CANLI | Orta Doğu'da ateş çemberi! Lübnan'ın kalbine bomba yağıyor

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi.

ABD Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Austin'in görüşmede "İsrail güçlerinin Lübnan'daki BM barış gücü mevzilerine ateş açması ve iki Lübnan askerinin ölümüne dair haberlerden duyduğu derin endişeyi dile getirdiği" kaydedildi.

Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri'nin güvenliğinin sağlanmasının önemini vurgulayan Austin'in, "En kısa sürede Lübnan'daki askeri operasyonlardan diplomatik bir yola dönüş ihtiyacını yinelediği" aktarıldı.

"Bakan Austin ayrıca Gazze'deki vahim insani durumu da gündeme getirdi ve bu durumun düzeltilmesi için adımlar atılması gerektiğini vurguladı" denilen açıklamada,

"Bakan Austin, ABD'nin İsrail'in güvenliğine olan kalıcı ve sarsılmaz bağlılığını bir kez daha teyit etti" ifadeleri kullanıldı. Austin'in ayrıca tüm rehinelerin mümkün olan en kısa sürede evlerine dönmesi gerektiğini belirttiği kaydedildi.

İsrail, bugün savaş kabinesinin toplanacağını duyurdu.

İsrail ordunun X hesabından yapılan açıklamada, Lübnan’dan ülkenin kuzeyindeki Hayfa Körfezi ile Yukarı Celil bölgesine 35 roket fırlatıldığının tespit edildiği belirtildi.

Roketlerden bazılarını engellendiği, bazılarının ise bölgeye düştüğüne yer verilen açıklamada daha fazla ayrıntı paylaşılmadı.

Açıklamada, İsrail'in kuzeyindeki Akka ve Hayfa Körfezi ile Yukarı Celil’deki birçok yerleşim yerinde sirenlerin çaldığı kaydedildi.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada ise Hayfa'nın kuzeyindeki Zofolon askeri sanayi üssünün çok sayıda roketle vurulduğu, Misgav Am yerleşim birimindeki bir askeri grubun "topçu mermileriyle" bombalandığı belirtildi.

Hizbullah, mensuplarının, Hayfa'nın batısındaki Kiryat Eliezer hava savunma üssüne kamikaze dronlar ile saldırı düzenlediğini ve hedeflerin "hassas" şekilde vurulduğunu kaydetti.

İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki bir bölgede yaşayan Filistinlilerin bulundukları yerleri boşaltmalarını istedi.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde D5 adı verilen bir bölgenin işaretlendiği harita kullandı.

Adraee, belirlenen bölge ahalisine önemli mesaj olarak belirttiği talimatta, söz konusu bölgenin tehlikeli savaş bölgesi olduğunu ve oradaki insanların derhal bulundukları yerleri tahliye etmeleri gerektiğini duyurdu.

Söz konusu bölgeden Filistinlilerin ayrılarak sözde "insani bölge" diye tanımladığı bir başka bölgeye gitmelerini isteyen Adraee, daha önce yüzlerce suikast ve hava saldırılarının gerçekleştiği Salahaddin Caddesi güzergahında ilerlemeleri gerektiğini kaydetti.

İsrail, bir yıldır soykırım savaşı yürüttüğü Gazze Şeridi'nde 2,3 milyon Filistinliye zorunlu göçü sistematik bir silah olarak kullanmayı sürdürüyor.

Bombaların hedefi olmamak için bölgeden bölgeye savrulan Filistinliler, güvenli yerin olmadığı Gazze Şeridi'nde nereye gideceklerini bilmiyor. Çünkü İsrail ordusu, güvenli diye tanımladığı bölgelere zorunlu olarak göç ettirdiği Filistinli sivillerin üzerine bombalar yağdırmaya devam ediyor.

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları sürerken, Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan yaşanan son can kayıplarına ilişkin açıklama yapıldı.

Lübnan’ın güneyindeki Sayda kenti yakınlarında bulunan Bişerri kasabasına yönelik hava saldırısında en az 3 kişinin öldüğü, 6 kişinin yaralandığı belirtildi.

Sayda kentinin güneyindeki Ensariyeh kasabasına yönelik ayrı bir saldırıda da 3 kişinin hayatını kaybettiği, 5 kişinin yaralandığı açıklandı. Yine Sayda'nın güneyinde yer alan Ghaziyeh kasabasında ise 1 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

Nikaragua hükümeti, Filistin halkıyla dayanışma amacıyla İsrail ile tüm diplomatik ilişkileri kestiğini duyurdu.

Hükümetten yapılan açıklamada, Ulusal Meclis'in oy birliğiyle aldığı kararın ardından, İsrail ile tüm diplomatik ilişkilerin kesildiği bildirildi.

İsrail'in saldırıları sonucu Filistin halkının yaşadığı acılara dikkati çekilen açıklamada, "Nikaragua, yıkım ve barbarlığa maruz kalan Filistin halkı ve hükümetiyle daima dayanışma içinde olacaktır. Nikaragua, uluslararası hukuk ve devletler arası medeni ilişkileri düzenleyen sözleşmelere bağlı kalmak suretiyle, İsrail hükümetiyle tüm diplomatik ilişkileri kesme kararı aldı." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, "Filistin halkının yaşamına ve onuruna yönelik sürdürülen soykırımı, işgali ve kalıcı saldırganlığı kınıyoruz. Bu saldırı şimdi de Lübnan halkına karşı gerçekleştiriliyor. Suriye, Yemen ve İran'ı tehdit ederek bölge ve dünya barışını tehlikeye atıyor." denildi.

Nikaragua Ulusal Meclisi de İsrail'in Filistin'e yönelik "soykırım, zulüm ve aşırı nefret" politikalarını kınadığını belirtti.

Meclis, Devlet Başkanı Daniel Ortega'ya İsrail hükümeti ile ilişkilerin kesilmesi çağrısında bulunmuş ve İsrail hükümetini "insanlık düşmanı" ilan etmişti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, "Kısa bir süre önce, Suriye'den gelen bir insansız hava aracı, İsrail hava sahasını ihlal etti ve Golan Tepeleri'nin kuzeyindeki açık bir alana düştü." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, düşen İHA nedeniyle herhangi bir yaralanma kaydedilmediği ve sirenlerin çaldığı kaydedildi.

İsrail ordusu, son olarak geçen eylül ayında Suriye'den gelen bir insansız hava aracının tespit edildiğini duyurmuştu.

LÜBNAN'DAN FIRLATILAN İHA TEL AVİV'DE BİR BİNADA HASAR YOL AÇTI

İsrail ordusu, Lübnan'dan fırlatılan iki İHA'dan birinin imha edildiğini, Tel Aviv'in kuzeyinde bulunan Herzliya'da düşen iHA nedeniyle de bir binanın hasar gördüğünü açıkladı. 

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) "E10" olarak bilinen seçilmiş üyeleri, BM Lübnan Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) İsrail ordusu tarafından hedef alınmasından derin endişe duyduğunu bildirdi.

"E10", konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Tüm taraflara uluslararası insancıl hukuk ve UNIFIL personeli ile tesislerinin güvenliğini sağlama çağrısı yapılan açıklamada, barış güçlerinin kasıtlı olarak hedef alınmasının uluslararası insancıl hukuk ve BMGK'nin 1701 sayılı kararının ihlali olduğu belirtildi.

İsrail ordusunun yerleşimcilerin evlerini üs olarak kullandığını açıklayan Hizbullah, sivillere "hayatlarınızı korumak için askeri birliklerin yakınında bulunmayın" uyarısı yaptı.

İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları sürerken, Hizbullah'tan İsrailli sivillere uyarı geldi. Hizbullah'tan yapılan açıklamada, İsrail ordusunun ülkenin kuzeyindeki yerleşimcilerin evlerini askeri amaçlarla kullandığı belirtilerek, İsrail ordusunun Hayfa, Tiberya, Akka gibi işgal altındaki büyük şehirlerdeki mahallelerde askeri üslerinin bulunduğu kaydedildi. 

Askeri birliklerin yakınında bulunmanın siviller için risk oluşturduğu ifade edilen açıklamada, "İsraillileri hayatlarını korumak için bu askeri birliklerin yakınında bulunmamaları konusunda uyarıyoruz" denildi.

Suriye'nin doğusundaki Deyrizor ilinde Fırat Nehri'nin batı yakasında konuşlu İran destekli gruplar ile ABD güçleri arasında karşılıklı saldırı düzenlendi.

Fırat Nehri'n batı yakasında konuşlu İran destekli gruplar, yerel saatle 22.00'de ABD güçlerinin konuşlandığı Koniko Gaz Tesisi'ne roket saldırısı gerçekleştirdi.

ABD üssünün bulunduğu bölgede güçlü patlamalar duyulurken, saldırıda zayiat olup olmadığı bilinmiyor.

Üste konuşlu ABD güçleri de İran destekli grupların varlık gösterdiği Havicet Sakır köyüne top atışı gerçekleştirdi.

AİDİYETİ BİLİNMEYEN SİHA BİR ARACI VURDU

Kaynaklar, aidiyeti bilinmeyen silahlı insansız hava aracının (SİHA) Fırat Nehri'nin batısındaki Mihkan beldesinde İran destekli gruplara ait bir aracı hedef aldığını belirtti.

Saldırıda 2 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı bildirildi.

Fırat Nehri'nin doğusunda kalan Deyrizor ili toprakları, ABD destekli terör örgütü PKK/YPG'nın işgalinde bulunuyor.

Deyrizor il merkezi ve diğer kırsal bölgeler ise Esed rejimi ve İran destekli grupların kontrolünde bulunuyor.

Arap basını: "İran'ın nükleer tesislerine yaygın siber saldırı var" ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler: "İsrail ordusu derhal çekilmeli" ifadelerini kullandı.

Katil İsrail, Gazze'de yaptığı soyrkırımın ardından gözünü Lübnan'a çevirdi. Lübnan'a havadan bomba yağdıran işgalci güçler karadan da saldırı başlattı.

İsrail'e karşılık vermek isteyen Lübnan ise füze ve İHA'larla Tel Aviv'i hedef aldı. O anları A Haber görüntüledi. 

Kamala Harris,  "Şunu herkese söyleyeyim başkan olarak Amerika'nın çıkarlarını İran ve İran destekli teröristlerden savunmak için gerekli olan tüm adımları atmaktan asla çekinmeyeceğim ve İran'ın bir nükleer silah edinmesine asla izin vermeyeceğim. Diplomasi bu hedefe ulaşmak için benim tercih ettiğim yoldur ancak tüm seçenekler masada" ifadelerini kullandı.

Hizbullah Hayfa'yı böyle vurduğu anlar A Haber ekranlarına yansıdı. 

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, İsrail ordusunun Birleşmiş Milletler Lübnan Barış Gücüne (UNIFIL) saldırılarının "kabul edilemez" olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanı Wong, sosyal medya platformu X hesabında İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki UNIFIL'e ait tesislere yönelik saldırılarına ilişkin açıklama yaptı.

Wong, "Lübnan'daki BM personelinin ve tesislerinin İsrail tarafından hedef alınması kabul edilemez ve buna son verilmelidir." ifadesini kullandı.

Bakan Wong, UNIFIL'in bölgesel barışın korunmasında oynadığı role güçlü destek verdiklerini bildirdi.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsrail'in Lübnan'da konuşlu Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırısını "şiddet sarmalının acil bir şekilde durması gerektiğini gösteren, kesinlikle reddedilecek, kınanacak bir şey" diye tanımlayarak sert bir dille eleştirdi.

"Uluslararası hukuka uygun olarak, Orta Doğu'da diplomatik yollarla barışçıl çözümler için çalışmaya devam edeceklerini" vurgulayan Sanchez, İspanya'da muhalefetteki bazı siyasi partilerden gelen suçlamalara rağmen İspanya hükümetinin 8 Ekim 2023'den bu yana İsrail'e herhangi bir silah veya askeri malzeme satışına onay vermediğini kaydetti.

Sanchez, "Lübnan'ı işgaliyle uluslararası insani hukuku ihlal ettiği gerekçesiyle uluslararası toplumdan acil olarak İsrail'e silah ihracatını durdurmasını istediğini, bunu ilk uluslararası toplantıda dile getireceğini" söyledi.

Başbakan Sanchez, ayrıca "uluslararası insani hukuku ihlal etmesinden ve Lübnan'ı işgal etmesinden dolayı İsrail'in acil ateşkes ilan etmesi gerektiğini" söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail'in Tahran'ın füze saldırısına misilleme yapması halinde İran'ın "daha güçlü savunma eylemleri" gerçekleştirmekten çekinmeyeceğini söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı sosyal medya platformu X hesabından yapılan paylaşımda Arakçi, İran'ın "herhangi bir saldırganlığa karşılık olarak gerekirse daha güçlü savunma eylemleri gerçekleştirmeye tamamen hazır olduğunu ve bunu yapmakta tereddüt etmeyeceğini" söyledi.

İsrail, İran'ın 1 Ekim'de başlattığı füze saldırısına karşılık vereceğini defalarca dile getirmişti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Laos'un başkenti Viyentiyan'da düzenlenen 19. Doğu Asya Zirvesi'ne katıldı. Zirvenin ardından basın toplantısı düzenleyen Lavrov, gündemdeki konuları değerlendirdi.

İsrail'in, İran'a saldırı düzenleme tehditlerini ve İran'ın nükleer anlaşmadan çıkma ihtimalini değerlendiren Lavrov, "İran'ın barışçıl nükleer tesislerine saldırı düzenleme planı veya tehdidi gerçekleşirse, bu çok ciddi bir provokasyon olur." dedi.

Reuters haber ajansı, İsrail ordusunun Beyrut'ta BM Barış Gücü'nün gözlem noktasına bir kez daha ateş açtığını duyurdu. Saldırılarda 2 kişi yaralandı.

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyi ve doğu bölgelerine yönelik hava saldırılarını sürdürüyor. Lübnan Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in başkent Beyrut'un yanı sıra güney ve doğu bölgelerinde yoğun hava saldırılarına devam ettiği belirtildi.

Sivil Savunma Müdürlüğüne bağlı ekiplerin de birçok bölgede arama kurtarma çalışmaları yaptığı aktarılan açıklamada, Beka vilayetine bağlı Zahle ilçesinde dünden beri devam eden arama kurtarma çalışmalarında bir kişinin cansız bedenine ulaşıldığı ifade edildi. İsrail savaş uçakları, sabahın erken saatlerinde güneydeki Sur ve Sayda kentlerini bombalarken, can kayıplarına ilişkin henüz bir bilgi paylaşılmadı.

Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine düzenlenen tanksavar roketi saldırısında 1 kişinin öldüğü, 1 kişinin de yaralandığı bildirildi. İsrail acil servisi Kızıl Davut Yıldızından yapılan açıklamada, Lübnan topraklarından İsrail'in kuzeyindeki Yi'ron yerleşim bölgesine tanksavar roketiyle saldırı düzenlendiği belirtildi. Saldırıda bir kişinin öldüğü, 1 kişinin de yaralandığı ifade edildi. Ölen kişinin 27 yaşında Taylandlı bir işçi olduğu kaydedildi.

Ürdün, İsrail yönetiminin işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) merkezinin toprağını gasbetme kararını kınayarak, bunu "uluslararası hukukun açık bir ihlali ve işgali pekiştirme girişimi" olarak değerlendirdi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in, UNRWA'nın Filistin topraklarındaki faaliyetlerini durdurmaya yönelik girişimlerinin ve ajansa karşı sistematik kışkırtmasının güçlü bir şekilde kınandığı ifade edildi.

Açıklamada, İsrail'in bu adımı uluslararası hukukun, BM tüzüğünün ve işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyet gösteren BM kuruluşlarının dokunulmazlıklarının açık bir ihlali olarak nitelendirildi.

İsrail'in bu kararlarının, uluslararası hukuku ve 2334 sayılı karar da dahil olmak üzere BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ettiği ve İsrail'in işgalci bir güç olarak yükümlülükleriyle çeliştiği aktarılan açıklamada, bu icraatların, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki işgalini pekiştirme ve buralar üzerindeki kontrolü sıkılaştırma yönünde devam eden girişimlerinin bir parçası olduğu belirtildi.

Açıklamada, İsrail'in UNRWA'ya siyasi suikast düzenlemeyi ve Filistinlilere insani yardım sağlama çabalarını engellemeyi amaçlayan iddialarını ve eylemlerini sürdürmesinin feci sonuçları olacağı konusunda uyarıda bulunuldu.

Bakanlığın açıklamasında, uluslararası toplumun BM yetkisini korumak ve Filistinli mültecilere hayati hizmetler sağlamayı sürdürmesini sağlamak için UNRWA'yı siyasi ve mali açıdan desteklemeye devam etmesinin önemli olduğu vurgulandı.

Arap yetkililer, Tahran yönetiminin gizli diplomatik kanallar üzerinden İran'a yönelik bir İsrail saldırısında Körfez ülkelerinin kara ya da hava sahasının kullanılmasına izin vermesi halinde hedefleri olacağını belirttiğini söyledi.

ABD gazetesi Wall Street Journal'de yer alan habere göre, İran'ın İsrail'e "intikam" almak amacıyla fırlattığı 180 füzeye İsrail'den misilleme tehdidi gelmişti.

Tahran yönetimi, Körfez'deki Batı destekli petrol zengini Arap ülkelerini ve Orta Doğu'daki diğer Amerikan müttefiki ülkeleri, İsrail ve ABD'nin İran'a yönelik misilleme eylemlerine müsaade etmeleri halinde kendilerine saldıracakları yönünde tehdit etti.

Arap yetkililer, İran'ın tehdit ettiği ülkeler arasında ABD askerlerine ev sahipliği yapan Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar'ın da bulunduğunu vurguladı.

İsrail'in saldırılarının sürdüğü Lübnan'dan tahliye edilen 378 sivili taşıyan Deniz Kuvvetleri Komutanlığının amfibi gemisi TCG Sancaktar, Mersin Limanı'na ulaştı.

Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı koordinesinde, Lübnan'a insani yardımları ulaştıran amfibi gemilerden TCG Bayraktar'ın tahliye edilen 588 sivili Mersin'e getirmesinin ardından aynı göreve katılan TCG Sancaktar da yurda dönüş yolculuğunu tamamladı.

Beyrut Limanı'ndan bindirilen 378 sivili taşıyan gemi, ulaştığı Mersin Limanı'nda rıhtıma yanaştı. Gemidekiler, işlemlerin tamamlanmasının ardından askeri personel eşliğinde TCG Sancaktar'dan indirildi. Yaralı veya tıbbi bakıma ihtiyacı olanlar 112 Acil Sağlık ekiplerince hastanelere kaldırıldı, diğerleri ise midibüslerle limandan ayrıldı.

"VATANIMIZDA OLMAK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU"
Kente getirilenlerden Eyüp Sabri Kırgız, gazetecilere, tahliye operasyonuna katılan ekiplerin kendileriyle yakından ilgilendiğini anlatarak, "Onlar da 36 saattir uyumuyorlar. Uyumadılar ama bizi çocuk gibi uyuttular, yemeğimizi, suyumuzu yanımıza koydular. Herkese çok teşekkür ediyorum. Vatanımızda olmak çok güzel bir duygu. Allah vatanımıza, milletimize, devletimize zeval vermesin." ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Lübnan'da konuşlu Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırısını kınadı.
Bakanlık, İsrail'in UNIFIL karargahına yönelik saldırısı hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "İsrail'in Lübnan'da konuşlu Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırısını kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.

"İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'da sivil halka yönelik katliamlarının ardından BM güçlerini hedef alması, attığı her adımın cezasız kaldığı algısının bir tezahürüdür." değerlendirmesi yer alan açıklamada, uluslararası toplumun İsrail'in hukuka uymasını sağlamakla yükümlü olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Türkiye'nin UNIFIL Deniz Görev Gücü'ne bir fırkateyn ve UNIFIL karargahına ise 5 personel ile katkı sağladığı belirtilerek, "Bölgemizde barışın tesisi için uluslararası hukuk çerçevesindeki tüm girişimlere destek vermeyi sürdüreceğiz." ifadesine yer verildi.

İSRAİL ORDUSU UNIFIL'İ HEDEF ALDI
UNIFIL, İsrail ordusunun bir gözlem kulesini hedef alması sonucu 2 barış gücü askerinin hafif yaralandığını duyurmuştu. UNIFIL'den yapılan yazılı açıklamada, Lübnan-İsrail sınırında Mavi Hat'ta süren gerginliğe işaret edilmişti. İsrail ordusunun Ras Nakura ve diğer bölgelere kara saldırısı düzenleyerek Hizbullah militanlarıyla çatışmalara girdiği belirtilmişti.

İsrail kuvvetlerinin Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) ateş açmasını "endişe verici ve kabul edilemez" olarak niteleyen Kanada Dışişleri Bakanlığı, taraflara "barış gücü ve insani yardım çalışanlarını koruma ve uluslararası insani hukuka uyma" çağrısında bulundu.

İsrail'in Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırısına bir tepki de Kanada'dan geldi. Kanada Dışişleri Bakanlığı'nın sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail kuvvetlerinin UNIFIL üssüne ateş açması "endişe verici ve kabul edilemez" olarak nitelendi. Açıklamada, "Kanada, barış gücü ve insani yardım çalışanlarının korunması ve tüm tarafların uluslararası insani hukuka uyması çağrısında bulunuyor" denildi.

İran, İsrail'in Lübnan-Suriye sınırında İran Kızılayı'na ait bir sahra hastanesine düzenlediği saldırıyı "tam bir savaş suçu" olarak nitelendirerek kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Lübnan-Suriye sınırında İran Kızılayı'na ait bir sahra hastanesine İsrail tarafından düzenlendiği belirtilen saldırıya ilişkin açıklama yaptı.

"TAM BİR SAVAŞ SUÇU ÖRNEĞİ"

Saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirten Bekayi, İsrail'in sahra hastanesine saldırısı için "tam bir savaş suçu örneği" ifadesini kullandı. İranlı Sözcü, Tel Aviv'in daha önce de Gazze ve Lübnan'da hastaneleri defalarca kez hedef aldığına dikkati çekerek, uluslararası topluma İsrail'in savaş suçlarının durdurulması için harekete geçmeleri çağrısını yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada "İsrail'in, Lübnan'da konuşlu Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırısın kınıyoruz" denildi. 

Beyrut'ta Mossad ajanı olduğu iddiasıyla bir kişi yakalandı

A Haber ekibi işgal ordusunun tekrar tekrar hedef aldığı Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta vurulan noktadan önemli gelişmeleri aktarıyor.

BM, İsrail'den Lübnan'ı bombalamayı sonlandırmasını ve ülkeden kara kuvvetlerini çekmesini talep etti

İsrail ordusunun Lübnan'ın başkenti Beyrut'un merkezine düzenlediği saldırıda bilanço ağırlaşıyor.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırıda 18 kişinin öldüğünü, 92 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İşgalcilerin Beyrut saldırısına ilişkin İsrail'in Kanal 12 televizyonu saldırının hedefinde İsrail'in hava saldırısında hayatını kaybeden Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın kayınbiraderi Ve Hizbullah'ın üst düzey isimlerinden Vafik Safa'nın olduğu iddia edildi.

Saldırı ve Safa'nın hedefte olduğu yönündeki iddia hakkında İsrail makamlarından henüz bir açıklama yapılmadı.

A Haber ekipleri bölgeden anbean gelişmeleri aktarıyor. İşgal ordusunun vurduğu Beyrut'tan ilk kareler A Haber ekranlarında yayınlandı.

A Haber muhabiri Ata Gündüz Kurşun ve kameraman Niyazi Kurt ile Beyrut'taki bombardımanları görüntülerken A Haber canlı yayınında saldırıya uğradı. A Haber muhabiri Ata Gündüz Kurşun açıklamasında "kamera ışığımızı kırdılar” dedi.

İşgal ordusu Lübnan'ın başkenti Beyrut'a saldırı düzenledi. A Haber ekipleri bombalanan noktadan gelişmeleri anbean aktardı.  Saldırıda 2 kişinin hayatını kaybettiği, 9 kişinin ise yaralandığı bildirildi.

 Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki bölgelere düzenlenen füze saldırılarında 2 İsraillinin yaralandığı belirtildi.

100 FÜZE FIRLATILDI

İsrail ordusunun X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre, Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki Yukarı Celil, Batı Celil bölgeleri ile Karmiel ve Kiryat Şmona yerleşimlerine 100 füze fırlatıldığı tespit edildi.

Füzelerden bir kısmı etkisiz hale getirilirken bir kısmı evlere ya da açık araziye düştü. Yukarı Celil'e atılan füzelere ait şarapnellerin isabet ettiği 2 İsrailli bacaklarından hafif şekilde yaralandı.

HİZBULLAH: İSRAİL TANKINI VURDUK

Öte yandan Hizbullah, Lübnan'ın güneyindeki Ra's Nakura bölgesinde bir tankı füzelerle vurduğunu, alev alan tankın içindeki askerlerin öldüğünü ve yaralandığını duyurdu. Açıklamada, daha sonra tankın içinden yaralıları çıkarmaya çalışan İsrail askerlerinin de hedef alındığı kaydedildi. Askerlerin akıbetine ilişkin bilgi verilmedi.

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL), İsrail ordusunun bir gözlem kulesini hedef alması sonucu 2 barış gücü askerinin hafif yaralandığını duyurdu.

UNIFIL'den yapılan yazılı açıklamada, Lübnan-İsrail sınırında Mavi Hat'ta devam eden gerginliğe işaret edildi. İsrail ordusunun Ras Nakura ve diğer bölgelere kara saldırısı düzenleyerek Hizbullah militanlarıyla çatışmalara girdiği belirtildi.

2 BARIŞ GÜCÜ ASKERİ YARALANDI

UNIFIL'ın Ras Nakura'daki karargahı ve çevresinin birçok kez hedef alındığı belirtilen açıklamada, İsrail ordusuna ait Merkava tipi tankın Ras Nakura'da UNIFIL karargahındaki bir gözlem kulesini hedef alması sonucu 2 barış gücü askerinin gözlem kulesinden düştüğü ve yaralandığı bildirildi.

Tank ateşinin gözlem kulesine doğrudan isabet ettiğine dikkati çekilen açıklamada, yaralanan askerlerin hayati tehlikesinin bulunmadığı ve tedavi altına alındıkları kaydedildi.

İsrail askerlerinin Lübnan'ın güneyindeki Lebbune'de de UNIFIL mevsizine ateş açtığına işaret edilen açıklamada, barış gücü askerlerinin bulunduğu sığınağın girişinin vurulduğu, araçlara ve bir iletişim sistemine zarar verildiği aktarıldı.

BM KARARI İHLAL EDİLDİ

İsrail ordusuna ait bir insansız hava aracının UNIFIL mevzisi içinde yer alan sığınağın girişine kadar yaklaştığı belirtildi. İsrail askerlerinin dün de kasıtlı olarak çevre izleme kameralarına ateş açarak bunları devre dışı bıraktığı ifade edildi.

Açıklamada, İsrail ordusuna ve tüm taraflara Birleşmiş Milletler (BM) personeli ve mevkilerinin güvenliğini sağlama ve dokunulmazlığına saygı gösterme yükümlülükleri hatırlatıldı. UNIFIL güçlerine yönelik herhangi bir kasıtlı saldırının uluslararası insancıl hukukun ve BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararının ciddi bir ihlali olduğu vurgulandı.

Birleşmiş Milletlerin (BM) işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen suçları araştıran Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, İsrail'in Gazze'de sağlık çalışanları ve tesislerine yönelik aralıksız ve kasıtlı saldırılarla savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlediğini bildirdi.

İsrail'in Lübnan sınırına yakın bölgelerdeki binalar, şirketler ve tarım arazilerinde Hizbullah'ın attığı füzeler nedeniyle 8 Ekim 2023'ten beri 1645 isabet kaydedildiği belirtildi.

Yedioth Ahronoth'un haberinde, İsrail ile Hizbullah arasında Lübnan sınır hattında süren karşılıklı saldırılarda meydana gelen hasara ilişkin bilgi yer aldı.

Hasarın kamu binaları, şirketler ve tarım arazilerinde meydana geldiği aktarılan haberde, 1645 hasardan en çok Kiryat Şmona ve Menara'da kayda geçtiği aktarıldı.

En çok hasarın meydana geldiği Kiryat Şmona'da 218 isabetin 117'sinin hafif olduğu kaydedildi.

Menara'da ise meydana gelen 73 hasardan 9'unun ağır olduğu ifade edildi.

İsrail ordusunun kara saldırıları başlatmasının ardından Hizbullah'ın da İsrail'in kuzeyine yönelik saldırılarına hız verdiği belirtildi.

Lübnan'ın güneyindeki köylere kara saldırısı düzenlemesinden 9 Ekim'e kadar 103'ten fazla doğrudan ve ikincil hasarın rapor edildiği bildirildi.

Lübnan'ın güneyine İsrail'in kara saldırılarından önceki 10 günde ise 61 zararın kayda geçtiği açıklandı.

İsrail'in Lübnan sınırına yaklaşık 9 kilometre uzaklıkta 124 İsrail belde ve kasabasının yer aldığı kaydedildi.

Oluşan maddi hasarın yüzde 79'unun Hizbullah'ın attığı füzelerden, yüzde 21'inin ise özellikle çatışmaların başında bölgeye intikal ettikleri sırada İsrail ordusunun askeri faaliyetlerinden kaynaklandığı aktarıldı.

Altyapı Rehabilitasyon Dairesi Başkanı Yarbay David Suissa, hasar verilerinin her birinin ayrı ayrı ele alındığını ve toplam zarar gören mülkleri kapsamadığını kaydetti.

Suissa, "Örneğin, beş daire ve beş aracın hasar gördüğü binada meydana gelen hasar tek bir hasar olarak kayda geçer." ifadesini kullandı.

Altyapı Rehabilitasyon Dairesi Başkanı, ülkenin kuzeyinde meydana gelen en ağır olayların binaların yıkılması veya kullanılmaz hale gelmesi olduğunu dile getirdi.

İsrail ordusu, 30 Eylül'de de Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun kara saldırılarına başladığını duyurmuştu.

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ülkesinin savaş peşinde olmadığını fakat her türlü senaryoya hazır olduklarını söyledi.

Al Jazeera'ya konuşan Erakçi, İsrail'in İran'a muhtemel saldırısı ve bölgedeki son gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

Erakçi, "Bölgede savaş ve gerilimin tırmanması peşinde değiliz ancak her türlü senaryoya hazırız. İsrail'in saldırısının nasıl olacağına bakacağız. Ona göre değerlendirip tepkimizi göstereceğiz." dedi.

İsrail'in savaşın bölgeye yayılması peşinde olduğuna işaret eden Erakçi, "Bölgedeki direniş güçleri İsrail'e cevap verebilirler. Bizim direniş güçlerine desteğimiz siyasi ve diplomasiyle sınırlı kalmayacaktır. Onlara ne gerekiyorsa sunacağız." ifadelerini kullandı.

Son günlerde gerçekleştirdiği Suudi Arabistan ve Katar ziyaretlerinde Gazze ve Lübnan'da barışın sağlanması konularını ele aldıklarını dile getiren İranlı Bakan, "ABD ile diplomatik kanallar açık. Diğer ülkeler üzerinden dolaylı olarak fikir alışverişinde bulunuyoruz." dedi.

srail ordusunun Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı bir okulu hedef alması sonucu en az 28 kişi hayatını kaybetti.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığının açıklamaya göre, İsrail savaş uçakları, Deyr el-Belah kentindeki Rufeyde Okulu'nu hedef aldı.

Saldırıda aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı en az 28 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrail ordusunun saldırısında 54'ten fazla kişinin de yaralandığı, yaralıların arasında durumu ağır olanların bulunduğu bildirildi.

Gazze hükümetinin medya ofisinden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, bombaladığı okulun binlerce Filistinliye ev sahipliği yaptığının bilincinde olduğu ifade edildi.

İsrail ordusunun bu katliamıyla birlikte bombaladığı barınma merkezlerinin sayısının 190'a çıktığı aktarıldı.

Açıklamada, tüm dünyaya İsrail ordusunun katliamlarını kınama ve İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapma çağrısı yapıldı.

İsrail'in Lübnan'daki saldırıları devam ederken, Hizbullah Hareketi bu saldırılara karşı saldırılar düzenliyor. İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, Lübnan'daki Hizbullah noktalarından İsrail'in kuzeyine yaklaşık 40 roket fırlatıldığı belirtildi. Roketlerin bazılarının hava savunma sistemleri tarafından önlendiği belirtilirken, bazı roketlerin ise bölgede hasara yol açtığı aktarıldı.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği saldırılarda 7 Filistinli öldü.

AA muhabirine konuşan bir sağlık kaynağı, güneydeki Han Yunus kentinin doğusundaki Fuhari bölgesinde, İsrail'in "Amur" ailesine ait bir evi hedef aldığı saldırıda, 3'ü çocuk, 5 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Aynı kaynağa göre, Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla kasabasında, İsrail’in bir ay önceki saldırısında yaralanan bir kadın ile Huzaa kasabasında birkaç gün önceki saldırılarda yaralanan bir Filistinli yaşamını yitirdi.

Görgü tanıkları da Gazze'nin kuzeyindeki Saftavi ve Tevam bölgelerinde şiddetli patlamaların meydana geldiğini ve İsrail savaş uçaklarının Saftavi mezarlığı yakınlarındaki bir evi bombaladığını aktardı.

azze Şeridi’nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi Başhekimi Hüsam Ebu Safiye, İsrail’in hastanelerini tamamen tahliye kararını durdurması için uluslararası toplumdan destek istedi.

Ebu Safiye, çocuk yoğun bakım ünitesinde kaydettiği ve Filistin Sağlık Bakanlığının sosyal medya hesaplarından paylaşılan videoda, İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyinde tahliye dayatmasında bulunduğu 3 hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi’ndeki zor durumu aktardı.

Kemal Advan Hastanesi Başhekimi Ebu Safiye, hastanede çok ağır durumda olan çocukların bulunduğunu, vücutlarının her yerinde şarapnel parçaları olduğunu ve hepsinin solunum cihazına bağlı tutulduğunu belirtti.

Ebu Safiye, "tüm uluslararası kuruluşlara, uluslararası topluma, İsrail’in Kemal Advan Hastanesinin tahliye kararını uygulamaktan vazgeçmesi ve hastanenin kapatılmasını engellemesi" çağrısında bulundu.

Ebu Safiye, şunları kaydetti:

"Kemal Advan Hastanesi, İsrail’in sürekli tahliye tehditleri ve yeterli yakıtın tedarik edilememesi sebebiyle kapanmak üzere. Kemal Advan Hastanesinin hizmetlerinin durması bu çocukların hayatlarının sona erdirilmesi demek. Gazze Şeridi’nde bu kadar büyük oranda bir yoğun bakım hastasını kabul edebilecek ikinci bir çocuk yoğun bakım servisi bulunmuyor.

Bununla birlikte yakıtımız da tükenmek üzere. Bugün Gazze’ye bir yardım konvoyu gelecek ancak İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyine yardım konvoyunun girişini engelliyor. Dünyaya tükenmek üzere olan yakıtın girmesine ve hastanelerin insani hizmetlerine devam etmesine izin verilmesi çağrısında bulunuyoruz."

Ebu Safiye, çocuklar için barış çağrısı yaparak, Gazze’nin kuzeyinde güvenli tıbbi hizmetleri verebilmeleri için kendilerine destek olunmasını istedi.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, dini ayin yapmak için işgal altındaki Batı Şeria'daki Hazreti Yusuf Makamı'na İsrail askerlerinin koruması altında baskın düzenledi.

Görgü tanıklarının AA'ya verdiği bilgilere göre, Filistinli gençler ile İsrail askerleri arasında İsrailler işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan Yusuf Makamı'na girerken arbede çıktı.

İsrail askerleri koruması altındaki Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, dini ayin yapmak için Yusuf Makamı'na baskın düzenledi.

Onlarca Filistinli İsrail askerlerine taş atarken İsrail askerleri ise Filistinlilere karşı gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz bombası kullandı.

İsrail ordusu doğu Nablus'un bazı mahallelerine baskın düzenlerken Filistinlilerin evlerini aradı ve 1 Filistinliyi göz altına aldı.

İsrail ordusunun kara saldırısı başlattığı Lübnan'da bir İsrail askerinin öldüğü bildirildi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, 36 yaşındaki yedek Kıdemli Başçavuş Ronny Ganizate'nin, Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'la çatışmalar sırasında öldüğü belirtildi.

İsrail ordusunun verilerine göre, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze ve Lübnan'da ölen asker sayısı 731'e çıktı.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan-İsrail sınır hattında çatışmalar sürüyor.

Hizbullah, füze ve insansız hava araçları ile İsrail'in kuzeyindeki askeri mevkileri hedef alırken, İsrail ordusu da Lübnan'ın güneyi ve başkent Beyrut'taki Dahiye bölgesine şiddetli hava saldırıları düzenliyor.

israil ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine düzenlediği baskınlarda en az 22 Filistinliyi gözaltına aldı.

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria'da Filistinlilerin evlerine baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.

Açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria'nın El Halil, Ramallah, Beytüllahim, Kudüs ve Tubas kentindeki El-Faria Mülteci Kampı'na düzenlediği baskınlarda aralarında 2 çocuk, bir gazeteci ve eski tutukluların da bulunduğu 22 Filistinliyi gözaltına aldığı kaydedildi.

İsrail askerlerinin baskınlarda Filistinlilere yönelik insan hakları ihlalleri işlediğine dikkat çekilen açıklamada, Filistinlilerin evlerinin tahrip edildiği, alıkonulan kişilerin ve ailelerinin tehdit edildiği aktarıldı.

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Tubas kentindeki El Faria Mülteci Kampı'na baskın düzenleyerek Filistinli direnişçilerle çatıştı.

Görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu askeri buldozerler eşliğinde Faria kampına çeşitli noktalardan baskın düzenledi.

Keskin nişancıları binaların çatılarına konuşlandıran İsrail ordusu, çok sayıda mahalleyi kuşatma altına aldı ve Filistinlilerin evlerinde zorla arama yaptı.

Askeri buldozerler kampın alt yapısına ve Filistinlilerin mülklerine zarar verdi.

Baskına karşı çıkan Filistinliler ile İsrail askerleri arasında silahlı çatışmalar yaşandı ve patlama sesleri duyuldu.

İsrail askerleri Faria Mülteci Kampı'nda çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı.

Filistin Kızılay'dan yapılan açıklamada, İsrail askerlerinin Faria kampındaki ambulans merkezine ateş açtığı, sağlık çalışanları ve gönüllülerden merkezi kapatarak buradan çıkmasını istediği belirtildi.

İsrail ordusunun Faria kampında bir kızılay ekibini alıkoyduğu belirtilen açıklamada, diğer ekiplerden de orayı terk etmelerini istediği kaydedildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 160'ı çocuk 748 Filistinli hayatını kaybetti.

Hollanda'daki Filistinliler, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrailli yetkililer aleyhine sürdürdüğü soruşturmaların engellenmesine yönelik casusluk ve yıldırma faaliyetlerinin araştırılmasını istedi. Hollandalı avukat Barbara van Straaten, 20 Filistinli adına UCM'ye yönelik tehdit ve yıldırma iddialarını Hollanda Savcılığı'na (OM), taşıdıklarını bildirdi.

İsrail’in Lübnan’da sürdürdüğü saldırılar aralıksız devam ederken, bölgedeki yıkım günden güne daha da korkutucu seviyelere ulaşıyor. Hizbullah Hareketi, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta ve sınır bölgesinde saldırılarını yoğunlaştıran İsrail ordusuna karşılık verirken, yoğun çatışmalar yaşanıyor. İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, Lübnan’ın güneyindeki çatışmalarda Alon Tugayı 5030. Taburu'ndan Başçavuş Ronny Ganizate'nin öldüğü belirtildi.Açıklamada, bir başka askerin de aynı çatışmada yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı aktarıldı.Ganizate'nin ölümüyle birlikte Lübnan’da ve sınırda yürütülen operasyonlarda hayatını kaybeden İsrailli asker sayısı 12’ye yükseldi.

İsrail Savunma Kuvvetlerinden (IDF) gece saatlerinde yapılan açıklamada, savaş uçaklarının Suriye'nin Kuneytra bölgesini hedef aldığı, saldırıda Hizbullah'ın Golan Tepeleri sorumlusu Adham Jahout'ın öldürüldüğü ifade edildi. Açıklamada, "Jahout'ın görevi, Suriye rejim kaynaklarından gelen bilgileri Golan Tepeleri'nde İsrail'e yönelik operasyonları kolaylaştırmak için Hizbullah'a aktarmaktı" ifadeleri kullanıldı.

IDF'den sabah saatlerinde yapılan açıklamada ise Hizbullah'ın Günay Lübnan'da Hula Cephesi komutanı Ahmed Mustafa el-Hac Ali'nin, Meiss El Jabal bölgesindeki tanksavar birliğinin komutanı Muhammed Ali Hamdan'ın öldürüldüğü aktarıldı. El-Hac Ali'nin İsrail'in Kiryat Shmona bölgesine yönelik yüzlerce füze ve tanksavar füze saldırısından, Muhammed Ali Hamdan'ın ise İsrail'in kuzeyindeki yerleşim yerlerine geniş çaplı tanksavar füze saldırılarından sorumlu olduğu öne sürüldü.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnan’da bulunan Türk vatandaşlarının tahliye işlemleri hakkında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla, Lübnan’daki vatandaşlarımızı güvenli bir şekilde tahliye eden ve kardeş Lübnan halkına insani yardım götüren gemilerimiz Beyrut’tan ayrılarak Mersin’e doğru yola çıktı. Ülkemiz, İsrail’in bölgede yaydığı savaşın yarattığı insani kriz karşısında bölge halklarına yardım elini uzatmaya ve yurt dışındaki vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak için her adımı atmaya devam edecektir” ifadelerine yer verdi.

İran'ın Semnan eyaletinde meydana gelen deprem haberinden günler sonra, sarsıntıların aslında Tahran'ın ilk nükleer denemesinden kaynaklandığı iddia edildi. Cumartesi günü saat 10:45'te Tahran Üniversitesi sismografi merkezi, İran'ın Semnan eyaletindeki Aradan kentinde 4.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini ve sarsıntıların Tahran'ın doğusundaki bazı bölgelerde de hissedildiğini duyurdu.

Deprem haberinin hemen ardından Tahran rejiminin, İsrail'in topraklarına yönelik saldırılarına karşı caydırıcı bir önlem olarak, ilk yeraltı nükleer denemesini gerçekleştirdiği yönünde iddialar ortaya atıldı. İddialar tam da onlarca İranlı vekilin ülkenin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'ne mektup yazarak nükleer silah çağrısında bulunduğu bir zamanda geldi.

İran haber ajansı nükleer spekülasyonları “söylenti” olarak reddetti ve nükleer denemenin Tahran'ın doktriniyle çeliştiğini vurguladı ancak iddialar sosyal medyayı aşıp batı medyasında da geniş yer aldı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimine Orta Doğu konusunda danışmanlık yapan Matthew RJ Brodsky, İsrail'e, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'nde (UNIFIL) görev yapan İrlanda askerlerine "napalm bombası atmasını" önerdi.

X'te yoğun tepki çeken paylaşımını silen Brodsky'nin hesabı, daha sonra şirket tarafından "yayın ilkelerini ihlal" ettiği gerekçesiyle askıya alındı.İrlanda Başbakanı Simon Harris Brodsky'nin paylaşımının "iğrenç, uygunsuz ve aşağılık" bir açıklama olduğunu belirtti.

Hamas'ın yurt dışı sorumlusu Halid Meşal, İsrail hükümetinin gündeminin, işgal altındaki Batı Şeria üzerindeki hakimiyetini sıkılaştırarak Filistinli sakinlerini Ürdün'e sürmek olduğunu söyledi.

Hamas'ın resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamaya göre Meşal, Katar'ın "Al Araby TV" kanalına verdiği demeçte, İsrail'in Batı Şeria'da Filistinlilere uyguladığı şiddete ilişkin değerlendirmede bulundu.

Mevcut İsrail hükümetinin "Ürdün'ü alternatif bir vatan olarak gördüğünü" belirten Meşal, "Aşırılıkçı siyonist hükümetin gündemi Batı Şeria'daki hakimiyetini sıkılaştırmak ve halkını Ürdün'e sürmek." dedi.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te başlattığı Aksa Tufanı'nın birinci yılına da değinerek, Filistin'deki direnişin Arap ulusal güvenliğini koruduğunu dile getiren Meşal, şöyle konuştu:

"İsrailliler, Mescid-i Aksa'yı yıkmaya ve cezaevlerinde mahkumlara yönelik kötü muamelelere başlamak için Kubbet-üs-Sahra'da kırmızı inekleri (kurban) kesmek istiyorlardı. Aksa Tufanı, İsrail'in ve onun uygulamalarının reddedilişinin bir ifadesi olarak başlatıldı ve İsrail'in planları tersine çevrilmek istendi."

Meşal, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Gazze'de yeniden tesis edemediği caydırıcılık imajının bir kısmını yeniden kazanmak için Lübnan cephesine kaçtığını ve bir yıl boyunca hiçbir şey başaramadığını belirtti.

Beşşar Esad rejimi, İsrail'in Suriye'nin orta kesimindeki Humus iline saldırı düzenlediğini öne sürdü.

Rejimin haber ajansı SANA'nın haberinde, İsrail’in, Humus ilinin güneyindeki Hasye ilçesinde araba fabrikasına saldırı düzenlediği iddia edildi.

Haberde, saldırıda maddi hasar meydana geldiği belirtildi.

Öte yandan konuya ilişkin İsrail tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.

İsrail, iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Suriye'de zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.

Lübnan Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, İsrail savaş uçakları, Lübnan'ın Güney iline bağlı Sur ilçesine hava saldırısı düzenledi.

5'İ SAĞLIK GÖREVLİSİ 10 ÖLÜ

Derdeğıye beldesinde sivil savunma merkezinin hedef alındığı saldırıda 5 sağlık görevlisi yaşamını yitirdi. Lübnan Sağlık Bakanlığı ise Sur ilçesindeki Verdaniye kasabasına düzenlenen bir diğer İsrail hava saldırısında 5 kişinin hayatını kaybettiğini, 12 kişinin yaralandığını duyurdu.

ABD yönetimi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "Lübnan yeni bir Gazze olabilir" açıklamasına katılmadıklarını, Lübnan'ın yeni bir Gazze olmasını istemediklerini bildirdi.

"NETANYAHU'NUN TEHDİTLERİNE KATILMIYORUZ"

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, günlük basın brifinginde İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarına ilişkin güncel durumu değerlendirdi. Sözcü Jean-Pierre, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun "Lübnan'ın Gazze gibi olabileceğine" ilişkin tehdit içeren açıklamasına katılmadıklarını kaydederek, "Bu soru ile ilgili çok açık konuşacağım, Lübnan'ın bir başka Gazze'ye dönüşeceğini göremeyiz ve görmeyeceğiz. Bu, görmek istediğimiz şey değil." dedi.

Gazze ve Lübnan'daki acıların giderek arttığını ve tam da bu sebeple ateşkesin öneminin bir kez daha altını çizdiklerini söyleyen Jean-Pierre, bölgede ateşkes için çalışmaya devam ettiklerini kaydetti.

"İSRAİL'İN KENDİNİ SAVUNMA HAKKI VAR"

Hizbullah'ın son 1 yıldır İsrail'e saldırılar düzenlediğini ve bu saldırıları durdurması halinde bugünkü İsrail saldırılarının önlenebileceğini savunan Jean-Pierre, İsrail'in kendini savunma hakkı konusunda net olduklarını ifade etti.

Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun 8 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü ve son dönemde şiddetini artırdığı saldırılara ilişkin bilgi verildi.

Son 24 saatte İsrail ordusunun Lübnan'a düzenlediği saldırılarda 22 kişinin daha hayatını kaybettiği, 80 kişinin de yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 2 bin 141’e, yaralananların sayısının da 10 bin 99’a yükseldiği kaydedildi.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İran'ın misilleme saldırısına yanıt verme tehdidini yineleyerek, İsrail'in "ölümcül, hassas ve şaşırtıcı" bir saldırı gerçekleştireceğini savundu.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre, Gallant, İsrail ordusunun İstihbarat Direktörlüğü bünyesindeki Birim 9900'ü ziyaretinde İsrail'in İran'a olası saldırısına ilişkin açıklamada bulundu.

"İRAN BAŞINA NE GELDİĞİNİ ANLAMAYACAK"

Gallant, İsrail saldırdığında İran'ın "başına ne geldiğini veya nasıl geldiğini anlamayacağını" öne sürerek, saldırının "ölümcül, hassas ve özellikle şaşırtıcı" olacağı tehdidinde bulundu. Tüm askeri komuta kademesinin İran'a saldırı konusuna odaklanmış durumda olduğunu söyleyen Gallant, İran'ın geçen hafta düzenlediği saldırının "agresif" olduğunu ancak hatalı oldukları için "başarısız" olduğunu savundu.