Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan bütçe açıklaması
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM’de sunacağı 2025 yılı bütçesinin “fiyat istikrarını destekleyen, tasarruflu bir yapı öngören, ‘istikrar ve rehabilitasyon’ bütçesi” olduğunu söyledi. Yılmaz, enflasyondan yatırımlara, muhalefetin erken seçim söylemlerinden asgari ücrete pek çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulunurken, 2025 bütçesinin vergi yükünü artırmayacağını dile getirdi. İşte detaylar...
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sabah Gazetesi'nin geleneksel Ankara sohbetlerine katılarak başta 2025 yılı bütçesi olmak üzere gündeme ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu.
İSTİKRAR VE REHABİLİTASYON BÜTÇESİ
2025 yılı bütçesi istikrar ve rehabilitasyon bütçesidir. Bir taraftan fiyat istikrarını destekleyen diğer taraftan tasarruflu bir yapı içeren bir bütçe öngörüyoruz. Bütçemiz deprem sonrasında ülkenin rehabilitasyonunu ve 11 yılın yeniden ayağa kaldırılmasını da kapsıyor.
MİLLİ GELİRE ORANI TARİHİ ORTALAMALARIN ÜZERİNDE
Bütçede yatırımlara yeterli ödenek ayrılmadığı eleştirilerini kabul etmiyorum. 2023 yılında yatırıma ayrılan kaynağın milli gelire oranı yüzde 5.3'e kadar yükselmişti. Deprem harcamaları büyük oranda yatırım harcamasıdır. Onu görmeyip sadece deprem dışı yatırımlara bakarsanız yanıltıcı olur. Deprem sonrası yaptığımız konutlar, sanayi ve kent alt yapıları yatırım niteliğinde ve ülkenin geleceğine yönelik harcamalar. Onları topladığınızda merkezi yönetim bütçesinden yatırımların milli gelire oranı tarihi ortalamaların üzerindedir. Toplam yatırım ödeneği 2025 teklifimiz 1.6 trilyon civarında. Bu bütçe, yatırımları ihmal eden bütçe değil.
VERGİ YÜKÜ ARTMAYACAK
Bütçenin vergi bakamından vergi yükünü arttıran tarafı yok. Genel vergi oranları ile ilgili herhangi bir değişiklik düşünmüyoruz. Yeni vergi diyebileceğimiz bir husus bütçemizde varsayılmadı.
SAVUNMA SANAYİ DESTEKLEME FONUNA İLİŞKİN DÜZENLEMEDE REVİZYONLAR SÖZ KONUSU
Savunma Sanayi Destekleme Fonuna ilişkin düzenlemede bazı tartışmalar yaşandı. Etkilerine yeniden bakılacak. 2025 yılı bütçesinden sonra Cumhur ittifakı ile bir araya gelip değerlendirme yapacağız. Haklı eleştiriler çerçevesinde tabi ki revizyonlar söz konusu olacak. Çelik Kubbe ve Milli Savaş Uçağımız KAAN gibi projelerimiz geliştirilecek. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak çok önemli. 1000'in üzerinde savunma sanayi projemiz var. Bunun için finansman ihtiyacı söz konusu. Geçmişte paramızla alamadığımız ürünleri şimdi biz başkalarına satar hale geldik. Bu yıl 6.6 milyar dolar ihracat beklentimiz var. 2025 yılı bütçemizden 252.3 milyar TL kaynak aktarıyoruz. Toplam savunma ve güvenlik alanına da 1.6 trilyon kaynak öngörüyoruz.
ASGARİ ÜCRET KRİTERİ
Bütçede ücretlerle ilgili artış oranı konulmuyor. Memurlarla ilgili süreç belli kurala bağlanmış, toplu sözleşme çerçevesinde işliyor. Asıl merak edilen konu asgari emekli ücreti. Geldiğimiz noktada 12 bin 500 TL'ye çıkarıldı. Bununla ilgili konuşmalar mutlaka olacaktır. Asgari ücret kamunun tek başına belirlediği ücret değil. Üçlü mekanizma var. Kamu özel sektör ve sendikalar. Asgari ücret adı üzerinde asgari ücret, 'bundan aşağısı olamaz' diye referans ücret. Metropollerde özellikle soruyorum 'Ne kadar ücret veriyorsunuz?' diye. Genelde asgari ücretin üzerinde bir noktaya gelmiş durumda.
DOĞU İLE METROPOLLERDEKİ SATIN ALMA GÜCÜ FARKLI
Buradaki süreç müzakereler sonucunda şekillenecektir. İl bazında farklı satın alma gücü olduğunu söyleyebiliriz. Doğudaki bir ilimizdeki asgari ücretin satın alma gücü ile metropol illerdeki satın alma gücü de farklılaşıyor. Yıl sonunda bu müzakereler yapılacaktır, onun sonucunda şekillenecektir. Hem reel ekonominin durumu hem sosyal dengeler hem de tarafların beklentileri görülerek denge içinde bir yaklaşım sergilenecek.
ENFLASYONDA DÜŞÜŞ TRENDİ DEVAM EDECEK
Riskleri azalttık temelleri kuvvetlendirdik, enflasyonla mücadelenin sağlam zeminini oluşturduk. Enflasyonda düşüş trendi devam edecek. Bu yıl sonunda 41.5 diye OVP'ye yazmıştık ama eylül ayı bir miktar beklentilerin üzerinde geldi. Yıl sonunda bizim de tahminimizin bir miktar üzerinde gelebilir. Ekimi, Kasımı göreceğiz tabi ama ana eğilim değişmiyor. Rakamlar küsuratlar değişebilir ama düşüş eğilimi devam edecek. Gelecek yıl sonunda yüzde 20'nin altını hedefliyoruz. Ondan sonraki yıl da tek haneli rakamlara Türkiye ulaşacak diye uğraşıyoruz.
ZAMANLA ORTADAN KALKACAK
Mal enflasyonu olarak bakarsanız enflasyonda yüzde 40'lar civarına zaten inmiş durumdayız. Temel mallar grubunda yüzde 28'lerdeyiz. Katılık dediğimiz hizmet enflasyonunda. Hizmet enflasyonu dünyada da bizde de katılığın yüksek olduğu bir alandır. Zamanla ortadan kalkacak. Son dönemde özel eğitimde ciddi rakamlar görüyoruz. Kiralar uzun süre yüzde 25 sınırından dolayı bir seviyede tutulmuştu bu sınırın kalkmasıyla etkiyi bu dönem hissediyoruz. Kiralarda geçmişe endeksleme yüksektir, zamanla normalleşir. Normalleşme sürecini dezenflasyon sürecinde yaşayacağız. Gelecek yılın sonlarına doğru enflasyon bugünkü gibi gündemimizde yer alan bir konu olmayacak.
ERKEN SEÇİM YOK, HALKA HİZMET VAR
(CHP'nin erken seçim çağrısı) Onu daha çok CHP'nin kendi iç tartışmaları çerçevesinde yorumluyorum. (Özgür Bey) Başlangıçta böyle demiyordu. 'Kendimizi ispatlayalım, gösterelim' diyordu. Birden bire ne olduysa değişti söylemi. Parti içi muhalefete verdiği bir tepki diye düşünüyoruz. Bizim gündemimizde halkımıza hizmet var. Programımızı kararlı şekilde hayata geçirmek var. Belirsizlikleri aşıyoruz. Önümüzde altın fırsat, seçimsiz bir dönem var. Ülkemizin Türkiye Yüzyılında sağlam şekilde yoluna devam etmesi bakımından yapılması gerekenlere yoğunlaşıyoruz. Bu dönemi en güçlü şekilde değerlendirip ülkemizi çok güçlü şekilde yarınlara taşıyacağız.
GÜÇLÜ İÇ CEPHE
Dünya başkalarının merhametine güvenebileceğiz bir dünya değil. Uluslararası kurumlara kurallara güzel romantik söylemlere sırtınızı yaslayarak yolunuza devam edeceğimiz bir dünya değil. Güçlü olmak zorundayız, içeride birliği beraberliği güçlendirerek, iç cepheyi güçlü tutarak ekonominizi çok daha güçlü hale getirerek yapabilirsiniz. Türkiye bu anlamda büyük şans yakalamış durumda. Bir taraftan güçlü ve tecrübeli liderimiz var. Azami müştereklerde bileşen bir Cumhur İttifakı'mız var. Siyasi istikrarı ve güçlü liderliği olan bir ülke olarak bu dönemi gereksiz tartışmalarla değil, ülkemizi geleceğe çok daha güçlü şekilde hazırlayarak halkımızın refahını kalıcı şekilde arttırıcı çalışmalarla geçirmek lazım. Polemiklerle geçirecek bir vaktimiz yok.
BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLAR DUYACAĞIZ
Uluslararası kurumların CEO'larıyla Yatırım Danışma Konseyi yaptık. 8 yıldır yapılmıyordu, tekrar başlattık. Doğrudan yatırımcıların beklentilerini, taleplerini, önerilerini alma imkanı oldu. Orada şunu gördük, olumlu bir hava var. Özellikle dış yatırımcılarda içeridekilerden daha çok olumlu hava olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle siyasi istikrara huzur ortamına sahip olması Türkiye'nin güçlü ekonomik programını hayata geçirmesi ilgiyi büyük ölçüde arttırmış durumda. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında ciddi ilgi var. Özellikle Hit 30 programı da bunu destekleyici mahiyette. Önümüzdeki günlerde makro atmosferin sağladığı yatırım ortamı hem de mikro düzeyde teşviklerle büyük ölçekli yatırımlar duyacağız. İşaret fişeği Çinli BYD oldu, ama onunla kalmayacak. Sadece Çin Uzakdoğu değil bütün coğrafyalardan Avrupa'dan ABD'den, Körfezden farklı ülkelerden Türkiye'ye çok daha fazla doğrudan yatırım göreceğiz.