Engelleri tek tek aştı! Başkan Erdoğan'ın Pınarhisar Cezaevi'nden tahliye oluşunun üzerinden 20 yıl geçti
Siirt’te şiir okuduğu için yargılanarak Pınarhisar Cezaevi’ne konulan Başkan Erdoğan’ın tahliye oluşunun üzerinden 20 yıl geçti. 24 Temmuz’da 1999’da cezaevinden çıkan Erdoğan arkadaşlarıyla AK Parti’yi kurdu. AK Parti 2002’de ilk seçiminde yüzde 34,6’yla tek başına iktidar oldu. Erdoğan ilerleyen yıllarda Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Türkiye’nin ilk Başkanı oldu.
Siirt'te okuduğu şiir bahane edilerek cezaevine koyulan Başkan Erdoğan, 20 yıl önce bugün Pınarhisar Cezaevi'nden tahliye oldu. Siyasetten tasfiye edilmeye çalışılan Erdoğan, vesayet odaklarının tüm engellerini milletle birlikte aştı. Erdoğan'ın 4 ay süren Pınarhisar günleri, cumhurbaşkanlığına uzanan demokrasi mücadelesinin yol haritasını oluşturdu.
Vesayet odaklarının siyasetten tasfiye etmeye çalıştığı Başkan Tayyip Erdoğan, Siirt'te okuduğu şiir bahane edilerek Pınarhisar Cezaevi'ne konuldu. Erdoğan 20 yıl önce bugün cezaevinden çıktı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı düşürülen, hakkında "Muhtar bile olamaz" manşetleri atılan Erdoğan'ın 4 ay kaldığı Pınarhisar Cezaevi, bugün cumhurbaşkanlığına uzanan demokrasi mücadelesinin de temellerinin atıldığı yer.
Erdoğan, cezaevi günlerinde vesayet odakları ile mücadelenin yol haritasını oluşturdu. Erdoğan'ın anti demokratik uygulamalara karşı modern dünyanın benimsediği özgürlükleri perspektif olarak Türk halkına öngördüğü mücadelesinden ana başlıklar şöyle:
ENGELLENMEYE ÇALIŞTILAR
Cezaevinden çıktıktan sonra Erdoğan arkadaşları ile bir araya gelerek bir partinin kurulmasını kararlaştırdı. Yapılan hazırlıklar sonrasında 14 Ağustos 2001 günü AK Parti kuruldu. AK Parti 3 Kasım 2002 yılında girdiği seçimde yüzde 34,6 oy alarak tek başına iktidar oldu.
AK Parti sandıktan tek başına iktidar olarak çıkmasına rağmen, vesayet odakları Erdoğan'ın milletvekili olmasının önüne geçerek başbakan olmasını engelledi. Erdoğan için o tarihte "muhtar bile olamaz" başlıkları atıldı. Türk siyaset hayatına kara bir leke olarak yazılan bu adımdan 116 gün sonra vazgeçildi.
Bu süreçte Erdoğan'ın siyasi yasağı kaldırıldı, YSK tarafından Siirt'te seçiminin yenilenmesine karar verildi. Siirt'ten milletvekili adayı olan Erdoğan 9 Mart 2003'teki seçimde oyların yüzde 84,8'i alarak seçildi ve 59. hükümetin başbakanı oldu.
367 GARABETİ DEVREYE SOKULDU
2007'de vesayet odakları yeniden ortaya çıktı. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin dolması ile birlikte ülkede Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi yaşandı. Bir taraftan Cumhuriyet mitingleri organize edildi, diğer taraftan ise 367 garabeti devreye sokuldu.
O günlerde TSK'nın resmi internet sitesi üzerinden yayınlanan 27 Nisan e-muhtırası ile milletin seçtiği hükümete göz dağı verilmek istendi. Bu adımlar karşısında millete dönen AK Parti ve Erdoğan 22 Temmuz 2007 yılında yapılan seçimlerden rekor bir oy oranı olan yüzde 46,58'le çıktı.
VESAYETE KARŞI ÖNEMLİ ADIM
Pes etmeyen vesayet unsurları bu kez 2008'de AK Parti'ye yönelik açılan kapatma davası ile sahne aldı. Hukuk AK Parti kapatma davasında 6'ya karşı 5 oyla yüz akı bir sınav verdi.
Her fırsatta sistemi kilitlemeye çalışan vesayet odaklarına karşı en büyük adımlardan biri cumhurbaşkanlığı konusunda atıldı. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğinin uyum yasası da 2010'da hayata geçirildi. 2014 Ağustos ayında ise Erdoğan, halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu.
SİSTEMLİ BİR ŞEKİLDE SALDIRIYA GEÇTİLER
Vesayet odakları bu kez yeni ittifaklar kurarak saldırıya geçti. Milletin seçtiği Erdoğan hükümetini devirmek için devlet içine yapılan Paralel Devlet Yapılanması/FETÖ eliyle bu kez kirli planlar devreye sokuldu. Bunun üzerine Erdoğan'ı siyaset dışında bırakabilmek için sistemli bir saldırıya girişildi.
İlk saldırı MİT Müsteşarı Hakan Fidan üzerinden gerçekleştirildi. Dönemin savcısı Sadettin Sarıkaya, 7 Şubat 2012 günü MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile bazı MİT görevlilerini ifade vermeye çağırdı. Ancak, asıl hedef Erdoğan'dı. Kumpasın püskürtülmesi için yasal düzenleme yapılması kararı alındı. Meclis'te kabul edilen MİT yasası, 18 Şubat 2012 tarihinde yürürlüğe girerek tehlike savuşturuldu.
MİLLLET YALANA PRİM VERMEDİ
Başarılı olamayan vesayet odakları bu kez 2013'te çevre hassasiyeti kaşıyarak Gezi olaylarını başlattı. Gerçekleşen tertiplerde yine hedef Erdoğan'dı. 2013 yılının Haziran ayındaki kalkışmayı, 17-25 Aralık tarihlerinde gerçekleşen yargı darbesi takip etti. Gezi provokasyonu ve 17-25 Aralık yargı darbelerinin gölgesinde 2014 yılında Türkiye'de ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleştirildi.
Erdoğan ilk turda 51,8'lik oy oranı ile milletten bir kez daha destek gördü. Vesayet odakları, milletin desteğiyle Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ı siyaset sahnesinin dışına atmak için bu kez ordu içerisindeki ihanet çetesini harekete geçirdi. 15 Temmuz 2016 gecesi, üniforma giymiş hainler sivil halka silah doğrulttu. Daha önceki ihanet girişimleri karşısından Erdoğan'ın yanında yer alan millet, yine Erdoğan'ın çağrısı ile birlikte meydanlara indi. Halk vesayetçilerin kullandığı tankının topunu uçağın önünde durdu ve darbeyi engelledi.