Siyahi katliamcısı ABD'nin Gülşen savunuculuğuna sert tepki! Sen kendi ülkenden endişe duy
Verdiği konserde imam hatip liselerinde okuyanlara hakaret eden Gülşen, tutuklanarak cezaevine götürüldü. ABD Dışişleri Bakanlığı bu karar sonrası yine haddini aşarak Türkiye'nin iç işlerine karıştı. Ülkesinin polisleri tarafından siyahilerin öldürüldüğü dönemde bile demokrasi dersi verme çabasına giren ABD'ye AK Parti'den sert tepki geldi.
Gülşen'in bir konserde İmam Hatiplilere yönelik "İmam Hatip'te okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor" ifadelerinin ardından açılan soruşturma kapsamında tutuklanması ABD'yi üzdü.
ABD Dışişleri Bakanlığı, skandal bir açıklamada bulanarak, "ABD, Türkiye'de ifade özgürlüğünü kısıtlamak için kullanılan adli taciz biçimlerinden endişe duymaktadır. Türkiye'yi ifade özgürlüğüne saygı duymaya ve güvence altına almaya çağırıyoruz" ifadelerine tepkiler geldi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca: ABD'nin ülkemizde devam eden bir dava ile ilgili bu şekilde açıklama yapması asla kabul edilemez. İletişim Uzmanı Sevda Türküsev: ABD Dışişleri Bakanlığı dönüp kendi ülkesine baksın. Zaten Türkiye'deki en büyük sorun fazlasıyla hadsizlik. İfade özgürlüğünde sorun yok. Onlar bir siyahinin gırtlağına dizini dayayıp ölümüne sebep olan polisin ve daha nicelerinin hesabını veremediler daha.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Yargısı bağımsızdır. Bütün vatandaşların can ve mal güvenliği teminat altındadır. Hiçbir vatandaşı, polisin diziyle boğularak öldürülmemiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı, sen kendi ülken için "endişelenme" de haklısın.
AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç: ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasını kınıyor ve reddediyorum. İfade özgürlüğü, milletimizin değerlerini aşağılamak, eğitim yuvalarımıza ve orada eğitim görenlere hakaret etmek değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Türkiye'de yargı bağımsızdır. ABD'nin ülkemizde devam eden bir dava ile ilgili açıklama yapması hadsizliktir.
Yüksek Mühendis Halim Özkanca: ABD Dışişleri Bakanlığı önce ABD Kongresini basan kişileri finanse ettiği, dolayısıyla başka ülkelerde bulup yok etmesinin, öldürmesinin, ortadan kaldırılmasının, hesabını versin, ondan sonra bizimle ilgili açıklamalarda bulunsun.
SİYAH AMERİKALILAR POLİS KURŞUNUYLA ÖLDÜRÜLÜYOR
Michigan'da 4 Nisan'da beyaz bir polis, 26 yaşındaki Patrick Lyoya isimlis iyahi genci trafik çevirmesinde durdurdu. Üzerinde silah bulunmayan genç direnince polis memuru tarafından başından vurarak öldürüldü.
22 Haziran'da Ohio'da 25 yaşındaki siyahi Jayland Walker, trafik ihlali nedeniyle durdurulduktan sonra yaşanan kovalamaca sırasında ateş edilen 90 mermiden 60'ının isabet etmesi sonucu kan donduran bir şekilde öldürüldü.
ABD'de 2017'den 2020'nın Mart ayına kadar her 1 milyon siyahi Amerikalı'dan yaklaşık 18'i polis şiddetinden hayatını kaybetti. Etnik gruplar arasında polis şiddetinden ölenlerde yüzde 1.7'lik artış yaşanırken etnik gruplar arasında siyasi ölümlerde en başı çekiyor.
'NEFES ALAMIYORUM' DALGA DALGA YAYILDI
25 Mayıs 2020'de Minnesota'da polisler, siyahi George Floyd'u gözaltına alırken ensesine dizini bastırarak nefes almasını engelledi ve ölümüne neden oldu.
Haziran 20202'de ise yine siyahi bir Amerikalı olan Rayshard Brooks polisin silahla vurması sonucu öldürüldü.
Floyd ve Brooks siyasiler arasında öldürülen ilk kurbanlar değil. 2014'te ise New York'ta, Eric Garner ismindeki siyahi, beyaz bir polis tarafından gözaltına alınırken boğulmuştu. Garner'in "nefes alamıyorum" sonraki ölümlerin de protesto gösterilerine damga vurdu.