CANLI YAYIN
Türkiye Cumhuriyeti'ni her fırsatta kötüleyen ve fırsat buldukça tehdit de eden dış düşmanları artık biliyoruz. Örneğin Fransa'nın Macron'u bunlardan biridir... Mısır'ın Sisi'si, Suudi Arabistan'ın bin Salman'ı, Birleşik Arap Emirlikleri'nin, Yunanistan'ın devlet sözcüleri de, Türkiye'yi düşman görüyorlar...
İç düşmanlar
Peki, bir de iç düşmanlar var. Bunların bir bölümü dışarıdan fonlanıyorlar. PKK/
PYD/HDP gibi oluşumların, Türkiye'nin bütünlüğünü, istikrarını falan fazla önemsemedikleri bellidir. Bu alanda terör de devrededir... Bu arada ana muhalefet partisi CHP de bazı konularda, Türkiye Cumhuriyeti'nin izlediği bazı politikalara karşıdır.
Yalnız değiliz
Bu gibi durumları değerlendirdikten sonra kendi kendinize "Dünyada yalnız mıyız" diye sorabilirsiniz. Ama bu sorunun cevabı tahmin edilenden farklıdır. Türkiye Cumhuriyeti, gücü ve ağırlığı dünyanın önemli ülkeleri tarafından kabul edilen ve işbirliği yapılması arzu olunan bir devlettir.
Eski dönem
Özellikle 2'nci Dünya Savaşı sonrasında ve Soğuk Savaş'ta Türkiye Sovyet komünizmine karşı Amerika Birleşik Devletleri'nin ön cephesi olmayı benimsemiştir. Bu dönem doğal olarak askerleri sivillere karşı ağırlıklı konuma getirmiş ve 27 Mayıs 1960'ta başlayan askeri darbeler birbirini izlemiştir. İçinde bulunduğumuz dönemde sona erdirilen "Vesayetçi Demokrasi" bu yarı bağımlı devlet modelinin de bir yansımasıdır.
Kararlıyız
Bütün bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra, gerek dış düşmanların gerekse iç düşmanların eskisinden daha dikkatli olmaları gerektiği ortaya çıkıyor. Çünkü bugünün Türkiye Cumhuriyeti her çeşit düşmana ve tehdide karşı kesinlikle hoşgörüsüzdür. FETÖ'ye karşı verilen mücadelede onbinlerce sanığın hiç tereddütsüz tutuklanmaları bu mücadelenin derinliğini kanıtlıyor. Silahlı Kuvvetler'in hem Libya'da hem Suriye'de hem de Kuzey Irak'taki varlığı hiç unutulmamalı, savunma sanayiindeki atılımlara dikkat edilmeli ve gerekirse Azerbaycan'ın yanında Ermenistan'ın karşısında yer almaya dönük kararlılığı hiç unutulmamalıdır.
Hoşgörü yok
Ayasofya'daki cuma namazını vesile ederek Türkiye düşmanlığını bir kez daha seslendirenlerin dikkatli olmaları tavsiye edilir... Türkiye, düşmanlarına karşı eskisinden farklı biçimde hoşgörüsüzdür.
İç düşmanlar
Peki, bir de iç düşmanlar var. Bunların bir bölümü dışarıdan fonlanıyorlar. PKK/
PYD/HDP gibi oluşumların, Türkiye'nin bütünlüğünü, istikrarını falan fazla önemsemedikleri bellidir. Bu alanda terör de devrededir... Bu arada ana muhalefet partisi CHP de bazı konularda, Türkiye Cumhuriyeti'nin izlediği bazı politikalara karşıdır.
Yalnız değiliz
Bu gibi durumları değerlendirdikten sonra kendi kendinize "Dünyada yalnız mıyız" diye sorabilirsiniz. Ama bu sorunun cevabı tahmin edilenden farklıdır. Türkiye Cumhuriyeti, gücü ve ağırlığı dünyanın önemli ülkeleri tarafından kabul edilen ve işbirliği yapılması arzu olunan bir devlettir.
Eski dönem
Özellikle 2'nci Dünya Savaşı sonrasında ve Soğuk Savaş'ta Türkiye Sovyet komünizmine karşı Amerika Birleşik Devletleri'nin ön cephesi olmayı benimsemiştir. Bu dönem doğal olarak askerleri sivillere karşı ağırlıklı konuma getirmiş ve 27 Mayıs 1960'ta başlayan askeri darbeler birbirini izlemiştir. İçinde bulunduğumuz dönemde sona erdirilen "Vesayetçi Demokrasi" bu yarı bağımlı devlet modelinin de bir yansımasıdır.
Kararlıyız
Bütün bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra, gerek dış düşmanların gerekse iç düşmanların eskisinden daha dikkatli olmaları gerektiği ortaya çıkıyor. Çünkü bugünün Türkiye Cumhuriyeti her çeşit düşmana ve tehdide karşı kesinlikle hoşgörüsüzdür. FETÖ'ye karşı verilen mücadelede onbinlerce sanığın hiç tereddütsüz tutuklanmaları bu mücadelenin derinliğini kanıtlıyor. Silahlı Kuvvetler'in hem Libya'da hem Suriye'de hem de Kuzey Irak'taki varlığı hiç unutulmamalı, savunma sanayiindeki atılımlara dikkat edilmeli ve gerekirse Azerbaycan'ın yanında Ermenistan'ın karşısında yer almaya dönük kararlılığı hiç unutulmamalıdır.
Hoşgörü yok
Ayasofya'daki cuma namazını vesile ederek Türkiye düşmanlığını bir kez daha seslendirenlerin dikkatli olmaları tavsiye edilir... Türkiye, düşmanlarına karşı eskisinden farklı biçimde hoşgörüsüzdür.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
