İlkokul yıllarından bu yana her 29 Ekim'de aynı şeyleri hissederim. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'e ve vatanımızı istiladan kurtaran kahramanlara duyduğum şükran duygusudur bu hissettiğim.
Güven duygusu
Bir başka duyguya da gözlemlerim sayesinde sahip oldum. Yaşadıkça gördüm ki, Türkiye'nin bugünü daima dününden daha iyi olmuştur. Bu duygu sayesinde vatanıma daima güvendim. En zor görülen günleri bile aşabileceğimize inandım.
Atatürk yaşasaydı
Cumhuriyet'in ilanından bu yana 97 yıl geçmiş. Demek ki üç yıl sonra bu sayı 100 olacak... Ne kadar çabuk geçiyor zaman. Cumhuriyet ilan edildiğinde yani 1923'te, 1881 doğumlu Atatürk 42 yaşındaydı... Ve bugün yaşasaydı Atatürk 139 yaşında olacaktı. Yani düşünceleri, sevgileri, inançları zamana endeksli olarak yaşatmak mümkün ama canlılarla zamanın ritmi çok farklıdır... Demek ki duyguların zamanı durdurabileceğini düşünmeyelim.
97 yıl geçti
Geride kalan 97 yıl içinde zor zamanlar da geçirdik. Bunlardan bazıları bizim dışımızdaki gelişmelerden kaynaklanıyordu. 2'nci Dünya Savaşı ve daha sonraki Soğuk Savaş bizim dışımızdaydı ama bizi de derinine etkiledi bu olaylar. Ama yine de bizim dışımızdaydılar. Buna karşı Bilişim Devrimi bizi hem etkiledi hem de derinine yaşıyoruz bizler de bu devrimi... İnternetle, akıllı telefonlarla, bilgisayarlarla, tabletlerle yaşıyoruz. Sosyal medya ise tüm dünyayı ve bizi de kapsamına aldı.
Yarına bakış
Şimdi önümüzdeki yılları vesayetsiz demokrasi ile ve askeri darbeler olmaksızın yaşayacağız. İç ve dış belirli odaklar ne yaparlarsa yapsınlar, Cumhuriyet bilincimizi ve özgürlüğe olan inancımızı yenemeyecekler. Ve biliyoruz ki bugün her zamankinden daha güçlüyüz. Bu gerçeğin tüm dünya farkında olduğu için, bize sataşanlar da eskisinden daha fazla. Özetle Cumhuriyet Bayramı'mız kutlu olsun...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.