Son dakika | Siirt'te toplu açılış töreni! Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Siirt'te 102 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen Çinko İzabe Tesisinin açılışı Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapıldı. Törende önemli açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, "Ülkemizin çinko ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayacak. İlk olarak 500 kişiyle olan istihdam 3 bin kişiye çıkacak sonrasında ise 7500 kişiye iş sağlanacak." dedi. Kılıçdaroğlu'nun TÜİK baskınına sert tepki gösteren Erdoğan, "İnsan utanır. Bir insan davet edilmediği yere gidemez. Devletin bu kurumları senin şamaroğlanın değil. Randevusuz olarak gidip kapıda gösteri yaptı. Bay Kemal, devletin kurumlarına randevusuz gidilemeyeceğini öğren." diye konuştu. Başkan Erdoğan, fahiş fiyatalarla ilgili de "Stokçuları yakaladığımızda gereken bedeli ödeyecekler." ifadelerini kullandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleşen açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Törenle, Siirt-Eruh kara yolundaki Zarova Çayı üzerinde yapılan Zarova Köprüsü, Millet Bahçesi, Şirvan Barajı ve HES, Lineer Metal AŞ tarafından Siirt Organize Sanayi Bölgesi'nde Türk-Katar ortaklığıyla 102 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen Çinko İzabe Tesisi başta olmak üzere, 72 kamu ve 3 özel yatırım faaliyete geçti.
BUGÜN DE ELİMİZ BOŞ GELMEDİK
Erdoğan, yaklaşık 33 aylık bir aranın ardından tekrar Siirt'te olmaktan, Siirtliler ile kucaklaşmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Alandaki coşku üzerine Erdoğan, "Maşallah Siirt, bu ne hal böyle? Siirt bu ne coşku böyle? Havaalanından buraya kadar yol kenarlarında Siirtli can yoldaşlarımı gördükçe, anladım ki meydan böyle olacak. Bu şehrin hısmı olmakla iftihar etmeyi daima sürdüreceğim." ifadelerini kullandı.
Siirt'in hayatının önemli dönüm noktalarında kendisine eşlik ettiğini söyleyen Erdoğan, Siirt'te okuduğu bir şiir sebebiyle kendisini hapse atarak siyasi hayatını sona erdirmek istediklerini anımsattı.
Daha sonra bin bir mücadeleyle yeniden döndüğü ülkeye ve millete hizmet yolunda başlangıcı tekrar Siirt'ten yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Hani bizde bir söz var ya. 'Yiğit düştüğü yerden kalkar.' Bu sözü hayata geçiren Siirt demokrasi ve kalkınma mücadelemizde hep yanımızda oldu. Biz de başbakan, cumhurbaşkanı olarak her alanda Siirt'in gelişmesi, büyümesi, ileriye gitmesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz. Bugün de elimiz boş gelmedik. Şimdi burada şehrimize kazandırdığımız toplam yatırım bedeli 2,5 milyar lirayı geçen 75 kalem eser ve hizmetin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Biraz sonra kurdele kesme törenine de katılacağımız Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi 102 milyon dolarlık yatırım bedeliyle şehrimiz ve ülkemiz için önemli bir yatırım."
Erdoğan, "Gençler bilmez ama bir 20 yıl öncesine gidelim. 20 yıl öncesinde ne havaalanı, ne havaalanından buraya böyle bir yol var mıydı? Üniversitemiz var mıydı? Ama şimdi maşallah yolumuz çift gidiş, çift geliş, gayet güzel." diye konuştu.
Erdoğan, yılda 50 bin ton üretimle başlayıp ilave yatırımlarla önce 120 bin, sonra da 250 bin ton kapasiteye kadar çıkacak Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi'nin şehre yapılan en büyük sanayi yatırımı olduğunu vurguladı.
Bugün burada temellerinin atılma müjdesini paylaştığı kurşun izabe ve sülfirik asit fabrikalarının da en kısa sürede tamamlanacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Projenin tamamı bittiğinde yatırım bedeli 400 milyon doları bulacak. Tesis, üretim kapasitesini kısa bir sürede 90 bin tona çıkardığında ülkemizin çinko ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayacak. Tesiste, ilk etapta 500 kişiyle istihdam olacak. İleride istihdam nereye çıkacak biliyor musunuz? 3 bin kişiye, ardından 7 bin 500 kişiye burada iş sağlanacak. Böylece dışa bağımlı olduğumuz çinko ithalatı için yılda ödediğimiz bir milyar doların önemli bir kısmı ülkemizde kalacağı gibi önemli bir ihracat kapısı da açacağız. Hani cari dengeyi fazlaya dönüştürecek, böylece kazandığımız parayı milletimizin refahını artırmak için kullanacağız diyoruz ya. Hedefimize işte bu tür yatırımlarla ulaşacağız. Bu tesis tek başına, ülkemizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme üzerine kurulu yeni ekonomi programımızın ne derece doğru olduğunun ispatıdır. Siirt'ten Hakkari'ye kadar bu tesisin geniş faaliyet alanında artık terörü, teröristlerin saldırılarını değil, üretimi, istihdamı konuşacağız. Cudi'nin, Kato'nun, Herekol'un adı terörle değil inşallah yatırımla anılmaya başladıysa büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası hedefine emin adımlarla yürüyoruz demektir."
Başkan Erdoğan, insanların artık iş ve aş için Siirt'ten başka yerlere gitmeyeceğini, tam tersine gidenlerin geri dönmeye başlayacağını dile getirdi.
Yüksek teknolojiye dayalı bu tesisin inşaatının salgın şartlarına rağmen, temel atma töreninin üzerinden 18 ay gibi bir süre geçmeden tamamlanmasının ayrıca önemli olduğunu anlatan Erdoğan, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıklarımızın bu konudaki gayretlerini yakından takip ettim. Bu yatırımı Katarlı ortağı El Atiyye ile hayata geçiren Lineer firmamızın sahibi Fikret Baydarman'a ve yatırımın her aşamasında emeği olan kurumlarımıza, mühendisinden işçisine herkese teşekkür ediyorum." dedi.
7500 KİŞİYE İŞ SAĞLANACAK
Açılışı yapılan Şirvan Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin 575 milyon liralık bir yatırım olduğunu anımsatan Erdoğan, "Şirvan Barajı, inşallah hem enerji üretimimize katkıda bulunacak hem de topraklarımızın verimini artıracak. Siirt-Eruh yolu üzerindeki Zarova Köprüsü'nün açılışını da bugün buradan resmen yapıyoruz. İlimizin giderek artan ekonomik potansiyelini kullanabilmesine fayda sağlayacak bu ulaşım yatırımı, 57 kilometrelik yolun en kritik yeri olan Botan Çayı'nın üzerinden geçen Zarova Köprüsü ile sizlere güvenli, hızlı, konforlu bir seyahat imkanı sunacaktır." ifadelerini kullandı.
Açılışını yaptıkları bir başka önemli ulaşım yatırımının da Siirt şehir geçişinin yapımı tamamlanan 11,5 kilometrelik kısmı olduğunu söyleyen Başkan Erdoğan, "Aynı şekilde, inşası tamamlanan Pervari'nin çeşitli bölgelerindeki 25 kilometrelik, Kemerli'deki 4,1 kilometrelik, Nergizli ve Boğaztepe'deki 8,6 kilometrelik yolların açılışlarını da buradan yapıyoruz. Pervari Yolu ile alakalı olarak 1 milyar maliyet, inşallah en geç önümüzdeki Pervari'nin de ihalesini önüme geliyor ve onun ihalesini de yapacağız." dedi.
Siirtlilere daha iyi hizmet vermek için Milli Eğitim Bakanlığı, polis ve jandarma teşkilatlarına ait hizmet binalarının açılışlarını da gerçekleştirdiklerini bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Eğitimde, halk eğitim merkezi, kütüphaneler, ana okulu, ilkokul, ortaokul, lise düzeyinde okulların bulunduğu 30 ayrı yatırımı resmen bugün açıyoruz. Sağlıkta, sağlığı merkezlerimizden ve sağlık personeli için yapılan lojmanlardan oluşan 10 ayrı yatırımın resmi açılışını da yine bugün yapıyoruz. Merkezde yapımı tamamlanan içinde yüzme havuzları ve sosyal birimlerin yer aldığı spor tesisini, Eruh Gençlik Merkezi'ni resmen hizmete açıyoruz.
Siirt Belediyemizin kendi imkanlarıyla ve çeşitli kurumlarımızın destekleriyle hayata geçirdiği çok sayıda yatırım var. Kızlar Tepesi, Gürses Caddesi, mezbaha binası, itfaiye binası, ilçe otogarı, trafik eğitim parkı, asfaltlama, parke taşı döşeme, kanalizasyon hattı, meydan genişletmesi gibi bu yatırımları da resmen bugün hizmete açıyoruz."
VERDİĞİMİZ MÜCADELENİN EN YAKIN ŞAHİDİ SİZLERSİNİZ
Pervari Belediyesinin hizmet binası, spor salonu, mini basket sahaları, tekstil atölyesi hizmetlerinin de resmi açılışlarını da yaptıklarını söyleyen Erdoğan, tüm bu eser ve hizmetlerin Siirt'e ve Siirtlilere hayırlı olmasını diledi.
Bu yatırımların Siirt'e kazandırılmasında emeği geçen bakanlıklara, kurumlara, belediyelere ve özel sektörü ayrı ayrı tebrik eden Başkan Erdoğan, "Siirt'in parlayan yıldızını destekleyecek yeni yatırımları şehrimize kazandırmayı sürdüreceğiz. Temeli atılmaya hazırlanan fabrikalardan okullara, spor tesislerinden hizmet binalarına kadar tüm bu yatırımların da şimdiden şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum." dedi.
Gündemlerinde Türkiye'ye daha fazla eser kazandırmak, millete daha çok hizmet etmek için yaptıkları ve yapacakları olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Geçtiğimiz 19 yılda, Türkiye'de demokrasiyi geliştirmek, hak ve özgürlükleri genişletmek için verdiğimiz mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz. Bu ülke, insanların inançlarını yaşamasını engellemek için hoyratça üzerine gelindiği, halkının temel ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımlardan mahrum bırakıldığı günlerden geçti. Türkiye'nin makus talihini yenmek için harekete geçen herkesin önü ya idam sehpalarıyla ya türlü tuzaklarla kesildi." diye konuştu.
Türkiye'yi, güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına dahil etmek için yeni bir atılım başlattıklarını belirten Erdoğan, bu mücadeleyi tıpkı daha önceki demokrasi, hak, özgürlük, kalkınma alanlarındaki mücadeleler gibi milletin tamamı için verdiklerini kaydetti.
Erdoğan, gençleri çok sevdiğini ve onların TEKNOFEST gençliği olarak yapay zekayı oluşturacağını söyleyen Erdoğan, "Bay Kemal'in dediği gibi değil, evelallah siz AK Parti'nin yeni dizayn ettiği ve ileri sürdüğü TEKNOFEST gençliği olarak inşallah geleceğe hazırlanıyorsunuz. Ben sizin gözlerinizden bunu okuyorum." diye konuştu.
Şimdiye kadar yaptıkları hizmetler ve ortaya koydukları eserler gibi yeni dönemdeki atılımlardan da istisnasız insanların tamamının yararlanacağını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çıktığımız bu yolda tek güvencemiz Allah'ın yardımı ve aziz milletimizin desteğidir. Elbette herkes destek vermek mecburiyetinde değildir ama hiç olmazsa köstek olunmamasını beklemenin de hakkımız olduğunu düşünüyorum. Maalesef birilerinin tek işi, tek gücü, tek mesaisi ülkemize kazandırdığımız her eseri ve hizmeti engellemeye çalışmak olmuştur."
İNSANLARIN HAYATINI KOLAYLAŞTIRAN TEK BİR ADIMLARI YOK
Erdoğan, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) dünyada ilk 20'de yer alan bir kuruluş olduğunu vurgulayarak "Geçmişleri milletimizin inancına, kültürüne, tarihine, değerlerine karşı uyguladıkları faşizan baskılarla dolu bir kesim var. Üstelik bunların 'bu da bizim hizmetimizdir' diye gösterebilecekleri tek dikili ağaçları, inşa ettikleri tek bir eserleri, insanların hayatını kolaylaştıran tek bir adımları yoktur." ifadelerini kullandı.
CHP'nin hem merkezi hem sembolü olduğu bu zihniyetin arsızca ortada dolaşarak siyaset adı altında milleti ve devleti tahkir edecek işler yaptığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"CHP'nin başındaki zat da siyasette bize gücü yetmeyince anayasa ve yasalar dışında hareket etme, dolayısıyla kendisine mukabele imkanı olmayan devlet memurlarına saldırmaya başladı. Öğretmenlere saldırıyor. Kılıçdaroğlu'nun kendi partisinde kliklere, hiziplere dişi geçmiyor ama memurlara çemkirmeyi iyi biliyor. Bunun adı siyaset değildir. Siyaset yanına topladığın azgın bir güruhla Merkez Bankası, TÜİK gibi kamu kurumlarını basmak, ağzından köpükler saçarak memurlara hakaret etmek hiç değildir. Siyaset er meydanında, kendi mecrasında yürütülür. İşte siyaset burada."
DEVLETİN BU KURUMLARI SENİN ŞAMAR OĞLANIN DEĞİL
Kılıçdaroğlu'nun bugün Mersin'de miting yaptığını hatırlatarak şunları söyledi:
"Mersin'de bu kadar kalabalık toparlayamadı. Çünkü burası Siirt. Diyor ki 'Bize daha büyük alan verilseydi orayı doldururduk.' Şu anda topladığın kalabalık ortada. Resmi rakamlar elimizde. İşte bak Siirt burada. Buradan Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, bırak kamu kurumlarını basıp memurları tehdit etmeyi de siyaset meydanında çık karşımıza. Tabii bu işler kaset kumpasıyla genel başkanlık koltuğuna oturmaya benzemez. Gerçi bu zat sürekli yalan söyleyerek, sürekli iftira atarak, sürekli çark ederek siyaseti de kirletiyorlar. Hiç değilse orada biz kendisine hak ettiği cevabı verme imkanına sahibiz.
Siyasette bu zat, aslında bizim sıkletimiz değil. Genel başkan olduğu günden beri tek bir seçimi bile kazanamayarak bunu ortaya koydu. Üstelik kaybettiği her seçimin ardından 'gereğini yapacağım' dediği halde hala pişkince orada oturmaya da devam etmiştir. Buna rağmen kendisini asıl mücadele alanına çağırıyorum. Kılıçdaroğlu'nun kendi partisi içindeki meselesi bizi ilgilendirmez ama milletimizin değerlerine saldırı, ülkemizin çıkarlarına zarar verirse karşısında bizi bulur. Aynı şekilde polisiyle askeriyle hakim, savcısıyla memurumuza işçimize, iş insanımıza, esnafımıza, çiftçimize, muhtarımıza sataşırsa karşısında yine bizi bulur. Gitsin kendi çöplüğünde eşelensin. Bu ülkenin tertemiz insanlarına, çalışanlarına, üretenlerine bulaşmasın."
AK Parti'nin ülkeyi tarihinin en kritik ekonomik atılımına hazırlamak için her türlü riski aldıklarını, 7 düvele meydan okuduklarını ve gece gündüz çalıştıklarını belirten Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun küçük şovlarla siyasi çıkar peşinde koştuğunu söyledi.
ERDOĞAN'A BU MİLLETİN YÜZDE 52'Sİ OY VERDİ, SEN KİMSİN...
Erdoğan, siyaseti çirkeflik sananların ülkeye de millete de hayrı dokunmayacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Biz, diyoruz ki 'ülkeyi yatırımla, istihdamla, ihracatla büyüteceğiz.' Bunların yanında varsa kim var? Terör örgütünün beslediği malum parti var. Bunların varsa daha iyi bir alternatifleri söylesinler, onu tartışalım. Ülke ve millete söyleyecek sözünüz yoksa bırakın devletin memuruyla uğraşmayı, bırakın size oy vermeyen herkese hakaret etmeyi. Düşünün 'gayri milli' diyor. Kime? Erdoğan'a oy verene. Erdoğan'a bu milletin yüzde 52'si oy verdi. Sen kimsin de Erdoğan'a oy verenlere 'gayri milli' diyorsun. Adama ne derler, 'hadi oradan, hadi oradan.' Sen önce seçim kazanma nedir bunu öğren. Bunu bilmeyenden herhangi bir şey olmaz. Bırakın yeminli Türkiye düşmanlarına göz kırpmayı, bırakın yalan yanlış bilgilerle töhmet altına sokmayı, bırakın üç kuruşluk siyasi kar hesabı için memlekete çeyrek asır kaybettirecek zararlar vermeyi.
Bunların daha siyasette kimlerle yürüdüklerini açıkça söylemeye cesaretleri yok. Terör örgütünün beslemeleriyle beraber yürümüyorlar mı? Bir yanlarına terör örgütünün güdümündeki partiyi almışlar, bir yanlarına hala kendini tanımakta zorlanan bir başka partiyi almışlar, arkalarına da kırık dökük kim varsa takmışlar, ülkeyi tek parti faşizmine sürüklemeye çalışıyorlar. Ortada ne demokrasi ne hak ve özgürlükler ne ekonomi dış politika konusunda herhangi bir program yok. Sadece lafıgüzaf var, sadece laklak var, sadece ucuz kabadayılık var. Soruyorum size, bu kadar vizyonsuz, bu kadar çapsız, bu kadar küçük, hesapçı bir ekip ülkenin bölgesel ve küresel düzeydeki çıkarlarını nasıl savunacak? Hepsini de üç günde şamaroğlanına çevirirler. Gerçi milletimiz, her seçimde bunları şamaroğlanına çeviriyor ama anlamazlıktan gelip işlerine bakıyorlar. Hep söylediğim gibi Türkiye'nin en büyük sorunu işte bu çapsız muhalefet anlayışıdır. İnşallah 2023 seçiminde milletimiz bunlara nihai derslerini verecek."
Fakat bunlarda edep, adap yok. Dün de Türkiye İstatistik Kurumuna, randevu filan almadan gitmek istedi. Türkiye İstatistik Kurumu da buna randevu vermedi. Gittiler İstatistik Kurumu'nun önünde bir genel başkan gösteri yapıyor. İnsan utanır. Bir insan, davet edilmediği yere gidemez. Devletin bu kurumları senin şamaroğlanın değil. Buralar, ciddi kurumlardır. Senin gibi ciddiyetsiz değil. Ne oldu? Randevu vermediler ve randevusuz olarak gidip kapıda gösteri yaptı.
Bak Bay Kemal, bundan sonra da devletin kurumlarına böyle randevusuz gidilemeyeceğini öğren, bunları bileceksin. Sen, terör örgütleriyle omuz omuza gidebilirsin, onlara randevusuz gidebilirsin ama devletin kurumları ciddidir, buralara öyle rastgele gidemezsin ve gidemeyeceksin de. Devletin kurumları zaten yapmaları gereken açıklamaları sürekli olarak yapıyorlar."
Alanda bulunanların "Dik dur eğilme, bu millet seninle" şeklindeki sloganına Erdoğan, "Hiç merak etmeyin, biz dimdik ayaktayız. Yeter ki siz bize bu gücü verin ve biz de bunula beraber yola devam edelim. Ülkemizin başına toplanan baskı ve zulüm bulutlarını sizinle beraber birer birer dağıttık. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal hizmetlere, her alandaki altyapımızı, insanımızın hak ettiği hizmetleri alabileceği seviyeye getirdik." yanıtını verdi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 70 yıllık demokrasi mücadelesinde tarihinin en üst seviyesinde bulunduğunu ve asırlara sari kalkınma mücadelesinin en güçlü altyapısına sahip olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, salgın döneminde sarsılan küresel ekonomik işleyişin yeni dengesinde gelişmiş ülkeler ligine çıkma fırsatı yakaladığını belirten Erdoğan, Avrupa'ya en yakın ve gerekli altyapıya sahip en büyük üretim merkezi olduğunu, dünyanın tamamına kolayca erişebilecek potansiyeli bulunduğunu ifade etti.
Başkan Erdoğan, üretim ve istihdam merkezli büyüme stratejilerinin meyvelerini hızla topladıklarını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ya TÜİK'e karşı çıkıyorsun, öbür taraftan OECD'ye mi karşı çıkıyorsun? OECD Türkiye'nin büyüme rakamlarını veriyor. Ne diyor, şu anda en büyük büyüme özelliğine sahip ülkelerden biri Türkiye ve bizi 10 olarak gösteriyorlar bu yıl sonu itibarıyla. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında dünyada en yüksek büyüme oranını biz yakaladık biz. Yıllarca ekonomide iliğimizi sömüren yüksek faiz ve yüksek enflasyonun sembolü olduğu IMF düzenini bize dayatanlar bu durumdan elbette rahatsız oldu. Bu CHP, IMF'cidir ve bu CHP şu anda sözcüsü IMF'nin yetkilileriyle otellerin kulislerinde kulis atanlardandır."
BİZ ARTIK KENDİMİZE YETİYORUZ
Göreve geldiklerinde 23 buçuk milyar dolar olan IMF borcunu Haziran 2013'te son taksitini ödeyerek bitirdiklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu an bizim IMF'ye borcumuz yok ama bunlar IMF'ci ve biz artık kendimize yetiyoruz. Merkez Bankasının rezervi 27 buçuk milyar dolardı. Elhamdülillah şimdi 126 milyar dolara çıktı. Nereden nereye. Fakat bu CHP yanına taktığı bazı o tiplerle adeta arkasında boş teneke. Ne diyorlar, 'İşte biz şuraya çıkarmıştık.' Şunu bir defa bilmeniz lazım. Benim başbakan olduğum yerde senin sesin çıkabilir mi? Utanmadan sıkılmadan 'Ben şunu yaptım', 'Ben bunu yaptım.' Ya sen neyi yaptın? Başbakan benim, imzayı ben atıyorum. 'Ben şunu yaptım','ben bunu yaptım' diyorsun. İnsan utanır utanır ama bunlarda ne aru namusu, ne ırzu haya, gelen geçti, gelen geçti, gelen geçti. Şimdi bunlar, bu rahatsızlığın emarelerini 2013'ten beri siyasetten sosyal hareketlere terörden uluslararası tazyiklere kadar her alanda zaten görüyorlar. Buna rağmen yolumuza kararlılıkla devam ettik. Şimdi Cudi'ye, Gabar'a, Tendürek'e, Bestler Deresi'ne huzur geldi mi? Allah'ın izniyle Siirt'te geceleri 10, 11, 12 herkes rahatlıkla sokağa çıkabiliyor mu? İşte bunları beraber yaptık. Siz bize inandınız biz de size güvendik ve bu yolda böyle yürüyoruz."
SON ÜÇ YILDIR BİZE EKONOMİMİZDE SALDIRIYORLAR
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Son üç yıldır bize ekonomimizde saldırıyorlar. Salgının küresel ekonomilerde yol açtığı krizlerle ülkemizin yaşadığı bu süreç birleşince bir süredir dengesiz kur ve fiyat artışlarıyla karşılaştık. Milletimizin yaşadığı her sıkıntıyı yakından takip ediyoruz. Bir yandan yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme, bu odakla yeni ekonomi politikamızı güçlendirirken diğer yandan insanlarımızın günlük hayatlarında karşılarına çıkan sorunları da çözecek adımları atıyoruz. Sanayicilerimizi, işletmelerimizi, esnaflarımızı yüksek faize karşı destekleyecek paketleri birer birer devreye alıyoruz.
Ya bu Bay Kemal ne diyordu, 'Gel faizi 1'e indir ben de CHP olarak sana destek vereceğim.' Aynı Bay Kemal şimdi ne diyor? 'Yüksek faiz' diyor. Bunlar akşam başka, sabah başka. Tayyip Erdoğan dün de düşük faiz diyordu, bugün de düşük faiz diyor, yarın da düşük faiz diyeceğim. Bu benim için tabi olduğum nastır nas. Asla buradan taviz yok. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir illettir ve biz, tüm yatırımcılarımıza gel, bankalarımıza müracaatını yap oradan gerekli desteği alırsın. Üretenin ve istihdam sağlayanın daima yanında olacağız. Düşük faizle yanında olacağız."
Çalışanları enflasyona ve fiyat artışlarına karşı koruyacak tedbirleri de uygulamaya başladıklarını ifade eden Erdoğan, kamu işçilerine ve memurlara verdikleri ücret artışlarının özel sektör için de yol gösterici olduğunu bildirdi. Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnşallah asgari ücreti, kayıpları telafi edecek düzeyde belirleyerek dar gelirli insanlarımızı biraz daha ferahlatacağız. Ülkemizin sağlık sisteminin kritik kadroları olan uzman ve pratisyen hekimlerin kamuda çalışmayı sürdürmelerini teşvik edecek ilave ücret artışları da yaptık. Öğretmenlerimiz için de yeni meslek kanunuyla ilave imkanlar getiriyoruz. Diğer kamu çalışanlarının da haklarını gözetecek adımlar atmayı sürdüreceğiz. Özel sektörümüzün de önümüzdeki dönemde genel olarak istihdamı yükseltme yanında nitelikli iş gücünü korumaya dönük bir ücret politikası izleyeceğine inanıyorum. Böylece ekonomide sağlanan olumlu gelişmelerin tüm kesimlerin faydasına olacak şekilde yayılmasını hedefliyoruz."
STOKÇULAR BEDEL ÖDEYECEK
Erdoğan, enerji ve gıda başta olmak üzere yüksek fiyat artışlarının bir kısmının nedeninin küresel emtia fiyatlarındaki aşırı yükselmeden kaynaklandığını belirterek, bu yüksek fiyatların bir kısmının yeniden dengeye oturmasının beklendiğini söyledi.
Kimi ürünlerde görülen fahiş fiyat artışlarının bir sebebinin de "piyasadaki aç gözlü fırsatçılar" olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Buradan ülkeme, stokçulara sesleniyorum. Hangi üründe olursa olsun depolarda bütün bu malları stoklayanları yakaladığımızda gereken bedeli ödeyeceklerdir. Döviz kurlarındaki artışta da zaman zaman bu açgözlülüğün izlerini görüyoruz. Çok da uzun olmayan bir sürede, inşallah tüm bu fiyat hareketlerini, kur dalgalanmalarını makul ve istikrarlı bir çizgiye oturtacağız. Allah'ın izniyle önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren ekonomide gerçekten gelişmiş ülkelerin standartlarını yakalamaya başladığımız bir seviyeye ulaştığımızı göreceğiz.
2023'te sizlerin huzuruna, ülkemize ve milletimize verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmiş olmanın gururu ile çıkacağız. Tabii bu tabloyu kendi ülkesine inanmayanlara anlatamazsınız. Biz onlara yaptığımız yolları, köprüleri, tünelleri, barajları, hava limanlarını, hastaneleri, millet bahçelerini de anlatamamıştık. Biz onlara terör örgütlerini tepelediğimizi, güvenliğimizi sınırlarımız ötesinden başlattığımızı da anlatamamıştık. Biz onlara ülkemizin uluslararası alandaki gücünü de anlatamamıştık. Varsınlar ekonomide başlattığımız tarihi değişimi de anlamasınlar. Milletimiz bizi anlıyor, milletimiz bizi destekliyor, o bize yeter."
Hem ülkeye hem Siirt'e yaptıkları yatırımların ortada olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 yılda Siirt'e 12 milyar liralık yatırımla neler yaptıklarını aktardı.
"Onların bunun yanına koyacakları tek bir çöpü bile yok" diyen Erdoğan, eğitim alanında 2 bin 679 yeni derslik inşa ettiklerini söyledi.
Siirt Üniversitesini açtıklarını hatırlatan Erdoğan, 3 bin 824 kişi kapasiteli yüksek öğretim yurt binaları yaptıklarını, 22 spor tesisi inşa ettiklerini anlattı.
İhtiyaç sahiplerine 2,6 milyar lira tutarında kaynak aktardıklarını belirten Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sağlıkta 560 yatağa sahip 6 hastane ile 36 sağlık tesisinin yapımını tamamladık ve hizmete açtık. Halen 2 sağlık tesisimizin yapımı da sürüyor. Şehrimize yapacağımız 400 yataklı devlet hastanemizin proje çalışması devam ediyor. Çevre ve Şehircilikte, Siirt'e 2 bin 271 konut projesini hayata geçirdik. Bu konutların 1815'ini tamamlayıp vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 456 konutun sosyal donatı alanlarıyla birlikte inşası devam ediyor. Siirt Millet Bahçemizi tamamlamak üzereyiz. Tillo Millet Bahçemizin ise en kısa sürede yapımına başlıyoruz. Ulaştırmada, 7 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu, 121 kilometre ilaveyle 128 kilometreye çıkardık. İnşası süren Siirt-Kurtalan-Reşat Baysal Varyantı ve havalimanı bağlantı yoluyla Batman-Beşiri-Kurtalan yolunu seneye, Eruh-Fındık yolu ile Şırnak-Pervari-Darlı ayrımı yolunu ise 2023'te tamamlıyoruz. Siirt-Pervari yolunun inşasının ihalesini de yapıyoruz, yakında başlıyoruz. Tarım ve Orman'da Siirt'in uzun vadeli içme suyu problemini çözmek için 8 içme suyu tesisini hizmete aldık. Tillo Tarihi Milli Parkı ve Tillo Tabiat Parkı ile halkımızı tabiatla buluşturduk."
390 MİLYON LİRA TUTARINDA PRİM TEŞVİKİ VERDİK
Siirtli çiftçilere bugüne kadar 650 milyon lira tutarında destek verdiklerini dile getiren Erdoğan, sanayide son 19 yılda düzenledikleri 196 yatırım teşvik belgesiyle yaklaşık 5 milyar lira tutarında sabit yatırımın yanı sıra 10 bin kişilik istihdamın şehre gelmesinin yolunu açtıklarını kaydetti.
Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesinin kuruluşu için çalışmaların yürütüldüğünü aktaran Erdoğan, kentteki iş yeri sahiplerine 390 milyon lira tutarında prim teşviki verdiklerini söyledi.
Erdoğan, "Bu gayretlerimiz sayesinde, Siirt'te 2002'de 23 bin olan aktif sigortalı sayısı şu anda 60 bine yaklaşmıştır." dedi.
Enerjide, Siirt'e Kurtalan'a Tillo'ya doğal gazı getirdiklerini, Kayabağlar'da ise doğal gaz alt yapısının bitmek üzere olduğunu, 2023'de ise Baykan ve Veysel Karani'ye de doğal gaz arzını sağlayacaklarını ifade etti.
Başkan Erdoğan, daha önce hapiste kalmasına gerekçe yapılan Ziya Gökalp'e ait "Minareler süngü, kubbeler miğfer" dizelerini içeren "Asker Duası" şiirini alandakilerle beraber okudu.
SİİRT'E DEV TESİS
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açılan çinko izabe tesisi ülke ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayacak. Siirt'te 102 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen Türkiye'nin ilk cevherden çinko izabe tesisi Lineer Metal AŞ tarafından Siirt Organize Sanayi Bölgesi'nde Türk-Katar ortaklığıyla kuruldu. Tesis, Türkiye'nin ilk çinko metal külçelerini üretecek.
Tam kapasiteyle hizmete girmesiyle Siirt ve Hakkari'de 3 bin kişiye istihdam sağlayacak tesisle ithalatın yüzde 40'ı karşılanmış olacak. Tesis ilk planda 30 bin ton üretim, tam kapasiteye ulaştığında ise yaklaşık 90 bin tonluk üretim sağlayacak.
MERAKLA BEKLENEN KÖPRÜ DE AÇILDI
Siirt-Eruh kara yolunda yapımı tamamlanan, kentin Şırnak ile ulaşımını konforlu hale getirecek Zarova Köprüsü, 355 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğinde. Her biri 70 metre uzunluğa sahip 5 açıklıklı köprünün yapımında, depreme karşı en üst düzeyde güvenliğin sağlanması amacıyla 60 sismik izolatör mesnet takozu yerleştirildi.
Proje sayesinde vatandaşlara yüksek standartlı ulaşım imkanı sunacak köprü, elevasyonları kutu kesitli betonarme, yüksek gövdeli kutu kesitli çelik kiriş ve betonarme tabliyeli olarak inşa edildi. Köprüde her biri 1,5 metre genişliğinde 2 yaya yolu da yer alıyor.