Ligdeki ümitsizliğe, kupadaki beklenmeyen Bursaspor hüsranı da eklenince moralsiz Fenerbahçe, Başakşehir maçına da çok kötü başladı. İlk 20 dakika Başakşehir'in değerlendiremediği ikisi net, üç gol pozisyonu vardı. Ardından Fenerbahçe, Emre'nin organizatörlüğünde alışılmış pas trafiği ile oyunu dengeledi. Karşı alanda yerleşmeye başladı. Ama rakibin oturmuş alan savunması karşısında fiziksel olarak tükeniş içindeki forvetleri ile pozisyon bulması tesadüflere kalmıştı. Zaten öyle de oldu.
Takımın en iyisi Emre'nin akatlanıp ikinci yarıya çıkmayışı Fenerbahçe için büyük handikap teşkil etti. Bu yarıya da çok kötü bir başlangıç ve arka arkaya yenen iki gol defterin kapandığını göstergesiydi. Mehmet Battal'ın üst üste glleriyle Fenerbahçe için her şey bitme noktasına gelmişti. Ama Başakşehir rehavete girince Diego ve Webo'nun golleriyle skora denge geldi. Bir mucize gelir mi derken son saniyede Başakşehir bir penaltı kaçırdı. Ve 4 kırmızı kart ile maçın sonu komediye döndü. Geçen haftaki köşe yazımda şunu belirtmiştim: "Fenerbahçe'nin kadrosunda 4 yabancı forveti var bir de ilave Alper. 5'i de sezon başından beri fizik olarak son derece kötüler. Ne top tutabiliyorlar, ne çalım atabiliyorlar. Adeta hayalet gibiler. Böyle bir tabloda orta saha ve defans oyuncularına kızmamak lazım. Çünkü Fenerbahçe bu sezon forvetlerinin fiziki olarak üst düzey yetersizlikleri yüzünden günümüz futbolunun ilkelerine ters düşen görevlerin paylaşılamadığı bir takımdır." Sow'un dün geceki hali ise yürekler acısıydı.
Bana göre büyük bir başarıya imza atan Hamza Hamzaoğlu ve Galatasaray camiasını da kutluyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.