitiren askeri liselere yerleştirilen bir çocuğun psikolojik altyapı olarak nasıl hazırlandığı, ruhen nasıl başkalaşım geçirdiği, ailesinden ve diğer sosyal bağlardan nasıl koptuğu algılanacaktır.
Bu sayede hem FETÖ'nün sinsi yöntemlerle sıradan Anadolu insanının evlatlarını zehirleyerek çalma süreci yaşanmış hikayelerle anlatılacak hem de 'dur' denilmediği takdirde herkese bir şekilde dokunup hasar bırakabileceği vurgulanacaktır. Aksi takdirde çeşitli toplumsal kamplarda, FETÖ'nün yüksek rütbeli kamu personelinden ve bir takım güçlü adamlardan müteşekkil; iktidar kavgasında taraflardan biri olduğu algısı tuzağına düşülmekte, kendi hâlinde insanların hayatlarına sızıp onlara zarar veren bir yapı olduğu gözden kaçmaktadır.
Projenin bir başka önemli bir ayağı da 'şok mangaları' olarak bilinen uygulamalar ve yöntemlerle FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin TSK bünyesinden sistematik biçimde dışarı atılışı ve örgütün TSK üzerinde tam hakimiyet kurma serüveni üzerine kurulmuştur. Bu öğrencilerin sosyal statü, etnik köken, inanç yapısı, siyasi gelenek olarak birbirinden farklı ailelere mensup oluşu ve halkın bütün renklerinin sadece ama sadece FETÖ'cü olmadıkları için zulme maruz kalışı; altı çizilerek aksettirilecektir.
Bu anlatımlar olayların birinci dereceden şahidi olan etkinlik pişmanlık yasasından faydalanan FETÖ'cülerden yüzleri ve kimlikleri açık bir şekilde alınan röportajlarla desteklenecektir. Bu anlamda proje Türkiye tarihinde bir ilk olma özelliğini taşımaktadır. Eski örgüt üyelerinin açık kimlikle verdikleri röportajlarla bizzat projede yer almaları, aktarılan bilgilerin gerçeklik duygusunu artıracak; dile getirdikleri hakiki pişmanlık ifadeleri de örgüt için bir bozgun atmosferi oluşturmaya katkı sağlayacaktır. Bunların yanı sıra görselliği yükseltmek ve aktarılanların etkisini kuvvetlendirmek için canlandırmalara ağırlık verilecek; belgelerle sabit olan hadiseler seyircinin kavraması için sinematik bir anlatım diliyle beslenecektir.
NETİCE OLARAK MAHREMİN HEDEFLERİ
• FETÖ'nün toplumun her kesimine verdiği zararları vurgulayarak geniş bir cephe bilinci oluşturmak
• Şu ana dek yayınlanmamış ayrıntılarıyla, TSK yapılanmasının detaylarını ekrana yansıtmak ve binlerce küçük parçanın oluşturduğu büyük fotoğraftaki üst akla işaret etmek
• Bir dönem FETÖ'cü olmayan hiçbir kimsenin askeri liselerden ve harp okullarından mezun olamayacağını, kurulan sistemin fire vermeyecek şekilde dizayn edildiğini, bu sistemin çürümüşlüğü karşısında ancak 15 Temmuz sonrasındaki gibi radikal hamlelerin sonuç alabileceğini anlatmaktır.
• Hali hazırda yürüyen FETÖ soruşturma ve davalarını, geçmişte FETÖ'cülerin sulandırdığı ve bir kısmının kumpas olduğu anlaşılan (Ergenekon, balyoz vs gibi) darbe davalarına eşitleme, indirgemeye yönelik algı çalışmasının bozulmasına katkı sağlayacaktır.
• 15 Temmuz günü yaşanan darbe girişimi-terör faaliyetinin arka planında yatan yarım asırlık örgütlenme, gizlenme ve yerleşme faaliyetinin boyutları netleştirilerek 'tiyatro' söyleminin saçmalığı ve amacı kamuoyuna anlaşılır şekilde izah edilecektir.
• Farklı dillerde dublajı planlanan 'mahrem' projesiyle, uluslararası platformlarda; işi darbe teşebbüsüne kadar götürebilen, gizli amaçları olan kült, örgütsel bir yapının ilgi çekiciliği kullanılarak, gerçek tanıklıklara ve belgelere dayanması ile objektif yönü sağlam bir yapımla küresel anlamda FETÖ'nün anlaşılmasına hizmet etmek hedeflemektedir."