Önce İYİ Parti'den geldi açıklama; Genel Başkan Meral Akşener şöyle dedi: "Liyakatle yönetilenbir ülkede, bir anne evlâdınıngeleceği için devletin kapısınıçalar, parti kapısına mahkûm edilmez."
PKK'dan evlâdını isteyen Diyarbakırlıanalara HDP'ninönünde eylemyapılmamasınısalık verenbu sözlerin nerdeyseaynısınıHDP ŞırnakMilletvekiliHasan Özgüneşdile getirdi:
"Çocuklarının akıbetinin açığa çıkarılması ve eve dönmelerini istemelerini anlayışla karşılıyoruz. Ama adres HDP değil, hükümetin kendisidir." Böylelikle Akşener, milliyetçiduygulara hitap etmeye çalışarak; Özgüneş ise PKK'yı kollamayaçalışarak aynı neticede buluştular: HDP'yi rahat bırakın.
Zira HDP hakikaten zorda. Evlat nöbeti tutan ailelerin sayısı, 13. güngeride bırakılırken 35'e ulaştı ve her geçen gün artıyor. HDP, tarihinin en sıkıntılı zamanını yaşıyor. Sadece Diyarbakır'daki annelerin sivil direnişini nasıl durduracağını bulamadığı için değil; aynı zamanda anaların feryadı Mardin'de, Hakkari'de, Şırnak'ta PKK karşıtı yürüyüşlere dönüştüğü için. Bu, kuruluşundan bu yana PKK'yakarşı, üstelik HDP'nin en güçlüolduğu illerde gerçekleşen enbüyük sivil meydan okuma.
Ne hikmetse böyle bir an yaşanırken, tüm muhalefet partileri el birliğiyle 'devlet çözsün' diyor. Hatta CHP lideriKılıçdaroğlu, "Ordu sende, polissende, yetki sende" diye sıraladıktansonra, "Acıyı çözeceksin; seningörevin sorun çözmek" demiş. Pardon da devlet Kandil'i bombalasa'şov yapıyorlar' diyen sizsiniz;ilk SİHA'lar kullanıldığındaöldürülen PKK'lılar için 'piknikçi'diyen sizsiniz, "hendekteki arkadaşlar"diyen de sizdiniz... Silahlarsusmuşken çözüme karşı çıkıp,dünden bugüne gelen tüm şehithaberlerine rağmen sandıkta ittifakkuran yine sizsiniz...
Sanki analar keyiflerinden baş üstünde ağırlanacakları valilik veya kayyım atanan belediye binasına gitmediler! HDP'ye gittiler, çünkü evlâtlarınıdağa yönlendiren, sorumlu olanınkapısına dayanmak gerektiğinibiliyorlar. Bakan Soylu'nun anneleriziyaretinde bahsettiği, 12 yaşında örgütekaçırılan kızcağızın teslim olma anlarınıizlediniz mi? Bir Mehmetçiğin kızınkolunu sararken, diğerinin su verişini vebabasının telefonda sesini duyar duymazgözyaşlarıyla yere kapanışını...
Analar, evlâtlarını istiyorlar. Devlet de onların yanında olduğunu hissettirerek güç veriyor. Burda bir 'zayıflık'varsa, o da annelerin feryâdınısiyasi mügalatayla bastırmak isteyenlereaittir.
Diyarbakır annelerine akıl vermeyin, adres göstermeyin; ya evlâtlarını verin ya da gölge etmeyin, başka ihsan istemez!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.