Başlık bana ait değil. Akıncı'yı alanındaki en gelişmiş insansız hava aracı olarak tanımlayan İngiliz Journal Press. Haberde şöyle denmiş:
"Türk ordusu, ülke tarafından şimdiye dek inşa edilen muhtemelen en üstün ve karmaşık insansız hava aracından tedarik ederek başarısını zaten kanıtlamış olan filosunu genişletti (...) Tasarımı, yazılımı, aviyoniği ve mekaniğinin tamamı Baykar'a ait olan uçak, şirketin Ukrayna, Katar, Azerbaycan ve Polonya ile birlikte uluslararası lokasyonlara sunduğu Bayraktar TB2 İHA'sından çok daha üstün. Akıncı, temmuz ayında 11.594 metre (38.039 ft) irtifada uçtuğu için ülke çapında yepyeni bir havacılık rekoruna imza attı."
Başka bir haber de savunma ve güvenlik alanlarında yayın yapan Amerikan menşeli ünlü National Interest'ten gelsin o zaman. "Türkiye, Beşinci Nesil Gizli Savaş Uçağını İnşa Ediyor" başlığı ile yayınlanan makalenin içeriğine baktığınızda ise Türkiye'nin Rusya ile savunma alanında yapacağı işbirliğinin ABD başta olmak Batı'nın çıkarlarını al üst edebileceği riskine dikkat çekiliyor. Öte yandan "ABD'den uçak alamadınız" diye ülkemizi suçlayan muhalefetten bile daha adil bir bakışla şöyle deniyor:
"Ankara'nın Lockheed Martin'in ortak programından son zamanlarda çıkarılması göz önüne alındığında, Türkiye'nin kendi avcı uçağını üretmek için hızlanması gayet normal bir adım olarak görülmelidir. Türkiye bu konudaki çalışmalarını hızlandırdığını da en üst düzey yetkililer aracılığı ile dile getirmeye devam etmektedir (...) Türkiye'nin TF-X projesi; akıllı bir kokpitten güçlü bir aktif elektronik arama radarına ve yakındaki dost birimlerle kapsamlı veri bağlantısı yeteneklerine kadar beşinci nesil bir avcı uçağının tüm temel özelliklerini taşıyor."
Amerikan ve İngiliz yayınlarında dahi Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki başarıları "bizim" fondaş medyadan daha hakkaniyetli bir zeminde ele alınıyor. Siz de görün istedim. (Çeviri: M5Dergi)
***
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ'NDEN İLK ADIM
Amerika'nın Afganistan'dan oldukça beceriksiz biçimde çekilmesi ve boşluğu Taliban'ın doldurmasıyla birlikte bölgede değişim rüzgârları hızlandı.
Birleşik Arap Emirlikleri Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun Bin Zayed Al Nahyan'ın Başkan Erdoğan'ı ziyareti de bu döneme denk geldi. Mısır, Katar, Karabağ, Libya gibi çok temel konularda ayrıştığımız ve düşmanlığını gizlemeyerek hareket eden bir Ortadoğu ülkesinden bu yakınlaşma adımı, beraberinde hızlı bir zincirleme reaksiyonu da getirebilir.
Nitekim Katar'a BAE öncülüğünde ambargo başlatıldığında, ülkenin yanı başında bulduğu en güçlü destek Türkiye'den gelmişti. BAE, altı ay önce seyahat ve ticaret engellerini kaldırdı. Bunu yaparken de Katar'daki Türk askeri varlığının bir sorun olduğunu dillendirmeye devam etmişti. Ancak Türkiye'ye yapılan bu son ziyaret, başka bir dönemin kapılarının açılacağının habercisi gibi görünüyor. Ortadoğu'da oyun kurucu ülkelerin başında gelen BAE'den gelen adım, sadece Katar ile değil, Mısır, Libya ve genel anlamda Mavi Vatan mücadelesi için de olumlu bir girişimdir.