A HABER GALERİ
ABD Başkanı Donald Trump Husiler'e neden savaş açtı? Çarpıcı "kara harekatı" vurgusu: 3 boyut öne çıkıyor...
Amerika Birleşik Devletleri neden Yemen'i vurdu? Donald Trump bu saldırı ile ne amaçlıyor? Bundan sonraki hamleleri ne olur? Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ülger, saldırının amacını 3 maddeyle anlattı.

ABD Başkanı Donald Trump emri verdi ve Yemen'e saldırılar başladı. Husiler'e düzenlenen saldırılarda ölü sayısı 31'e yükseldi.

HUSİLER: SALDIRILAR YANITSIZ KALMAYACAK
Husiler ise saldırıları "savaş suçu" olarak nitelendirerek "Yemen silahlı kuvvetlerimiz, tırmanışa tırmanışla karşılık vermeye tamamen hazırdır" açıklaması yaptı.

Husiler, 7 Mart'ta yaptığı açıklamada, İsrail'e Gazze'ye yardımların girişine izin vermesi için 4 gün süre verdiğini, aksi takdirde İsrail'e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacağını belirtmişti.

ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social platformu hesabından yaptığı açıklamada, orduya, Yemen'deki Husilere karşı "büyük bir saldırı" başlatma talimatı verdiğini duyurmuştu.

ASIL HEDEF NE?
Trump'ın bundan sonraki hamleleri ne olur? Bu saldırı ile ne amaçlıyor? Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, A Haber canlı yayınında Merve Özkan'ın sunduğu Ajans Hafta Sonu'nda konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte Ülger'in açıklamalarından satır başları;

YEMEN 3 PARÇAYA AYRILDI
Yemen'in fiili durumuna bakmak lazım. Yemen'de Husiler orada resmi hükümet statüsünde değil. Ülke 'Arap Baharı' döneminde 3 parçaya ayrıldı. Suudi Arabistan destekli Yemen hükümeti, BAE destekli güney geçiş koalisyonu bir de Husiler.

STRATEJİK BÖLGELER ELLERİNDE
Bunlar başkent Sana'yı kontrol ettiler. Bir taraftan Babülmendep Boğazını öbür taraftan Kızıldeniz'i, Aden Körfezi'ni hepsini kontrol edebilecek stratejik bir bölgeyi ellerinde tutuyorlar. Bu coğrafyada bunları İran destekliyor.

FİLİSTİN'E DESTEK VERDİLER
Husiler Aksa Tufanı patlak verdiği zaman güçlü biçimde dirayetli biçimde Filistinlilere destek verdiler. Günümüzde hala bu desteği sürdürüyorlar. İsrail'e yardım eden gemilere yönelik saldırılarımızın durmasını istiyorsanız yapılması gereken belli İsrail, Filistinlilere saldırmaktan vazgeçecek bu kararlılığı Husiler her zaman koruyorlar.

"KARA HAREKATI OLMADIĞI MÜDDETÇE..."
Sürpriz bir şekilde ABD Başkanı Trump'ın 'saldırı emrini verdim' açıklamasıyla birlikte ABD, İngiltere ve Fransa hava saldırılarını Husi bölgelerine dün geceden itibaren yoğunlaştığı anlaşılıyor. Birkaç gün devam edeceği şeklinde ABD basınında yazılar da var yorumlar da var fakat bu propaganda olabilir bir kara harekatı olmadığı müddetçe pek fazla bu saldırılardan Husilerin etkilenmesi direnişin kırılması söz konusu değil.

TRUMP'IN ASIL HEDEFİ İRAN MI?
Bu saldırıların amacı olarak ben üç boyutun öne çıktığını düşünüyorum. Birinci olarak Ukrayna savaşında Trump beklentileri karşılamadı. Daha doğrusu büyük bir problemle karşı karşıya kaldı. Seçim kampanyası esnasında bu savaşın hiç başlamadığını göreve başladıktan sonra derhal ateşkes sağlanacağını iddia etmiş olmasına rağmen Ukrayna'da bir ateşkes ABD'nin çeşitli manevralarına rağmen sağlanamadı. Trump burayı biraz unutturmak için yeni bir maceraya girişti.

SEYRÜSEFER GÜVENLİĞİ
Bu bölgede Husiler Amerikan gemilerine ve İsrail ile ticaret yapan gemilere yönelik saldırılar yapıyorlar fakat bu yeni bir şey değil. Biden döneminde de refahı koruma adı altında burada seyrüsefer güvenliğini sağlamak için Husilere belli dönemlerde Amerikan hükümeti koalisyon güçleri saldırılar yaptı. Bu saldırıların yoğunlaşmasında boğazı açık tutma seyrüsefer güvenliğini sağlama çabası da rol oynuyor.

İRAN'I SIKIŞTIRMA ÇABASI
Üçüncü olarak da İran'a yönelik olarak sıkıştırma amacı taşıyor. Trump İran'a yönelik olarak geçen hafta bir mektup gönderdiğini iddia etti. İran tarafı bunu almadıklarını söylediler. Fakat mektubun içeriği açıklandı. ABD yönetimi İran üzerinde baskı kurarak İran'ın Çin ile olan petrol faaliyetlerini sınırlandırmak istiyor. İsrail faktörüne dikkat çekmemiz gerekiyor. Netanyahu İran'ın faaliyetlerinden tedirgin. İran 3-4 yıldır uranyum zenginleştirme faaliyetlerini kendi başına yürütüyor. Daha önceden denetim vardı. Tedirginlikle endişe ile izliyor. En çok kaygı taşıyan ülke İsrail.

İran yatıştırma politikası izliyor. ABD ile karşı karşıya gelebilecek bir savaşa yol açabilecek olaylara dahil olmaktan çekiniyor. İsrail'in kaygısı ise İran'ın nükleer güç haline gelmesi. Dokunulmaz hale gelecek.