Son dakika: Almanya'dan Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci'ye liyakat nişanı! İlk defa yüz yüze verilecek
Son dakika haberine göre Koronavirüs aşısını geliştiren Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci'ye Almanya'da liyakat nişanı verileceği bildirildi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Steinmeier'ın liyakat nişanını bu yıl ilk kez yüz yüze vereceğine de işaret edildi.
Almanya Cumhurbaşkanlığı Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından 19 Mart'ta Bellevue Sarayı'nda düzenlenecek, Başbakan Angela Merkel'in de katılacağı törende, Türk bilim insanı Özlem Türeci ile Uğur Şahin'e Almanya'nın "Yıldızlı Büyük Liyakat Nişanı" verilecek.
İLK KEZ YÜZ YÜZE VERECEK
Cumhurbaşkanı Steinmeier'ın bu yıl ilk kez yüz yüze vereceği liyakat nişanını, BioNTech'in kurucularından araştırmacı çiftin alacağına işaret edilen açıklamada, Özlem Türeci ve Uğur Şahin'in tıbbi araştırmalarına işaret edildi.
"DÜNYA ÇAPINDA KABUL EDİLEN YETKİNLİKLERİ"
Açıklamada, Türeci ve Şahin'in Kovid-19 salgının önüne geçmesine katkı sağladıklarına işaret edilerek, "Onların m-RNA teknolojileri alanında dünya çapında kabul edilen yetkinlikleri ve dur durak bilmez çabaları sayesinde çok kısa sürede Kovid-19'a karşı bir aşı geliştirmeyi ve onaylanmasını başardılar." ifadeleri kullanıldı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını geliştiren Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, virüsün gelecek 10 yıl için bir sorun oluşturduğunu belirterek, "Aşıyı 10 milyondan fazla insana tedarik ettik ama halen başaracak çok şey var. Aşımızı tüm dünyadaki insanlara ulaştırmak istiyoruz. Sadece ekonomik olarak gelişmiş ülkelerin değil gelişmekte olan ülkelerin de aşıya eriştiğinden emin olmak istiyoruz." dedi.
Dünya Bankası-IMF Türk Çalışanları Derneği (WITSA), BioNTech'in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci'nin katılımıyla "Salgını Yenmede Uluslararası İşbirliği" başlıklı bir video konferans etkinliği düzenledi.
Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti Sibel Kulaksız'ın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, mevcut ve gelecek salgınlara karşı mücadelede uluslararası kuruluşlar ile özel sektörün küresel çabaları daha iyi desteklemek için nasıl iş birliği yapabileceği ele alındı.
"PROJEYİ NASIL FİNANSE EDECEĞİMİZİ BİLMİYORDUK"
Prof. Dr. Uğur Şahin, konuşmasında, BioNTech'in kanser için immünoterapi tedavileri geliştirmek amacıyla kurulduğunu belirterek, geçen yıl ocak ayında salgının farkına varmalarıyla bir şeyler yapma sorumluluğu hissettiklerini anlattı.
Projeye başlamaya karar verdiklerinde bunun başarılı olacağına dair hiç bir kanıtın olmadığına işaret eden Şahin, projenin amacının mümkün olan en kısa sürede aşı geliştirmek olduğunu dile getirdi.
Şahin, projeye başlarken finansmanın nasıl olacağını bilmediklerini belirterek, "Bu projeyi nasıl finanse edeceğimizi bilmiyorduk. Örnek vermek gerekirse, gelecek iki yıl için toplam bütçemiz yaklaşık 350 milyon dolardı ve projenin 1,5 milyar civarında giderinin olacağını biliyorduk." dedi.
"AŞIYI 10 MİLYONDAN FAZLA İNSANA TEDARİK ETTİK"
Projeye başlarken sadece bilimsel ve teknolojik yeterliliğe sahip olduklarını bildiklerini aktaran Şahin, şimdi etkili bir aşıları olduğunu kaydetti.
Şahin, "Aşıyı 10 milyondan fazla insana tedarik ettik ama hala başaracak çok şey var. Aşımızı tüm dünyadaki insanlara ulaştırmak istiyoruz. Sadece ekonomik olarak gelişmiş ülkelerin değil gelişmekte olan ülkelerin de aşıya eriştiğinden emin olmak istiyoruz." diye konuştu.
İşbirliğinin önemini vurgulayan Şahin, "Bu virüsün bizimle kalacağı çok açık. Bu sadece 2021 ve 2022'nin geçici bir sorunu değil. Bu gelecek 10 yıl için bir zorluk oluşturuyor." dedi.
AŞI DAĞITIMINDA EŞİTLİK VURGUSU
Dr. Özlem Türeci de mümkün olduğunca hızlı, güvenilir ve etkili bir aşı geliştirmek için "ışık hızı" ile projeye başladıklarını anlattı.
Aşının dağıtımı ve erişiminde eşitlik sağlamak istediklerini belirten Türeci, uluslararası işbirliğinin önemini vurguladı.
Türeci, salgının benzeri görülmemiş bir boyuttaki sağlık krizi olduğuna işaret ederek, aşıyı geliştirirken birçok engeli aştıklarını, benzer şekilde şimdi de aşının dağıtımında engellerin üstesinden gelmek zorunda olduklarını ifade etti.
Düşük ve orta gelirli ülkelerin aşıya erişiminin gelişmiş ülkelere kıyasla daha zor olduğunu belirten Türeci, depolama ve nakil zorluklarının olduğunu aktardı.