Bakan Albayrak'tan enflasyon açıklaması
Bakan Albayrak, enflasyon verisinin ardından yaptığı açıklamada 'Gelinen seviye enflasyonla topyekün mücadele gerektiriyor.' dedi.
Bakan Albayrak enflasyon ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Reuters'e konuşan Bakan Albayrak "Gelinen seviyeler enflasyonla topyekün mücadele gerektiriyor" dedi. Açıklamalarına devam eden Bakan Albayrak, bu yıl ikinci çeyrek ile birlikte ekonomik aktivitede yavaşlama görüldüğünü belirterek, bu yavaşlamanın aslında ekonominin dengelenme sürecinin de başladığına işaret ettiğini söyledi.
Reuters ile söyleşisinde Albayrak, "Yılın ilk çeyreğinde ekonomimiz yüzde 7.4 oranında güçlü bir büyüme kaydetmiş olsa da yılın ikinci çeyreğiyle birlikte ekonomik aktivitede bir yavaşlama görülmekte. Bu yavaşlama aslında ekonominin dengelenme sürecinin de başladığına işaret etmekte. İç talepteki yavaşlama ithalat talebini düşürmekte" dedi.
TURİZM GELİRLERİNDE OLUMLU GÖRÜNÜM
Ayrıca turizm gelirlerinin de yılın üçüncü çeyreğiyle birlikte hızla artış gösterdiğine işaret eden Albayrak, "Yılın geri kalanında ihracat ve turizm gelirlerindeki olumlu görünüm ve iç talepteki zayıflamayla gerileyen ithalata bağlı olarak net dış talebin büyümeye pozitif katkı sağlamasını beklemekteyiz" diye konuştu.
Albayrak, cari açığın, gayri safi yurt içi hasılaya oranının yıl sonunda yüzde 5'in altında olmasını beklediklerini söyledi.
Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son aylarda döviz kurunda görülen yükseliş enflasyon görünümünün kötüleşmesine önemli ölçüde etki etmiştir. Bu etkinin Eylül-Ekim aylarından sonra azalmaya başlayacağını tahmin ediyoruz. Enflasyonla mücadele bizim en önemli önceliklerimizden ve önümüzdeki süreçte enflasyonla mücadeleye kararlılıkla devam edilecek. Fiyatlarda dengelenme sağlanana kadar para politikasının sıkı duruşunun devam edeceğini öngörüyoruz. Bu noktada maliye politikası da sıkı para politikası duruşuna eşlik edecek."
"TÜRKİYE BORÇLANMA KONUSUNDA ORTALAMANIN GERİSİNDE"
Kamu net borç stokunun milli gelire oranının yüzde 28 düzeyinde olduğunu belirten Albayrak, "Gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 49, OECD ortalaması ise yüzde 111. Özel sektörde borç stokunun milli gelire oranı ise yüzde 65 ile yine oldukça düşük. Bu oran gelişmekte olan ülkelerin ortalamasında yüzde 95. Bunun yanında hane halkı borcunun milli gelire ortalamasında ise Türkiye yüzde 17 ile, yüzde 36 olan gelişmiş ülkeler ortalaması ve yüzde 59 olan dünya ortalamasının çok gerisinde" diye konuştu.
Albayrak, "Toplam borçluluk oranında da Türkiye yüzde 137, gelişmekte olan ülkeler ortalaması yüzde 211, dünya ortalaması ise yüzde 318. Tüm bu parametrelerde gelişmiş ülkeler, OECD ve dünya ortalamalarının çok çok gerisindeyiz" dedi.
"TEMEL KAYNAK PİYASAMIZ AVRUPA VE ABD OLMAYA DEVAM EDECEK"
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin IMF'ye başvurmak gibi bir planının olmadığını, doğrudan yabancı yatırımı çekmeye odaklandıklarını kaydederek, Türkiye'nin temel borçlanma ve kaynak piyasasının Avrupa ve ABD olmaya devam edeceğini, çeşitlendirme kapsamında Çin piyasasına bu yıl ihraç gerçekleştirileceğini söyledi.
"IMF'YE BAŞVURMA PLANIMIZ YOK"
Reuters'a verdiği söyleşide Albayrak, "IMF ile bir anlaşmaya Türkiye'nin ihtiyacı var mı? Kaynak ihtiyacı hangi kanallardan sağlanabilir?" sorusunu yanıtlarken, "IMF'ye başvurma planımız yok. Doğrudan yabancı yatırımı çekmeye odaklandık. Türkiye'nin küresel sermayeye erişiminde bir sıkıntı yok, bu nedenle gündemimizde yeni bir madde yok. Bu kapsamda piyasa kaynaklarından finansman sağlamaya devam edeceğiz" dedi ve şöyle devam etti:
"Uluslararası tahvil piyasasında yer almaya devam edeceğiz. Ayrıca ülkemize gelen sermayenin kalitesi de önem verdiğimiz bir diğer konu. Doğrudan yatırımların teşviki için gerekli reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Türkiye yatırımcılar için cazip bir gelişen piyasa olmaya devam edecek."
Albayrak, son yıllarda geleneksel dolar ve euro piyasalarının yanında, yeni ve alternatif piyasalardan da borçlanma işlemleri gerçekleştirmeye başlandığını vurgulayarak, "Hazine ve Maliye Bakanlığı 2012 yılında ilk defa hem uluslararası piyasalarda dolar cinsinden, hem de yurt içi piyasada TL cinsinden olmak üzere faizsiz bir borçlanma enstrümanı olan kira sertifikası, yani sukuk ihraçları yapmaya başladı. Şu ana kadar uluslararası sermaye piyasalarında beş sukuk ihracı gerçekleştirip 6 milyar dolar tutarında dış finansman sağlamış durumdayız. Önümüzdeki dönemde de her sene bu piyasada ihraç yapmaya devam etmeyi hedefliyoruz" dedi.
BAKAN ALBAYRAK'TAN ENFLASYON VE IMF AÇIKLAMASI
"KAYNAK ÇEŞİTLENDİRMESİNE GİDİYORUZ"
"Kaynak çeşitlendirmesine gidiyoruz. Ancak temel borçlanma ve kaynak piyasamız Avrupa ve ABD olmaya devam edecek" diyen Albayrak, şöyle devam etti:
"Bu dönemde kaynak çeşitliliği açısından Rusya'da ruble cinsinden bono, swap anlaşmaları ve altına dayalı tahvil ihracı gibi önemli adımlarımız da oldu. Piyasa çeşitlendirmesi kapsamında bu sene ayrıca, Çin tahvil piyasasında bir işlem gerçekleştirmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu ihraç Çin tahvil piyasasında ülke olarak ilk ihracımız olacak. Bu işlemi piyasa koşullarının uygunluğuna bağlı olarak 2018 yılı içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz."
Albayrak, çeşitlendirme ve yatırımcı tabanını genişletme stratejisinin, dış borçlanmada tek bir piyasaya bağlı kalmadan, gerektiğinde alternatif piyasalar aracılığıyla dış finansmana rahat bir şekilde erişme açısından önem taşıdığının altını çizdi.
"KAMU BANKALARINDA SERMAYE İHTİYACI OLURSA GEREKEN YAPILIR"
Dolar/TL'deki yükselişin ardından kamu bankalarında bir sermaye artışının gündeme gelip gelmeyeceği sorusuna ise Albayrak şöyle yanıt verdi:
"Merkez Bankamız hem fiyat istikrarını hem de finansal istikrarı gözetmek amacıyla döviz kurlarında yaşanabilecek oynaklıkların ve ekonomik temellerden uzaklaşabilecek fiyat oluşumlarının yakından takip etmektedir. Dolayısıyla, döviz kurlarında oluşabilecek aşırı oynaklıkları ve sağlıksız fiyat oluşumlarını durumlarında piyasaya farklı araçlarla müdahale etme imkanına sahiptir.
"Son günlerde artan kur hareketliliği ilgili kurumlarımız tarafından dikkatle izlenmekte ve gerekli önlemler alınmaktadır. Ortaya çıkabilecek riskler ve alınacak tedbirler geniş kapsamlı biçimde ilgili kurumlar tarafından değerlendirilmektedir. Önümüzdeki dönemde de maliye ve para politikasındaki eşgüdüm sayesinde atılacak adımlar sağlıklı fiyat oluşumlarını destekleyecek ve piyasalardaki oynaklıklar normal seviyelere gerileyecektir. Buna rağmen kamu bankalarında bir sermaye artışı ihtiyacı olursa elbette piyasa koşulları içinde gereken yapılır."
"ABD'DEN HALKBANK'A CEZA BEKLEMİYORUZ"
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yöneticisi Hakan Atilla'nın Washington'un İran'a yönelik yönelik yaptırımlarını ihlalden ABD'de suçlu bulunan Halkbank'ın ABD devletinden para cezası almasını beklemediklerini ifade etti.
Türkiye başlıca enerji tedarikçilerinden biri olan İran'ın petrol ve doğalgaz ihracatını hedef alan 2011-2012 yılları ekonomik yaptırımları sırasında İran'dan petrol ve doğalgaz almaya, miktarlarını azaltarak da olsa, devam etti.
FRANSA VE ALMANYA'NIN TÜRKİYE'YE OLAN DESTEĞİ
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bugün gerçekleştireceği İngiltere ziyaretinde ilişkilere ivme kazandırılması kararlılığını vurgulayacaklarını belirterek, Fransa ve Almanya'dan Türkiye'ye gelen desteğin AB ile ilişkilerde yeni bir döneme vesile olabileceğini söyledi.
Reuters'a verdiği söyleşide Albayrak, bugünkü İngiltere ziyaretinde Maliye Bakanı Philip Hammond ve AB ile ilişkilerden sorumlu Bakan Alan Duncan ile görüşeceğini belirterek, "İki ülke arasındaki ilişkilere ivme kazandırılması konusundaki kararlılığımızı bir kez daha vurgulayacağız" dedi.
AB İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM
Albayrak, Avrupa Birliği'nin başlıca iki ülkesinden yakın dönemde ziyaret ettiği Fransa ile bu ay ziyaret edeceği Almanya'nın Türkiye'ye destek verdiğini ve AB ile tekrar yakınlaşmada somut adım olarak gümrük birliğinin hizmetler, tarım ve kamu alımlarına genişletmesinin öngörüldüğünü ifade etti.
Albayrak, Avrupa ülkeleriyle temaslardan Türkiye'nin ne gibi kazanımları olduğu sorusuna, Fransa ve Almanya ziyaretlerinin yaklaşık iki yıldır ivme kaybeden Türkiye-AB ilişkilerinde "yeni bir dönemin açılmasına vesile olabileceğini" karşılığını verdi.