MİT’çilerin deşifre edilmesi soruşturmasında flaş ifade! Muhtar maskeyi düşürdü
Sabah Gazetesi'nden Abdurrahman Şimşek'in haberine göre, MİT şehidinin görüntülerini ODATV’ye servis ettiği iddiasıyla tutuklanan Hülya Kılınç, “cenaze töreninin yapıldığı mahalleye gittiğinde şehidin MİT mensubu olduğunu bilmediğini, bunu birkaç gün sonra medyadan öğrendiğini”iddia etmişti. Bu sözlerini doğru olmadığı anlaşıldı. Soruşturma kapsamında ifade veren şehidin ailesinin yaşadığı mahallenin muhtarı, Hülya Kılınç’ın mahalleye geldiğinde şehit olan kişinin MİT görevlisi olduğunu kendisine söylediğini ısrarla cenazeye ilişkin bilgi ve fotoğraf istediğini belirtti.
Libya'da şehit olan MİT görevlilerinin görev ve kimliklerinin deşifre edilmesi ile ilgili soruşturmada ilginç bir detay ortaya çıktı.
Akhisar'da toprağa verilen MİT şehidinin görüntülerini ODATV'ye ulaştırdığı gerekçesiyle tutuklanan Hülya Kılınç, cumhuriyet savcılığınca alınan ifadesinde, "cenaze töreninin yapıldığı mahalleye gittiğinde şehidin MİT mensubu olduğunu bilmediğini, bunu birkaç gün sonra medyadan öğrendiğini" iddia etmişti.
Fakat bu sözlerin gerçekleri yansıtmadığı anlaşıldı. Hülya Kılınç'ın mahalleye gittiğinde görüştüğü muhtar C.M.'nin tanık sıfatıyla alınan ifadesinde "Hülya Kılınç'ın mahalleye gelip kendisiyle görüştüğünde şehidin MİT mensubu olduğunu söylediğini, cenazeye herhangi bir çelenk gelip gelmediğini ve cenazede çekilmiş fotoğraf olup olmadığını sorduğunu"söyledi.
Muhtar C.M ifadesinde şunları kaydetti: "Manisa ili Akhisar ilçesinde 6 yıldan beridir bir mahallede muhtarlık yapmaktayım. Şehit olan şahsı çocukluğundan beri tanırım ve ayrıca uzaktan akrabam olmaktadır. Şehit olan şahsı ben Türk Silahlı Kuvvetleri'nde elektrik teknisyeni olarak biliyordum. Ben şehit olduğu haberini deprem dolayısıyla çadırda kalırken muhtar olmam nedeniyle vatandaşlardan öğrendim. Sonrasında da derhal cenaze evine gittim başsağlığı diledim ve 19 Şubat tarihinde mahallede şehit olduğuna dair paylaşım yaptım. Ben kendisinin MİT mensubu olduğunu kesinlikle bilmiyordum. Zaten yukarıda da söylediğim gibi kendisinin Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olduğunu bildiğim için paylaşımımda da MİT mensubu olduğuna yönelik bir ibare kullanmadım. Paylaşım yaptığın gün de cenaze işlemleri yapılarak şehidimizi defnettik.
Hülya Kılınç'la daha önce herhangi bir tanışıklığım bulunmamaktadır. Kendisi muhtemelen benim numaramı muhtar olmamdan kaynaklı olarak bulmuştur. Cenazeden 1 hafta 10 gün sonra beni arayarak kendisini Manisa'da yerel gazeteci olarak tanıttı ve bana 'sizin orada bir şehit varmış diyerek bu basına yansımadı sizin bir bilginiz var mı' dedi. Ben de kendisine 'doğrudur şehidimiz var ancak ailesi çok üzgün ve kötü durumda kimseyle konuşacak durumda değiller ve herhangi bir bilgi alamazsın boşuna gelme' dedim. Görüşme bu şekilde sonlandı. Daha sonra 2-3 gün sonra beni tekrar aradı ve kendisinin otobüste olduğunu ve mahalleye geleceğini ve benimle görüşmek istediğini söyleyerek yardımcı olmamı istedi. Bende kendisine yardımcı olamayacağımı söyledim. Sonrasında Hülya Kılınç direkt olarak işletmiş olduğum yere geldi. Ben yine çalıştığımdan dolayı yardımcı olamayacağımı söyledim. Sonrasında iş yerimdem ayrıldı. 1-1,30 saat sonra tekrar geldi. Bana şehit olan kişinin MİT mensubu olduğunu öğrendiğini ve bana bu konuda bildiklerimi veya ekleyeceğim herhangi bir şey olup olmadığını sordu. Ben de kendisine şahsın uzaktan akrabam olduğunu ve yıllardır Türk Silahlı Kuvvetleri'nde teknisyen olarak çalıştığını bildiğimi, MİT ile herhangi bir alakası olup olmadığını bilmediğimi söyledim, bunun üzerine bana cenazeye kimlerin geldiğini, Milletvekili, kaymakam, belediye başkanının cenazede olup olmadığını sordu. Ben de kendisine sadece Akhisar Belediye Başkanı ile milletvekilini gördüğümü söyledim. Başka da herhangi birinin geldiyse de görmediğimi söyledim. Ayrıca bana hiç cenazeye gönderilen çelenk olup olmadığını da sordu. Ben de kendisine 1 tane siyah çelengin olduğunu söyledim. Sonrasında benden cenazeye ilişkin fotoğraf istedi. Ben de kendisine bizim cenazemiz varken fotoğraf çekecek durumda değildik zira çok üzgündük bende hiç bir fotoğraf yok dedim. Bunun üzerine başka birileri çekmiş olabilir mi, bildiğim kimse olup olmadığını sordu ben de herhangi bir kimseyi bilmediğimi söyledim."
Hülya Kılıç'ın haberin yapılmasından 1 gün önce yani 2 Mart 2020 tarihinde cenaze töreninin yapıldığı mahalleye gittiği ve o gün içerisinde MİT mensuplarının deşifre edildiği soruşturmaya konu haber metnini hazırlayarak ODATV'ye gönderdiği anlaşıldı. Şüphelinin cenazenin yapıldığı mahalleden ısrarla cenaze anına ait fotoğraf temin etmeye çalıştığı belirtildi.
ABDURRAHMAN ŞİMŞEK - SABAH