CHP'li İBB'nin tarihi çeşmede talan yalanı! Arsayı satmak için...

AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı; İstanbul Fatih ilçesinde yeniden yaptırdığı I. Mahmud Çeşmesi’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Çamlı açıklamasında, "Belediye arsayı satmak için çeşmeyi başka yere taşımış. Yalan bilgiyle itibar suikastı yaptılar." ifadelerini kullandı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı; İstanbul Fatih ilçesinde yeniden yaptırdığı I. Mahmud Çeşmesi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sabah'a konuşan Ahmet Hamdi Çamlı; dönemin CHP'li İstanbul Belediyesi'nin arsayı satmak için çeşmeyi başka yere taşıdığını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve İBB yetkililerinin yalan bilgilerle kendisine itibar suikastı yaptığını söyledi.

"CHP'Lİ İSTANBUL BELEDİYESİ ÇEŞMEYİ KALDIRMAYI KARARLAŞTIRMIŞ"

AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, yeniden yaptırdığı tarihi çeşmeyle ilgili İBB tarafından yapılan ithamlara cevap verdi.

Sabah'a konuşan Ahmet Hamdi Çamlı, 83 yaşında vefat eden babasının 30 yıl boyunca çeşmeyi yaptırmak için mücadele verdiğini belirterek, "Ben bu mücadelenin içinde büyüdüm. Babam o dönemin belediyesine teminat vermişti. O bile yandı. Defalarca yapılması için yer gösterildi. Belediye yapmadı. Ben de hem ecdadımızın hem de babamın emanetini yerine getirmek için kendi bütçemizden karşılayarak 1977 yılında hem belediyenin hem de Anıtlar Yüksek Kurulu'nun uygun gördüğü yere yaptırdım. Rahmetli Semavi Eyice'nin babamın çabalarıyla ilgili takdir eden notu var. Onun adıyla yalan ifadelerle bize itibar suikastı yaptılar" dedi.

Fatih'teki Sultan I. Mahmut Çeşmesi, 1918 yılındaki İstanbul yangınında harap oldu.

Ahmet Hamdi Çamlı, Sarıgüzel Caddesi'nin kenarındaki bir arsa içindeki çeşmeden geriye kalan taşları gördüğünü belirterek, "Bizim binanın yanında hem sokak tarafında hem cadde tarafında üç tane boş arsa vardı. 60-70 metrekare büyüklüğünde. Bunların birleşiminden biz ev yaptık. Bunlardan bir tanesi İstanbul Belediyesi'ne aitti. Bu arsayı biz almadan 10 sene önce belediye zaten satışa hazırlamış, içinde ismi geçen 300 yıllık çeşmenin kalıntısı olan bir arsaydı. 1918 büyük İstanbul yangında yanmış, taşları özelliğini kaybetmişti. Geçen yıllar içinde de ilgisizlik ve yıpranma nedeniyle iyice ufalanacak hale gelmişti. Burayı babam almadan 10 sene önce bu çeşmeyi başka bir yere tecdid edilsin diye karar alınmıştı. Aynı yerde yapılmak istenseydi, binaların içinde kalacaktı. Belediye arsayı da satışa çıkardığı için orada yapılması da mümkün değildi. Oradan sonra yazışmalar oluyor" diye konuştu.

"SEMAVİ EYİCE BABAMIN MÜCADELESİNİ RAPORA NOT OLARAK YAZDI"

Ahmet Hamdi Çamlı, 50 yıl önce çeşme için yer bakıldığını belirterek, "Fatih Camii'nin caddedeki dükkanların olduğu yerde, daha önce bir pasaj yapılması düşünülüyordu. Babam da çeşmeyi bir yere konulması için vakıflara gidiyor. Çeşmeyi yeni pasajın için koymayı planlıyorlar. Pasajın duvarına monte edilecekti. Vakıflar projeyi değiştirerek, caddeye açık dükkanlar yapılmasına karar verdi. Bu nedenle çeşme oraya da yapılamadı. Babam da 30 yıla yakın süre çeşmeyi yaptırmak için takip etti. Sanat tarihçisi Semavi Eyice o zaman kurul üyesi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Semavi Eyice'nin raporuyla babamı eleştiriyor ama Eyice'nin notu var. Eyice diyor ki, 'Burada arsayı alan arkadaş çok uğraştı didindi. Fakat belediye ve vakıflar yer göstermedi.' Dolayısıyla buraya da yapılamadı. O dönem yazışmalarında, 'Çeşmenin esas yerine yakın İskender Paşa Camii var. Oraya monte edilirse olur' diye belirtiliyor. Babam da onun takipçisi oluyor ama nasip olmuyor. Biz de böyle bir şeyin takipçisi olduğunu bildiğimiz için ve devletin bu işin takibini bırakması nedeniyle bu emaneti devraldık. Babam belediyeye o zaman teminat vermiş, teminatı bile yanmış bu nedenle. Belediye kendisi de 'Para yok' diye yapmamış. İşte biz de 2013 yılında bu işin peşine düştük. Bütün kurumların onayıyla, İskender Paşa Camii'nin ihata duvarına, tarif edilen yere yaptık. Bir daire parası harcayarak, 2 yıl önce 350 bin lira harcadık" şeklinde konuştu.

"DEVLET ZATEN ÇEŞMEYİ UNUTMUŞTU"

Ahmet Hamdi Çamlı, şunları söyledi:

"Ben bunun takipçisi olmasam devlet bu defteri kapatmış. Belediye elinin altında olan çeşmeleri yapmıyor. Biz bunu yaptık. Çeşmeye babamın adının yazılması meselesi de yalan. Babamın adı var, yalan olan 1. Mahmut'un ismini silip babamın isminin yazılması. Tarihi eser tecdid (yenileme) işlemlerimde var bu usül. İkinci yaptıranın da ismini yazar. Ben bu çeşmeyi 300 yıl önce bu çeşmeyi yaptıran Sultan I. Mahmut'a vefa duygusuyla bunu yaptırdım. İstesem yaptırmazdım. Başka bir çeşme projesini hayata geçirirdim. Devlet zaten takipçisi değildi. Kendi ismimizi yazdırırdım. Ama hem o çeşme canlansın, ihya olsun, hem de mahalle tarihi eser çeşme kazansın diye yaptık."

"TEŞEKKÜR BEKLERKEN İTİBAR SUİKASTINA MARUZ KALDIM"

"Ben teşekkür beklerken, başta bu mürai ikiyüzlü yönetimin bizi itham etmesi.. Şişhane arkadaşımızın atıl çeşmeyi kendi bütçesinden yaptıran arkadaşımızın yaptırdığı çeşmeye İBB gitti kendi tabelasını astırdı. Bizim çabamızın teşekkür göreceğine siyasi bir itibar suikastına giriştiler. Rahmetli olmuş bir adamı hedef göstererek yapması iğrenç bir şey. Annemin bu söylentiler çok ağrına gitti. Bütün evrakları çıkardık. İBB bu arsayı satarken 'İskender Paşa'nın kenarına koyun' diye evraklar var dedik. Ağladı. Dua etti."

"Ben bu çeşme yapacağımı söylediğimde bana başka yerlerden 'Gel bizim burada yap' diye teklifler vardı. Ama biz bu konuda sorumlulukla hareket ettik. Bu çeşmenin hikayesi vardı. O yüzden yaptırdık. Ben babamın çeşmeyi yaptırmak için verdiği mücadelenin içinde büyüdüm. Babamın içinde uhde kaldığını hissediyorduk"

****

****

****

I.MAHMUD ÇEŞMESİ'NİN TARİHÇESİ

TARİH: 1966

İstanbul Belediyesi'nin 1965 yılında ada içinde kalan çeşme kalıntılarının yol cephesine taşınması için Anıtlar Yüksek Kurulu'na başvurduğu görülüyor.

Dönemin Anıtlar Kurulu Üyesi, meşhur tarihçi Semavi Eyice'nin Anıtlar Yüksek Kurulu isteğiyle konuyu araştıran ve 1966 yılında yazdığı yazısında çeşmenin ada içine ve etrafının binalarla çevrili olduğunu, ihmal ve bakımsızlık yüzünden harap bir halde bulunduğu belirtiliyor. Uygun bir yerde ihyasının münasip olduğunu ifade ediliyor. Anıtlar Kurulu; çeşmenin taşınmasının uygun görüldüğüne karar veriyor. (Bu tarihte arsa sahibi CHP'li İstanbul Belediyesi)

TARİH: 1974

1966'da Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 'Çeşmeyi taşıyın' kararına rağmen, aradan geçen 8 senede, CHP'li İstanbul Belediyesi'nin, tarihi esere olan ilgisizliğini gören Ahmet Zeki Çamlı; içinde çeşme bulunan parseli satın alıp, şahsen masraflarını karşılayarak; tarihi eserin, hem ihya edilmesi, hem gelecek nesillere ulaşması, hem de arsanın kullanılır hale gelmesini teklif ediyor. Teklif Anıtlar Yüksek Kuruluna sunuluyor. (Tarih 1974 ve arsa sahibi halen CHP'li İstanbul Belediyesi.)

TARİH: 1974

Anıtlar Yüksek Kurulu, belediyenin satacağı arsaya ön şart olarak; çeşmenin ihyası için gerekli banka teminatlarını İstanbul Belediyesi'nin önceden alması ve yol cephesine taşınması koşuluyla müsaade ediyor.(Bu tarihte 1974 arsa sahibi halen İstanbul Belediyesi'dir. Dönemin CHP'li Belediye Başkanı Ahmet İsvan)

TARİH: 1977

CHP'li İstanbul Belediyesi; daha önce yol cephesine taşımak için başvuru yapıp, onay aldığı çeşmeyi, bu kez İskender Paşa Camii duvarına taşımak için Anıtlar Yüksek Kurulu'na tekrar başvuru yapıyor.

İstanbul Belediyesi başvuru yazısında; arsaya biçilen değerin 310.440 lira olduğu ve bu bedelle beraber çeşmenin ihyası için biçilen 27.042.44 liranın ayrıca banka teminatı olarak alınıp satışının yapılabileceği onayları görülüyor.

Fakat belediye yeniden başvuru ile çeşmenin ihya edileceği yerin, belediyenin satacağı parselde değil, İskender Paşa Camii'nde yapılmasını ve bununda belediyenin imkânlarınca yapılmasını teklif ediyor. (Arsa sahibi halen İstanbul Belediyesi)

TARİH: 1977

CHP'li İstanbul Belediyesi'nin tarihi çeşmenin İskender Paşa Camii duvarına nakli teklifi, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünce, Anıtlar Yüksek Kuruluna sunuluyor. Yapılan toplantıda Anıtlar Yüksek Kurulu, eski kararının geçerli olduğunu ve çeşmenin aynı arsanın yol cephesine belediye imkanlarınca yapılabileceğine karar veriyor. (Arsa sahibi halen İstanbul Belediyesi)

Tarih: 25 EKİM 1978

Çeşme yol cephesinde ihyası ve bu ihya için gerekli banka teminatının alınması şerhiyle arsa satılıyor. Banka teminatının alındığı yine belgelerde geçiyor. CHP'li İstanbul Belediyesi, Ahmet Zeki Çamlı'ya satışı yaparak sorumluluğu üstünden atıyor.

Tarih: 1978

Aradan geçen iki ayda, Ahmet Zeki Çamlı bitişiğinde bulunan kendi parselini satın aldığı İstanbul Belediyesi arsasıyla tevhid ederek yapılacak inşaat onayları için gerekli başvuruları; Anıtlar Yüksek Kuruluna yapıyor. Parselleri, Anıtlar Yüksek Kurulu tevhid ediyor ve çeşmenin bu sefer aynı arsada değil başka bir yerde ihya edilmesini uygun görüyor fakat yer göstermiyor.

Tarih: 1980

Kurul kararınca, Vakıflar Başmüdürlüğü'nün nezareti ile detaylı resimleri çektirilip, çeşme rölevesi çıkartıldıktan sonra sökülüyor. Söz konusu durum yine ünlü tarihçi Semavi Eyice'nin önerge yazısında teyit ediliyor. Anıtlar Yüksek Kurulu'nun kararlarını kapsayan İstanbul Belediyesi'nin şartları yerine getiriliyor.

Anıtlar Yüksek Kurulu; daha sonra Semavi Eyice tarafından verilen önerge ile çeşmenin aynı parselde değil İskender Paşa Camii avlu duvarında ihya edilmesini görüşüyor. Kurul; Fatih Fevzi Paşa Caddesi'nde, Vakıflar Başmüdürlüğü'nün yapmakta olduğu, inşaat halinde bulunan Kervansaray duvarına taşınmasının daha uygun olacağını ve buna yine Vakıflar Başmüdürlüğü'nün nezaret etmesini, projenin ise hazırlanarak Anıtlar Yüksek Kuruluna sunulması kararını veriyor.

Tarih: 1980

Vakıflar Başmüdürlüğü - Abide ve Yapı İşleri Müdürlüğü, çeşmenin Fatih Fevzipaşa Caddesinde inşaat halinde olan Kervansaray duvarında ihyası için gerekli projeyi hazırlıyor ve Anıtlar Yüksek Kurulu bu projeye onay veriyor. Bu proje için gerekli para; belediye tarafından, satışta Ahmet Zeki Çamlı'dan banka teminatı olarak zaten alınmış.

Tarih: 1980 Günümüz

Anıtlar Yüksek Kurulu inşaat halinde bulunan kervansaray duvarına ihyasını istediği çeşmenin nakli için Vakıflar Başmüdürlüğü süre erteliyor, nezaret etmiyor. Bahsi geçen kervansarayın duvarına ihya işlemi için nezaret etmesi beklenen kurumlara defaatle yazılı ve sözlü müracaat ile başvuru yapılıyor. Başvurular cevapsız kalıyor.

Ahmet Zeki Çamlı'nın dilekçesinde; söküm işleminin, kurulca alınan karar doğrultusunda yapıldığı fakat Kervansarayın duvarına ihya işleminin kurumlarca sürekli ertelendiği ve kervansaray duvarlarının uygun bulunmuyorsa, çeşmenin ilk bulunduğu yere en yakın tarihi eser olan İskender Paşa Camii duvarında ihyası talep ediliyor. Fakat Ahmet Zeki Çamlı'nın ihya ile ilgili bütün yazılı ve sözlü müracaatlarına rağmen ne nezaret ediliyor, ne yer gösteriliyor.

Konunun Vakıflar Başmüdürlüğü'nce çözülmeyeceğini gören Ahmet Zeki Çamlı tekrar Anıtlar Yüksek Kuruluna başvuruyor ve Kurulca Vakıflar Başmüdürlüğü'ne işi titiz tutmasının tenbih edilmesini talep ediyor.

Ahmet Zeki Çamlı'nın yazılı ve sözlü başvurularına rağmen süreç ilerlemiyor, herhangi bir cevap gelmiyor. Ahmet Zeki Çamlı'nın, 12 yılda CHP'li İstanbul Belediyesi'nin yapmadığı işi, kendi cebinden ihya etmeyi üstlendiği ve kurul kararlarını harfiyen uyguladığı, bankaya bu çeşmenin ihyası için teminat verdiği görülüyor.

Çeşme ise 1966'da da belirtildiği gibi CHP zihniyetli kurumların tarihe eserlere olan ilgisizliği sebebiyle (gerekli ücreti banka teminatı ile aldıkları halde) ihya işlemi ortada kalıyor.

1974 yılında, 40 yaşındayken bu sürece dahil olmuş Ahmet Zeki Çamlı, 83 yaşında vefat ediyor ve 43 sene boyunca ehemmiyet verdiği ecdad eserinin ihyasını göremiyor. AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı söz konusu tarihi eserin ihya meselesini ele alıyor. Meseleyi yakınen takip ediyor, zamanın Anıtlar Kurulu kararına uygun olarak 500 yıllık muhteşem bir tarihi eser olan İskenderpaşa Camii ihata duvarına I. Mahmud Çeşmesi'ni (Vezir Çeşmesini) bizzat aile bütçesinden karşılayarak ihya ediyor.

YALAN 1

1. Mahmud Çeşmesi'nin sapasağlam ayakta olduğu ve Ahmet Zeki Çamlı'nın söz konusu çeşmeyi yok ettiği iddiası…

GERÇEK: Semavi Eyice, 12 Nisan 1966 yılında, Gayrimenkul Eski Eserler Ve Yüksek Kurulu Başkanlığı'na yazdığı yazıda, çeşmenin çıkan yangınlar ve yıllardır maruz kaldığı bakımsızlık yüzünden harap bir halde olduğu, acilen müdahale edilip olduğu yerden kurtulmasını istiyor.

Gayrimenkul Eski Eserler Ve Yüksek Kurulu kararında tetkik ve teşhis edilip ihya edilerek yerinden başka bir yere taşınmasını CHP'li İstanbul Belediyesi'nin talebiyle Anıtlar Yüksek Kurulu'nun karar verdiği açıkça görülüyor.

Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 1966 yılında karar veriyor ve Ahmet Zeki Çamlı arsayı 1978-79 yıllarında alıyor. Ahmet Zeki Çamlı'nın, 1974 yılında çeşmeyi arsanın yol yüzüne taşımak ve tüm masrafları kendi tarafından karşılanarak, eserini ihya etmek istediği öğrenildi.

İDDİA 2

1. Mahmud Çeşmesi'nin vakıf arazisi mi? Vakıf arazisi talan mı edildi? Araziye el mi konuldu?

GERÇEK: Arsa, vakıf değil belediye arsası.. CHP'li İstanbul Belediyesi'nin 20 Ağustos 1965 tarih ve 1452/6826 sayılı yazısı ve Gayrimenkul Eski Eserler Ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun, 16 Nisan 1966 tarihli kararına göre, Ahmet Zeki Çamlı'nın 1978 yılında almış olduğu arsanın CHP'li İstanbul Belediyesi'ne ait olduğu ve bakımsızlık, ilgisizlikten ve bina içlerinde kalmasından dolayı harap halde olduğu ifade ediliyor..

CHP'li İstanbul Belediyesi 1966 yılında içinde çeşme kalıntısı olan araziyi satmak için Anıtlar Kurulu'na çeşmenin yer değiştirmesi talebi doğrultusunda yazı yazıyor.

Ahmet Zeki Çamlı ise 1978 yılında bu arsayı satın alıyor, arsa parası ve çeşme için teminat yatırıyor ve ecdadın bu eseri kaybolmaması ve en uygun yerde en uzun seneler yaşamasını istiyor.

İDDİA 3

AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, İstanbul Fatih ilçesinde yeniden yaptırdığı I. Mahmud Çeşmesi'ni Kültür Bakanlığı'nın bütçesiyle mi yaptı ?

GERÇEK: Söz konusu tarihi eserin ihyasını Ahmet Hamdi Çamlı'nın aile bütçesinden karşıladı.

İDDİA 4

Cumhuriyet Gazetesi yazarının; "Çeşmeyi Ahmet Hamdi Çamlı'nın babası yıktı, yerine de apartman yaptı, cami arsasına attığı tarihi parçalar ise yok olup gitti" şeklindeki iddiası…

GERÇEK- CHP'li İstanbul Belediyesi araziyi satıyor, Ahmet Zeki Çamlı ilk önce 'Parselin yola bakan cephesinde olsun, hatta tüm masrafları bana ait olsun' teklifinde bulunuyor. Anıtlar Yüksek Kurulu verdiği karar neticesinde çeşmenin yer değişimi olacağı ve bunun için belediyenin teminat isteyeceği belgelerle sabit.

Ahmet Zeki Çamlı, eserin ihyası için vakıflara, anıtlara ve ilgili kurumlara birçok kere müraacat ediyor. Sökülen parçalarında muhafaza, denetim ve dahi ilgili tüm işlemlerinin mükellefi Vakıflar Başmüdürlüğü…

İDDİA 5-

Ahmet Zeki Çamlı bu çeşmenin sökümünü ve yerini kendi insiyatifi ile mi yaptı?

CEVAP: Tüm işlemler dönemin Vakıflar Başmüdürlüğü denetiminde olacağı kararlaştırıldı. Yer durumunda Belediye Başkanı, Belediye Encümeni, Anıtlar Kurulu ve üyelerinin kararları bulunuyor. Ünlü tarihçi ve Anıtlar Kurulu üyesi Semavi Eyice'nin 1980 yılındaki Anıtlar Yüksek Kurulu'na yazdığı görüşte de belediye encümeni gibi çeşmenin yerini İskender Paşa Camii'nin duvarına yapılmasını öneriyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.