Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’ndan çoklu baro açıklaması: Büyük baroların baskısı kırıldı
A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programına konuk olan Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, yeni baro düzenlemesi ve gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çoklu baro sisteminin bilinçli bir şekilde yanlış ifade edildiğinin altını çizen Feyzioğlu, yeni sistemin büyük baroların tahakkümünü kırdığını söylerken, Barolar Birliği’nin çatısının daha da güçlendiğini belirtti.
Feyzioğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
Kamuoyunda bu kanun 'çoklu baro' diye takdim edildi. Oysa bu kanunun Ankara – İstanbul – İzmir illerinde yani mevcut avukat sayısı 5.000'i aşan illerde 2.000 avukatın dilerse bir ikinci baroyu yani tercihli bir baroyu kurma imkanı getiren kısmı var. Bu kısmı bir kenara bırakıyorum buna ilişkin eleştirilerimizi, kaygılarımızı hep paylaştık. Fakat nedense medyada ve özellikle bu kanuna karşı peşinen cephe almış olan tüm kesimlerde ve medyada kanunun diğer bundan alakasız ama devrim niteliğindeki kısmı gözlerden kaçırılıyor. Bunun kasten yapıldığını düşünüyorum.
İSTANBUL – ANKARA VE İZMİR BAROSU'NUN TAHAKKÜMÜ KIRILDI
Şimdi sizin vasıtanızla bu kasten gözden kaçırmaya bir son vereceğiz. O da şu; Türkiye Barolar Birliği, geçen 51 yılda Türkiye'deki baroların birliği olmaktan çıkmış ve İstanbul – Ankara – İzmir ve bir iki baronun bir araya gelip, dilediğini yaptırma gücüne kavuştuğu Türkiye'nin büyük çoğunluğunu, Anadolu vilayetlerinin hepsini figüran rolüne indirgediği bir hale dönüşmüştü. Kanunun devrim niteliğindeki kısmı; Ankara – İstanbul – İzmir'in vesayetine, tahakkümüne son vermesi ve Türkiye'deki tüm baroları 1969'daki kuruluş ruhunda olduğu üzere barolar birliğinin kurucu asli unsuru haline getirmesidir.
1969 RUHUNA GERİ DÖNÜŞ
Bazı kişiler bilerek ama kasten çarpıtarak bazıları da bilmeden bunların peşinden giderek diyorlar ki: ''Türkiye'deki avukatların çoğunluğu İstanbul'da olduğuna göre elbette İstanbul'un bu delegeyle temsil edilmesi gerekir.'' Gayet basit bir şey söyleyeyim; bu kişilerin dediği doğruysa bugün de TBMM'de sadece Ankara ve İstanbul'un milletvekilleri olmalıdır, diğerleri tamamen figüran rolündedir. Diğer illerde laf olsun diye delege gönderiliyordur. Bizim sistemimiz maalesef buna dönüşmüştü. Türkiye Barolar Birliği, değerli vatandaşlarımız bilsinler, meslektaşlarımız hatırlasınlar, TBB avukatların birliği değildir. Avukatlara hizmet etmekle yükümlü, baroların birliğidir. Baroların her biri asli kurucu unsurdur, bir birlikten söz ediyorsanız o birliğin her bir unsurunun kendini asli hissetmesi asıl hissetmesi, esaslı hissetmesi zorunludur. Nitekim, 1969'da Türkiye'nin avukatlarının yaklaşık yüzde 40'ı İstanbul'da kalanı Türkiye'nin diğer illerinde olduğu halde İstanbul'a kanun 10 delege vermiş. Yozgat'a iki vermiş, Giresun'a iki vermiş, Kırşehir'e iki vermiş, her vilayetimize, her baroya ikişer delegeyi dağıtmış sonra da demiş ki, gerekçede yazıyor bu ben yazmadım ben uydurmadım, bu gerekçeyle bu maddeyi de oy birliğiyle Meclis kabul etmiş Adalet Partisi'yle CHP'nin milletvekillerinin hepsinin ortak iradesiyle çıkmış, muhalefet yok bu kanunda. Oy birliğiyle çıkmış bu madde. Diyor ki; üye sayısı fazla olan barolara biraz fazla delegelik verilecektir ancak adaletsizliğe sebep olmamak için büyük baroların fazladan göndereceği temsilci sayısı çok sınırlı tutulmuştur.
DÜZENLEMEDEN ÖNCE BAROLARDAKİ ADALETSİZLİĞE DİKKAT ÇEKTİ!
1969'da kurulan Türkiye Barolar Birliği, Türkiye'deki tüm baroların birliği olsun diye İstanbul'a 10 delege, Yozgat'a iki delege. Şimdi bugünü söylüyorum, yeni kanun çıkana kadar İstanbul'un 169 delegesi, Yozgat'ın 3 delegesi vardı. Böyle bir şey olabilir mi? Bugün 4 Anadolu Barosu yan yana geldiğinde İstanbul'un delegesini eşitliyor. Şimdi diyorlar ki birileri; kanunla bir vesayet rejimi kurulmuştur. Türkiye Barolar Birliği ve baroların gücü kırılmıştır. O kadar büyük bir çarpıtmadır ki bu, bu kanunla Türkiye Barolar Birliği'nin taşıyıcı sütunları güçlendirilmiştir. Türkiye Barolar Birliği'nin çatısı sapasağlam hale getirilmiştir. TBB'nin Türkiye'nin üniter devlet yapısını korumaktaki fonksiyonu fevkalade güçlü bir şekilde tahkim edilmiştir.
MALUM ÇEVRENİN ESAS RAHATSIZLIĞINI AÇIKLADI
Rahatsızlıkları nerededir peki çarpıtanların? Rahatsızlıkları şudur; Biz ne güzel işte, 3-4 il bir araya gelip, istediğimiz kararı çıkartıyorduk, beğenmediğimiz bir şey olduğu zaman Barolar Birliği Başkanı arzu ettiğimizi söylemediği zaman Genel Kurul'a götürüyorduk.
''MECLİS'LE GÖRÜŞMEYİ REDDEDEN ŞİKAYET EDEMEZ''
Feyzioğlu, kanun düzenlemesiyle barolar birliğinin çatısının güçlendiğini savundu. Feyzioğlu yargı çalışmalarında yargı çevrelerinin katkı sunmadığını belirterek "Meclis'le görüşmeyi reddedenler şikayet edemez" dedi.