Avrupa'dan sonra Çin ekonomisi rakamları da korkuttu! İşte dünya genelindeki enerji ve gıda krizinin boyutu
Euro bölgesindeki gıda ve enerji krizi ile artan enflasyon kontrol edilemez hale gelmişti. Avrupa'nın ardından Asya'dan da peş peşe ekonomide gerileme haberleri gelmeye başladı. Ekim ayı verileri açıklanan Çin'de toparlanmanın yavaşladığı ortaya çıktı. Avrupa ve Çin ekonomisindeki ekim durgunluğu krizin boyunu gözler önüne serdi.
Çin'de ekim ekonomik göstergelerinde, önceki aya göre toparlanmanın yavaşladığına dair işaretler gözlendi.
Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, ekimde sanayi üretimi ve sabit sermaye yatırımları önceki aya göre daha düşük artışlar kaydederken, perakende satışlar yıllık bazda azaldı.
Tüketimin ve talebin ölçüsü kabul edilen perakende satışlar ise eylüldeki yüzde 2,5'lik artışın ardından ekimde yüzde 0,5 azalarak beklentilerin altında kaldı.
Perakende satışlardaki düşüş, ekonomik toparlanmanın zayıfladığının ve durgunluk belirtilerinin ortaya çıktığının işareti olarak değerlendiriliyor.
Sanayi üretimi, ekimde yıllık bazda yüzde 5,5 artarken, eylüldeki yüzde 6,3'lük artışın altında kaldı. Altyapı, taşınmazlar, makine ve donanım harcamalarını içeren sabit sermaye yatırımları ise yılın 10 ayında, önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 5,8 artış gösterdi. Sabit sermaye yatırımları ilk 9 ayda yüzde 5,9 artmıştı.
Kentlerdeki işsizlik oranı ekimde 5,5 ile eylüldeki seviyeyi korudu. İşsizliğin hala yüksek olması da ekonomik toparlanmanın halen kırılgan durumunda bulunduğunun işareti olarak yorumlanıyor.
SALGIN TEDBİRLERİ EKONOMİK BEKLENTİLERİ DÜŞÜRÜYOR
Çin'de bu yıl bahar aylarında başta ülkenin en büyük kenti Şanghay olmak üzere büyük nüfusu barındıran, kritik sanayi ve iş kollarına ev sahipliği yapan şehirlerindeki Kovid-19 kısıtlamalarının ekonomi üzerindeki etkisi belirgin şekilde hissedilmişti.
Birçok sahada ölçülen ekonomik performans, Kovid-19 salgınının ilk aylarından bu yana en düşük seviyelere gerilemişti.
Omicron'un bulaşıcılığı yüksek alt varyantlarının yayılmasıyla sonbaharda ülkede vaka sayısı artarken, ekonomik faaliyetleri sekteye uğratan salgın tedbirlerinin son çeyrekte değişeceğine dair işaret görülmemesi, ekonomik beklentileri ve güveni olumsuz etkiliyor.
Ekonomik göstergeler toparlanmanın dalgalı seyrettiğini ortaya koyarken, hükümetin bu yıl için yüzde 5,5 civarında olmasını öngördüğü büyüme hedefine ulaşılıp ulaşılamayacağı belirsizliğini koruyor. Çin ekonomisi, ilk üç çeyrekte yüzde 3 büyüme kaydetmişti.
Çin, Kovid-19 salgınına karşı vakaları ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen "sıfır vaka" stratejisini uyguluyor. Strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri gerektiriyor. Tedbirler, hayatın olağan akışına müdahalenin yanında ekonomik maliyeti açısından da tartışmalara yol açıyor.
EURO BÖLGESİ ENFLASYONU DURDURAMIYOR
Almanya'da açıklanan nihai veriler, enflasyonun pahalı enerji ve gıda fiyatlarının etkisiyle ekimde yüzde 10,4'de kaldığını teyit etti.
Almanya Federal İstatistik Ofisi, fiyat artışlarına ilişkin ekim ayı nihai verilerini yayınladı. Buna göre, eylülde yüzde 10 olan yıllık enflasyon, ekimde yüzde 10,4'e çıkarak Aralık 1951'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Enflasyon, Aralık 1951'de yüzde 10,5 olarak kayıtlara geçmişti.
Ülkede enflasyon, aylık bazda ise yüzde 0,9 arttı. Nihai veriler, daha önce yayımlanan öncü verileri teyit etti.
AB uyumlu TÜFE de ekimde bir önceki aya göre yüzde 1,1 ve yıllık bazda yüzde 11,6 yükseldi.
Destatis açıklamasında, yüksek enflasyonun ana nedeninin enerji ürünlerindeki keskin fiyat artışları olduğu vurgulanarak, "Rusya-Ukrayna savaşı sonucu tüm enerji ürünleri fiyatlarındaki artışın yanı sıra, tedarik darboğazları ve sektörlerde önemli fiyat artışları enflasyon oranını etkilemektedir. Sonuç olarak, başta birçok gıda olmak üzere diğer mal ve hizmetler de daha pahalı hale geldi." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, toplu taşımada aylık 9 avroluk bilet ve yakıtta vergi indirimi uygulamasının ağustosta sona ermesinin de enflasyonun eylül ve ekimde artmasında etkili olduğu kaydedildi.
Destatis açıklamasında, "Sonuç olarak, fiyatlardaki genel artış eğilimi eylülde zaten hızlandı ve enflasyon oranı yüzde 10'a yükseldi." denildi.
Almanya'da enerji ve gıda aylardır en büyük fiyat belirleyicileri olarak öne çıkıyor.
Ekim ayında yıllık bazda enerji fiyatlarındaki yüzde 43'lük artışın yanı sıra gıda fiyatlarında enflasyon oranının neredeyse iki katına denk gelen yüzde 20,3'lük yükseliş de dikkati çekiyor.
Ekimde bir önceki yılın aynı ayına göre doğal gaz fiyatları yüzde 109,8, akaryakıt fiyatları yüzde 22,3, elektrik fiyatları yüzde 26 arttı.
Yemeklik katı ve sıvı yağlarda yıllık artış yüzde 49,7 olurken, süt ürünleri ve yumurta yüzde 28,9 ve ekmek ve tahıl ürünlerinde yüzde 19,8 artış görüldü.
Enerji fiyatları hariç, Almanya'da yıllık enflasyon ekimde yüzde 6,5 olarak gerçekleşti.
YÜKSEK ENFLASYON TÜKETİCİLERİN SATIN ALMA GÜCÜNÜ AZALTIYOR
Destatis Başkanı Georg Thiel, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Yüksek enflasyonun ana nedeni, enerji ürünlerinde hala devam eden muazzam fiyat artışları. Ancak diğer birçok mal ve hizmet için giderek artan bir şekilde fiyat artışları görüyoruz. Haneler için artan gıda fiyatları özellikle dikkati çekiyor." ifadesini kullandı.
Son dönemde özellikle gıda ve enerji ürünleri başta olmak üzere tedarik dar boğazları ve önemli fiyat artışlarının enflasyonu yukarı yönlü beslemesi dikkati çekiyor.
Ukrayna-Rusya savaşı ve Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımları, enerji, ham madde ve gıda fiyatlarının yükselmesine neden oluyor ve bu da şirketleri ve tüketicileri zorlarken ekonomiyi yavaşlatıyor.
Ayrıca Almanya, Moskova'nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir enerji kriziyle karşı karşıya. Bölgede savaşa ilişkin endişeler enerji kaynakları üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken, Alman hükümeti de bu kış sanayinin çarklarının dönmesi, ışıkların açık, evlerin sıcak kalmasını sağlamak için çabalıyor.
Yüksek enflasyon oranları, tüketicilerin satın alma gücünü azaltırken, bu da ekonomik büyümenin önemli bir kolu olan özel tüketimi baskılıyor. Ekonomistlere göre ise fiyatlarda hızlı bir gevşeme şimdilik görünmüyor.
Alman hükümeti, yardım paketleri ve gaz fiyatların üst sınır dahil olmak üzere 200 milyar avroluk bir fonla vatandaşlara ve şirketlere yüksek enflasyonla mücadelede destek sağlayacak.
EURO BÖLGESİNDE ENFLASYON REKOR KIRDI
Euro Bölgesi'nde, eylülde yıllık enflasyon enerji fiyatlarındaki artışın etkisiyle yüzde 10'a ulaşarak kayıtlardaki en yüksek seviyeye çıktı.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Euro Bölgesi'nin eylül ayına ilişkin yıllık enflasyon öncü verilerini yayımladı.
Verilere göre, Euro Bölgesi'nde ağustosta yüzde 9,1 olan yıllık enflasyon, eylülde yüzde 10'a yükseldi.
Euro Bölgesi'nde eylül ayındaki enflasyonun ana bileşenlerine bakıldığında, en yüksek yıllık enflasyon yüzde 40,8 ile enerjide gerçekleşti. Enerjiyi, yüzde 11,8 ile gıda, alkol ve tütün ürünleri, yüzde 5,6 ile enerji dışı sanayi ürünleri ve yüzde 4,3 ile hizmetler izledi.
Enflasyon, eylül ayında Almanya'da yüzde 10,9, İtalya'da yüzde 9,5, İspanya'da yüzde 9,3, Belçika'da yüzde 12, Yunanistan'da yüzde 12,1, Avusturya'da yüzde 11, Slovenya'da yüzde 10,6, Slovakya'da yüzde 13,6, Hollanda'da yüzde 17,1, Letonya'da yüzde 22,4, Litvanya'da yüzde 22,5 ve Estonya'da yüzde 24,2 seviyesinde ölçüldü.
Böylece, Euro Bölgesi'nde ağustos ayında enflasyon, verilerin Eurostat tarafından toplandığı son 25 yıldan beri ölçülen en yüksek seviyeye ulaştı.
Euro Bölgesi'nde enflasyon ilk defa iki haneye çıkmış oldu.
Piyasa beklentileri, Euro Bölgesi'nde eylül ayı enflasyon oranının yüzde 9,7 olmasıydı. Açıklanan veriler piyasa beklentilerini aştı.
Geçen aylarda da zirve yapan enflasyon, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yüzde 2'lik hedefinin üzerinde seyrediyor.