Türkiye ve İran'dan sonra Rusya'yı hedef aldılar! Terör saldırıları aynı hücreden
Rusya'nın başkenti Moskova'da kamuflajlı teröristlerin bir konser salonunu kana buladığı saldırının detayları netleşiyor. Moskova'da Crocus City Hall'deki konser salonunda 143 masum sivilin öldürüldüğü terör saldırısının İstanbul Sarıyer'deki "İtalyan Kilisesi" olarak da bilinen Santa Maria Kilisesi'ne yönelik saldırıyı gerçekleştiren DEAŞ'ın Horasan hücresinden yapıldığı ortaya çıktı. Bu hücreyle ilgili çok önemli rapora da ulaşıldı.
Rusya'nın başkenti Moskova'da Crocus City Hall adlı konser salonuna düzenlenen saldırının yankıları sürüyor. Silahlı bir grup saldırgan, Cuma akşam saatlerinde Moskova Bölgesi'ndeki Krasnogorsk kasabasında bulunan konser salonuna girip insanların üzerine ateş açtı. 'Picnic' isimli rock müzik grubunun konserinin hemen öncesinde önce lobide, ardından salon içinde ateş açmaya devam eden teröristler, ardından patlayıcı attı.
Patlamanın ardından binada büyük bir yangın çıkarken, konser salonunun yaklaşık üçte biri alevler içinde kaldı. Bir kısmı da çöken binada 143 kişi hayatını kaybetti.
O HÜCREYLE İLGİLİ RAPOR ORTAYA ÇIKTI
28 Ocak'ta Sarıyer'de bir kişinin hayatını kaybettiği Santa Maria Kilisesi'ndeki saldırının faillerinin de DEAŞ'ın sözde Horasan vilayetine bağlı terör örgütü mensuplarından olduğu belirlenmişti. SABAH DEAŞ'ın Horasan Vilayetiyle ilgili hazırlanan çok önemli rapora ulaştı. 29 Şubat 2020'de ABD ve Taliban arasında imzalanan anlaşma kapsamında, ABD ve NATO güçlerinin Afganistan'dan çekilme sürecine başlamasıyla birlikte, Taliban Afganistan Kabil'i 15 Ağustos 2021'de kontrolü altına aldı.
Suriye, Irak ve Afrika başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde faaliyetlerini sürdüren DEAŞ terör örgütü, Afganistan bölgesinde sözde Horasan Vilayeti "Islamıc State Khorasan Province" (ISKP) adı altında otorite boşluğuyla beraber, bölgede etkinliğini artırdı. Horasan bölgesi, İran'ın doğusu ile Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan ve Afganistan'ın kesişim noktalarını kapsamasına rağmen, örgüt bölgedeki ana varlığını Afganistan'ın doğusuna taşıdı.
Taliban'ın da cezaevlerinin kapılarını açmasıyla birlikte Birleşmiş Milletler verilerine göre örgütün toplam mensup sayısı yaklaşık 6 bine yükseldi. Örgütün bölgedeki sözde liderliğini yapan Tacik kökenli Afganistan vatandaşı Şahab El Muhacir kod adlı Sanaullah Ghaffari'nin 6 Haziran 2023'de Afganistan'ın güneyindeki Kunar Eyaleti'nde düzenlenen bir operasyonda öldürüldü.
Birleşmiş Milletler'in DEAŞ terör örgütü ile ilgili yayınladığı 17. Rapor'da ise Salahudin kod adlı Maulawi Rajab isimli teröristin Sanaullah Ghaffari'nin ölümünden sonra sözde Horasan Vilayeti Dış Operasyonlar Sorumlusu olarak faaliyet gösterdiği aktarıldı.
HÜCRE TİPİ YAPILANMA "VUR-KAÇ TAKTİĞİ"
Örgütün bölgede toprak hakimiyeti sağlamak yerine hücre tipi yapılanmalarla vur-kaç taktiği ile eylem arayışlarını sürdürdüğü, "Voice Of Khorasan" ve "Sawt Khorasan" isimli dergilerle bölgedeki faaliyetler anlatılarak propaganda faaliyetleri yürüttüğü öğrenildi.
Güncel olarak bölgedeki faaliyetleriyle ve gerçekleştirdikleri eylemlerle adından söz ettiren yapılanmaya katılımın ise Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan kökenli olmak üzere Orta Asya ülkesi vatandaşları bünyesine aldığı belirlendi. Genel olarak Taliban güçlerini, yabancı misyon temsilciliklerini ve Şii nüfusu hedef alan örgüt, bölgede birçok kanlı eylem gerçekleştirdi.
15 Ağustos 2021'den günümüze kadar Horasan vilayeti tarafından 40'dan fazla silahlı, bombalı ve suikast tipi saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırılarda yaklaşık 800 kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi ise yaralandı.
RUSYA, İRAN VE TÜRKİYE'DEKİ SALDIRI AYNI HÜCREDEN
Bu saldırılar arasında en dikkat çekenleri ise son olarak Moskova'daki kanlı saldırı ile 5 Eylül 2022'de 2 Rus misyon çalışanının da aralarında olduğu yaklaşık 25 kişinin hayatını kaybettiği Kabil'deki Rusya Büyükelçiliğine yapılan saldırı, İran'da Şah Çerağ Türbesi'ne yönelik 26 Ekime 2022 ve 13 Ağustos.2023'de gerçekleştirilen saldırılar oldu.
Ayrıca örgüt 03 Ocak 2024'de İran Kirman'da Kasım Süleymani'nin ölüm yıldönümü kapsamında düzenlenen anma etkinliklerine yönelik gerçekleştirilen 89 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıyı gerçekleştirdi.
TÜRKİYE TEDBİRLERİ ARTIRDI
DEAŞ'ın Horasan kolunun yeni tehdit mekanizması olduğu şüphesi yaptığı eylemlerle de gün yüzüne çıkmış oldu. Türkiye, DEAŞ'ın Horasan koluna katılımın yoğun olduğu ülkelerden gelen yolcuları da mercek altına aldı. Örgüte katılımın yoğun olduğu ülkelerden gelen genç yolcuların dönüş biletleri ve otel rezervasyonları havalimanlarında incelenmeye alındı.
Dönüş bileti ve rezervasyonları olmayan kişilerin havalimanlarından geri ülkelerine gönderilmesi sağlandı. Ayrıca gelen yolcuların istihbari kayıtları da incelenerek Türkiye'ye alınan onayın ardından alınması sağlandı. Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, saha ajanlarıyla DEAŞ'ın Horasan kolunun faaliyetlerini sıkı izlemeye başladı.
Öyle ki örgütün gerçekleştirmeye çalıştığı birçok kanlı eylem de engellendi. Bunların başında örgütün yılbaşında hazırlandığı kanlı eylem vardı. Horasan kolunun Fatih Balat'taki Santa Maria Kilisesi ve bir Sinagog'ta eylem yapmayı planladığı bilgisine ulaşan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), bu bilgiyi Emniyet Genel Müdürlüğü'yle paylaştı.
KOD İSİMDEN YOLA ÇIKILARAK HÜCRE ÇÖKERTİLDİ
Emniyet Birimlerine teröristin sadece kod ismi verildi. Emniyete bağlı istihbarat timleri sahaya inip, elde edilen verilere göre eylem yapacak kişinin E.Y. isimli Iraklı üyesi olduğunu belirledi. E.Y. isimli DEAŞ üyesinin Balat'ta eylem yapabilmek için hem Meryem Ana Kilisesi'ni hem de Sinagog'da keşif faaliyeti gerçekleştirdiği belirlendi. Yapılan çalışmaların ardından 9 ilde yapılan operasyonda 32 şüpheli gözaltına alındı.
ÖZEL UYGULAMALARLA TEMAS KURUYORLAR
Rusya'daki saldırının ardından yakalanan teröristlerden biri, ismini bilmediği birinin kendisine yaklaşık bir ay önce Telegram'dan ulaştığını ve ardından silahlarla donatıldığını ifade etti. Terörist ayrıca kendisine konser salonundaki herkesin öldürülmesi yönünde talimat verildiğini de anlattı.
Terör örgütü DEAŞ'ın sözde Horasan yapılanmasının, son dönemde Türkiye'ye karşı faaliyetlerinde de yabancı uyruklu mensuplarını daha çok kullandığı, bunların da Türkiye'de güvenlik birimlerinin kontrol ve takibine yakalanmamak için internet tabanlı uygulamalar üzerinden haberleştiği saptandı. Bu bilgi de Rusya'da saldırı sonrasında yakalanan teröristin ifadeleriyle bir kez daha kesinleşmiş oldu.
3 YILDA DEAŞ'A DARBE VURULDU
MİT'in son 3 yılda Emniyet Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yurt içinde ve Suriye'de gerçekleştirdiği operasyonlarda DEAŞ yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda terörist etkisiz hale getirilirken, örgütün Türkiye yapılanmasına da büyük darbe vuruldu. MİT tarafından, DEAŞ'ın sözde eski "Türkiye vilayeti sorumlusu" Kasım Güler, Nisan 2021'de Suriye'de düzenlenen operasyonla yakalanarak, Türkiye'ye getirildi.
Güler'in ifadesinde yer alan, irtibatlı olduğu örgüt mensuplarına ilişkin bilgiler sonucunda ülke genelinde Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak operasyonlar gerçekleştirildi ve DEAŞ'ın sözde "Türkiye vilayeti yapılanması" ile bu yapılanmanın bağlı bulunduğu "Faruk ofisi"nin faaliyetleri akamete uğratıldı. Devam eden süreçte, MİT tarafından yürütülen istihbarat çalışmaları sonucu, DEAŞ'ın sözde "Türkiye vilayeti" mensubu olduğu bilinen ve Türkiye'deki örgüt üyelerine yardım faaliyetine aracılık eden Mohannad Mehi Aldine, Mahmoud Jabran ve Husam Elhumeydi'nin yakalanması sağlandı.
MİT, bu kişilerin ifadelerinden hareketle Şubat 2022'de örgütün sözde "Türkiye vilayeti" yapılanmasına yönelik operasyon gerçekleştirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordineli gerçekleştirilen operasyonda, sözde Türkiye yapılanmasının faaliyetlerine darbe vuruldu.
DEAŞ'IN SÖZDE ELEBAŞI SURİYE'DE ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
MİT ayrıca terör örgütü DEAŞ'ın sözde lideri Ebu Hüseyin El Hüseyni El Kureyşi'nin tespitine yönelik çalışmalar yürüttü. Suriye'deki istihbarat çalışmaları sonucu, El Kureyşi'nin örgüte yönelik operasyonlar nedeniyle sürekli gizlendiği ve yer değiştirdiği tespit edildi. İdlib-Dana bölgesinde, içerisinde yeraltı sığınağı bulunan bir ev inşa edildiği, ancak Kureyşi'nin Suriye'de DEAŞ'ın üst düzey kadrolarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlardan tedirgin olması dolayısıyla bu eve yerleşmekten vazgeçtiği belirlendi.
El Kureyşi'yi yakın takibe alan MİT, DEAŞ'ın sözde liderinin kısa süreliğine Afrin Cinderes'te bir adreste bulunduğunu belirlerken, buradan da başka bir bölgeye geçeceği istihbaratının alınması üzerine, 29 Nisan 2023'te kritik operasyon için harekete geçti. Yaklaşık dört saat süren operasyonda Ebu Hüseyin El Hüseyni El Kureyşi, MİT ekiplerinin teslim olması yönündeki uyarılarına cevap vermedi. El Kureyşi, MİT ekiplerinin evin duvarlarını patlatarak içeri girmesinin ardından üzerindeki intihar yeleğini infilak ettirerek hayatını kaybetti.
İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Ekim'de başlayan saldırıları sonrasında, örgütün sözde üst yönetiminin, Türkiye'deki diğer dinlere mensup kişilere, ayrıca sinagog ve kiliselere yönelik eylem talimatı verdiği belirlendi.
İstanbul'da bulunan dini mekanlara yönelik, terör örgütü DEAŞ'ın Türkiye yapılanmasının sözde istihbarat sorumlusu "Abu Yakin el Iraki" kod adlı Micbel el-Şuveyhi ile "Ebu Leys" kod adlı Muhammed Hilaf İbrahim İbrahim tarafından keşif faaliyeti yürütüldüğü ve hazırlanan raporun örgüt üst yönetimine kriptolu bir mesaj halinde aktarıldığı, DEAŞ'ın Türkiye yapılanmasından "Abdullah el Cumeyli" kod adlı İyheb Elani tarafından ise Irak Büyükelçiliğine yönelik rapor hazırlandığı MİT tarafından deşifre edildi.