Yıl 2011. Başbakan olan Erdoğan, halkla buluşmak amacıyla Hopa'ya gidiyor. Başbakan'ın bulunduğu otobüs, "Tek yol sokak, Tek yol devrim" yazılı pankartların asıldığı, Halkevleri'nin bulunduğu yerden taşlı sopalı güruhun saldırısına uğruyor. Bir polisimiz, başından aldığı darbeyle yoğun bakıma kaldırılıyor. CHP lideriKılıçdaroğlu'nun yorumu: "Rüzgâr eken, fırtınabiçer." Nefret dili, öylemi?
Yıl 2013. Bekir Bozdağ, Başbakan Yardımcısı sıfatıyla Uluslararası Hacı Bektaş-ı Veli Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri'ne katıldığı sırada yumruklu saldırıya uğruyor. Saldırı sonrası kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, bırakın kınamayı, Bozdağ'a saldırıdan tek kelime dahi bahsetmiyor. Olay yerindeki CHP GenelBaşkan Yardımcısı Umut Oran, saldırganınyüzüne su dökerek, yanaklarınıokşuyor. Ardından karakolada beraberinde eşlik ediyor.
Şu anki CHP İstanbul İl Başkanı ise attığı tweet'te saldırıyla dalga geçiyor: "Bozdağ'a yapılan saldırı dışmı, iç mi? Mihrak açısından yani. Kınayacağım da kimi kınayacağımıbileyim. TutunFas'a kaçmasın bu arada."Nefret dili, öyle mi?
Yıl 2010. Enerji Bakanı Taner Yıldız, Kayseri'de Şehit Yüzbaşı Levent Çetinkaya'nın cenazesine katıldığı sırada yumruklu saldırıya uğruyor. Burnu kırılan Bakanı, Başbakan Erdoğan ziyaret ediyor. Sözcü gazetesinin bu habere uygun gördüğü başlık: Yumruk terapisi. Yani, "Öl Recep" cümlesi geçen bulmacayı ilk sayfadan veren gazete. Nefret dili, öyle mi?
Ve bugüne geliyoruz. "Biz hapisteyatan PKK'lıya da gittik, DHKP-C'liyede gittik" diyen ama YPG'yeterör örgütü demeyen, milletvekilleriYPG'lilerin cenazesine gidenKılıçdaroğlu, PKK terörüne dört şehitverdiğimiz günün ertesi, şehit YenerKırıkçı'nın cenazesine katılıyor. Üsteliköncesinde hiçbir güvenlik yetkilisinehaber dahi verilmiyor. Maalesef sözlütepki fiziki tepkiye dönüşüyor. PKK sivil, asker, polis demedenkan döktüğünde "Şiddet neredengelirse gelsin" ortayolcularısazı eline alıyorlar. Nerdeyseşehit yakınlarını terörist ilan etmeyekadar işi vardırıyorlar. NitekimKılıçdaroğlu, yüzlerce insanımızıöldüren YPG'ye terör örgütü diyemeyenKılıçdaroğlu, "Bunlar terörist,PKK'dan farkları yok" diyebiliyor!
Üstelik "Kürdistan'da AKP-MHP'yekaybettireceğiz" diyen HDPliderleri Sezai Temelli ve "İstanbul veAnkara'daki başarı Kürdistani partilerinrolü sebebiyledir" diyen PervinBuldan'ı "geçmiş olsun" ziyaretinde ağırlıyor.
Gencecik evlâdını toprağa verdiği gün Mustafa Kırıkçı, "Ben şehit babasıolarak Kemâl'in buraya gelmesindençok üzüntü duydum" dedi. Evlâdınıtoprağa veren bir babayı üzebilmekne demektir? Kimse bu soruyu sormayacakmı?
Fay hatlarıyla bilerek oynuyorlar. Payımıza yine sağduyu, vakâr ve ağırbaşlılık kaldı. Oyuna gelmeyelim...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.