Esad rejiminin korkusundan şifreli dil geliştirdiler! İşte Suriyelilerin kullandığı gizli kodlar...

Suriye'de eli kanlı diktatör Beşşar Esad rejiminin çökmesinin ardından Suriye halkının yaşadığı şiddet ve korku gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Sednaya Hapishanesi'nde yaşanan vahşetten sonra Suriye halkının aile ve arkadaşlarıyla konuşmak için gizli bir kod dili geliştirdiği ortaya çıktı. Ülkede Esad rejimi tarafından yasaklanan eylemler, 'Bu kişinin el yazısı çok güzel', 'Teyzemin evine gidiyorum' ya da 'nane' ve 'maydonoz' gibi gizli şifrelerle ifade edildi. Esad rejiminin de işkence için kullandığı gizli bir dil olduğunu aktaran Suriyeliler, şifreleri ABD merkezli Washington Post'a anlattı.
Suriye'de diktatör Esad'ın kendi halkına yaşattığı korkunç tecrübeler aydınlatılmaya devam ediyor. ABD merkezli The Washington Post (WP), Suriyelilerin Esad rejiminin muhbirleribnden kaçmak için oluşturdukları şifreli dili analiz ettiği bir haber yayınladı.
"Suriyeliler, Esad'ın gizli polisinden kurtulmak için kod dili geliştirdiler" başlıklı haberde Esad rejiminin Suriyeliere yaşattıığ dehşet bir kez daha gözler önüne serildi.
The Washington Post
WP'nin haberine göre Suriyeliler kafelerde, taksilerde ve pazarlarda -hatta kendi oturma odalarında bile- özgürce konuşamıyordu, Beşşar Esad'ın muhbirleri veya gizli polisi tarafından duyulabileceklerinden korkuyorlardı.
Esad rejimi, etkisini sürdürmek için korku kendi halkına korku ekti ve ekilen bu korku tohumları sivil yaşamın her alanına yayıldı. Sokak temizleyicileri, çöp toplayıcıları, balon satıcıları, iş arkadaşları -herkes muhbir olabilirdi.
Suriye'nin kaçak diktatörü Beşşar Esad (AFP)
"ÜLKEDEKİ KORKU ÖYLE BİR BOYUTA ULAŞTI Kİ..."
Suriyeliler, günlük ticaretten aileleri için duydukları korkulara, hatta rejimin örtülü eleştirilerine kadar her şeyi tartışmalarına olanak tanıyan ve sadece güvendikleri aile ve arkadaşları arasında konuşabildikleri gizli bir kod dili geliştirdi.
Şam'da yaşayan 26 yaşındaki Eymen Rifai, "Ülkedeki korku öyle bir boyuta ulaştı ki, ailenize bile güvenemiyorsunuz." dedi.
Suriye'deki rejim askerleri (Arşiv)
"YOKLUKLARINDA BİLE ORADAYDILAR"
"Ülkemiz Olan Ev: Suriye Anıları" kitabının yazarı Alia Malek, "Suriyeliler arasında şifreli bir dil kullanmak zorundaydınız çünkü gerçek bir ifade özgürlüğü yoktu. Nerede olursanız olun, kimin dinlediğini asla bilemezdiniz. Yokluklarında bile, oradaydılar." dedi.
Esad rejim güçlerinden hala korktuğunu söyleyen 49 yaşındaki Maysoun, "Rejim hakkında hiç konuşamazsınız. Bir şey hakkında sızlanmak istediğimizde parmağımızla taklit eder ve tavanı işaret ederek hükümeti gösterirdik."şekilnde konuştu.
Suriye'nin kaçak diktatörü Beşşar Esad ile rejim askerleri arazi sahasında (Arşiv)
"BU KİŞİNİN EL YAZISI ÇOK GÜZEL"
Maysoun'ın Washinhton Post'a aktardığına göre Suriyeliler yakınlarında birinden şüphelendikleri zaman, "Bu kişinin el yazısı çok güzel" diyorlardı. Bu da, "Bu kişi muhbir" anlamına geliyordu.
Maysoun sadece Şam'da değil, Lübnan ve Fransa'da da yaşadı. Ülkenin dışında bile rejimden kendini hiç güvende hissetmedi. Büyük bir Suriyeli grubunun içinde olduğu her an, gruptaki birinin "güzel el yazısı" olup olmadığını merak ettiğini hatırladı.
Suriye'nin devrik başkanı Beşşar Esad'ın portreleri ayaklar altında çiğnendi (AA)
DOLAR YERİNE YEŞİL, MAYDONOZ YA DA NANE
Yıllardır fikirlerini sosyal mecralarda bile özgürce ifade edemeyen ve takma isimler kullanan bigisayar bilimci 60 yaşındaki Thabet Birro, "Artık gerçek adımı kullanabilirim." dedi.
Suriye'de yaşarken, Birro'nun halka açık yerlerde "dolar" kelimesini bile kullanamadığını söyledi. Birro, "İnsanlar ona 'yeşil' diyordu. Yetkililer bunu fark ettiğinde, 'maydanoz' veya 'nane' gibi diğer yeşil terimlerle değiştirdiler." şeklinde konuştu.
Beşşar Esad rejim askerlerini ziyaret ederken (Arşiv)
Esed'in yönetimi altında uzun bir süre boyunca, yerel para birimi olan Suriye pound'unun döviz kuru üzerindeki kontrolü sağlamak amacıyla döviz ticareti yasaktı ve bu yasağı ihlal edenler yıllarca hapis cezasına çarptırılıyordu. Yani, yabancı para birimleriyle ticaret yapmak suç sayılıyordu.
"TEYZENİN EVİNE GİTMEK..."
Beşşar Esad'ın babası Hafız Esad'ın da iktidarda olduğundan beri tutuklanma çoğu Suriyeli için yaygın bir korkuydu. O zamandan beri, hapishaneye gitmekten "teyzenizin evine gitmek" olarak bahsediyorlardı.
ESAD REJİMİNİN DE İŞKENCELER İÇİN KULLANDIĞI ŞİFERLİ DİLİ VARDI
Ocak 2012'deki Esad hükümeti karşıtı protestolara katıldığı sırada tutuklanan 45 yaşındaki Abdul Alwareth Lahham, gardiyanların kendisini saatlerce kırbaç ve metal çubuklarla dövdüğünü söyledi ve şöyle devam etti:
Sednaya Hapishanesi'nden görüntüler (AFP)
"İnsan vücudunun ne kadar çok şeye dayanabildiğine şaşırdım."
Lahham, şifreli dilin yalnızca sivil halk tarafından kullanılmadığını aktardı. Buna göre ilk dayak olayına "resepsiyon partisi" deniliyordu. Bundan sonra gardiyanlar Lahham'a ve onlarca diğer mahkûma "özgürlüğün gerçek anlamı" hakkında ders verdi.
Suriye'nin gizli polisi Muhaberat'ın, birini sorgulamak veya cezalandırmak için çağırmak amacıyla onları "bir fincan çay" içmeye davet ettiğini söyleyen Malek ise şunları kaydetti:
Sednaya Hapishanesi'ndeki tutukluların kaldığı hücreler (AFP)
"Eğer bu ceza daha yoğun ve sert olsaydı, 'bir fincan kahveye' davet ediyorlardı (!)"
SURİYELİLERİN KORKULU RÜYASI CÜMLE: SEN KİMİNLE KONUŞTUĞUNU BİLİYOR MUSUN?!
Lahham, "Kiminle konuştuğunu biliyor musun?" ifadesinin herhangi birinin Esadlara yakın olduğunu belirtmek için kullandığı bir ifade olduğunu söyledi.
Beşşar Esad'ın Moskova'ya devlet başkanı olarak yaptığı son ziyaretten bir kare (TASS)
"Bu ifadeden dolayı çok acı çektik. Başladığınız herhangi bir konuşmayı bitirir bir cümleydi."
Ancak Esad'ın iktidardan ayrılmasının ardından bile onlarca yıldır yaşanan korku etkisini sürdürüyor.
Birro, "Hala tüm bunların bir rüya olduğuna dair kabuslar görüyorum ve sonunda beni almaya gelecekler." diyerek sözlerine son verdi.
