Son dakika: Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'den flaş "tağşiş" açıklaması: Acımayın talimatı verdim!
Son dakika haberi... Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli "Et ithalatı 2018'de 55 bin 752 ton, 2019'da 5 bin 37 ton oldu. 26 Ekim 2019 itibarıyla canlı hayvan ithalatı için yeni belge vermiyoruz" dedi. Öte yandan Pakdemirli, tağşiş yapan firmalara karşı uyarıda bulundu. Bakan Pakdemirli ifşalanan firmalardan birinin sahibinin geldiğini ve "Benim işim biter. Beni listeden çıkartın" dediğini ancak "acımayın" diye talimat verdiğini açıkladı.
- Ekonomi
- Giriş Tarihi: 24.01.2020 | 10:29
- Güncelleme Tarihi: 24.01.2020 | 12:51
"İHTİYAÇ HALİNDE CANLI HAYVAN İTHAL EDİLEBİLİR"
Bakan Pakdemirli, et ithalatına ilişkin soru üzerine, 2010'dan 2018'e kadar aralıklarla, ihtiyaç olduğu düzeyde et ithalatı yapıldığını belirtti. İstisnai durumlar dışında Türkiye'nin et miktarı bakımından kendine yeterli olduğunu vurgulayan Pakdemirli, et fiyatlarını dengelemek için zamanında ithalatın kullanıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişten bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da kendilerini yönlendirmesiyle, 2018'de 1 milyon 344 bin canlı hayvan, 2019'da 487 bin canlı besili hayvanın ithal edildiği bilgisini veren Pakdemirli, bunun ithalatında bir sakınca olmadığını dile getirdi.
Pakdemirli, karkas ya da lop et olarak yapılan ithalata ilişkin şöyle konuştu:
"Et ithalatı 2018'de 55 bin 752 ton, 2019'da 5 bin 37 ton olarak gerçekleşti. Bunlar, Sırbistan, Bosna Hersek gibi serbest ticaret anlaşmalarının getirmiş olduğu bazı karşılıklar, edinimler ve kazanımlar sonucu yapmış olduğumuz ithalatlardır. Bir de eskiden yapılmış bağlantılardan kalan ithalatlar. 'Bunun dışında et ithalatı yapmadık.' dememizin sebebi budur. Aynı inisiyatifle devam ediyoruz. Şu anda da eski yapılmış bağlantılar hariç 26 Ekim 2019 itibarıyla canlı hayvan ithalatı için yeni belge vermiyoruz. İhtiyaç halinde canlı hayvan ithal edilebilir."
"Ne kadar yanlış varsa bunları ifşa edelim"Bakan Pakdemirli, halk sağlığını tehdit eden firmalara ilişkin soru üzerine de toplumun ve halkın sağlığıyla oynayan, yanlış ürünler üretenlere karşı dün olduğu gibi bugün de savaş ve gayret içinde olduklarını belirtti.
"BUNA ACIMAYIN DEDİM"
İfşalarla ilgili, "Ne kadar yanlış varsa bunları ifşa edelim" dediğini vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Bir firmayı birkaç defa ifşa ettiğiniz zaman o firmanın piyasada iş yapma imkanı kalmıyor. Firmalardan bir tanesi bakanlığa geldi, 'Benim işim biter, dükkanımı kapatırım. Şu kadar insan çalışıyor, beni listeden çıkarın.' dedi. İki gözü iki çeşme bakanlığın önüne gelip ağlıyor. 'Buna acımayın.' dedim. Gıda üreten birisi kanunlara uygun ürün üretecek. Bunun lamı cimi yok. Ambalajsız gıdalarda büyük riskle karşı karşıyasınız. Ne aldığınızı bilmeyebilirsiniz. Affedersiniz, içinde hayvan idrarı olabilir. Yollarda satılan zeytin yağının içinde başka bir yağ katıp satabilirler. Bilmediğiniz yerlerden açık ürün alınmamasını tavsiye ediyorum. Ambalajlardaki gıdaların denetiminin yoğun ve riskin daha az olduğunu söyleyebiliriz. Gıda denetimine ilişkin yasa TBMM'ye gitti. İlgili bakanlıklar bunun üzerinde çalışıyor. Ocak sonu gibi yasalaşacak. Denetimlerde kanunun verdiği en yüksek cezaları veriyoruz ancak oradan kazanılan getiri fazla olduğu için cezayı göze alıyorlar ya da firmanın adını bir süre sonra değiştiriyorlar. Bu firmaları ticaretten mene kadar gidebiliriz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı ile konuştum. Bu tarz davranışta olan kişileri meslekten men etme gibi bir yetkileri var. Bir yandan buna da çalışıyoruz. Üst üste bu hataları yapanlara göz açtırmazsak Türkiye'deki gıda kalitesini, mevcut durumdan çok daha iyi bir yere getiririz."
"ÖNÜNE GELEN 'BUNU YİYİN, ŞUNU YEMEYİN' DİYEMEYECEK"
Pakdemirli, "(Dönere çamaşır suyu katıldığı iddiaları) Haberdeki derneğin başkanını aradım. Ona 'Nerede çamaşır suyu kullanıldığını söyleyin, biz gidip denetleyeceğiz' dedim. Bir tane dahi gösteremedi. 'Peki neden bu haberi yaptırdın' dediğimizde de 'Biz burada döner üretiyoruz, insanlar kendileri hazırlamasın diye' yanıtını verdi. Ismarlama bir haber. Böyle bilgi kirliliklerine karşı da savaşıyoruz. Bunun için de bir yasa çıkarılacak. Önüne gelen 'Bunu yiyin, şunu yemeyin' diyemeyecek." diye konuştu.
GELECEĞE NEFES SEFERBERLİĞİ
Bakan Pakdemirli, "Milletimizle beraber diktiğimiz 11 milyon fidanın tutma oranı yüzde 95. Kasım ayına kadar da 82 milyon fidanı vatandaşlarımızla dikeceğiz" diye konuştu.
TARIMSAL DESTEK ÖDEMELERİ
Pakdemirli, "Toplam 2 milyar 384 milyon liralık destek ödemeleri, kimlik numarasının sonu 0-2 olanlara bugün, 4-6-8 olanlara 31 Ocak'ta başlayacak" şeklinde bilgi verdi.
SÖZLEŞMELİ ÜRETİM YASASI
Bekir Pakdemirli, TBMM'den en kısa zamanda geçecek. Bunu mutlaka çözmemiz lazım, yakın zamanda lansmanımız olacak" dedi.
Elektrikli traktör
Elektrikli traktörün tüm test aşamalarının bittiğini anlatan Pakdemirli, "Bu işin prototipten üretim aşamasına gelmesi zahmetli bir iş. Bununla ilgili Ziraat Bankası ile prototip üreten firma ortak bir şirket kurdu ve şu anda fabrika binasını teslim aldılar, üretim için orayı hazırlıyorlar. Hızlı bir şekilde üretime geçecekler." diye konuştu.
Pakdemirli, temmuz-ağustos döneminde düzenlenecek hasat şenliğine kadar elektrikli traktörlerin tarlada yerlerini alacaklarını ifade ederek, 65 beygirlik daha küçük prototipin de uygun fiyatla sunulacağını bildirdi.
"YENİ SAĞMA MAKİNASI ÜRETİME HAZIR"
Yeni geliştirilen bir sağma makinası hakkında da konuşan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Özellikle göçen aileler yayladayken koyunlarını sağamıyor veya süt hijyenik koşullarda olmuyor. Bunların etrafına hızlı şekilde kooperatifler vasıtasıyla sağma makinasını ulaştıracağız ve sütler hijyenik şekilde sağılarak muhafaza edilecek. Bu güzel bir teknoloji, kendinden güneş paneliyle kendi üretimini yapıyor, hızlı şekilde üretime geçeceğiz. Denemeleri bitti ve üretime hazır. Seri üretime birkaç firmayla geçiyor olacağız."
"86 ülkeye tohum ihracatı yapılıyor"
Türkiye'de 900'den fazla tohum firması bulunduğunu bildiren Pakdemirli, bunların 850'den fazlasının yerli, kalanın büyük kısmının yerli yabancı ortaklı, diğer kısmının ise yabancı ortaklı olduğunu söyledi.
Ülkede 2002'de 145 bin ton, bugün itibarıyla ise 1 milyon 60 bin ton sertifikalı tohum üretildiğine dikkati çeken Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Bu noktada 7 misli bir artış var. Tohum ihtiyacımızın yüzde 96'sını yerli karşılıyoruz. Türkiye tohumda, yerli ve millidir. Bir eksiğimiz var, sebze tohumlarında ithalata bağımlıyız. Bununla ilgili TÜBİTAK ile proje başlattık. En yakın zamanda bu tohumları da yerlileştireceğiz. Ayrıca 86 ülkeye de 152 milyon dolarlık tohum ihracatı vardır."
"TÜRKİYE'DE İLAÇ KULLANIMI AVRUPA'DAN DÜŞÜK"
Bakan Pakdemirli, ilaç kalıntısı bulunduğu gerekçesiyle geri gönderilen ihraç malı tarım ürünlerinin iç piyasaya satıldığı iddialarını da yanıtlayarak, Türkiye'nin 1 hektarda 2,3 kilogram, Batı Avrupa'nın 4 kilogram, Japonya'nın 11,8 kilogram, Hollanda'nın 7,9 kilogram, Fransa'nın 3,6 kilogram, Çin'in 13,1 kilogram ilaç kullandığını bildirdi.
Pakdemirli, "İlaç kalıntısıyla ilgili Rusya'dan geri dönüşler belki 10 binde, 100 binde 1 seviyededir. Bunların da hiçbiri Türkiye'de tekrar kullanıma açılmıyor. Hektardaki gübre kullanımı konusunda Avrupa'da ortalama 158 kilogram, Türkiye'de 142 kilogramdır. Refah arttıkça bu kullanımlar da artıyor. O yüzden dikkatli gitmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.