Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? 2022 Temmuz ayı TCMB PPK toplantısı ne zaman? Faiz kararı ne olur?
Merkez Bankası faiz kararı, Temmuz ayının ortalarına doğru geldiğimiz şu günlerde sıklıkla araştırılmaya başlandı. Yurt içi piyasaların gözü Merkez Bankası'nın faiz kararına çevrildi. TCMB'nin temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay beklentisi yüzde 14,00. Peki, Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? 2022 Temmuz ayı TCMB PPK toplantısı ne zaman? Faiz kararı ne olur? İşte haberin detayları...
Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz kararı merakla bekleniyor. TCMB'nin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına ilişkin cari ay sonu ve 3 ay sonrasına ilişkin beklentiler yüzde 14,00'te sabit kaldı. Her ay gerçekleştirilen TCMB Para Politikası Kurulu toplantısının bu ayki takvimi merak ediliyor. Peki, Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? 2022 Temmuz ayı TCMB PPK toplantısı ne zaman? Faiz kararı ne olur? İşte cevaplar...
MERKEZ BANKASI PPK TOPLANTISI NE ZAMAN?
TCMB PPK 2022 Temmuz ayı toplantısı 21 Temmuz Perşembe günü gerçekleştirilecek. Faiz kararı da aynı gün açıklanacak.
Geçtiğimiz ay yılın 6'nccı toplantısını yapan Merkez Bankası PPK, faizi 14'te sabit bırakmıştı.
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI NE OLUR?
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nın ardından faiz konusuna da değinen Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Kimse bizden şunu beklemesin. Bu iktidar faizi artırmayacak, faizi düşürmeye devam edecek." ifadelerini kullanmıştı. Bu gelişmelerin ardından Temmuz ayı faiz kararının sabit tutulması bekleniyor.
BAŞKAN ERDOĞAN'DAN "FAİZ" AÇIKLAMASI
6 Haziran'da gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, gelişmiş ülkelerin tamamında ödemeler dengesinde çok ağır sancılar yaşanırken, Türkiye'nin hepsinden daha iyi durumda olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bu ülkelerin merkez bankası bilançoları neredeyse milli gelirlerinin yüzde 40'ına dayandı. Banka aktifleri milli gelirlerini katbekat aşan bu ülkelerin bize sürekli dayatılan faiz artışlarından köşe bucak kaçmalarının sebebi resesyona, yani durgunluğa girme korkularıdır. Kimse bizden şunu beklemesin, bu iktidar faizi artırmayacaktır, tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz.
Gelişmiş ülkelerin hiçbiri bu aşamada faizleri enflasyona göre olması gereken seviyelere yükselterek cari açık verme, dolayısıyla devasa işsizlik sorunlarıyla karşı karşıya gelme riskine girmez, giremez. 'Sayın Başkan niçin faizi düşürmekten bahsediyorsun?' Benim derdim şu, bu ülkede yatırımcı birinci derecede kamu bankalarıyla, buna eğer özel sektör bankaları da dahil olursa özel sektör bankalarıyla da düşük faizle sağladığı kredi ile ne yapsın, yatırıma girsin. Mevcut yatırımlarını daha da geliştirsin ve genişletsin, bununla istihdam sağlayalım, bununla üretimi artıralım, bununla ihracatı daha da artıralım ve bununla büyümeyi sağlayalım. Bizim derdimiz bu. Bu oldukça işte işsizlik de ne yapacaktır, bugün olduğu gibi daha da azalacaktır."
Dünya milli gelirinin yüzde 70'ini oluşturan ülkelerin yaşadığı sancıların tabii olarak herkesi etkilediğini vurgulayan Erdoğan, "Çin ve Japonya'nın parasal genişlemeye ve faiz indirimine gitmelerinin, paralarına bilinçli olarak değer kaybettirmelerin sebebi bu fırtınadan kaçma çabasıdır. Gerisindeki 20 yıllık bir fiziki ve beşeri hazırlıkla bu sürece giren Türkiye ise fiyatlardaki fahiş artışların yol açtığı sıkıntılara rağmen kendi programı ile hedeflerine doğru ilerlemeyi sürdürüyor." değerlendirmesinde bulundu.