Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden Bilim Sanat Vakfı ve İstanbul Şehir Üniversitesi açıklaması!
Yükseköğretim Kurulu İstanbul Şehir Üniversitesinin faaliyet izninin geçici olarak durdurulması ve idaresinin garantör Marmara Üniversitesine devrine karar vermişti. Vakıftan yapılan konuya ilişkin açıklamada, "Süreç tamamlanana kadar vakfın kuruluş amacında ve hizmet alanlarında herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacaktır." denildi. Açıklamada ayrıca, "Yanlış tutumları ve tasarruflarıyla hem üniversiteyi (İstanbul Şehir Üniversitesi), hem vakfı çöküş noktasına getirenlerin, tarihimizde değerli bir yeri olan vakıf kavramını zedeleyenlerin, tevazu içinde özeleştiri yapmak yerine, sürekli olarak görevini yerine getiren kurumları suçlayıcı ifadelerle ortaya çıkmalarının takdirin milletimize bırakıyoruz." ifadelerine yer verildi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, YÖK tarafından idaresi garantör Marmara Üniversitesi'ne aktarılan İstanbul Şehir Üniversitesi'nin kurucu vakfı olan Bilim Sanat Vakfı'nın yönetiminde yapılan değişiklik ile ilgili bir açıklama yayınladı. Yayınlanan açıklamada Şehir Üniversitesi'nde yaşanan sürecin Bilim Sanat Vakfı'nı da olumsuz etkilediği belirtilirken, "Bilim Sanat Vakfı ile ilgili bundan sonraki aşamalar, mahkemenin vereceği karara uygun şekilde yürüyecektir." denildi. Ayrıca Müdürlük, üniversiteyi ve vakfı çöküş noktasına getirenlerin görevini yerine getiren kurumları suçlayıcı ifadelerle ortaya çıkmasına tepki gösterdi.
Kamuoyuna Duyurulur pic.twitter.com/lIb6k6bXfp
— VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (@VGM_VAKIFLARGM) January 23, 2020
Vakıflar Genel Müdürlüğünden yapılan açıklama şu şekilde:
Vakıf müessesesi, milletimizin en eski ve en köklü kurumlarından biridir.
Türkiye'nin yükseköğrenim alanında yaşadığı büyük değişimde, vakıflarımız tarafından kurulan üniversitelerin çok büyük payı vardır.
Anayasa, ilgili kanunlar ve diğer düzenleyici mevzuat ışığında, çeşitli vakıfların kurduğu üniversitelerimiz, başarılı çalışmalarıyla ülkemizin gururu olarak önemli başarılara imza atmışlardır.
Bilim Sanat Vakfı tarafından kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi'nin durumu ise, bu güzel görüntünün bir istisnası olarak kamuoyumuzca yakından takip edilmiştir.
Bu üniversitemiz, bir süredir, yönetim ve finansman krizi yaşayan bir eğitim kurumu haline dönüşmüştü.
Büyük bölümü kamuya, yani halka olan borçlarını ödeyemeyen ve objektif şartlarda ödemesi de mümkün gözükmeyen üniversite, öğretim elemanları ve çalışanlarına maaş veremez, öğrencilerinin burslarını karşılayamaz bir hale gelmişti.
Vakıf ve üniversite yönetimi, gösterilen tüm müsamahaya ve verilen zamana rağmen, bu sıkıntıyı aşmak için gereken finansmanı bulma ve borç batağından kurtulma konusunda, ortaya inandırıcı ve gerçekçi bir plan koyamamıştı.
Sonuçta, öğrenciler ve öğretim elemanları başta olmak üzere geniş bir kesimin ciddi biçimde mağduriyetine yol açacak bir iklime girildi.
Krizin daha da derinleşme riskinin belirmesi üzerine, kamu üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve üniversitenin idaresi, hami kurum olan Marmara Üniversitesi'ne verilmişti.
Üniversite yönetimi de yaptığı açıklamayla, "mali durumun eğitim-öğretim faaliyetini sürdüremeyecek ölçüde zayıf olduğu, sürecin bu şekilde devamı halinde öğrenci, akademik ve idari personel ile üniversiteden alacaklı konumundaki gerçek ve tüzel kişilerin yaşadığı mağduriyetin büyüyeceği ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin kesintiye uğrayacağı" gerçeğini kabul ederek, idarenin Marmara Üniversitesi'ne devrinin yerinde olduğunu belirtmiştir.
Yaşanan süreç, Şehir Üniversitesi'nin kurucu vakfı olan Bilim Sanat Vakfıyla doğrudan ilişkilidir ve bu ilişki vakfı olumsuz olarak etkilemiştir.
Büyük bir sıkıntı içinde bulunan vakfın faaliyetleri sebebiyle oluşabilecek mağduriyetlerin önüne geçmek için, Vakıflar Genel Müdürlüğü, ilgili kanunun emri gereğince sorumluluğunu yerine getirerek yönetimi devralmıştır.
Bilim Sanat Vakfı ile ilgili bundan sonraki aşamalar, mahkemenin vereceği karara uygun şekilde yürüyecektir.
Süreç tamamlanana kadar vakfın kuruluş amacında ve hizmet alanlarında herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.
Gerek üniversite, gerekse vakıf konusunda yapılan işlemlerin tek amacı, kurumların ve kişilerin gördüğü zararların durdurulması, takip eden zararların önlenmesidir.
Yanlış tutumları ve tasarruflarıyla hem üniversiteyi, hem vakfı çöküş noktasına getirenlerin, tarihimizde değerli bir yeri olan vakıf kavramını zedeleyenlerin, tevazu içinde özeleştiri yapmak yerine, sürekli olarak görevini yerine getiren kurumları suçlayıcı ifadelerle ortaya çıkmalarının takdirini milletimize bırakıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla arzolunur.
Vakıflar Genel Müdürlüğü