Kolombiya'da azalan su rezervleri, kuraklığı tetikliyor
Kolombiya, Latin Amerika ülkeleri içinde en geniş su rezervlerine sahip ülkelerden biri olmasına rağmen son 1 yılda yağışın yetersiz olması ve bilinçsiz su tüketimi, kuraklığa neden oluyor.
El Nino hava olayının da etkisiyle son yılların sıcaklık rekorlarının kırıldığı ülkede nehirlerin debisi hızla düşerken, barajlardaki su seviyesi de önemli ölçüde azaldı.
Kuraklık nedeniyle başta başkent Bogota'da olmak üzere birçok kentte zorunlu su kesintisine giden yerel yönetimler, bilinçsiz su kullanımının önüne geçmek için bazı yaptırımlar açıkladı.
Ölçümlerde, su seviyesinin ortalama yüzde 18'e gerilemesinin ardından harekete geçen yetkililer, şebekelere kısıtlı su verilmesinin yanı sıra belli bir tüketimin üzerine çıkan abonelere de farklı tarife uygulanacağını duyurdu.
10 milyon nüfuslu Bogota'ya su sağlayan en önemli rezervlerden San Rafael Barajı dron ile havadan görüntülendi.
Ülkenin Cundinamarca yönetim bölgesine bağlı La Calera kasabasında bulunan San Rafael Barajı, yetersiz yağışlar ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle kuruma noktasına geldi.
Barajlarda doluluk oranının kritik seviyeye düşmesinden sonra alarm durumuna geçen yetkililer, yeterli seviyeye ulaşılıncaya kadar 24 saatlik su kesintisi uygulayacaklarını bildirdi.
DOĞAL AFET İLAN EDİLDİ
Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, şiddetli kuraklığın mahsulleri, balıkçılığı ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğini tehdit ettiğini belirterek, "doğal afet" ilan etmek zorunda kaldıklarını duyurdu.
Çevre, Maden ve Enerji bakanlıkları ile Ulusal Risk Yönetim Birimi'nin oluşturduğu Birleşik Komuta Merkezi (PMU), ülkedeki hidroelektrik santralleri ile su rezervlerini anlık takip edecek.
Medellin, Cali, Santa Marta, Barranquilla ve Cartagena gibi önemli kentlerin belediye başkanları su tasarrufu çağrısında bulundu.
Ülkenin kuzeyindeki La Guajira bölgesi de çöl sıcaklıklarıyla boğuşuyor. Bölgedeki su borularının eksikliği, kent sakinlerini göçe zorluyor.
Latin Amerika'nın en büyük enerji ihracatçılarından Kolombiya, hidroelektrik santrallerindeki su yetersizliği nedeniyle Ekvador'a enerji satışını durdurmak zorunda kaldı.
AA muhabirine değerlendirmede bulunan Rosario Üniversitesi Klimatolog ve Yer Sistemleri Programı Yöneticisi Benjamin Quesada, Kolombiya'nın 1984'ten bu yana ilk kez böyle bir krizle karşılaştığını söyledi.
Kolombiya'da elektrik üretimi açısından suyun "son derece" önemli olduğunu vurgulayan Quesada, "Elektrik üretiminin yüzde 70'i hidrolik rezervuarlardan üretiliyor. Ne yazık ki, ülkede az yağmura ve yüksek sıcaklıklara neden olan El Nino hava olayı bizi derin bir krize soktu." ifadesini kullandı.
"HÜKÜMET UYARILARA RAĞMEN VAKİTLİCE ÖNLEMLER ALMADI"
Quesada, Mayıs 2023'ten bu yana kendisi dahil uzmanların yaklaşmakta olan su krizine dikkati çektiğini hatırlatarak, "El Nino'nun bir yılı geçmesi halinde zorunlu elektrik ve su kesintilerinin olabileceği hususunda yetkililer ciddi şekilde uyarıldı. Hiçbir eğitim kampanyası yürütülmedi ve kuraklık derinlemesine analiz edilmedi. Öngörü eksikliği, suyun karneyle verilmesine neden oldu. Kısacası hükümet uyarılara rağmen vakitlice önemler almadı." dedi.
Ülke genelinde son zamanlarda etkili olan yağışların geçici süreliğine bir rahatlama oluşturduğunu dile getiren Quesada, uzun vadeli çözümlere ihtiyaç duyulduğunu ve yağmurdan daha fazla istifade edilmesi gerektiğini belirtti.
"GEREKSİZ SU TÜKETİMİNDEN KAÇINILMASI ELZEMDİR"
Quesada, su tüketimi konusunda toplumun bilinçlendirilmesinin gerekli olduğunu anlatarak, "İklim olaylarının ön görülmesi ve rezervuar havzalarının muhafaza edilmesi gerekiyor. Sistemde tortu birikmesini ve sızıntıları önlememiz çok önemlidir. Golf sahalarının sulanması gibi gereksiz su tüketiminden kaçınılması elzemdir." diye konuştu.
Kuraklığın biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkisine de değinen Quesada, şunları söyledi:
"Ülkedeki biyolojik çeşitliliği ve ekosistemleri de ciddi şekilde etkiliyor. Ağaç ölümleri artıyor, bitki örtüsünün ve toprağın karbon depolama kapasitesi azalıyor, bu da iklim değişikliğini kötüleştiriyor. İklim değişikliğini azaltmazsak, aşırı sıcaklıklar biyolojik çeşitlilik kaybının ana nedenlerinden biri olacaktır. Sonuç olarak, Kolombiya'daki kuraklığın nedenleri karmaşık ve çok faktörlüdür. Etkilerini azaltmak için koordineli ve uzun vadeli eylemlere ihtiyaç var."