2011'in mart ayı. Bu kez kurtlar sofrasında ortaya atılan Libya'nın butları dişleniyor. Sonra sıra Suriye'ye gelecek...
İçerideyse satın alınmışaşiretler kemiriyorLibya'nın ciğerini.
Binlerce mil öteden Akdeniz çevresini yağmalamaya gelmiş ABD'nin "korsansavaş gemileri" ülkeyi denizden vuruyor.
İtalya ile didişe didişe az sömürmediği Libya söz konusu olur da Fransadurur mu?
İtalya başkanı Berlusconi lafıgevelerken, dönemin Cumhurbaşkanı Sarkozy Fransız centilmenliğinivestiyere asıveriyor...
Kıvılcım saçan gözleriyle "Cani deliyi durdurmak içinArap halkının bizim desteğimizeihtiyacı var" diye nutuklar atıyor.
Çok geçmeden Fransız jetleri Trablus semalarından bomba yağdırıyor ülkeye. BM kararınıbeklemeden, bir oldubittiyle,NATO'ya nanik yaparak...
Sarkozy'nin "cani" dediği Libya lideri MuammerKaddafi ise iğrenç bir şekilde sokak ortasında dövülerek öldürülüyor... Üstelik kameralar kayıttayken!
***
Dün gündeme bomba gibi düşen iki haber nedeniyle, her anı insanlık, demokrasi ve hukuk adına utanç verici olan o görüntüleri bir kez daha hatırladım.
Birincisi, Libya halkı için felaket olan bu dramın mimarı Sarkozy yolsuzluk soruşturmasından gözaltına alınmıştı... Eski Cumhurbaşkanının 2007'de seçim kampanyasında Libya bağlantılı finansman konusunda sorgulandığı belirtiliyor.
Diğer haber ise Afrigate News isimli haber sitesindendi. Site, o dönem Sarkozy'nin korkunç bir son hazırladığı Kaddafi'nin oğluSeyfülislam'ın ülkesindeki devlet başkanlığı seçimlerinde sahneye çıkmaya hazırlandığını yazıyordu.
İlahi adalet mi dersiniz yoksa siyasetin diyalektiğine mi bağlarsınız bilemiyorum... Ama ortaya içinde mazlum halklariçin nice dersler olan bir tablonun çıktığı açık.
***
İyi haberse, emperyalistlerin hedefindeki ülkelerde bu tabloyu okuyan liderlerin işbaşında olmaları.
Onlardan biri, ABD'li senatör John McCain'in o günlerde "Kaddafi'ninölümünden sonraendişelenmesigerek" dediği Putin, Vladimir Vladimiroviç Putin...
Bir röportajında Kaddafi'nin linç görüntülerini defalarcaizlediğini ve etkilendiğinibelirten Putin hafta sonu yeniden Rusya Başkanlığı'na seçildi.
Evet, içerideki iktidar mücadelesinden dolayı kafası bulanık ve kararsız olsa da ABD hâlâ boş durmuyor... Avrupa'daki küçükAmerikalar da...
Libya halkı Fransa tarafından uçaklarla bombalanırken gık bile demediği halde dün Türkiye'nin anayasal hakkını sorgulayan, içişlerine karışan BM gibi sahtekâr kurumlar da...
Tıpkı Putin'e yapıldığı gibi, bölgenin diğer bir bağımsız lideri olan Tayyip Erdoğan için "Sonun Kaddafi gibi olsun" diye dua eden kriptolar da.
Ama nafile... "Kara kıta"da, Ortadoğu'da, Doğu Avrupa'da, Asya'da hava dönmeye başladı bir kere...
Umarım Türkiye ve Rusya başta olmak üzere bölge ülkeleri, yaşadıkları coğrafyanınkaderini ABD'yi araya sokmadanbelirleme perspektifini kurumsallaştırırlar.
Zira ABD emperyalizminin en büyük oyunu, önce oltalar atıp komşuların arasını açmak sonra da zokayı yutanları köleleştirmek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.