Katil İsrail Gazze'de hastaneleri kuşattı! ABD'den katil ordusuna uyarı: Hastanelerde çatışmalar görmek istemiyoruz
7 Ekim tarihinden itibaren Gazze'ye ölüm yağdıran İsrail gözünü hastanelere dikti. Okul, kilise, cami ve yerleşim yerlerini hedef alan terör ordusu sivillerin son sığınağı olan hastaneleri savaş alanına döndürdü. UNICEF, İsrail'in Şifa Hastanesi'ne saldırılarında kuvözdeki bebeklerin ölmesinden endişe duyduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler de ortak açıklamayla, Gazze'de hastanelere yönelik devam eden saldırıların sonlandırılması için acil uluslararası eylem çağrısında bulundu. Öte yandan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsrail'in Gazze'deki hastane saldırılarına ilişkin, "ABD, hastanelerde, masum insanların, hastaların hedef olduğu çatışmalar görmek istemiyor ve bu konuda İsrail Savunma Kuvvetleri ile istişarelerde bulunduk." dedi.
Gazze'de İsrail tankları, hastanelerin kapısına dayandı. Son 3 günde Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki tüm hastaneler top ve havan mermilerine hedef oldu. Enerji kesildiği için ameliyathaneler ve yoğun bakım üniteleri çalışmayı durdurdu.
Sullivan, CBS News televizyon kanalının "Face the Nation" programına konuk oldu.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, "(Gazze'deki olayların başladığı) 7 Ekim öncesine dönemeyiz. Bu Hamas için de geçerli, İsrail'e tehdit olmaya devam edemez" ifadelerini kullanarak, "Hamas sözcüleri, İsrail yok edilene kadar 7 Ekim'i tekrar etmek istediklerini söyledi." dedi.
Buna karşılık, İsrail'in Hamas'a karşı faaliyetlerini sürdüreceğini belirten Sullivan, Filistin'deki yönetim konusunda da 7 Ekim'den öncesine dönülmeyeceğini ifade etti.
Sullivan, "Gelecekteki yönetimlerinin nasıl olacağına karar vermek sonunda Filistinlilere bağlı olacaktır ya da olmalıdır. Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin yeniden birleştirilmesi de bu kapsama dahil edilmelidir." diye konuştu.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, "ABD, hastanelerde, masum insanların, hastaların hedef olduğu çatışmalar görmek istemiyor ve bu konuda İsrail Savunma Kuvvetleri ile istişarelerde bulunduk." açıklamasını yaptı.
Hamas tarafından esir tutulanlara da değinen Sullivan, ABD'li ve diğer rehinelerin güvenli çıkışını sağlamak için de aktif şekilde çalışmaya devam ettiklerini kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, "Şu ana kadar çok fazla Filistinli öldürüldü, son birkaç haftada çok fazla (sivil) zarar gördü. Onların zarar görmesini engellemek ve insani yardımın ulaşımını azami düzeye çıkarmak için mümkün olan her şeyi yapmak istiyoruz." ifadesini kullanmıştı.
GAZZE'DEKİ DOKTORLAR İSRAİL'İN HASTANELERDEKİLERE GÜVENLİ ÇIKIŞ VERİLDİĞİ AÇIKLAMASINI YALANLADI
İsrail ordusunun Şifa Hastanesinden bebeklerin güvenli şekilde nakledilmesine yardım edeceklerine ve hastanenin abluka altında olmadığına ilişkin söylemlerine rağmen, oradaki doktorlar bombardımanın sürdüğünü ve hastaneden çıkma teşebbüsünde bulunanların bile öldürüldüğünü söylüyor.
AA muhabiri, Gazze Şeridi'nde bulunan Şifa ve Nasr hastanelerindeki doktorlar ile son durum ve İsrail'in Şifa Hastanesinden güvenli çıkış sağlanabileceği açıklamasını değerlendirdi.
Şifa Hastanesinden Doktor Nidal Ebu Adrus, bu sabah erken saatlerde hastanenin kardiyoloji bölümünün de saldırıya uğradığını söyledi.
Ebu Adrus, hastanede hiçbir şekilde elektrik ve su olmadığını, kimseyle iletişim sağlanamadığını belirterek, hastalara da gerekli tedavileri uygulayamadıklarını ve her gün çok sayıda kişinin öldüğünü ifade etti.
Hiç kimsenin hastaneyi terk edemediğini ve hastane kapısından çıkan herkesin derhal öldürüldüğünü anlatan Ebu Adrus, Uluslararası Kızılhaç Komitesine (ICRC) doktorlar ve hastalara güvenli koridor oluşturmaları için çağrıda bulundu.
Ebu Adrus, insanların hastaneden güvenli şekilde çıkılmasına izin verildiğine ilişkin söylemler hakkında, "İnsanların hastaneden ayrılmalarına izin verildiğini söylüyorlar ama kendi gözlerimizle gördüğümüz buna izin verilmediği. 2 kişi hastaneden ayrıldı ve öldürüldüler. Kimse de onlara yardım edemiyor çünkü çıkarlarsa onlar da öldürülecek. Hastaneden ayrılmak güvenli diyebilirler ama gözlerimizle gördüğümüze göre, güvenli değil." ifadelerini kullandı.
"SÜREKLİ BOMBARDIMAN ALTINDAYIZ"
ICRC'nin bölgeye gelmesiyle onların eşliğinde doktorlar ve hastalar olarak hastaneden ayrılabileceklerini belirten Ebu Adrus, "İletişim, internet ya da hastane çevresinde ne olduğunu öğrenebileceğimiz herhangi bir şey yok. Hastanenin 100 metre çevresinde bile ne olduğunu bilmiyorum. Sürekli bombardıman var. Çok zor şartlar altındayız. Dünyada kimse bizi umursamıyor, lütfen tıbbi personel ve hastalar için güvenli bir koridor sağlayın." dedi.
Ebu Adrus, her gün bebeklerin ölmeye devam ettiğine işaret ederek, hasta ve doktorların hastaneden ayrılabilmesi için hastane yönetiminin İsrail ordusuyla müzakere ediyor olabileceğini ancak detaylara hakim olmadığını dile getirdi.
Nasr Hastanesinde bulunan Doktor Muhammed de Şifa Hastanesindeki meslektaşlarıyla olabildiğince iletişimde kalmaya çalıştığını anlatarak, "İsrail ordusu tarafından etrafları sarılmış durumda, herkesi vuruyorlar. Hastanede birçok ölü ve yaralı var ancak onlara ulaşamıyoruz." diye konuştu.
Muhammed, Şifa Hastanesinde 650 hastanın olduğunu belirterek, "Onlara ulaşamıyoruz, oraya giden güvenli bir yol yok. Orada 140 doktor, 200 hemşire ve 2 bin 500 insan var ve Şifa Hastanesinin dışına çıkamıyorlar." ifadesini kullandı.
Nasr Hastanesinde de birçok ambulans olduğunu ve çok sayıda sivilin saldırıya uğrayarak geldiğini söyleyen Muhammed, Şifa Hastanesinde farklı bölümlere her saat saldırıldığını ve kardiyoloji bölümünün de bugün hedef alındığını söyledi.
FİLİSTİNLİ SAĞLIK ÇALIŞANLARI GAZZE'DEKİ HASTANELERE YÖNELİK SALDIRILARIN DURDURULMASINI İSTEDİ
Filistinli sağlık çalışanları işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde düzenledikleri gösteride, Gazze'deki hastanelere saldırıların durdurulması çağrısında bulundu.
Filistinli Doktorlar Sendikası ve Filistin Tıbbi Yardım Derneğinin çağrısıyla Ramallah kentinde Gazze'deki sağlık personeliyle dayanışma gösterisi düzenlendi.
Sendika Başkanı Şevki Subha, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'deki sağlık merkezlerinin çoğunun artık hizmet veremediğine işaret ederek, savaşın hemen sonlandırılması gerektiğini belirtti.
Subha, ancak bu şekilde geride kalanlara müdahale edilebileceği, destek için sağlık malzemelerinin ve personelin bölgeye girebileceğini kaydetti.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında doktor, hasta bakıcı olmak üzere farklı alanlardaki sağlık personelinden 200 kişinin öldüğünü, yaralıların ve psikolojik olarak etkilenenlerin olduğunu ifade eden Subha, savaş durmadan, yardım faaliyetleri ve bölgenin ihtiyaçlarından söz etmenin zor olduğunu vurguladı.
Filistin Tıbbi Yardım Derneği Başkanı Mustafa el-Bergusi ise hastalara, hastanelere, doktorlara, hemşirelere karşı işlenen büyük suçun sona ermesini istediklerini söyledi.
Bergusi, İsrail'in binlerce çocuğu öldürdüğünü, şimdi de çocukların elektrik, ilaç ve su olmadığı için kuvözlerde öldüğünü ayrıca bazı ameliyatların anestezi uygulanmadan yapıldığını dile getirdi.
Gazze'de bombalı saldırılara maruz kalan hastanelere yönelik tüm suçların durdurulması gerektiğini belirten Bergusi, İsrail ordusu tarafından düzenlenen gerçek bir katliamla karşı karşıya olunduğuna dikkati çekti.
İSRAİL'İN GAZZE'YE SALDIRILARINDA SON DURUM
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, 7 Ekim'den bu yana 43'ü Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda olmak üzere 361'i asker 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail'e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze'deki hükümete göre ölenlerin sayısı 11 bin 100'ü aştı, bu kişilerin en az 4 bin 500'ünü çocuklar ve 3 bin 27'sini kadınlar oluşturuyor.
Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 186 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze'de onbinlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 72 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.