CHP'li bazı belediyelerin düşman işgalinden kurtuluş törenlerindeki "performansını" görmüşsünüzdür. Bedenine zincirler sarılı siyah çarşaflı bir hanım yerde biçare oturuyor. Bir erkek geliyor ve zincirlerini açıyor. Kadın ayağa kalkarken çarşafından da sıyrılıyor ve başı ile bedeninin bir kısmı açık olarak ortaya çıkıyor. Yani çarşaflı olan çaresiz veköle; başı açık olan özgür veayakta. Onu özgürleştiren erkekise her daim minnet duyulmasılazım gelen bir kurtarıcı.
Feminist ve liberal perspektiften bakıldığında bile dehşet verici olan bu sirk gösterisi, kendini ülkenin sahibi olarak gören zümrenin yeni ayrımcılık eğlencesi olsa gerek. Bir zamanlarbaşörtülü kadınlara hak gördükleriher tür aşağılayıcı bakışı,artık çarşaflılara hak görüyorlaranlaşılan.
Neden? Çünkü onlar ileri,aydınlanmış ve makbul özneler;çarşaflılar ise gerici, karanlık vegayrimeşru özneler. Onlarla aynıülkenin vatandaşıolmak bilebu kerameti kendindenmenkulzümre için zül...
Çarşaf, onların Anadolu insanını bastırma çabalarındaki başarısızlık... Çarşaf, bu "makbul" öznelerin bir türlü yok edemedikleri ve bu yüzden hep orada bir yerde tekinsiz bir şekilde var olmaya devam eden hortlak... Bu yüzden sekülerayinlerle yeniden ve yenidenyok edilmesi, daha doğrusuyok edildiği yanılsamasının teşhiredilmesi gerekiyor ki çarşaflılardanöcüden korkar gibi korkan(ve nefret eden) "makbul"öznelerimiz biraz olsun sükûnetsahibi olabilsinler. Yani çarşaf, bir zamanlar aynı başörtülülerin temsil ettiği gibi Türk modernleşmesinin geride bıraktığı bir "leke" gibi onlar için... Sosyal gerçeklikte olmasa bile en azından teatral olarak silinmesi gereken bir leke.
Bir zamanlar Denizli'deki memur başörtülü kadınları fişleyen haberler yapan ByLock İsmail, geçmişten hiç ders almamış olacak ki bugün de İstiklal Marşı'nı okutan çarşaflı müzik öğretmenini haber yapmayı marifet sayıyor. İstiklal Marşı'nı protesto etmekiçin ayağa kalkmayan HDP'lilerisavunmak için kırk takla atanlar,öğrencilerine İstiklalMarşı'nı okutan öğretmeni hedeftahtasına oturtup ateş ediyorlar!
İşlerine gelince Milli Mücadele'deki kadın kahramanları ananlar, onların çarşaflı olduklarını bilmiyor olabilirler mi? Ya da Latife Hanım veya Zübeyde Hanım'ın örtüsünü bilmiyor olabilirler mi? İşgalcilerle aynı balolardavals yapanların çarşaflı olmadığınıbilmiyor olabilirler mi?
Malum zihniyetin bilinçdışındaki çarşaflı imajının bıraktığı "leke"yi aynı başörtüsü mücadelesinde olduğu gibi haklılığa dayanan bir siyasi güçle çözebiliriz. Aksi takdirde başörtülü kadın "leke"sine de sıra gelmeden öfkeleri dinmeyecektir. Çarşaf konusunungündemde tutulmasının sebebi,sıranın yarın öbür gün mutlakabaşörtüsüne de gelecek olmasıhevesini beslemektedir. Bu yüzdençarşaf, yeni "meşru ayrımcılık"nesnesidir ve başörtüsünede el uzatmak için pusuya yatanlarınbekleme durağıdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.