Türk siyasî tarihinde ilklerin yaşandığı bir belediye seçimi geçirdik. Bu ilklerin en önemlisi ise, CHPİyi Parti-Saadet Partisi-HDP dörtlü mekanizmasının belediye meclislerinde oluşturduğu koalisyondu.
Malumunuz Kılıçdaroğlu ve Akşener, HDP Eş Başkanları Buldan ve Temelli ile el ele sahneye çıkmak dışında her türlü işbirliği içinde oldular. Buldan bu "gizli ama açık" ittifakı şöyle izah etmişti: "Büyükşehir ve bazı ilçelerde adayımız yok diye kimse kaygılanmasın. Sizleri temsil edecek arkadaşlarımız olacak."
Bu açıklama şüphesiz, HDP'nin CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi belediye meclis adayları arasına soktuğu kendi adaylarına işaret ediyordu. Nitekim öyle de oldu. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere artık HDP'nin pek çok kilit ismi büyük şehir ve diğer şehirlerimizin il ve ilçe belediye meclislerinde yetki sahibiler. Güvenlikten ulaşıma değin pek çok konuda karar belirtecekler, adam atayacaklar, Kandil'in emirleri doğrultusunda hareket edecekler.
Buradaki handikaplardan ilki, normalde tek bir parti bünyesinde yarışa girenlerin belediye meclisinde de o partiyi temsil edecek olmasıydı. Ancak şu anda tek ve ortak bir ülke vizyonu olmayan partilerin temsilcileri belediye meclislerinde de koalisyon halinde hareket etmek durumunda kalacak. Başkanlık sistemine geçmeden önceki dönemde şahit olduğumuz koalisyon tablolarını hatırlarsanız, aşağı yukarı ortaya nasıl bir 'bütünlük' tablosu çıkacağını tahayyül edebilirsiniz.
Dahası, Ankara örneğinde çok net gördüğümüz gibi halkın çoğunluğu CHP adayı Yavaş'a oy vermişken, büyükşehir ve ilçe belediye meclisinde ise çoğunluğu AK Parti'ye oy vermiş durumda. 2014 yerel seçimlerine göre Ankara'daki oylarını hem il hem de ilçe bazında ortalama yüzde 5 artıran AK Parti'nin ilçelerdeki başarısı oldukça çarpıcı. Cumhur İttifakı olarak seçime giren AK Parti, Ankara'nın 19 ilçesinde oyların yüzde 50'den fazlasını aldı. Bu ilçelerin 10'unda alınan oy oranı ise yüzde 65'i aştı. Mamak, Altındağ, Keçiören ve Pursaklar gibi ilçelerde ise meclis üyeliklerinin yüzde 85'ini AK Parti kazandı.
Bu tabloya Ankara İl Meclisi'nin de yüzde 48'i aşan oyla Cumhur İttifakı'nın güçlü olduğunu eklersek, Yavaş'ın HDP dahil dörtlü koalisyonun üyelerini devamlı nasıl bir arada tutacağı da idari performansını belirleyecek temel etken olacak.
Erdoğan karşıtlığı noktasında bir araya gelip geri kalan alanlarda pek anlaşamayan bir ittifak söz konusu. Sosyolojinin babası İbn Haldun "Hoşnutsuzlar medeniyet kuramaz" demişti ama bakalım belediye yönetebilecekler mi...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.