Moskova'da ateşkes anlaşması sağlandı! Başkan Erdoğan ve Vladimir Putin'den kritik açıklamalar
Son dakika haberi... Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in Moskova'daki kritik görüşmesinden ateşkes kararı çıktı. İki lider ve heyetlerinin görüşmesi 6 saat sürdü. Kritik İdlib görüşmesinin ardından Başkan Erdoğan ve Vladimir Putin görüşmeye dair açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, Rejimin geçen Mayıs ayından itibaren yoğunlaşan saldırılarının İdlib mutabakatı sükunetini bozduğunu belirten Erdoğan, ''Bunu bozan ise saldırganlığıyla rejimdir. Rejimin doğrudan askerlerimi hedef alan saldırılar bugün Moskova'da bu konuları konuştuk. Siyasi süreç ve Fırat'ın doğusu gibi çalışma ilişkimizi derinleştirerek sürdürmek istiyoruz. Rusya'nın, rejimin ilişkimizi zedeleme çalışmalarına göz yummayacağına eminim. En kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız adımları atacağız. Ateşkes bu gece 00:01 itibariyle ateşkes yürürlüğe girecek.'' ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan ve Putin'in açıklamalarının ardından kameraların karşısına geçen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve mevkidaşı Lavrov ateşkesin detaylarını açıkladı.
Başkan Erdoğan ve Rus devlet adamı Vladimir Putin, Moskova'da basın karşısına çıktı. İdlib gerginliği hakkında alınan karar hakkında açıklama yapan Başkan Erdoğan, ateşkesin başlama tarhinini de duyurdu.
"İDLİB'DE YENİ STATÜ KAÇINILMAZ HALE GELDİ"
Rusya Devlet Başkanı Putin'e nazik daveti için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede kritik gelişmelerin cereyan ettiği bir dönemde Putin ile yeniden bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bugünkü görüşmelerde özellikle Suriye'deki durumu ve İdlib'deki son gelişmeleri ele aldıklarını bildiren Erdoğan, yaklaşık 6 saat süren bir çalışma yaptıklarını, tesis ettikleri samimi diyalog kapsamında benzer veya farklı görüşte oldukları tüm konuları ayrıntılarıyla görüştüklerini, müzakere ettiklerini söyledi.
Türk-Rus ilişkilerinin derin tarihi köklerine işaret eden Recep Tayyip Erdoğan, 5 asrı aşan bu tarihin güçlü geleneğe sahip iki devletin ve halkın karşılıklı etkileşiminin de tarihi olduğunu ifade etti.
"Bu köklü ilişkilerimizi karşılıklı saygı ve ortak çıkar temelinde ilerletmek en büyük arzumuzdur." diyen Erdoğan, diplomatik ilişkilerin 100'üncü yılının idrak edildiği bu sene üst düzeyli iş birliği konseyinin toplantısı için Putin'i Türkiye'ye beklediklerini vurguladı.
2018 Eylül ayında Soçi'de varılan mutabakat ile İdlib'de nisbi istikrarın sağlandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Soçi Mutabakatı'na göre, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi muhafaza edilecek, bölgeye yönelik saldırıların önlenmesi dahil olmak üzere, statükonun korunması için gerekli tüm tedbirleri alacaktık. Rejimin geçen mayıs ayından itibaren younlaşan ve doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları, İdlib'de tesis ettiğimiz sükuneti bozmuştur. İdlib Mutabakatı'nın bozulmasına yol açan gelişmelerin birinci derecede sorumlusu, saldırganlığıyla bölgenin istikrarını da hedef alan rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın tamamının 'terörist' olarak ilan edilip, havadan ve karadan ağır bombardımana maruz bırakılmasını kabul etmemiz mümkün değildir."
Rejimin zulmünden kaçan ve Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Ofisi verilerine göre sayıları 1,5 milyonu bulan bölge halkının Türkiye sınırlarına yığıldığını belirten Erdoğan, "Rejimin buradaki esas amacının İdlib'i belirli bir kesim açısından insansız hale getirmek ve oluşturduğu göç baskısıyla Türkiye'yi zora sokmak olduğu açıktır. Türkiye elbette böyle bir tehdit karşısında eli kolu bağlı kalacak değildir. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nin sınırlarına kurduğumuz gözlem noktaları sahadaki durumu kontrol etme değil, sadece ateşkesi takip etme, bu vazifeyle yükümlüdür." değerlendirmesinde bulundu.
"KALICI ÇÖZÜM BULMA İRADEMİZİN BİR TEZAHÜRÜ"
Bir süre önce bölgede Rusya ile birlikte tesisi konusunda uzlaşıya vardıkları istikrarı sağlamak üzere İdlib'e ilave askeri birlikler gönderdiklerini aktaran Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
"Artık hem rejimin saldırganlığının önüne geçmek hem de ateşkese riayet etmeyen diğer grupları dizginlemek üzere sahada çok daha aktif bir şekilde yer aldık. Bu süreçte bölgede bulunan Rus güçleriyle koordinasyonu sıkı tutmaya gözen gösterdik. Rejimin doğrudan askerlerimizi hedef alan saldırganlığı sebebiyle yaşanan üzüntü verici hadiselerin ardından İdlib'de yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bugün Moskova'da Rus mevkidaşım ve ekiplerimizle bu konuyu enine boyuna konuştuk, değerlendirdik. Rusya ile aramızdaki iş birliği ruhu, bugüne kadar Suriye'deki ihtilafa son verilmesine yönelik uluslararası çabalara emsalsiz bir katkı sağlamıştır. Siyasi süreç ve Fırat'ın doğusu gibi boyutları da bulunan çalışma ilişkimizi derinleştirerek sürdürmeyi arzu ediyoruz."
ERDOĞAN ATEŞKES TARİHİNİ AÇIKLADI
Ateşkes kararını duyuran Başkan Erdoğan, "Bu hususta bizimle hemfikir olduğuna inandığımız Rusya'nın, rejimin iş birliğimizi zedeleyecek eylemlerine göz yummayacağına inanıyorum. Bugünkü görüşmelerimiz, İdlib sahasında attığımız adımları masadaki çabalarımızla pekiştirerek bölgedeki soruna kalıcı çözüm bulma irademizin bir tezahürüdür. Öncelikle en kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız diğer adımları süratle atacağız. Bu gece saat 00.01, yani tam gece yarısı itibarıyla ateşkes yürürlüğe girecektir. Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gereken çalışmalar hızla ve etkin şekilde yürütülecektir. Amacımız, bölgedeki insani krizin daha da kötüye gitmesini önlemektir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere ön şartsız ve ayrım gözetilmeksizin yardım sağlanması için Rusya ile birlikte çalışacaklarını, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenli ve gönüllü olarak ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasını temin edeceklerini vurguladı.
Üzerinde mutabık kalınan ortak metnin Dışişleri Bakanlarınca açıklanacağına işaret eden Erdoğan, "Türkiye bu süreçte rejimin yapabileceği her türlü saldırıya tüm gücüyle ve tüm sahada cevap verme hakkını saklı tutacaktır. Ve bu süreç içerisinde karşılıklı olarak değerli mevkidaşımla irtibat halinde olacağız, ilgili bakanlarımız birbirleriyle irtibat halinde olacaklar. Suriye krizine, bu ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği temelinde bir çözüm bulunana kadar Türkiye, Soçi Mutabakatı dahil bölgedeki inisiyatiflerini sürdürmekte kararlıdır. Bir kez daha Cenevre'de kurulan müzakere masasının kalıcı barış ve istikrarın yegane anahtarı olduğunu belirtmek istiyorum. Bugünkü toplantımızın Suriye'deki ihtilafa kalıcı çözüm bulunması çabalarına katkı vermesini temenni ediyorum." şeklinde konuştu.
PUTİN'İN AÇIKLAMALARI
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İdlib meselesine dair ortak belgenin hazırlandığını belirterek, "Ortak belgenin, İdlib bölgesinde ateşkese vesile olacağına ve insani yardım konusunda ilerleme sağlanmasına yardımcı olacağına inanıyoruz." dedi.
Putin, Kremlin Sarayı'ndaki 6 saatlik görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte düzenlenen basın toplantısında bir değerlendirme yaptı.
Bu senenin başından üçüncü kez Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüklerini belirten Putin, "Aramızdaki şahsi yakın temasımız hem ikili iş birliğinin çeşitli sorunlarına çözüm bulmaya hem de uluslararası meselelerle ilgili ortak yaklaşımlarımızı belirlemeye imkan sağlıyor." dedi.
Putin, yıl başından itibaren İdlib'deki terör unsurlarının faaliyetlerinin arttığını ileri sürerek, "Suriye hükümet güçleri ve sivil yerleşim alanları ateş altında tutulmaktadır. Hmeymim üssüne yönelik radikal gruplar tarafından saldırılar devam etti. 1 Mart'ta roket atar sistemleriyle bir saldırı girişimi yapıldı. Yıl başından itibaren Hmeymim üssüne yönelik 15 saldırı yapıldı." ifadelerini kullandı.
Türk ortaklarına durumla ilgili bilgi verdiklerini belirten Putin, "Militanlar fiilen yeni çatışmaları tetikleyebildi. Türk askerlerin arasında kayıplar yaşandı. Ölen Türk askerler için Erdoğan ve Türk halkına başsağlığı diliyorum." diye konuştu.
Putin, Astana formatı çerçevesindeki çalışmaları devam ettirme niyetini bir kez daha teyit ettiklerini dile getirerek, "Kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara dayanarak uzlaşabilmeyi başarabiliyorduk, çözümler üretiyorduk, bugün de öyle oldu." ifadelerini kullandı.
Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduklarını belirten Putin, "Uluslararası terör örgütleriyle de mücadelemizi azaltmayacağız. Bu konuda kararlıyız." dedi.
Putin, İdlib meselesi üzerine ortak belgenin hazırlandığına dikkati çekerek, "Ortak belge hazırladık. Ortak belgenin İdlib bölgesinde ateşkese vesile olacağına ve insani yardım konusunda ilerleme sağlanmasına yardımcı olacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
ATEŞKES METNİNİN DETAYLARI
Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti'ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır),
Suriye Arap Cumhuriyeti'nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra'yı hatırda tutarak,
Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,
Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek,
Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler'in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek,
İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,
HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:
1-İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01'den itibaren durdurulacaktır.
2-M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.
3-Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba'dan (Serakib'in 2 km batısı) Ain-Al-Havr'a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.
İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer.
Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova'da imzalanmıştır.