Son dakika | Türk ekonomisinde büyüme hız kesmedi! Dünya devlerini geride bıraktık! İkinci çeyrek rakamları açıklandı
Türkiye ekonomisinin nisan-mayıs-haziran aylarını kapsayan yılın ikinci çeyreğine ilişkin performansı belli oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 3,8 büyüme gerçekleştirdi.
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,8 büyüdü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı ikinci çeyrek Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla verilerini açıkladı. Buna göre, GSYH 2023 yılı ikinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,8 arttı.
DİĞER HİZMET FAALİYETLERİ 2023 YILI İKİNCİ ÇEYREĞİNDE YÜZDE 6,6 ARTTI
GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2023 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; diğer hizmet faaliyetleri yüzde 6,6, hizmetler yüzde 6,4, inşaat yüzde 6,2, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 5,1, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 4,9, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 3,2, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 1,3 ve tarım sektörü yüzde 1,2 arttı. Sanayi yüzde 2,6, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri ise yüzde 1,2 azaldı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,5 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2023 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,0 arttı.
GSYH 2023 YILININ İKİNCİ ÇEYREĞİNDE CARİ FİYATLARLA 5 TRİLYON 502 MİLYAR 192 MİLYON TL OLDU
Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2023 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 60,7 artarak 5 trilyon 502 milyar 192 milyon TL oldu. GSYH'nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 271 milyar 468 milyon olarak gerçekleşti.
HANEHALKI NİHAİ TÜKETİM HARCAMALARI 2023 YILININ İKİNCİ ÇEYREĞİNDE YÜZDE 15,6 ARTTI
Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2023 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 15,6 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 5,1 arttı.
MAL VE HİZMET İTHALATI 2023 YILI İKİNCİ ÇEYREĞİNDE YÜZDE 20,3 ARTARKEN İHRACATI YÜZDE 9,0 AZALDI
Mal ve hizmet ithalatı, 2023 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 20,3 artarken ihracatı yüzde 9,0 azaldı.
İŞGÜCÜ ÖDEMELERİ 2023 YILI İKİNCİ ÇEYREĞİNDE YÜZDE 116,3 ARTTI
İşgücü ödemeleri, 2023 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 116,3 arttı. Net işletme artığı/karma gelir yüzde 31,0 arttı.
İŞGÜCÜ ÖDEMELERİNİN GAYRİSAFİ KATMA DEĞER İÇERİSİNDEKİ PAYI YÜZDE 34,3 OLDU
İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 25,3 iken, bu oran 2023 yılında yüzde 34,3 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 53,3 iken yüzde 43,8 oldu.
A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner:
Büyüme rakamı oldukça iyi geldi. Bilindiği gibi Türkiye büyük bir felaket yaşadı. Kahramanmaraş merkezli depremlerden bahsediyoruz. Şubat ayında depremi yaşadık ve etkilerini daha fazla gördüğümüz bir süreç yaşadık. Burada ciddi bir deprem etkisi var. Bunun yanı sıra küresel olarak ekonomik ve büyüme sıkıntılar var. Almanya gibi teknik resesyonu görmüş gibi bir ülke var. Avrupa genel olarak ekonomik büyümede çok ciddi zorluklar yaşıyor.
Bu nedenler Türkiye'nin bu ortamda oldukça iyi bir büyüme gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz. 12. çeyrektir Türkiye büyüme gösteriyor. Geçtiğimiz çeyrekte yüzde 4'lük büyüme ile OECD'de 2. G-20'de 3. Ülke olmuştu. Yine en hızlı büyüyen ülkelerden biri olduğunu görüyoruz. Beklentilerin üstünde bir büyüme rakamı geldi.
Hane halkı nihai tüketim harcamaları çok önemli. Bu büyüme önemli bir yer etmiş durumda. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,3 olmuş. Mal ve hizmet ithalatında bir artış görüyoruz. İş gücü ödemelerinde yüzde 116 bir artış var. 12 çeyrektir büyümenin yanı sıra bir yandan da enflasyonla mücadele var. Seçimden sonra bu mücadelenin hız kazandığını görüyoruz. MB Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın söylediği bir söz var burada çok önemli Ekonominin gidişatını etkilemeden sıkılaştırma süreci yürütülüyor. Türkiye'nin hem büyümeye hem enflasyonla mücadeleye ihtiyacı var. Türkiye'nin bunları dengeli götürmesi gerekiyor.
Tüm bu şartlara rağmen yüzde 3,8'lik büyüme çok önemli bir rakam. Büyüme rakamlarının borsaya etkisini anlık olarak görünüyoruz. Borsa burada büyüme rakamlarından çok enflasyona bakıyor. Yatırımcı enflasyonda korunmak için borsaya gidiyor. Enflasyon dönemlerinde borsanın yukarı yönlü gittiğini görürüz. Borsa şu anda 8 bini kırmayı deniyor. Şu anda Türkiye için Orta Vadeli Program çok önemli hale geldi. Türkiye'nin nasıl büyüyeceğini ve izleyeceği yolu çizecek. Bu program iletişime açık şekilde yapılıyor ve tüm kesimlerle görüşmeler yapılıyor.
Genç bir nüfusa sahibiz ve büyümemiz gerek diyoruz ama diğer ülkeler bu performansı sağlayamadı. Çin yüzde 6,3 büyüdü ondan sonra en çok büyüyen ülke yüzde 3,8 ile Türkiye oldu. ABD yüzde 2,6, Japonya yüzde 2 büyüdü. Diğer ülkeler enflasyonla mücadele ve büyüme dengesini tutturamadı. ABD'de ciddi işsizlik sorunu yaşandı. Banka iflasları yaşandı, burada önemli olan dengeyi tutturmak. G-20 içerisinde büyüme rakamlarına göre ilk 3 içerisinde yer alacağız.
HAZİNE VE MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK'TEN FLAŞ AÇIKLAMA
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek İkinci çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "TÜİK tarafından bugün açıklanan GSYH verilerine göre; Türkiye ekonomisi 2023 yılının ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre reel yüzde 3,8 büyürken, mevsimsel düzeltilmiş GSYH büyümesi bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,5 olmuştur. Sıkı küresel finansal koşullar ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 daralan küresel ticarette rağmen deprem felaketinin ekonomik etkilerini telafi etmeye çalıştığımız yılın ikinci çeyreğinde ekonomimiz güçlü büyüme performansına devam etmiştir.
Küresel aktivitedeki zayıflamayla reel ihracatta düşüş devam ederken; güçlü iç talebe bağlı olarak ithalat artışını sürdürmüştür. Böylece net dış talep büyümeyi sınırlandırmıştır. Öte yandan ekonominin üretken kapasitesinin artırılması açısından önem arz eden yatırım harcamaları yüzde 5,1 artmıştır.
Hedefimiz büyümenin güçlü olmasının yanı sıra, aynı zamanda dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcı olmasıdır.
İç ve dış talep dengesinin yeniden tesisi için tedbirler almaya ve uygulamaya devam ediyoruz. Kaynakların tüketimden çok; yatırım, istihdam, üretim ve ihracata aktarılmasını önceliklendiriyoruz. Bu tedbirler neticesinde ekonomimizin dış şoklara karşı kırılganlığını azaltmayı hedefliyoruz.
Şeffaf, tutarlı ve uluslararası normlara uygun politikalar sayesinde güvenin temin edilmesi ile öngörülebilirlik artırılacaktır. Öngörülebilirlik, sürdürülebilir büyümenin sağlanması için gereken yatırım ve istihdam artışında kritik önem taşımaktadır. Uyguladığımız politikaların makro finansal istikrar üzerindeki olumlu etkilerini görmeye başladık. Bu etkilerin kalıcı olması ve istikrarın sağlanması için gereken adımları atmaya devam edeceğiz. Dengeli ve sürdürülebilir büyüme ile sağlanacak refah artışının toplumun tüm kesimleri tarafından adil paylaşılması önceliğimizdir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
TÜRKİYE, OECD'NİN EN HIZLI BÜYÜYEN İKİNCİ ÜLKESİ OLDU
Türkiye, yılın ikinci çeyreğinde kaydettiği yüzde 3,8'lik büyümeyle Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içinde en yüksek oranda büyüyen ikinci, G20 ülkeleri arasında da üçüncü ülke olmayı başardı.
AA muhabirinin, OECD ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye, bu yılın nisan-haziran döneminde sergilediği performansla ekonomik büyümesini 12'inci çeyreğe taşıdı.
OECD ülkeleri arasında Kosta Rika, bu yılın nisan-haziran döneminde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,1 büyümeyle ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi yüzde 3,8 ile Türkiye, yüzde 3,5 ile Meksika izledi.
OECD ülke ekonomilerinin ikinci çeyrekte ortalama büyümesi yüzde 1,5 olarak tahmin edildi. Söz konusu dönemde ekonomik büyüme Avrupa Birliği'nde (AB) yüzde 0,5 oldu.
OECD'de verisi açıklanan ülkeler arasında Estonya'nın yüzde eksi 3 ile ekonomisi en çok küçülen ülke olduğu görüldü. Bu ülkeyi eksi yüzde 2,3 ile Macaristan, eksi yüzde 2,2 ile İsveç takip etti.
TÜRKİYE, G20 ÜLKELERİ ARASINDA DA İLK 3'TE YER ALDI
İkinci çeyrek büyüme verisi açıklanan G20 ülkeleri içinde de büyüme oranı en yüksek ülke yüzde 6,3 ile Çin olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeyi yüzde 4,9 ile Endonezya, yüzde 3,8 ile Türkiye ve yüzde 3,5 ile Meksika takip etti.
AB ülkelerinin büyüme oranlarına bakıldığında ise İrlanda ilk sırada yer alırken, Türkiye ve Portekiz sırasıyla bu ülkeyi izlediler.
"BU YIL İÇİN YÜZDE 3 DÜZEYİNDE OLAN BÜYÜME BEKLENTİMİZİ KORUYORUZ"
AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, bu yılın ilk yarısında, şubat ayındaki depreme karşın, milli gelirin yüzde 3,9 artış kaydettiğini, ana sürükleyicinin de önceki yıla benzer şekilde iç talep olduğunu söyledi.
İkinci yarıda ise özellikle temmuz sonrası büyüme eğiliminin imalat sektörleri kaynaklı yavaşladığına yönelik sinyallerin güçlendiğini ifade eden Bürümcekçi, İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksinin (PMI) bu yıl ilk kez eşik değerin altına indiğini, başta reel kesim ve tüketici güveni olmak üzere, tüm sektörel güven endekslerinde düşüşler kaydedildiğini bildirdi.
Bürümcekci, bu gelişmede, küresel aktivitede devam eden yavaşlamanın imalat sektörü üzerindeki etkilerinin yanı sıra vergi artışlarının, tüketici kredileri ve kredi kartlarına yönelik yeni makro ihtiyati önlemlerin ve kredi faizlerindeki yükselişin getirdiği kredi büyümesindeki yavaşlamanın yurt içi talebi dizginleyebileceği beklentisinin etkili olduğunu belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) son faiz kararı sonrasında mevduat ve kredi faizlerinin birlikte yükselerek finansal koşulları belirgin sıkılaştırmasının da söz konusu olabileceğini dile getiren Bürümcekci, şunları kaydetti:
"Ancak, bu etkilerin ne derinlikte bir yavaşlama getireceğini kestirmek için henüz erken olduğunu düşünüyoruz. Enflasyonist baskıların ve kur artışlarının talebi öne çekmesi ve gelecek yıl ilk çeyrekte gerçekleşecek yerel seçimler, büyümede net bir görüntü elde edilmesini zorlaştırıyor. Bu doğrultuda, bu yıl için yüzde 3 düzeyinde olan büyüme beklentimizi koruyoruz."
"İNŞAAT SEKTÖRÜ ARALIKSIZ ŞEKİLDE BÜYÜMEYE KATKI SAĞLAYACAK"
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener de iktisadi faaliyet kolları açısından bakıldığında hizmet sektörünün ortalamanın oldukça üzerinde artmasının gelecek beklentisi açısından pozitif değerlendirilebileceğini söyledi.
Şener, "Diğer taraftan özellikle kentsel dönüşümle birlikte ve deprem sonrasında yeniden konut faaliyetlerinin başlamasıyla inşaat sektörünün de yüzde 6,2 ile ortalamanın üzerinde büyümesi önümüzdeki dönem içerisinde inşaat sektörünün aralıksız şekilde büyümeye katkı sağlayacağını göstermektedir." dedi.
Hizmet, inşaat ve finans sektörleri ile sigortacılık faaliyetlerinin büyümeye devam etmesiyle yıllık bazda büyümeye daha pozitif bakılabileceğine dikkati çeken Şener, "Büyüme, Avrupa ve ABD ile kıyaslandığında ciddi anlamda pozitif olmasına karşın büyümenin itici gücünden olan sanayi sektörünün son 2 çeyrektir daralıyor olması önümüzdeki dönemde özellikle selektif kredi yöntemiyle sanayi sektörüne daha ciddi teşviklerin verilmesini gerekli kılmaktadır.'' dedi.
Bu açıdan bakıldığında Türkiye İhracatçılar Meclisiyle (TİM) bankalar arasındaki ihracata dönük kredi anlaşmalarının öneminin daha da artacağını vurgulayan Şener, sanayi dışında bütün iktisadi faaliyet kollarının hala pozitif yönde olmasının büyümenin önümüzdeki dönemde etkili şekilde devam edeceğini gösterdiğini dile getirdi.
Şener, cari fiyatlarla GSYH'nin ikinci çeyrekte 271 milyar 468 milyon dolara ulaştığını belirterek, son 2 çeyrekte de cari anlamda büyüme yakalanması durumunda cari fiyatlarla GSYH'nin bu yıl içerisinde 1 trilyon doları aşabileceğini vurguladı.
2023 ikinci çeyreği itibarıyla zincirlenmiş hacim endeksi olarak hane halkı nihai tüketim harcamalarının yüzde 15,6 arttığını belirten Şener, hane halkı tüketim harcamalarının bu denli büyüyor olması ve büyümeye 10 puanlık bir katkı sağlamasının hala iç piyasadaki talebin tüketim anlamında oldukça canlı olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Gayrisafi sabit sermaye oluşumuyla ilgili yüzde 5,1'lik artışın da önemli bir kriter olduğunu dile getiren Şener, bunun üretimin ve istihdamın devam edeceğinin göstergesi olduğunu kaydetti.
Şener, "Üretimi ve ihracatı artıracak, tüketimi kısacak makro ihtiyati tedbirler ve yapısal düzenlemeler zaman kaybetmeden uygulamaya başlanmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.