Başkan Erdoğan'ın çağrısının ardından ülkeler harekete geçti! Slovenya Filistin devletini resmen tanıdı
Gazze'deki insanlık dışı İsrail soykırımına ilk günden bu yana ses yükselten Başkan Erdoğan'ın 'Filistin devletini tanıma' çağrısının ardından ülkeler harekete geçti. Norveç ve İspanya'nın ardından Slovenya Meclisi Filistin devletini tanıma kararını onayladı.
Slovenya hükümetinin sosyal medya platformu X hesabından yapılan paylaşımda, muhalefetteki Slovenya Demokrat Partisinin (SDS), meclise dün verdiği referandum önergesini, bu akşamki meclis oturumu öncesi geri çektiği ifade edildi.
Paylaşımda, SDS milletvekillerinin terk ettiği oturuma katılan 90 sandalyeli meclisteki milletvekillerinin 52'sinin, Filistin devletinin tanınması yönünde oy kullandığı belirtildi.
Slovenya Başbakanı Robert Golob da sosyal medya hesabındaki paylaşımda, "Filistin'in bugün egemen ve bağımsız bir devlet olarak tanınması, Batı Şeria ve Gazze'deki Filistin halkına umut gönderiyor." ifadesini kullandı.
SLOVENYA'NIN FİLİSTİN'İ TANIMA SÜRECİ
SDS Genel Başkanı Janez Jansa dün, tanıma kararının uzun vadede ülkeye zarar vereceğini öne sürerek referandum talep ettiklerini açıklamıştı.
Slovenya hükümeti geçen hafta düzenlenen oturumda, Filistin Devleti'nin tanınması maddesini değerlendirmişti.
Başbakan Golob, oturumun ardından yaptığı açıklamada, Filistin'i uluslararası hukuka ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına uygun şekilde 1967 sınırlarıyla, bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanımaya karar verdiklerini ifade etmişti.
Golob, söz konusu kararı meclise ileteceklerini ve milletvekillerinden destek istediklerini de söylemişti.
İspanya, Norveç ve İrlanda da 28 Mayıs'ta Filistin'i resmen tanıma kararı almıştı.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN ÇAĞRISININ ARDINDAN ÜLKELER HAREKETE GEÇTİ
Bütün ülkeleri Filistin'i tanımaya çağıran Başkan Erdoğan, "İsrail'in her vicdanlı sesi antisemitizm sopası ile susturmasına fırsat vermeyeceğiz." demişti.
"BÜTÜN ÜLKELERİ FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMAYA DAVET EDİYORUM"
Başkan Erdoğan, "Artık bir gerçeği kabullenmemiz gerekiyor. Siyonistler ve işbirlikçileri, katliamcı ideolojileri neyi emrediyorsa bugüne kadar hep onu yaptılar, yapmaya da devam edecektir. Siyonist lobinin esiri olan batılı ülkelerde savundukları değerleri çiğneme pahasına, kendilerine verilen talimatları yerine getirecek. Bu zulme ortak olmayalım çağrısıyla her hafta meydanları dolduran vatandaşlarına rağmen İsrail'e karşı seslerini asla yükseltemeyeceklerdir. Gazze'deki soykırımı görmezden gelecek Hamas'ı bahane ederek İsrail'e destek olmayı sürdürecekler. Son 219 gündür yaşadıklarımız bize şunu çok net anlatıyor. Vicdan sahibi ülkeler ve toplumlar haricinde küresel sistemin efendilerinin İsrail'e baskı uygulamasını beklemek tamamen beyhudedir. Bunlar tavşana kaç, tazıya tut diyerek hem uluslararası kamuoyundaki tepkiyi azaltıyor, hem de İsrail'e sütre gerisinden yol veriyorlar. Son ateşkes görüşmelerinde buna bir kez daha şahit olduk.
Biliyorsunuz pazartesi günü Hamas, Katar, Mısır, Amerika ve Birleşmiş. garantörlüğündeki ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Bizim de tavsiyelerimizle Hamas kalıcı ateşkese giden yolda gerçekten çok kritik bir adım attı. Netanyahu yönetiminin cevabı ise refahtaki masumlara saldırmak oldu. Kimin barıştan ve diyalogdan kimin de çatışmaların sürmesinden ve daha fazla kan dökülmesinden yana olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Peki, Netanyahu bu şımarıklıkları karşısında ciddi bir tepki gördü mü? Hayır. Ne Avrupa'dan, ne de Amerika'dan İsrail'i ateşkese zorlayacak kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Yasak salma kabilinden açıklamalarla süreci geçiştirmeyi seçtiler. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki son oylamada insanlığın ortak vicdanı yerine önemli olarak yine İsrail'in yanında saf tuttular. Öncesinde de güvenlik konseyinde Filistin Devleti'nin tam üyeliğini veto etmişlerdi. Oysa evvelsi gün 143 ülkenin evet dediği, 25 ülkenin çekimser kaldığı karar İsrail'in ve işbirlikçilerinin ne kadar yalnız olduğunu göstermiştir. Kararla birlikte Filistinli gençlerimiz, Birleşmiş Milletler çalışmalarına artık daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılabilecekler. Türkiye olarak bizim de güçlü destek verdiğimiz bu kararın çıkmasından memnuniyet duyuyor, henüz Filistin Devleti'ni tanımayan bütün ülkeleri bir an önce Filistin Devleti'ni tanımaya davet ediyoruz" ifadelerini kullanmıştı.