Piyasalar merakla bekliyordu! FED faiz kararını açıkladı | Powell'den enflasyon mesajı

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttu. Fed'den yapılan açıklamada, para politikası kararının 1'e karşı 11 oyla alındığı belirtildi. FED'in faiz oranlarını sabit tutmasının ardından FED Başkanı Jerome Powell yaptığı açıklamada, 'Enflasyonun kısmen tarifelere tepki olarak yükselmeye başladığını düşünüyoruz, bu yıl içinde enflasyonda daha fazla ilerleme kaydedilmesinde gecikme yaşanabilir.' dedi.
ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttu
Fotoğraf: AA
Christopher Waller'ın politika faizinin sabit tutulmasını desteklediği ancak menkul kıymet varlıklarındaki mevcut azaltma hızının sürdürülmesini tercih ettiği aktarıldı.
Açıklamada, bankanın hedeflerinin desteklenmesi amacıyla federal fon oranı hedef aralığının yüzde 4,25-4,50 arasında sabit tutulmasına karar verildiği bildirildi. Açıklamada, işsizlik oranının son aylarda düşük bir seviyede istikrar kazandığı ve iş gücü piyasası koşullarının güçlü kalmaya devam ettiği aktarılarak, enflasyonun bir miktar yüksek kalmaya devam ettiği kaydedildi.
"Ekonomik görünüme ilişkin belirsizlik arttı." ifadesine yer verilen açıklamada, FOMC'nin enflasyon ve istihdam hedeflerine yönelik risklere karşı dikkatli davrandığı vurgulandı.
Ayrıca bilanço küçültme hızının yavaşlatılacağı belirtilen açıklamada, Komite'nin nisan ayından itibaren hazine tahvillerinin aylık itfa üst sınırını 25 milyar dolardan 5 milyar dolara düşüreceği ve menkul kıymet varlıklarının düşüş hızını yavaşlatacağı, kurum borcu ve ipoteğe dayalı menkul kıymetlerdeki aylık itfa sınırını 35 milyar dolar olarak koruyacağı bildirildi.
YIL SONU POLİTİKA FAİZİ TAHMİNİ YÜZDE 3,9 OLARAK KORUNDU
Ekonomiye ilişkin tahminlerini de açıklayan Fed, federal fon oranına ilişkin tahminini bu yıl sonu için geçen yıl aralıkta öngördüğü yüzde 3,9'da sabit tuttu.
Buna göre Fed, federal fon oranına ilişkin 2026 ve 2027 tahmini ile uzun dönem ortalama faiz beklentisini sırasıyla yüzde 3,4, yüzde 3,1 ve yüzde 3'te bıraktı.
Söz konusu tahminler Fed'in 2025'te 2 faiz indirimi öngörmeye devam ettiğinin sinyalini verdi.
Bankanın enflasyon tahminleri ise bu yıl için yüzde 2,5'ten yüzde 2,7'ye, 2026 için yüzde 2,1'den yüzde 2,2'ye çıkarılırken, 2027 için yüzde 2 olarak korundu.
Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyona ilişkin tahminler de bu yıl için yüzde 2,5'ten yüzde 2,8'e revize edilirken, 2026 için yüzde 2,2 ve 2027 için yüzde 2'de sabit tutuldu.
Fotoğraf: AA
BÜYÜME TAHMİNLERİ AŞAĞI YÖNLÜ REVİZE EDİLDİ
ABD ekonomisinin büyüme tahmini bu yıl için yüzde 2,1'den yüzde 1,7'ye, gelecek yıl için yüzde 2'den yüzde 1,8'e ve 2027 için yüzde 1,9'dan yüzde 1,8'e düşürüldü.
İşsizlik oranına ilişkin tahminler ise bu yıl, gelecek yıl ve 2027 için yüzde 4,3 olarak korundu.
"ENFLASYON HALA KISMEN YÜKSEK"
FED'in faiz oranlarını sabit tutmasının ardından FED Başkanı Jerome Powell basın toplantısı düzenledi. Ekonominin genel olarak güçlü olduğunu ve son iki yılda Banka'nın hedefleri doğrultusunda önemli ilerlemeler kaydettiğini söyleyen Powell, iş gücü piyasası koşullarının sağlam olduğunu ve enflasyonun bir miktar yüksek kalsa da yüzde 2'lik uzun vadeli hedefe yaklaştığını anlattı.
Powell, Banka'nın hedeflerini desteklemek üzere politika faizini değiştirmeme, bilanço büyüklüğünü azaltma hızını ise yavaşlatma yönünde teknik bir karar aldıklarını aktardı.
ANKETLER, EKONOMİK GÖRÜNÜME İLİŞKİN BELİRSİZLİĞİN ARTTIĞINI GÖSTERİYOR
Son göstergelerin, 2024'ün ikinci yarısında görülen hızlı ekonomik büyümenin ardından tüketici harcamalarındaki yavaşlamaya işaret ettiğini vurgulayan Powell, hanehalkı ve iş dünyasına yönelik anketlerin ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin arttığını gösterdiğini ifade etti.
Powell, bu gelişmelerin gelecekteki harcama ve yatırımları nasıl etkileyeceğinin belirsizliğini koruduğunu kaydetti.
İş gücü piyasasında koşulların sağlam kalmaya devam ettiğini dile getiren Powell, genel olarak geniş bir gösterge setinin iş gücü piyasasındaki koşulların büyük ölçüde dengede olduğunu gösterdiğini, iş gücü piyasasının önemli bir enflasyonist baskı kaynağı olmadığını aktardı.
ENFLASYON BEKLENTİLERİ SON DÖNEMDE YÜKSELDİ
Powell, enflasyonun son iki yılda önemli ölçüde yavaşladığını ancak Banka'nın yüzde 2'lik uzun vadeli hedefine kıyasla bir miktar yüksek seyrettiğini söyledi.
Fed Başkanı Powell, "Enflasyon beklentilerine ilişkin bazı kısa vadeli göstergeler son dönemde yükseldi. Bunu hem piyasa hem de anket bazlı ölçümlerde görüyoruz ve hem tüketiciler hem de işletmelerden oluşan anket katılımcıları, ana etken olarak tarifelerden bahsediyor." diye konuştu.
Powell, uzun vadeli beklentilere ilişkin çoğu göstergenin ise hala Banka'nın enflasyon hedefiyle uyumlu kalmaya devam ettiğini kaydetti.
Yeni yönetimin ticaret, göç, maliye politikası ve düzenlemeler olmak üzere 4 farklı alanda önemli politika değişiklikleri uygulama sürecinde olduğuna işaret eden Powell, "Ekonomi ve para politikasının izleyeceği yol açısından önemli olan bu politika değişikliklerinin net etkisidir. Başta ticaret politikası olmak üzere bu alanların bazılarında yakın zamanda gelişmeler yaşanmış olsa da değişikliklere ve bunların ekonomik görünüm üzerindeki etkilerine ilişkin belirsizlik yüksektir." şeklinde konuştu.
"POLİTİKA DURUŞUNU DEĞİŞTİRMEK İÇİN ACELEYE GEREK YOK"
Powell, politika duruşunu değiştirmek için acele etmelerine gerek olmadığını ve daha fazla netlik için beklemek üzere iyi bir konumda olduklarını yineledi.
Para politikasının önceden belirlenmiş bir rotada olmadığını vurgulayan Powell, ekonomi geliştikçe, politika duruşunu maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerini en iyi şekilde destekleyecek şekilde ayarlayacaklarını ifade etti.
Bilanço küçültme hızını yavaşlatma kararlarına da değinen Powell, bilanço küçültmeye başladıklarından bu yana menkul kıymet varlıklarının 2 trilyon dolardan fazla azaldığını, piyasa göstergelerinin rezerv miktarının bol olmaya devam ettiğini göstermeye devam ederken, para piyasalarında sıkılığın arttığına dair bazı işaretler gördüklerini aktardı.
"UZUN VADELİ ENFLASYON BEKLENTİLERİ ÇOĞUNLUKLA İYİ SABİTLENMİŞ DURUMDA"
Powell, yılın ilk iki ayında mal enflasyonundaki yükselişin bir kısmının tarifelerden geldiğini, tarife dışı enflasyonu tarife enflasyonundan ayırmanın yolunu bulmak için çalışacaklarını anlattı.
Enflasyon beklentilerini dikkatli bir şekilde takip ettiklerini söyleyen Powell, uzun vadeli enflasyon beklentilerinin çoğunlukla iyi sabitlenmiş durumda olduğunu kaydetti.
Hala oldukça sağlam veriler gördüklerine dikkati çeken Powell, büyüme ve tüketici harcamalarının biraz ılımlı ancak hala sağlam bir hızda göründüğünü, istihdam yaratma oranının sağlıklı bir düzeyde seyrettiğini dile getirdi.
Fed Başkanı, "Enflasyonun kısmen tarifelere tepki olarak yükselmeye başladığını düşünüyoruz, bu yıl içinde enflasyonda daha fazla ilerleme kaydedilmesinde gecikme yaşanabilir." ifadelerini kullandı.
Powell, son iki aydaki güçlü mal enflasyonunun kalıcı olmasının tarifelerle ilgili olabileceğini kaydetti.
Her zaman resesyon olasılığı olduğunu ancak böyle bir öngörüde bulunmadıklarına işaret eden Powell, dışarıda resesyon olasılığının bir miktar yükseldiğinin tahmin edildiğini fakat bunun hala nispeten ılımlı seviyelerde olduğunu vurguladı.
Powell'ın açıklamaları sonrası neler bekleniyor? A Para canlı yayınına katılan uzman isimler Fed faizinin sabit tutulmasını değerlendirdi.
(A Para ekran görüntüsü)
ABD'NİN ÇİN'E ODAKLANMIŞ BİR YAKLAŞIMI ÖNE ÇIKIYOR
Doç. Dr. Şevket Sayılgan: Trump'ın getirmiş olduğu belirsizlik ve kurumsal kimlikte yönetim anlayışına sahip olmaması Fed'in standart davranışlarını doğrudan etkiliyor. Trump'ın gümrük duvarlarını söylenen şekle getirdiğinde, dünya ticaretine ABD'deki iç enflasyona ve istihdam rakamlarına yönelik çok sayıda senaryo kurmak şuan mümkün. Mevcuttaki Merkez Bankası'nın para politikasını oluştururken öngörülebilir davranış içerisinde olmasını engellemiş oluyor. Haziran ve sonrası süreçte Trump'ın politikalarını daha görünür hale geleceğini düşünüyorum. Trump'ın siyasi gücünün çok yüksek olmasının yanı sıra tek bir amacının Çin'e odaklanmış mevcut dağılmış kabiliyetini toparlayan yaklaşımı öne çıkıyor.
ABD'DE PİYASANIN ÇÖKMEMESİ İÇİN GEREKLİ ÖZEN GÖSTERİLİYOR
Dalfin Finansal Danışmanlık Ortağı Mustafa Aşkın Fed faiz kararında mutlaka faizi indirirken ve yükseltirken piyasayı mutlu edecek bir parmak bal çaldığını ifade ederek "Açıklamaların ABD'deki hisse senedinin dolaylı ya da direkt sahipliğinden kaynaklanıyor. ABD vatandaşı servetin büyük bir kısmını buradan elde etmeye çalışıyorlar. Burada da piyasanın çökmemesi için gerekli azami özen gösteriliyor. Zor bir süreçten geçiliyor. Sadece Fed'in para politikaları değil maliye ve iktisat politikalarında da Trump'ın ekibi de agresif davranabiliyor. Dünyada da ticaret savaşlarını başlattıkları için hemen bitiremeyecekler. IMF'den OECD'ye pek çok uluslararasındaki kuruluşlarına aşağı yönlü revize ediyor. Bu da gözden kaçmaması gereken bir süreç olarak dikkat çekiyor." dedi.
(A Para ekran görüntüsü)
PİYASALARDA YUKARI YÖNLÜ HAMLE OLABİLİR
Trive Yatırım Hazine Direktörü Yusuf Doğan Powell'in konuşmalarının piyasalarda yukarı yönlü hamle olabileceğine dikkat çekerek; "Makroekonomik gerçeklerle piyasalar ve şirket bilançoları yüzleştiğinde hisse senedi piyasasındaki hareketin kalıcılığı majör bir faaliyetinde mi olduğunu o zaman göreceğiz. Powell'ın bu konuşması piyasa profesyonelleri tarafından olası bir stagflasyonu durdurmak için yeterince eleştiriliyor. Hisse senedi piyasasında bu kararın etkileri geçici olabilir." dedi.
(Foto: AA)
FAİZ İNDİRİMLERİNE OCAK AYINDA ARA VERMİŞTİ
Fed, enflasyonda kaydedilen ilerlemeyle geçen yıl eylül ayında 4 yıl aradan sonra ilk kez faiz indirimine gitmiş ve politika faizini 50 baz puan düşürmüştü.
Geçen yılın kasım ve aralık aylarında da politika faizini 25'er baz puan indiren Fed, ocak ayında, geçen yıl art arda 3 toplantıda gittiği faiz indirimlerine ara vermişti.
ABD'de enflasyon, Haziran 2022'de yıllık bazda yüzde 9 ile 1981'den itibaren en yüksek seviyeyi görmesinin ardından son olarak şubatta yıllık bazda yüzde 2,8 olarak kaydedilmişti.
