Birkaç gün önce memleketim Kars'a, daha doğrusu doğduğum Cala (Esenkent) köyünün yanıbaşındaki Ani Ören Yeri'ne yapılacak geziye davet edildiğimde hiç tereddüt etmeden kabul ettim.
Doğduğum toprakları tekrar görecektim. Ama tek nedenim bu değildi.
Daha önemli nedenim, geziyi düzenleyenlerin amacıydı.
Ani sadece Ermenilerden ve Selçuklulardan kalma tarihi mekânlarıyla değil, Türklerin Anadolu'ya ilk giriş kapısı olması nedeniyle çok önemli bir merkezdi. Ama ne yazık ki bugüne kadar ne tarihi mekânlara, ne de bu mekânın siyasi misyonuna gereken ilgi gösterilmemişti.
Çocukluğumdaki gibi orası, uzakta bir köydü ve "harabeleri"yle kaderine terk edilmişti.
Son yıllarda restorasyon ve kazı çalışmaları yapılıyor ama -örneğin Selçuklu eseri Ebu'lMenuçehr Külliyesi restorasyonu bitmek üzere- yeterli değil. Hâlâ toprak altında devasa bir tarih açığa çıkmayı bekliyor ve hâlâ UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan, Kırk Kapılı bu sentez şehri cazip kılacak bir çevre düzenlemesi yok.
İşte Okçular Vakfı heyetinin gezisi bu kaderi değiştirme adına önemli bir adımdı.
Burayı Okçular Vakfı'nın mütevelli heyet üyesi Bilal Erdoğan, Vakıf Başkanı ve aynı zamanda Beyoğlu Belediye Başkanı HaydarAli Yıldız, Kars Valisi Türker Öksüz, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu ve AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın'la birlikte gezdik.
Gezi sırasında ve sonrasında sohbet ederken Bilal Erdoğan'ın Ani'ye yaklaşımı dikkat çekiciydi: "Modern çağ, 21'inci yüzyılın dünyası,insanların vatan bilincini birazkaybetmeye zorluyor. Biz millet olarakayakta kalmamızı bu tarih bilinciniyaşatmamıza borçluyuz. Bu şuuru yaşatmakiçin de Ani'yi, Ahlat'ı, Malazgirt'i veÇanakkale'yi bilmemiz lazım."Bu çaba sadece tarihi bilmeyi değilaynı zamanda sahip çıkmayı da gerekli kılıyor.
Gezinin bu amaçla düzenlendiğini BilalErdoğan şöyle anlatıyordu: "Her sene etkinliklerimizin tanıtımınıfarklı bir lokasyondan yapıyoruz. BugünAni'deyiz. Buranın da kamuoyunun birhafıza tazeleme nevinden dikkate sunulmasınıplanladık. İnşallah Ani de hakettiği ilgiyi görür. İnşallah hem buranınarkeolojik olarak bakımının çok dahaüst düzeyde yapılabilmesine hem devatandaşların buraya daha çok gelmesinevesile olur."Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldızda yaptıkları etkinliklerle, milli ve tarihi değerlereartan ilgiyi anlattı:
"Bu toprakların bizlere vatan oluşunun tarihi hatırlansın diye Okçular Vakfı vakıf senedine uygun olarak okçuluk sporunun gelişmesini yaygınlaştırırken, tarihi ve milli değerlerimizi de öne çıkartıyoruz. Ahlat ve Malazgirt'teki çalışmalarımızla bunu gösterdik. Bölge, içeriden ve dışarıdan büyük ilgi gördü. Önümüzdeki 25 Ağustos'ta da çok farklı etkinliklerimiz olacak.
Cumhurbaşkanımız da 60 ülkenin büyükelçileriyle orada buluşacak. Aynı şeyi ileride Ani'de de yapacağız." Bu arada şu notu da düşelim. Tokyo Olimpiyatları'nda ilk kez okçuluk yarışında altın madalya alan Mete Gazoz'ın başarısı, okçuluğa ilgiyi müthiş artırmış. Vakıf Başkanı Yıldız, o ilgiyi de şöyle anlattı: "Türkiye'nin bütün illerinden inanılmazbir ilgi oldu. Biz de önümüze yenibir hedef koyduk, Türkiye okçuluk ligioluşturacağız. İlginç değil mi? Tekniğibizden öğrenen Güney Kore madalyarekoru kırıyor, Malezya bizim yöntemimiziokullarında ders olarak okutuyorama biz kendi değerlerimize sahipçıkmıyoruz. Bu açıdan genç sporcumuzMete Gazoz büyük bir motivasyon kaynağıoldu."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.