Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cezayir,Moritanya, Senegal veMali ziyaretlerini takip etmek üzere geçtiğimiz haftayı Afrika'da geçirdim. Sömürgecilik yorgunu kıtanın ayağa kalkmaya çalışan ülkelerindeki gelişmeleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan nezdinde Türkiye'ye gösterilen yüksek teveccühü gözlerimle görme imkânım oldu.
Direnişin kalbi Cezayir
Cezayir, Ulusal Marşı'nda,"Ey Fransa, seninle hesabımızbitmedi" ifadesi geçen ülkedir. Cezayir, onu tam 136 yıl sömüren Fransa'nın en çok kişiyi katlettiği (yaklaşık 5 milyon) ve en sert direnişle karşılaştığı ülkedir. Cezayir, Frantz Fanon'u İbrahim Fanonyapan ve sömürge karşıtı harekete kazandıran ülkedir. Cezayir, Nuri Pakdil'e, "Düşün ki, bir sabahCezayir'desin/ Kıyıya geldinki bir kayık / İstanbul bayraklı" yazdıran ülkedir. Biz o bayrağı Cezayir'de gördük!
Türkiye, 2013'teki Gezi kalkışmasıyla çalkalanırken, o dönem Başbakan olan Erdoğan'ın da Cezayir'i içeren Mağrip gezisini takip etme imkânım olmuştu ve o günden bugüne ülkeler arasındaki duygu birliğinin katlanarak arttığını sevinçle söyleyebilirim. Fransız işgalisırasında başpiskoposlara 'depo' hizmeti gördürülenve kiliseye çevrilenKeçiova Camii'ninTürkiye tarafından restoreedilip bu ziyaretesnasında ibadete açılması,bu duygu birliğininen güzel nişânelerindenbiriydi.
Gezideki birçok meslektaşımdan Cumhurbaşkanımızın resmî görüşmelerini, imzaladığı anlaşmaları, yaptığı konuşmaları, aldığı devlet nişanlarını okudunuz. Ama bunların hepsinden önemli olan Erdoğan'ın temsil ettiği ve hayatıyla tatbik ettiği, dosta ve düşmana gösterdiği tavır, ayağa kalkan halklara verdiği umuttur. DeGaulle'ün "Je vous ai compris" (Sizi anlıyorum) dediği o meşhurkonuşmayla hitap ettiği köleCezayir'den, Erdoğan'ın hiçbirşey söylemesine gerek kalmadananladığı ve anlaşıldığı özgürCezayir'e gelene dek kat edilenmesafe umudumuzdur. Evet,kurulmakta olan yeni dünyanınumududur.
Fanon'un sözleri çınlar şimdi kulaklarımızda: "Hayır, kölelikten kurtulmakla efendi olunmaz. Kölelerin olmadığı yerde, efendi de yoktur çünkü!"
Şairler ve hafızlar diyârı
Moritanya, milyonlarca şairin evi olarak bilinen ülkenin adıdır. Berberiler ile 'zenci' Afrikalı nüfusubir arada barındıran, ArapMağribi ile Sahraaltı Afrikası'nıkendi içinde birleştiren ülkeninadıdır. Batılı ukalâların "Tanrı'nınunuttuğu yer" dediği ülkenin adıdır. Sanki her yer göz alabildiğineçölken ve etrafta tek birakan çeşme görünmezken, ezanokunmadan yol kenarlarındabile durup su şişeleriyle abdestalan, ezan biter bitmez kıyâmaduran ihlaslı insanların ülkesininadıdır. Elbette şaşırtıcı olmayacakşekilde, nüfusuna göreAfrika'daki en fazla hafız nüfusunubarındıran ülkenin de adıdır.
Resmî olarak 56 yıl Fransız sömürgesi olsa da, Fransız hakimiyetinin 19. yüzyıl başlarına dayandığını söylemek mümkün. Fransızcanın,Arapça'dan sonra hâlen ülkeninikinci resmî dili olmasından da anlaşılacağı gibi sömürgeciliğin etkileri sosyo-kültürel olarak hâlen geçerli. Maalesef ekonomik olarak da geçerli zira ülkenin doğal kaynaklarının çıkarılmasında ve pazarlanmasında hâlen sömürgeci güçlerin etkisi büyük.
İlk kez bir Türkiye Cumhurbaşkanı'nın ziyaret ettiği Moritanya'da tekbirler ve Erdoğan sloganlarıyla karşılandık. Yol boyuncadizilen binlerce insan kendibayraklarını değil, bizim bayrağımızısallayarak, kimi Rabiaişareti yaparak kimi el sallayarakbizlere uzunca zaman unutturulanbir hakikati hatırlatmayaçalışıyorlardı. Gözlerimden yaş, dudaklarımdan sadece "Allah lâyık etsin" duasının döküldüğünü hatırlıyorum şimdi. Âmin.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.