CANLI YAYIN 
Yıllardır rüyamızda görsek inanamayacağımız gelişmeleri günlük hayatımızda yaşamaktayız.
Araba vapuru kuyruklarında bekleyen bizler İstanbul Boğazı'nı iki yerden denizin altından ve üç tane de köprü ile yukarıdan geçebileceğimizi gördük.
Otobüsün yerine uçak geçti. Kuzu kuzu darbeleri kabullenirken 15 Temmuz 2016'da, bambaşka bir şeyler oldu.
Halkın bilinci darbecilere darbe yaptı. Rüyamızda görsek inanmayacağımız olgular, şimdi kanıksanmakta. Bir kuşak, bunlar sanki oldum olası varmış gibi bakıyor hayata. Bu arada dünyadaki büyük değişimin farkında olmayanlar da azınlıkta değiller.
Sonuçta bir dönüm noktasındayız şimdi...
Amerika ile eşitleniyoruz
Soğuk Savaş'tan bu yana teslimiyetle geçen Amerika ile ilişkimiz, eşitlik düzeyine oturuyor.
Sonuçta S-400'ler de geldi işte. Ve FETÖ'nün beyni hala Amerika'da üslenmekte. Kuzey Suriye'de, sınırımızda PYD/PKK'yı Amerika silahlandırıyor...
Artık her şeye evet demiyoruz.
Ve artık müttefiklerimiz de Türkiye ile ilgili hemen her konuda problemler çıkartıyorlar. Mümkün olsa Akdeniz'i bize kapatacaklar.
Yeni ufukları açmalıyız
İşte bu dönüm noktasında kendimize yeni hedefler belirlememizin zamanı gelmiş bulunuyor.
İç siyasetin sığ sularından sıyrılmak ve global ölçekte yeni ufukları önümüzde açmak için, durup düşünmemiz gerekiyor.
Yeni hedeflerin ipuçları zaten gündemimizde durmaktadır. Japonya'daki G-20 Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı temaslar ve daha sonra Çin'deki görüşmeleri, bu yeni hedefleri belirler nitelikteydi.
Sonuçta tam teslimiyetçi bir ittifak üyeliğinden, Çin'in, Hindistan'ın, Rusya'nın ve Irak ile İran'ın da içinde bulunacağı bir yeni blokun merkezinde Türkiye'nin bulunması kaçınılmaz olacağa benziyor.
Türkiye değişimin merkezinde
Türkiye'de siyaset global değişimin titreşim katsayısını yakalamak zorundadır. 15 Temmuz'un yıldönümünü farklı bir bilinçle yaşarken, siyaseti de sığ sulardaki kısır çekişmelerin dışına taşımayı başarmalıyız.
Dünyadaki değişimin merkezinde Türkiye'nin de bulunacağını görebilmeliyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin yeni hedeflerine dönük projelerini kamuoyu ile paylaşmasının tam zamanıdır.
Araba vapuru kuyruklarında bekleyen bizler İstanbul Boğazı'nı iki yerden denizin altından ve üç tane de köprü ile yukarıdan geçebileceğimizi gördük.
Otobüsün yerine uçak geçti. Kuzu kuzu darbeleri kabullenirken 15 Temmuz 2016'da, bambaşka bir şeyler oldu.
Halkın bilinci darbecilere darbe yaptı. Rüyamızda görsek inanmayacağımız olgular, şimdi kanıksanmakta. Bir kuşak, bunlar sanki oldum olası varmış gibi bakıyor hayata. Bu arada dünyadaki büyük değişimin farkında olmayanlar da azınlıkta değiller.
Sonuçta bir dönüm noktasındayız şimdi...
Amerika ile eşitleniyoruz
Soğuk Savaş'tan bu yana teslimiyetle geçen Amerika ile ilişkimiz, eşitlik düzeyine oturuyor.
Sonuçta S-400'ler de geldi işte. Ve FETÖ'nün beyni hala Amerika'da üslenmekte. Kuzey Suriye'de, sınırımızda PYD/PKK'yı Amerika silahlandırıyor...
Artık her şeye evet demiyoruz.
Ve artık müttefiklerimiz de Türkiye ile ilgili hemen her konuda problemler çıkartıyorlar. Mümkün olsa Akdeniz'i bize kapatacaklar.
Yeni ufukları açmalıyız
İşte bu dönüm noktasında kendimize yeni hedefler belirlememizin zamanı gelmiş bulunuyor.
İç siyasetin sığ sularından sıyrılmak ve global ölçekte yeni ufukları önümüzde açmak için, durup düşünmemiz gerekiyor.
Yeni hedeflerin ipuçları zaten gündemimizde durmaktadır. Japonya'daki G-20 Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı temaslar ve daha sonra Çin'deki görüşmeleri, bu yeni hedefleri belirler nitelikteydi.
Sonuçta tam teslimiyetçi bir ittifak üyeliğinden, Çin'in, Hindistan'ın, Rusya'nın ve Irak ile İran'ın da içinde bulunacağı bir yeni blokun merkezinde Türkiye'nin bulunması kaçınılmaz olacağa benziyor.
Türkiye değişimin merkezinde
Türkiye'de siyaset global değişimin titreşim katsayısını yakalamak zorundadır. 15 Temmuz'un yıldönümünü farklı bir bilinçle yaşarken, siyaseti de sığ sulardaki kısır çekişmelerin dışına taşımayı başarmalıyız.
Dünyadaki değişimin merkezinde Türkiye'nin de bulunacağını görebilmeliyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin yeni hedeflerine dönük projelerini kamuoyu ile paylaşmasının tam zamanıdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
