ABD'de eski Türkiye manzaraları! 3 banka battı | Türkiye’de 2001 ekonomik krizi nasıl patlak verdi? IMF'ye nasıl tutsak olundu?
A HABER ÖZEL | ABD yaşanan finansal kriz nedeniyle geçen hafta üç banka iflasını açıkladı. Halk paralarını çekebilmek için bankalar önünde uzun kuyruklar oluşturdu. O kuyruklar bir anda zihinlere 2001'de Türkiye de yaşanan ekonomik krizi getirdi. Türkiye’de 1993'ten 2003 'e kadar tam 25 banka battı. Ülke uluslararası para fonu sağlayan IMF'ye muhtaç hale gelmişti. İşte o ibretlik günleri hatırlatan ve Başkan Erdoğan önderliğinde Türkiye’nin IMF’den borç alan ülkeden IMF’nin borç istediği bir ülke konumuna gelmesini anlatan A Haber’in analiz belgeseli…
Bu kez ABD derin bir finansal krizle karşı karşıya. Amerika Birleşik Devletleri'nde 3 banka Silicon Valley Bank, Signature Bank ve Silvergate Capital peş peşe battı.
Son 15 yılın en büyük iflası küresel bankacılık sektöründe de endişeye neden oldu.
ABD DE BATAN BANKA ÖNÜNDE KUYRUKLAR
Ülkede yaşanan iflasların ardından ABD vatandaşları paralarını çekmek için bankaların önlerinde uzun kuyruklar oluşturuyor.
AKILLARA ESKİ TÜRKİYE GELDİ
Bankalar önündeki bu uzun kuyruklar, 2001'de Türkiye de yaşanan ekonomik krizi akıllara getirdi.
Çok değil daha 22 yıl önce Türkiye'de yaşandı bu görüntüler.
KOALİSYONUN GETİRDİĞİ DEPREM
Ülke, bugün 6'lı koalisyonun geri dönmeyi arzuladığı parlamenter sistemle yönetiliyordu.
O denemde iktidarda DSP - ANAP - MHP ortaklığında 57'nci hükümet vardı.
17 Ağustos 1999 depreminin ardından 2000 yılının ilk aylarında Türkiye adım adım ekonomik krize sürükleniyordu.
O krizin daha da büyümesini ve en sonunda Türkiye'nin IMF'ye muhtaç kalmasını isteyen birileri vardı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 2001'in şubat ayında milli güvenlik kurulu toplantısı sırasında Başbakan Bülent Ecevit'le kavgaya tutuştu.
Türkiye'yi kaosa götüren anların yaşandığı o anlarda Başbakan Ecevit salonu terk etti.
Toplantı sonrası dışarı fırlayan ve kürsüye kan ter içinde gelen Başbakan Bülent Ecevit, "Bugün son derece de üzücü bir olay oldu. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının açılışında gündeme geçilmeden önce kamu görevlilerinin önünde Sayın Cumhurbaşkanı (Ahmet Necdet Sezer) söz alarak son derecede terbiye dışı bir üslupla bana ağır ithamlarda bulundu. Devlet geleneklerimizde yeri olmayan eşi görülmedik bir davranışta bulundu." ifadelerine yer vermişti.
Başbakan Ecevit'in sesi titriyor, kelimeleri art arda dizmekte dahi zorlanıyordu. Her kelimesiyle kriz daha da derinleşiyordu.
Ecevit, "Ya kendisine aynı üslup içinde yanıtta bulunacaktım ya da toplantıyı terk etmek zorunda kalacaktım onun için toplantıdan ayrılmayı tercih ettim. Orada bulunan değerli bakan arkadaşlarım da aynı davranışta bulundular toplantıyı terk ettiler." şeklinde konuşmuştu.
BORSA ÇÖKTÜ! FAİZ FIRLADI
Türkiye'nin üzerine kabus gibi çöken bu kriz sonrası borsa çökmüş, faizler yüzde 40'lardan yüzde 700'lerin üzerine fırlamıştı.
Yaşananlar ardından olayı toparlamaya çalışan Başbakan Ecevit, "Hükümet görevinin başındadır. Bu olay hükümetin ekonomik programı uygulamadaki kararlılığını hiçbir şekilde etkilemeyecektir." mesajını vermişti.
DEVLET KRİZE SÜRÜKLENDİ
Ama her şey nafileydi ve ortada tam bir devlet krizi vardı. Çarklar durmuştu ve yaşananların faturası ise millete kesiliyordu.
Krizden önce yüzde 46 olan faizler o krizden sonra yüzde 7 bin 500leri görmüştü.
Bir haftada Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) kasasından tam 5 milyar dolar para çıkmıştı.
TÜRKİYE'YE DAYATILAN DERVİŞ FORMÜLÜ!
Hükümet, Türkiye'yi krizden çekip çıkaracak bir formül arayışı içine girmişti. O formülün adı Kemal Derviş'ti!
Türkiye'ye dayatılan Kemal Derviş bir umuttu. Ancak o da "mucize beklemeyin" mesajları veriyordu.
Çarklar durmuştu, esnaf siftah yapmadan kepenk indiriyordu.
O dönemde akıllara kazınan bir esnafın Başbakan Ecevit'e yazar kasa fırlatma sahnesi akıllara kazınmıştı.
O görüntülerde esnaf, "Al ben bir esnafım ben bir esnafım" sözleriyle yaza kasayı yere atmıştı.
Kemal Derviş artık IMF'nin kapılarını aşındırıyordu.
O KRİZ ARDINDAN TÜRKİYE IMF'E TESLİM OLDU
Türkiye'yi daha da bataklığa çeken süreçte IMF'ye bağımlı hale gelmişti.
Para veren talimat da verirdi. IMF istedi diye vergilere zam üzerine zam yapılıyordu.
Her gün ağır vergi yüküne dayanamayan 100'lerce iş yeri kapanıyordu.
KAPANAN İŞYERLERİ BANKALAR
Kapanan iş yerlerini batan bankalar izliyordu.
Halktan yüksek faiz vaadiyle toplanan paralar, banka patronlarının cebine akıyordu. Devlet izlemekten başka bir şey yapmıyordu.
Halk sokaklara dökülüyor isyanını dile getiriyordu.
TÜRKİYE'DE 1993'TEN 2003 'E KADAR TAM 25 BANKA BATTI
Bank Ekspres, İnterbank, Egebank, Sümerbank, Yurtbank, Esbank, Yaşarbank, Bank Kapital, Etibank, Demirbank, Ulusal Bank, İktisat Bankası, Sitebank, Kentbank, Bayındır Bank, Tarişbank, EGS Bank, Toprakbank, Pamukbank, Türk Ticaret Bankası, TYT Bank, İmpex Bank, Marmara Bank, Kıbrıs Kredi Bankası İstanbul Şubesi, İmar Bankası.
AK PARTİ'NİN SEÇİM ZAFERİ
Takvimler 2 Kasım 2002'yi gösterdiğinde millet, hortumculara gereken dersi veriyordu.
Ülkeyi krize sürükleyenler seçim barajının altında kalıyordu. Anadolu'da halk ihtilali olmuştu.
Milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde AK Parti iktidarı yaptığı reformlarla 20 yılda Türkiye'yi uluslararası alanda birinci lige çıkardı.
Türkiye, IMF'den borç alan ülkeden IMF'nin borç istediği bir ülke konumuna geldi.
"IMF, TÜRKİYE'DEN BORÇ İSTEDİ"
Türkiye'nin gururu Başkan Erdoğan'ın sık sık konuşmalarında dillendirdiği "IMF, bizden borç istedi." Sözü tarihi bir dönüm noktasının belgesiydi.
"TÜRKİYE ABD'DEKİ BANKA KRİZİNDEN ETKİLENMEZ"
Bugün ABD'de yaşanan finansal krizle bankalar batarken, Türkiye Bankalar Birliği yetkilileri Türk bankalarının etkilenmeyeceğini söylüyor.