Ahmet Çelik kimdir? Gazi Koşusu kazananı Ahmet Çelik kimdir, kaç yaşında, nereli?
Ahmet Çelik kimdir? 94. Gazi Koşusu büyük heyecanla takip edildi. Yarışı Ahmet Çelik'in jokeyliğini yaptığı Call To Victory kazandı. Yarışmayı takip eden yarışseverler Ahmet Çelik'in kim olduğunu araştırmaya başladı. Peki, Ahmet Çelik kimdir? Gazi Koşusu kazananı Ahmet Çelik kimdir, kaç yaşında, nereli? Merak edilen detaylar haberimizde...
Ahmet Çelik kimdir? Gazi Koşusu kazananı Ahmet Çelik kimdir, kaç yaşında, nereli? Sorularının cevapları araştırılan konular arasında yer alıyor. Üst üste 6. kez Gazi Koşusu'nu kazanan Ahmet Çelik, elinde tuttuğu rekoru geliştirdi. Ahmet Çelik sosyal medyanında gündemine oturdu. Peki, Ahmet Çelik kimdir? Gazi Koşusu kazananı Ahmet Çelik kimdir, kaç yaşında, nereli? Merak edilen detaylar haberimizde...
AHMET ÇELİK KİMDİR?
Ahmet Çelik 1987 yılında Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde dünyaya geldi.
Ahmet Çelik, ağabeyi Mehmet Çelik'in ısrarı üzerine Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi'ne kayıt olarak bu alanda eğitim almaya başladı. 2003 yılında buradan mezun olan Ahmet Çelik, 2004'den beri profesyonel olarak at biniyor.
Ahmet Çelik, jokey olmaya nasıl karar verdiğini Hürriyet Gazetesi'ne verdiği röportajda böyle anlatmıştı;
AHMET ÇELİK KİMDİR, NERELİ GAZİ KOŞUSU KAZANANI JOKEY AHMET ÇELİK İLE İLGİLİ BİLGİLER
"Ben Şanlıurfa Suruçluyum. Bizim oralar, çayırlıklar içinde olduğu için nüfusun yüzde 80'i atçılık yapar. Babam da heves etti, dört arkadaşıyla birleşip, ucuza 'Çetebey' isimli bir Arap atı aldı. At aldı dediysem insanlar zengin bir aile olduğumuzu düşünmesin. İki odalı köy evinde anne, baba ve 9 kardeşiyle yaşayacak kadar çok fakirdik. Aldıkları at bedava denilecek kadar ucuz alınan bir attı. Çetebey bahçeye getirildiğinde onu birinin gezdirmesi gerekiyordu. Atı yormamak düşüncesiyle en hafif kilolu olarak beni üzerine oturttular. Heybetli bir yarış atının üzerine çıkınca çok korktum. Birkaç kez arka arkaya binince de alıştım, çok hoşuma gitti. Ertesi gün çırak olarak çalıştığım oto sanayideki ustama da babama da tamirciliği sevmediğimi söyleyip, jokey olmanın yollarını araştırdım. Babam beni İstanbul'a gelip, Apranti Eğitim Merkezi'ne kaydımı yaptırdı ve gitti. 12 yaşımda İstanbul'ta bir başıma kalmıştım. Sabah 09.00'da okula gidip ders görüyor, öğlen yemeğini okulda yedikten sonra, iki arkadaş Veliefendi'nin ahırlarında, atların üst katındaki seyis odalarında uyuyorduk. Geceleri çok üşüyor, titriyorduk. Akşam yemekleri, banyo, çamaşır yıkamak, giyinmek; her şey çok zordu. Resmen çok çileli bir hayat yaşadım. "