Lazkiye Türkmenleri Esad rejiminin zulmünü A Haber’e anlattı

A Haber ekibi, Lazkiye’de yaşayan Türkmenlerin Esad rejimi döneminde maruz kaldıkları zulmü ve baskıyı yerinde dinledi. Muhabir Halil İbrahim Uğur’un röportajlarında Türkmen köylüler, yıllarca süren acıları, haksızlıkları ve hayatta kalma mücadelelerini anlattı.

Baas rejimi döneminde Türkmenler, sistematik bir baskı altında yaşadı. Arazi ve mülklerine zorla el konulduğunu belirten köylüler, Türkçe konuşmanın yasaklandığını ve kültürel kimliklerinin yok edilmek istendiğini dile getirdi. Türkmen bir köylü, "Türkçe konuştuğumuz için tehdit edildik. Bize Türkçe'yi unutturmaya çalıştılar," ifadeleriyle yaşadıkları kültürel asimilasyonu özetledi.

61 YILLIK ZULÜM! TÜRKÇE YASAKLANDI

SEDNAYA HAPİSHANESİ'NE GÖTÜRÜLENLER GERİ DÖNMEDİ

Köy halkı, rejimin keyfi tutuklamalarına da dikkat çekti. Bir Türkmen köylü, "27 kişiyi bir gecede aldılar ve hiçbiri geri dönmedi. Ölü mü, sağ mı bilmiyoruz," diyerek zulmün boyutlarını gözler önüne serdi. Rejimin Türkmenlere yönelik baskılarının, yalnızca yaşam koşullarını değil, güvenliklerini de tehdit ettiğini vurguladı.

Bir gece 27 kişiyi alıp götürdüler, dönen yok! (Ekran görüntüsü / A Haber )

TÜRKMEN BÖLGESİ BİLİNÇLİ OLARAK MAHRUM BIRAKILDI

Türkmenlerin yaşadığı bölgede yol, elektrik ve diğer altyapı hizmetlerinin sağlanmadığını belirten köylüler, Nusayrilerin yaşadığı yerlerin ise her türlü imkana sahip olduğuna dikkat çekti. Bir köylü, "Nusayrilerin binaları yeni ve modern, yolları düzgün. Biz ise yıllardır ilkel koşullarda yaşamaya mahkum edildik," ifadeleriyle yaşadıkları adaletsizliği dile getirdi.

Esad, Türkmenler para kazanmasın diye bölgeyi atıl bıraktı! (Ekran görüntüsü / A Haber)

HAYATTA KALMA MÜCADELESİ: ASKERLİKTEN KAÇIŞ VE YASAKLAR

Rejimin Türkmenleri askere alıp diğer Müslümanlara karşı savaştırmak istediğini belirten bir köylü, "Çocuklarımı askere göndermemek için biri Türkiye'ye kaçtı," dedi. Türkmenlerin denize girmekten ticaret yapmaya kadar pek çok temel hakkının kısıtlandığını söyleyen köylüler, "Bize sadece nefes almak serbestti, ama bazen ondan da korkuyorduk," diyerek yaşadıkları baskıyı anlattı.