Şenol Kazancı: 'Kaşıkçı cinayetinin tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulmasını istiyoruz'
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı, 2 Ekim tarihinde girdiği Suudi Başkonsolosluğu'nda katledilen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin, "Biz, bu meselenin bir an evvel, tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulmasını istiyoruz ve takipçisi olacağız." dedi.
Anadolu Ajansı ev sahipliğinde Balkan-Güney Doğu Avrupa Haber Ajansları Birliği (ABNA-SE) 27. Genel Kurulu ve Konferansı başladı.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı, Sheraton Grand İstanbul Ataşehir Hotel'de düzenlenen konferansın açılışında yaptığı konuşmada, ABNA-SE'nin Balkanlar'daki ve Güneydoğu Avrupa ülkelerindeki haber ajansları arasında kurduğu iletişim ağı dolayısıyla Anadolu Ajansı için ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Konferansın ana temasının "Dijital Medya: Sırada Ne Var?" olarak belirlendiğine değinen Kazancı, konferansın amacını "Dijital dünyanın trendlerini ve son teknolojik gelişmeleri öğrenmek, bunların medya sektörüne ve özellikle haber ajanslarına katkılarını tartışmak" şeklinde açıkladı.
Kazancı, konferansın ilk oturumunun "barış ve istikrar"a ayrıldığına işaret ederek, birliğin tüm üyelerinin bölgede ve dünyada barış ve istikrarın sağlanmasını amaçladığını vurguladı.
Anadolu Ajansının bu konuda üstlendiği role ve Türkiye açısından önem arz eden konulara değinen Kazancı, şöyle devam etti:
"ABNA-SE, bölgede bulunan haber ajansları arasındaki iş birliğini geliştirmek ve bölgedeki barış, dostluk, güvenlik konularında yardımlaşmayı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Anadolu Ajansı da birliğimize üye diğer ajanslar gibi haberlerinde bu hassasiyetleri gözetir. Yalnızca bölgede değil, tüm dünyadaki haberlerimizde ve ülkemizdeki haberlerimizde bu hassasiyeti gözetmek durumundayız. Son dönemde göçmenlerin Balkanlar'daki ve Yunan adalarındaki durumu, ülkeler arası diplomatik ziyaretler ve seçimlere ek olarak kültür sanat festivalleri ve spor müsabakalarını haberleştirdik. Bu yıl da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Bosna'nın iki önemli futbol takımının medya sponsorluğunu üstlendik. Anadolu Ajansı Boşnakça, Hırvatça, Sırpça, Arnavutça ve Makedonca gibi bölge dillerinde yayın yapmaktadır. Dünyada 13 dilde yayın yapan başka uluslararası haber ajansı var mı bilemiyorum ama şu kesin, Boşnakça, Hırvatça, Sırpça, Arnavutça ve Makedonca gibi bölge dillerinde yayın yapan uluslararası haber ajansı olarak tekiz. Bu yıl Balkanlar ve Güney Doğu Avrupa'ya dair 16 binden fazla fotoğraf ve 5 binden fazla video yayımladık."
Kazancı, birliğe üye haber ajanslarının bulundukları ülkelerin bölgede barış ve istikrarın sağlanması için ellerinden geleni yaptığını belirterek, "Ancak bazı dış etmenler Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki ekonomik ve siyasal iş birliğine zarar vermeye çalışıyor. Elbette ABNA-SE gibi platformlar sayesinde bu engeller aşılabilir. Genç ve gelişime açık ekonomileri olan ülkeleriz. Ancak Balkan ülkelerinde faaliyet gösteren bazı Türk şirketleri FETÖ ile bağlantılı. Bu durum diğer Türk şirketlerinin faaliyetlerini kısıtlıyor. Temennimiz bugün burada temsilcisi bulunan ülkelerin medya kuruluşlarının bu ayrımı gözetmesidir." diye konuştu.
ANADOLU AJANSI BÖLGEDEN OLUMLU HABERLERİN YAYILMASINDA BÜYÜK KATKILARDA BULUNMUŞTUR
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı, bölgede etkili olmaya çalışan bazı ülkelerin Türkiye ile Balkanlar ve Güney Doğu Avrupa ülkeleri arasındaki ekonomik ve sosyal iş birliklerinden rahatsızlık duyduğunu ifade ederek, "Bu ülkelerin Türkiye'nin bölge ülkeleri ile arasındaki tarihsel bağlardan rahatsızlık duydukları aşikar. Son dönemde Kaşıkçı cinayeti ile Orta Doğu'da değişen bazı dengelerin, Balkanlarla olan ilişkilerimizi etkilemediğine inanmak istiyorum." dedi.
Türkiye'nin bölgede güvenlik alanında yaptığı yatırımların aynı hızda devam ettiğinin altını çizen Kazancı, şunları söyledi:
"Balkanlar'da habercilik alanındaki en önemli sıkıntılardan birisi, mesnetsiz, ne yazık ki çıkar gruplarına yönelik habercilik anlayışıdır. Anadolu Ajansı bunu önemli ölçüde değiştirmiştir. Haberlerimizde önceliğimiz doğru ve gerçeği abonelerimize ulaştırmak olmuştur. Anadolu Ajansı bölgeden yaptığı haberlerde her zaman Balkan ülkeleri, Türkiye ve dünya arasında köprü olmayı hedeflemiş ve olumlu haberlerin yayılmasında büyük katkılarda bulunmuştur. Bizler sahip olduğumuz tarih ve kültür bağlarını daha da güçlendirerek yolumuza devam ettiğimizde beraber büyüyoruz. Bu bağlamda turizm, ikili ekonomik ilişkiler, kültür ve sanat faaliyetleri her geçen artmaktadır. Bizler de haberlerimizle bu sürece destek oluyoruz."
Kazancı, AA'nın 2014'te Bosna Hersek'in yarısını etkileyen bir sel felaketinin boyutlarını dünyaya aktardığı haberlere, "Futbol, Srebrenitsalı Boşnak ve Sırp çocukları birleştirdi" ve "Belgrad-Saraybosna Otoyolu" haberlerini örnek verirken, "Haber ajanslarının barış ve istikrarı sağlayacak haberler yapma kudretinin farkındayız. İnanıyorum ki, bugün burada temsil edilen ülkeler el ele verip bölgede barış ve istikrarı sağlayacak. Haber ajanslarının yöneticileri olarak bizler de bu doğrultuda haber yapmaya devam edeceğiz." dedi.
TÜRKİYE, KENDİSİNDE BULUNAN BAZI ENDİŞE VE BAZI DELİLLERİ MUHATAPLARINA HATIRLATTI
Konuşmanın ardından Kazancı'nın moderatörlüğündeki yuvarlak masa toplantısında ABNA-SE üyesi ajansların temsilcileri, kurumlarına ilişkin bilgi verirken, görüşlerini paylaştı.
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti soruşturmasına ilişkin katılımcılara bilgi veren Kazancı, şunları anlattı:
"Türkiye, endişelerini ve kendisinde bulunan bazı delilleri muhataplarına hatırlattı. Suudi Arabistan'ın inkardan ikrara, itirafa dalgalanmasını izledik. Bu çerçevede uluslararası haber ajanslarının, uluslararası basının ilgi ve alakasının, bu cinayetin üzerinin örtülmemesine yönelik baskısının ne kadar faydalı olduğunu müşahede ettik biz Türkler olarak. Bizim için hızdan daha önemli bir şey var, o da gerçek. Aslında ne olduğuyla daha çok ilgileniyoruz. Aslında ne olduğuna ilişkin çaba hem Türkiye'nin idari makamlarında hem de basınında net bir biçimde kendisini göstermiştir. Anadolu Ajansı ve TRT buna hassasiyet göstermiştir. Hem idarecilerimiz, siyasetçilerimiz hem kamu görevi yapan memurlarımız ve başsavcımız bu hadisenin nasıl gerçekleştiğine ilişkin bir olay örgüsü için çaba sarf etmişlerdir. Anadolu Ajansının, hiç kimseye gerçekleşmemiş herhangi bir suçtan dolayı bir sorumluluk yüklemediğini, buna mukabil gerçeği arayışına da ara vermediğini ve herhangi bir biçimde gerçeğe ulaşmadan buna son vermeyeceğini açıklıkla söylemek isterim.
Biz ne olduğunu biliyoruz, siz de biliyorsunuz. Bu konuyu ilk defa dinleyecek Avusturalya'dan çağıracağımız 13 yaşında bir kız çocuğu da burada ne olduğunu sadece kendisine anlatılan detaylardan çok net biçimde bilebilir. Hayatını Suudi Arabistan dışında sürdüren bir gazeteci vatandaşın, bir evlilik işleminin tamamını temin için evrak, bilgi, belge ihtiyacı konusunda ziyaret ettiği başkonsolosluk ona daha sonra bir takvim, tarih ayarlıyor. Başkonsolosluk içerisine giriyor, nişanlısı kapıdayken bir kez daha çıkmıyor. 'Burada ne olmuş? Daha sonra şöyle açıklamalar var.' deseniz, Aborjin çağırıp, Aborjin'e anlatın, o da der ki 'Orijinal ülke gayet bilinçli bir şekilde yazmış, çizmiş, adam toplamış, göndermiş.' Gerçeği o kadar uzun süre saklayamazsanız. Biz, bu meselenin bir an evvel, tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulmasını istiyoruz ve takipçisi olacağız."