A HABER GALERİ
Alayına had bildirdik! Milli takımın Avusturya zaferi Türk basınını salladı: Mucizenin çocukları kazandı...
EURO 2024'te son 16 karşılaşmasında millilerimiz turnuvanın iddialı ekiplerinden Avusturya ile karşı karşıya geldi. Millilerimiz maçtan 2-1 galip ayrılırken, Leipzig Stadı'nda oynanan maçta Türkiye'ye çeyrek finali getiren golleri 1. ve 59. dakikalarda Merih Demiral attı. A Milli Futbol Takımı, çeyrek finalde Hollanda ile karşı karşıya gelecek. Avusturya karşısında elde edilen zafer dünya basınında da geniş yankı bulurken, Türk medyasında da zafer yankıları sürüyor. İşte detaylar...

A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Şampiyonası (EURO 2024) son 16 turunda Avusturya'yı 2-1 mağlup ederek adını çeyrek finale yazdırdı. Leipzig Stadı'nda oynanan maçta Türkiye'ye çeyrek finali getiren golleri 1. ve 59. dakikalarda Merih Demiral attı.

A Milli Futbol Takımı, çeyrek finalde Hollanda ile karşı karşıya gelecek. Türkiye ile Hollanda'nın karşı karşıya geleceği çeyrek final mücadelesi 6 Temmuz Cumartesi günü Berlin'de oynanacak.

A Milli Futbol Takımı'nda Avusturya karşılaşması öncesinde sarı kart ceza sınırında bulunan Orkun Kökçü ve İsmail Yüksek bu maçta gördükleri sarı kartla cezalı duruma düştü.
Orkun ve İsmail, ay-yıldızlı ekibin Hollanda ile oynayacağı çeyrek final mücadelesinde forma giyemeyecek.

Millilerimizin Avusturya zaferi Türk medyasında da geniş yankı bulurken yazarlar köşelerinde zaferin şifrelerini paylaştı...

AHMET ÇAKAR I Kahramanlarımızın gecesi
Yine tarih yazdık. Çok zor oldu, kabir azabı gibi geçti, hele hele son 10 dakika öldük öldük dirildik. Hele hele son saniyede Mert'in mutlak gollük kafa vuruşunu çıkarması… Ama çeyrek finaldeyiz. Son 15 dakika hariç hiçbir zaman Avusturya gibi bir rakibe oyunu vermedik. Dün gecenin çok fazla başrol oyuncusu var… Hangisinden başlayayım? İki duran topta gol atan stoper Merih mi? Ya da son saniyede takımı ipten alan kaleci Mert mi? Ama bence dün gecenin kahramanı Kaan Ayhan… Fevkalade iyi oynadı. Öyle kritik anlarda öyle stratejik müdahaleler yaptı ki bence dün gecenin atan ve tutan oyuncularımızın başarısı dışında onun büyük payı var. Böylesine uluslararası bir turnuvada yaşanmış en büyük futbolcu performansıydı. Maça golle başladık. Mükemmel bir ilk yarı… 2. yarıda biraz sıkıntı yaşadık, topu tutamadık ama sıkıştığımız anlarda Merih ikinci golü attı. Bu dakikadan sonra Avusturya'yı umutlandıran o tuhaf golü yememeliydik. Bir korner atışında inanılmaz bir yerleşim hatası ve Avusturya'yı umutlandıran gol geldi. Dün gece için en negatif tarafımız bu golde oyuncularımızın pozisyonu. Ama sonra direndik, gol de yiyebilirdik ama dedim ya son saniyede belki de Mert'in eli bizi çeyrek finale taşıdı. Bir diğer kahraman ise tartışmasız maçın hakemiydi. Mükemmel, hatta mükemmel ötesi yönetti.

GÜRCAN BİLGİÇ I MUCİZENİN ÇOCUKLARI
Bu Avusturya, turnuvanın "Esas oğlanı." Montella'nın dediği gibi "Kulüp takımı" havasındalar. İyi oynadılar maçlarını, gövde gösterilerini de yaptılar. Üç ay önce bize de "Altı" atmışlardı. O gün aklıma kazındı. Uzatma dakikalarında bile yedinci golün peşine düşmüşlerdi. Bir hazırlık maçında, rakip takıma hiç saygı duymadan oynadılar. O yüzden bu maçın anlamı birileri için çeyrek final olabilir ama benim için başkaydı.
Merih'le bulduk iki golü. Arda Güler kullandı kornerleri. Kenar yönetim bir harita çizmiş, bizim çocuklar da bu plana sadık kalıp, müthiş geceyi Türkiye'ye hediye etmişti. Bir eski milletvekili vardı, twit attı, Portekiz kazanınca "Yaşa" dedi. Bu skor o arkadaşın lavabosuna gitsin…
Mücadele etmemiz gerekiyordu. Ettik… Savunmamız hata yapmamalıydı, bir kere yaptık. Mert Günok'un günü olmalıydı. İki kere kurtardı. Golleri atan Merih maçın adamı oldu, Mert Günok da benim adamımdır. Montella'nın hakkını unutmayalım. Hakan Çalhanoğlu'nun olmadığı bir takımda akıl olabilir ama "Fikir" eksiktir. Kaan ile üçlediği, beklerle beşlediği defans hattının önüne, yüreklerini koyan Orkunİsmail ikilisini ekledi. Duvar dediğin böyle olur aslında. Bitiş düdüğünde tüm takım yere yıkıldı. Öylesine mücadele ettiler ki, o düdük hepsini bir anda cennete taşıdı. Klasik formamızın, göğüsteki kırmıza bandın içindeki Ay-Yıldız'ın, hepimizin gözündeki yaşların, yumruk halinin fotoğrafıydı bu. Mucizenin çocukları…

FATİH DOĞAN I BURASI TÜRKİYE!
Avusturya'nın en güçlü yanı orta sahası ve üçüncü bölgede etkili baskı yapmasını sağlayan kolektif hücum organizasyonuydu. Merih'in birinci dakikada duran toptan gelen erken golü "Baskın basanındır" kuralını hatırlatırcasına Avusturya'nın ilk şoku oldu.
Orta sahada Orkun ve İsmail üzerine kurulu dirençli orta saha, kurt teknik adam Rangnick'e ikinci şoku yaşattı. Montella'nın formda isimlerimiz Ferdi ve Mert'i daha çok önde ve oyunda tutan sistem değişikliğini de göz ardı edemeyiz. Savunma anında Kaan'ı geri çekerek 5'li, hücuma çıkarken 3-4-3'lü yapı bu finallerde ilk kez uygulandı. Orta sahada Orkun'un liderliğinde dinamik oyun, iyi savunma, duran toplardan Merih'in 2 golü ve kaçan bir gol. Rangnick'in ilk oyuncu değişikliği hamlelerinden Gregoritsch, kritik anlarda kurtarışlarıyla devleşen Mert Günok'u sadece 66'da geçerek Avusturya'nın ciddiyetini hatırlattı. Montella'nın sarı kartlı İsmail-Salih ve sonrasında Arda- Okay, Kenan-Kerem değişikliği direnci artırmaya yönelik doğru kararlardı.
Dün turnuvanın bence en iyi sol beki Ferdi'yi takibe gelen Arsenal ekibinin, "50 milyon Euro verelim hemen alalım" raporu vermesi lazım. Sadece Merih, Mert Günok, Orkun, Ferdi değil bütün takım, bütün ekip yürekten koca bir alkışı hak etti. Helal olsun Bizim Çocuklar, yolun açık olsun Türkiye'm… Her golden sonra taraftarımızın dediği gibi, "BURASI TÜRKİYE, BURADAN ÇIKIŞ YOK."
Bekle bizi Hollanda….

ÖMER ÜRÜNDÜL I BÜYÜK ZAFER SAVAŞARAK GELDİ
Milli Takımımız dün gece yeni bir tarih yazdı. Günümüz futbolunun istediği ilkelerin tümünde bizden daha iyi olan bir rakip karşısında yüreğimizi takım halinde sahaya yansıtarak tek kelime ile özetlemek gerekirse savaşarak kazandık.
Maça duran topla golle başladık. Sonra bir 10 dakika büyük sıkıntılar yaşadık. Ama ondan sonra zaman zaman pas yaparak, zaman zaman da geride 10 kişi ile topun arkasına geçip Avusturya'nın hücumda alan bulmasını engelledik. Devre sonuna kadar da kalemizde çok ciddi biri tehlike yaşamadık.
İkinci yarıda ise çok hızlı, agresif, etkili bir Avusturya vardı sahada. Bu da zaten beklenen bir tabloydu. Rahatlamak için bir ikinci gole ihtiyaç vardı. Onu da duran topla bulunca müthiş bir moral depoladık. Ve rakip de şoka girmişti. Tam saha içi dengeleri bize dönecekken duran toptan bu kez biz bir gol yedik.
Ondan sonra bunaldıkça bunalmaya başladık. Rakip çok etkili geliyor. Çok zorluyor ve pozisyonlar da buluyordu. Ama büyük tehlikeler atlatmamıza rağmen maçın sonunu zaferle bitirdik.
Bütün futbolcular ellerinden gelini yaptı. Teknik direktör Montella dün Kaan'ı da stopere çekerek 3'lü defans uygulattı. Üç stoperimiz de inanılmaz oynadılar. Doğal olarak iki de gol atan Merih Demiral sahanın yıldızıydı. Rakibin son saniyelerdeki kafa vuruşunu ise Mert Günok ile birlikte tüm Türkiye kurtardı.

MURAT ÖZBOSTAN I ALAYINA HADLERİNİ BİLDİRDİLER
Muhteşem bir mücadele vardı. Grup maçlarını da dikkate aldığımızda en iyi karşılaşmayı oynayıp inanılmaz savaştık. Bütün futbolcuları alnından öpmek lazım. Hiç pes etmediler. Tüm oyuncularımız sürekli yardımlaştı. Bu 'inananların zaferi'. Takımızla ilgili bir sürü olumsuz haber çıkartmaya çalıştılar. Başından beri hep söylediğim bir şey vardı; Türkiye'nin bir tane Milli Takımı var, bir tane de bayrağımız var.
Almanya'ya da Avrupa Şampiyonası'na da Türkiye damgasını vuruyor! Sadece elde ettiği başarılarla da değil… Taraftarıyla, coşkusuyla, maç öncesi ve maç sonrası yaşadığı sevinçlerle. O kadar çok rahatsız oluyorlar ki burada. Her türlü olumsuz dezenformasyona rağmen bu çocuklar destan yazdı… Yazmaya da devam edecek… Bu gece duygularımı paylaşmak istedim. Maçın teknik ve taktik kısmıyla ilgilenmiyorum. İnanılmaz oynadık, gruplarda geride kalan üç maça göre o kadar iyi bir mücadele ortaya koyduk ki psikolojik savaşı kazandık…
Avusturya'nın ayarlarını bozduk. Maça öyle bir havada başladılar ki mücadele öncesi Almanya'da maçın favorisi onlardı ama favori değil sahada savaşan, taraftarıyla, ülkesiyle Türkiye oldu. İki İsim Merih ve kaleci Mert futbol hayatlarının en unutulmaz performansına imza attılar. Bunu da özellikle belirtmek istedim. Tebrikler çocuklar. Yolunuz açık olsun. Ne mutlu Türkü'm diyene.

OKTAY DERELİOĞLU I HOLLANDA'YI ELERİZ
A MİLLİ Futbol Takımımız maça çok iyi bir başlangıç yaptı. İlk dakikada Merih ile attığımız gol motivasyonumuzu daha da artırdı. Sonrasında oyun bir 15 dakika kadar rakibimiz Avusturya'nın hakimiyetine geçti. Ardından oyunu dengelemeyi başardık. Fizik kalitemizin, Avusturya ile mücadele edebilecek durumda olması bence çok çarpıcıydı. Bazı pozisyonlar verdik ama alanları iyi kapattık. Rakibe oynaması için çok fazla imkan da vermedik.
Baskıyı, takım olarak iyi yaptığımızı söyleyebilirim.
Birinci bölgede kapanıp, kontralarla hızlı çıkışlar yaptık. Arda, Barış Alper ve Kenan ile rakibi zorladık. Maçın ilk yarısında başa baş bir oyun ortaya koyduk.
45 dakika, tur için, tüm futbolseverlere umut verdi.
İkinci yarı ise bekleme oyunu oynadık.
Turnuvadaki en iyi oynadığımız maç oldu.
Organize goller atamadık ama maçı kopardık.
Takımın temposu daha da iyi oluyor. Avusturya'yı eleyeceğimizi düşünmüyordum. Böyle bir takımı elemek büyük başarı. Mert'in pozisyonu kırılma anıydı. Sırada şimdi Hollanda var. Güçlü bir rakip. Çeyrek finalde bu oyunun üstüne çıkmamız gerekiyor. Bu tempoyla onları da eleriz.
"Avusturya gibi bir rakibi elemek büyük başarı. Hollanda güçlü bir rakip.
Ancak; bu tempoyla onları da eleyeceğimizi düşünüyorum"

İLKER YAĞCIOĞLU I DARISI HOLLANDA'YA
EURO 2024'ÜN, gizli favorisi Avusturya'ya karşı A Milli Takımımız en iyi maçını oynadı. Vincenzo Montella bu maçta üçlü savunmaya dönerek Avusturya'nın yaptığı meşhur önde presi engellemiş oldu.
Orta sahada orkun ismail ve ardanın çok iyi oyunları ve kolay top kaybetmemeleri ilk 45 dakikayı önde tamamlamamızı sağladı.
Merih attığı goller ve yaptığı kritik müdahaleler ile ön plana çıkan isim oldu. İlk 45'teki iyi oyun Montella'nın eseriydi.
İkinci yarıda yediğimiz baskı 2-0'ı bulmamıza rağmen, oyunu koparamamız ve oyundan düşmemiz, Montella'nın eksileri oldu. Oyuna müdahale etmekte çok geç kaldı.
Daha erken değişikliklerle oyunu soğutabilir ve sahaya taze güç sürebilirdi.
Her şeye rağmen milli takımımız çeyrek finale yükselerek müthiş bir başarıya imza attı. Daha da ileriye gidebileceğini bizlere gösterdi.
Özellikle Hakan'ın yokluğunda Orkun'un performansı etkileyiciydi.
Diğer bütün oyuncularımız da üzerine düşeni fazlasıyla yaptı ve milletimize çok güzel bir hediye verdi. Darısı Hollanda'nın başına.
"İlk 45'te turnuvanın en iyi futbolunu oynadık. İkinci yarıda korku yaşadık ama çeyrek finale kalmak harika bir başarı..."

ZEKİ UZUNDURUKAN I ÇILGIN TÜRKLER TARİH YAZDI!
Avusturya'ya demir yumruk! Arda Güler ortalıyor; Merih Demiral atıyor... Arda Güler bir korner daha kullanıyor; Merih Demiral bir gol daha atıyor... Allahım çok büyüksün! Rüya gibi, masal gibi bir maç! Çılgın Türkler geri döndü! Bizim Çocuklar, Leipzig'de tarih yazdı! Destan yazdı! 2002 ruhu, 2008 ruhu geri döndü. Avusturya karşısında kusursuz bir maç oynadık. Maça golle başlamamız (57. saniyede) A Milli Takımımız'ın moral-motivasyonunu zirveye çıkarırken, Avusturya'nın bütün planlarını alt üst etti. İlk yarıda sadece 10 dakikalık bir bölümde baskı yedik. Ama rakibi kalemizden uzak tuttuk, şut attırmadık. Orta sahada İsmail Yüksek-Kaan Ayhan ikilisi hem dik durduk, hem de rakibe nefes aldırmadık. Defansımız kusursuz savaştı. Golümüzü atan Merih Demiral, belki de hayatının futbolunu oynadı.
Bu kadar kritik bir maçta, ilk yarıda kalecimiz Mert Günok'a iş bile düşmedi. Geçiş oyununu çok iyi icra ettik. Hatta maç genelinde karşı pres yaparak Avusturya'yı hataya zorladık. Oyunun boyunu daraltarak, Avusturya'nın taktiksel organizasyon şemalarını çöpe attık. Ferdi Kadıoğlu yine soldan rakibi canından bezdirici bindirmeler yaptı. İkili mücadelelerin hepsini kazandı. Barış Alper, sağdan jet hızıyla gittiğin pozisyonlarda rakibin adeta içinden geçti. Arda Güler duran topları çok iyi kullandı. Kornerden iki asist yaptı. A Milli Takımımız'ı bir maestro gibi yönetti. Leipzig'de harikaydık. Oyun disiplininden hiç kopmadık. Turnuvanın en kusursuz takımlarından bir olan Avusturya'ya ilk yarıda gol pozisyonu vermedik desek yeridir.
İkinci yarıda Mert Günok, Arnautovic'e gol şansı tanımadı, mucizevi bir kurtarışa imza attı. İkinci yarının başlarında çok baskı yedik ama bu dakikalarda yine iyi savunma yaptık. Sonrasında maçın yıldızı Merih Demiral sahne aldı ve şahane bir kafa golüyle farkı iyiye çıkardı. Sonrasında Avusturya'nın golü geldi. Merih Demiral müthiş hamleleri ile takımımızı ayakta tuttu. İsmail Yüksek çıktıktan sonra Avusturya kalemize daha rahat gelmeye başladı.

REHA KAPSAL BEKLE BİZİ BERLİN
Grup maçlarındaki gibi Leipzig'de de yine tribünlerde bizim üstünlüğümüz vardı.
40 bin Türk vatandaşımız stadyumda her zamanki gibi mükemmel bir atmosfer oluşturdu.
Takımımıza da müthiş bir enerji verdiler.
Bu çoşku ile başlayan millerimiz Merih'in golü ile daha 57. saniyede öne geçti.
Oyuna 4-2-3-1 gibi başlamıştık.
Golümüzden son Kaan orta sahadan stopere geçerek 3'lü savunma formasyonuna döndük.
İlk yarı iyi mücadele ettik takım halinde, biraz daha top ayağımızda güvenli oynasak çok fazla geçiş hücumu yapardık.
Çünkü rakip çok fazla risk alıp bize alanlar bıraktı. Buraları çok rahat kullanırdık.
Teknik direktör Montella'nın ikinci yarıyı doğru planlaması gerekiyordu. Avusturya fiziksel açıdan turnuvanın en iyi takımlarından biri.
Onun için hem doğru dakikada ve doğru oyuncu hamlesi olması gerekiyordu. Böyle maçlarda duran toplar tabii ki çok önemli.
Bunu Arda ile doğru kullanıp Merih'le de bitirince 2-0 yaptık.
Hem maçın başında hem de ikinci yarıda baskı yerden gol atmamız tadından yenmezdi. Hemen ardından golü yedik.
Ancak ikinci yarıda rakip baskı kursa da çok iyi savaştık. Montella doğru zamanda doğru değişiklikleri yaptı. Gireniyle çıkanıyla bütün oyuncularımızı tebrik ediyorum.
Turu sonuna kadar hak ettiler. Helal olsun. Bekli bizi Hollanda, bekle bizi Berlin.
Bizim çocuklar Hollanda'yı da saf dışı bırakır. Yeter ki inansınlar, kendilerine güvensinler.

TURGAY DEMİR I İKİ MARS Bİ TERS!
İsminden değil ama cisminden çekinilmesi gereken bir takım Avusturya… Kadrolarında dünya yıldızı yok ama takım olarak bir yıldız gibi parlıyorlar.
Böyle bir rakibe karşı geri düşmek büyük sıkıntı olurdu. O nedenle ilk atağımızda gol bulmak muhteşemdi.!
Her ne kadar bozuntuya vermeden bildik oyunlarını sürdürmeye çalışsalar da, Barış, Arda, Orkun, Kaan başta oyuncularımızın etkili paslaşmaları Avusturya'nın hesaplarını bozdu.
Hemen belirteyim, Hakan Çalhanoğlu'nun yokluğunda Arda çok daha rahattı ve özgüvenle insiyatif aldı.
Bu ayrıntıyı lütfen kimse atlamasın!
Özetle ilk 45'te her şey istediğimiz gibiydi. İkinci yarıya doğal olarak Avusturya çok daha baskılı başladı.
Savunmamız arıza sinyalleri vermeye başladığı bölümde Mert Günok çok kritik kurtarışlarıyla maçı elimizde tuttu.
Ardından kullandığımız korner atışında Merih deyim yerindeyse arşa kadar yükselip iki kişi arasından müthiş bir kafa vuruşuyla farkı 2'ye çıkardı. Gol aradığımız sırada golü yiyince maç yine ortaya geldi.
Avusturya can havliyle saldırdı, Bizim Çocuklar da sonuna kadar savaştılar.
Mert'le birlikte Kaan savunmanın kaskosu gibiydiler. Orkun ise hem defansa yardım etti, hem de hücuma. İkişer kişilik oynadılar vesselam. Elbette iki gol atan Merih ve mükemmel kurtarışlar yapan Mert gecenin yıldızlarıydı. Hele hele Mert'in son anda bir kurtarışı var ki, 80 milyonun kalbini test etmiş oldu… Ohh be çeyrek final varmış...
Not: Merih yani diğer adıyla Mars artık en sevdiğim gezegendir!